Herkese merhabalar efenim,
İnsanlara bu dönemde elimden geldiğince motivasyon sağlamaya ve kendi içimde de pozitif olmaya çalışıyorum ama bazı durumlar ve bazı insanlar gerçekten beni artık çileden çıkarıyor,kendi içimde bazen delirmenin eşiğine geliyorum ki bence gerçekten bu dünya da hatta Türkiye de yaşıyorsak psikolojisi sağlam bireyler olmamız gerçekten çok zor.
Karantinanın 10.günündeyiz.Normalde de home office olarak çalışmaya devam ediyoruz zaten normal zamanda çalışırken bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum gerçekten.Film izleyelim,kitap okuyalım,uyuyalım kalkalım ve normal hayatlarımıza geri dönelim artık lütfen !
Beş dedektiften oluşan narkotik soruşturma ekibi, bir çeteyi gözlemek için kızarmış tavuk restoranında çalışan olarak gizlenir, ancak hesâba katmadıkları bir şey olur. Târifleri tutunca lokantanın popülaritesi hızla artar ve böylece hiç beklemedikleri bir durumla karşı karşıya kalırlar.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
27 Mart 2020 Cuma
26 Mart 2020 Perşembe
Kitap - Virane Harita Kobo Abe
Herkese merhabalar efenim,
Karantinanın 9.günündeyiz bugün.Dün Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bir basın açıklamasından bulundu ve alınan yeni kararla okulların kapalı kalması kararının 30 Nisan'a kadar uzatıldığını belirtti.Umarım bu durum 30 Nisan'a kadar gerçekten umulan gibi bitmiş olur ve Mayıs ayında biz o güzel bahar ve yaz günlerinde dışarı da işimizde,gücümüz de oluruz her şey normale dönmüş olur.
Bugün bir kitap postu ile karşınızdayım.Allah'tan bu olaylar olmadan önce sanki hissetimşim gibi bir kitap stoğu yapmıştım o yüzden okuyacak bol bol kitabım var ve her bir kitabı 1 hafta da bitirmek gibi bir niyetim var bakalım ara da İzmir Kitap Kulübünde okuyacağım Mart ve Nisan ayı kitapları da var sanırım onların buluşmasını da sanal ortamdan yapacağız gibi duruyor.
Kobo Abe 'yi bildiğiniz gibi Kumların Kadını kitabıyla tanımıştım ve dilini,anlatış biçimini,ilginç olayları görünce diğer kitaplarını da alıp okumak istedim bu kitaplardan biri Virane Harita kitabı oldu ama ben bu kitabı Kumların Kadını kitabı kadar çok sevemedim maalesef.Aslında kitap oldukça ilginç konusu falan ama nedense akmıyor hem de polisiye ve bir dedektiflik romanı olmasına rağmen evet Abe'yi okurken içime edebiyat akıyormuş hissine kapılıyorum edebi dile doyuyorum ama dilin yanında olayları da merak etmek benim için bir kitabı okurken oldukça önemli bir nokta bu nokta maalesef ki bu kitabı okurken ben de eksik kaldı ama bu demek değil ki Abe'yi okumaya devam etmeyeceğim bulabildiğim kitaplarını okumaya devamke !
Kobo Abe’den Chandler’in kurgusu ile Dostoyevski’nin psikolojik derinliğini buluşturan bir dedektiflik romanı
Virane Harita Hiroshi Teshigahara tarafından aynı adla sinemaya uyarlanmış ve dünya çapında büyük ilgi görmüştür.
“Zihni şaşırtan muhteşem ve tekinsiz bir sanat eseri.”
The New York Times
“Tam bir edebiyat şöleni. Öylesine etkili ki, olduğunuz yere mıhlanıp kalıyorsunuz.”
The New York Times Book Review
Şehir – Kapalı bir sonsuzluk. Asla kaybolunmayan bir labirent. Her bölgesi aynı numarayla numaralandırılmış sana özel bir harita.
İşte bu yüzden yolunu kaybetsen bile kaybolamazsın.
Kayıp Şahıs Başvurusu
Başvuru Talep Konusu: Kayıp şahsın hareketleri ve nerede olduğu
Şahsın Adı Soyadı: Hiroshi Nemuro
Cinsiyeti: Erkek
Yaşı: 34
Mesleği: Dainen Ticaret Satış ve Genişleme Bölüm Şefi
Kayıp şahıs başvuru sahibinin kocasıdır. Altı ay önceki kayboluşundan beri kendisinden haber alınamamaktadır. Büromuza araştırmaya ilişkin tam yetki verilmiş olup gerekli görülen tüm belgeler tarafımıza sunulacaktır.
Ücreti ekli olmak üzere yukarıdaki başvuruyu yaptığımı belirtirim. Bununla beraber bana sunulacak olan raporların gizliliğini koruyacağıma, dışarıya sızdırmayacağıma, kötü niyetle kullanmayacağıma yemin ederim.
2 Şubat 1967
T… Dedektiflik Bürosu
Kayıp Şahıslar Büro Amirliği'ne
Başvuru Sahibinin Adı Soyadı:
Haru Nemuro
(İmza)
(Tanıtım Bülteninden)
Karantinanın 9.günündeyiz bugün.Dün Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bir basın açıklamasından bulundu ve alınan yeni kararla okulların kapalı kalması kararının 30 Nisan'a kadar uzatıldığını belirtti.Umarım bu durum 30 Nisan'a kadar gerçekten umulan gibi bitmiş olur ve Mayıs ayında biz o güzel bahar ve yaz günlerinde dışarı da işimizde,gücümüz de oluruz her şey normale dönmüş olur.
Bugün bir kitap postu ile karşınızdayım.Allah'tan bu olaylar olmadan önce sanki hissetimşim gibi bir kitap stoğu yapmıştım o yüzden okuyacak bol bol kitabım var ve her bir kitabı 1 hafta da bitirmek gibi bir niyetim var bakalım ara da İzmir Kitap Kulübünde okuyacağım Mart ve Nisan ayı kitapları da var sanırım onların buluşmasını da sanal ortamdan yapacağız gibi duruyor.
Kobo Abe 'yi bildiğiniz gibi Kumların Kadını kitabıyla tanımıştım ve dilini,anlatış biçimini,ilginç olayları görünce diğer kitaplarını da alıp okumak istedim bu kitaplardan biri Virane Harita kitabı oldu ama ben bu kitabı Kumların Kadını kitabı kadar çok sevemedim maalesef.Aslında kitap oldukça ilginç konusu falan ama nedense akmıyor hem de polisiye ve bir dedektiflik romanı olmasına rağmen evet Abe'yi okurken içime edebiyat akıyormuş hissine kapılıyorum edebi dile doyuyorum ama dilin yanında olayları da merak etmek benim için bir kitabı okurken oldukça önemli bir nokta bu nokta maalesef ki bu kitabı okurken ben de eksik kaldı ama bu demek değil ki Abe'yi okumaya devam etmeyeceğim bulabildiğim kitaplarını okumaya devamke !
Kobo Abe’den Chandler’in kurgusu ile Dostoyevski’nin psikolojik derinliğini buluşturan bir dedektiflik romanı
Virane Harita Hiroshi Teshigahara tarafından aynı adla sinemaya uyarlanmış ve dünya çapında büyük ilgi görmüştür.
“Zihni şaşırtan muhteşem ve tekinsiz bir sanat eseri.”
The New York Times
“Tam bir edebiyat şöleni. Öylesine etkili ki, olduğunuz yere mıhlanıp kalıyorsunuz.”
The New York Times Book Review
Şehir – Kapalı bir sonsuzluk. Asla kaybolunmayan bir labirent. Her bölgesi aynı numarayla numaralandırılmış sana özel bir harita.
İşte bu yüzden yolunu kaybetsen bile kaybolamazsın.
Kayıp Şahıs Başvurusu
Başvuru Talep Konusu: Kayıp şahsın hareketleri ve nerede olduğu
Şahsın Adı Soyadı: Hiroshi Nemuro
Cinsiyeti: Erkek
Yaşı: 34
Mesleği: Dainen Ticaret Satış ve Genişleme Bölüm Şefi
Kayıp şahıs başvuru sahibinin kocasıdır. Altı ay önceki kayboluşundan beri kendisinden haber alınamamaktadır. Büromuza araştırmaya ilişkin tam yetki verilmiş olup gerekli görülen tüm belgeler tarafımıza sunulacaktır.
Ücreti ekli olmak üzere yukarıdaki başvuruyu yaptığımı belirtirim. Bununla beraber bana sunulacak olan raporların gizliliğini koruyacağıma, dışarıya sızdırmayacağıma, kötü niyetle kullanmayacağıma yemin ederim.
2 Şubat 1967
T… Dedektiflik Bürosu
Kayıp Şahıslar Büro Amirliği'ne
Başvuru Sahibinin Adı Soyadı:
Haru Nemuro
(İmza)
(Tanıtım Bülteninden)
24 Mart 2020 Salı
Komedi Filmi : Karakomik Filmler
Herkese merhabalar efenim,
Karantinanın 8.gününden merhabalar ! Bugün komik olmayan ama komedi türünde olan bir Cem Yılmaz filmi var. Karakomik filmleri aslında sinemaya ilk geldiği günden beri merak ediyordum ama izleyememiştim iyi ki de bu film için para vermemişim dedim çünkü Cem Yılmaz resmen kankileriyle toplanmış eğlenmiş gibi bir şey olmuş ne adam gibi bir espiri var ne adam gibi bir olay örgüsü var. Netflix'e gelince herkes gibi ben de bir bakmadan geçmeyeyim dedim.Bu arada filmin tek dikkat çeken yani 1 saatlik 2 ayrı filmin olması.
Karakomik Filmler, Kaçamak ve 2 Arada adındaki iki farklı filmden oluşuyor. Kaçamak'ta, birlikte tatile çıkan 4 arkadaşın başlarına gelen maceralar konu edilirken, tüm hikayenin arabalı vapurda geçtiği 2 Arada filminde, Ayzek adında bir adamın yaşamına odaklanılıyor.
Karantinanın 8.gününden merhabalar ! Bugün komik olmayan ama komedi türünde olan bir Cem Yılmaz filmi var. Karakomik filmleri aslında sinemaya ilk geldiği günden beri merak ediyordum ama izleyememiştim iyi ki de bu film için para vermemişim dedim çünkü Cem Yılmaz resmen kankileriyle toplanmış eğlenmiş gibi bir şey olmuş ne adam gibi bir espiri var ne adam gibi bir olay örgüsü var. Netflix'e gelince herkes gibi ben de bir bakmadan geçmeyeyim dedim.Bu arada filmin tek dikkat çeken yani 1 saatlik 2 ayrı filmin olması.
Karakomik Filmler, Kaçamak ve 2 Arada adındaki iki farklı filmden oluşuyor. Kaçamak'ta, birlikte tatile çıkan 4 arkadaşın başlarına gelen maceralar konu edilirken, tüm hikayenin arabalı vapurda geçtiği 2 Arada filminde, Ayzek adında bir adamın yaşamına odaklanılıyor.
Biyografik Film : Julie And Julia
Herkese merhabalar efenim,
Karantinanın 7.gününden merhabalar ! Bugün ben izne ayrılalı tam 1 hafta olmuş vay be ! İzne ayrıldım fakat hala çalışmaya devam ediyorum başta ücretsiz izin diye konuşuldu ama daha sonradan home office olarak rehberlik yapma kararı alındı ayrıca internet üzerinden de kurum olarak online derslere başladık daha yeni bitti işim o yüzden daha anca buraya gelip bu postu yazma vakti bulabildim.EBA dün il yayınını yaptı ama tam bir rezaletti bence hem 5 dk da dersi bitirdiler hem de ortaokul öğrencilerine etkinlik arasında Adnan Menderes'in idamını izletmişler ! Şaka gibi ! Bir şeyi de doğru düzgün yapsalar da dişimi kırardım zaten bunlar işlerini doğru düzgün yapamadıkları için Türkiye de bir çok insan özel sektöre yöneliyor zaten eğitim anlamında :/ Bakalım bu korona işi bitince sınavlar ne halde olucak,çocukların psikolojisi ne durumda olucak :/
Neyse efenim benim hayatımdan bilgiler bu kadardı şimdi geçelim bugünün filmine.Karantina boyunca içimi karartmamak için ısrarla salgın filmleri izlemedim (zaten distopya manyağı olduğum için zamanında okudum ve izledim bol bol ) içime minnaklık serpecek,moralimi düzeltecek filmlere yöneldim.Bunlardan biri de Julie and Julia filmi.Gerçek bir hayat hikayesine dayanması ve özellikel başarılı kadınlar ve içinde elbette yemek olması beni kendine çekti,izlemesi keyifli bir başarı öyküsü :)
Film 1950-60’lı yıllarda Fransa’da yemek yapmanın ustalıklarını öğrenerek kendini Amerikalılar’a Fransız mutfağını öğretmeye adamış şef, yemek kitabı yazarı ve bir televizyon yıldızı olan Julia Child ile 2000’li yıllarda NewYork’ta yaşayan ve kendine belli bir gün sayısında belli yemek tariflerini pişirmeyi ve bunları internet bloğuna yazmayı hedef edinmiş Julie Powell’ın gerçek hayat hikayelerini birbirine paralel olarak anlatıyor.
Karantinanın 7.gününden merhabalar ! Bugün ben izne ayrılalı tam 1 hafta olmuş vay be ! İzne ayrıldım fakat hala çalışmaya devam ediyorum başta ücretsiz izin diye konuşuldu ama daha sonradan home office olarak rehberlik yapma kararı alındı ayrıca internet üzerinden de kurum olarak online derslere başladık daha yeni bitti işim o yüzden daha anca buraya gelip bu postu yazma vakti bulabildim.EBA dün il yayınını yaptı ama tam bir rezaletti bence hem 5 dk da dersi bitirdiler hem de ortaokul öğrencilerine etkinlik arasında Adnan Menderes'in idamını izletmişler ! Şaka gibi ! Bir şeyi de doğru düzgün yapsalar da dişimi kırardım zaten bunlar işlerini doğru düzgün yapamadıkları için Türkiye de bir çok insan özel sektöre yöneliyor zaten eğitim anlamında :/ Bakalım bu korona işi bitince sınavlar ne halde olucak,çocukların psikolojisi ne durumda olucak :/
Neyse efenim benim hayatımdan bilgiler bu kadardı şimdi geçelim bugünün filmine.Karantina boyunca içimi karartmamak için ısrarla salgın filmleri izlemedim (zaten distopya manyağı olduğum için zamanında okudum ve izledim bol bol ) içime minnaklık serpecek,moralimi düzeltecek filmlere yöneldim.Bunlardan biri de Julie and Julia filmi.Gerçek bir hayat hikayesine dayanması ve özellikel başarılı kadınlar ve içinde elbette yemek olması beni kendine çekti,izlemesi keyifli bir başarı öyküsü :)
Film 1950-60’lı yıllarda Fransa’da yemek yapmanın ustalıklarını öğrenerek kendini Amerikalılar’a Fransız mutfağını öğretmeye adamış şef, yemek kitabı yazarı ve bir televizyon yıldızı olan Julia Child ile 2000’li yıllarda NewYork’ta yaşayan ve kendine belli bir gün sayısında belli yemek tariflerini pişirmeyi ve bunları internet bloğuna yazmayı hedef edinmiş Julie Powell’ın gerçek hayat hikayelerini birbirine paralel olarak anlatıyor.
23 Mart 2020 Pazartesi
Gerilim Filmi : Enter Nowhere
Herkese merhabalar efenim,
Benim için olan karantinanın 6.gününde eski günleri özlemle andığım için beyin yakıcı bir film izleyeyim dedim.2011 filmi olmasına rağmen sanki 2000 yıllarının filmiymiş gibi bir görüntü kalitesi,oyunculuklar ve çekimler var.Belli ki düşük bütçeli çekilmiş ama bu tarz fimler zaten hep düşük bütçeyle tek mekanda çekiliyor ama yılına göre oldukça vasat bir çekim olmuş maalesef ki sanırım bu yüzden de çok fazla duyulmadı bu film.Aslında senaryosu ve akışı oldukça iyi öyle aman aman beynimi yakmamış olsa da bu kategori de yerini alabilir.
Birbirini tanımayan 3 genç bir ormanda kaybolur ve bir kulübede buluşurlar. Ormandan bir türlü kurtulamayan gençlerin aslında farklı zaman ve mekandan geldiklerini anlamaları çok sürmeyecektir.
Benim için olan karantinanın 6.gününde eski günleri özlemle andığım için beyin yakıcı bir film izleyeyim dedim.2011 filmi olmasına rağmen sanki 2000 yıllarının filmiymiş gibi bir görüntü kalitesi,oyunculuklar ve çekimler var.Belli ki düşük bütçeli çekilmiş ama bu tarz fimler zaten hep düşük bütçeyle tek mekanda çekiliyor ama yılına göre oldukça vasat bir çekim olmuş maalesef ki sanırım bu yüzden de çok fazla duyulmadı bu film.Aslında senaryosu ve akışı oldukça iyi öyle aman aman beynimi yakmamış olsa da bu kategori de yerini alabilir.
Birbirini tanımayan 3 genç bir ormanda kaybolur ve bir kulübede buluşurlar. Ormandan bir türlü kurtulamayan gençlerin aslında farklı zaman ve mekandan geldiklerini anlamaları çok sürmeyecektir.
22 Mart 2020 Pazar
Dram Filmi : Colonia
Herkese merhabalar efenim,
Karantinanın 5.gününde baş rollerde Emma Watson ve Daniel Brühl gibi gibi 2 sevdiğim ismin olduğu ve gerçek hayat hikayesinden uyarlanmış olan Colonia filmi var.Filmi izlerken bir yandan böyle hayatlar ve manyaklarda var derken bir yandan da böyle aşklar da var işte diyorsunuz.Bence sonuna kadar izlemesi keyifli bir film,tavsiyemdir.
1973 yılında Şili’de Pinochet rejimi, Marksist Salvadore Allande’yi Latin Amerika’yı yıllardır bir patron gibi yöneten ABD’nin yardımıyla devirip hükümeti ele geçirir. Hükümet, Allande destekçilerini bir bir yakalayıp “Colonia Dignidad” adında ormanın ortasında, işkence çektirilen bir toplama kampına götürür. Fotoğrafçı Daniel (Daniel Brühl) da tutuklanan destekçilerden birisidir. Daniel’ın sevgilisi hostes Lena (Emma Watson), öncelikle, sevgilisinin de içinde yer aldığı sosyalist gruptan yardım bekler, destek görmez. Uluslararası Af Örgütü’ne başvurur, fakat hiçbir çözüm sunmazlar. Lena için tek çare Colonia Dignidad’a giderek sevgilisini oradan kurtarmaktır.
Karantinanın 5.gününde baş rollerde Emma Watson ve Daniel Brühl gibi gibi 2 sevdiğim ismin olduğu ve gerçek hayat hikayesinden uyarlanmış olan Colonia filmi var.Filmi izlerken bir yandan böyle hayatlar ve manyaklarda var derken bir yandan da böyle aşklar da var işte diyorsunuz.Bence sonuna kadar izlemesi keyifli bir film,tavsiyemdir.
1973 yılında Şili’de Pinochet rejimi, Marksist Salvadore Allande’yi Latin Amerika’yı yıllardır bir patron gibi yöneten ABD’nin yardımıyla devirip hükümeti ele geçirir. Hükümet, Allande destekçilerini bir bir yakalayıp “Colonia Dignidad” adında ormanın ortasında, işkence çektirilen bir toplama kampına götürür. Fotoğrafçı Daniel (Daniel Brühl) da tutuklanan destekçilerden birisidir. Daniel’ın sevgilisi hostes Lena (Emma Watson), öncelikle, sevgilisinin de içinde yer aldığı sosyalist gruptan yardım bekler, destek görmez. Uluslararası Af Örgütü’ne başvurur, fakat hiçbir çözüm sunmazlar. Lena için tek çare Colonia Dignidad’a giderek sevgilisini oradan kurtarmaktır.
21 Mart 2020 Cumartesi
Kitap - Yaşamak Yu Hua
Herkese merhabalar efenim,
Karantinanın 4.gününde ilk defa bir Çin romanı okudum.Bu korana virüsünün neden Çinden çıkıp dünyaya yayıldığını aslında bu tarz romanlar okudukça daha iyi anlayabiliyorum.Zamanında bu roman Çin de yasaklanmış nedeni de elbette komünizm sisteminin insanların hayatını nasıl etkilediği ve bir Çin köylüsünün gerçekten "yaşamak" adına neler yaşadığı.Fakirlik kavramını Asya ülkeleri öyle güzel anlatıyor ki bizim ülkemizde ki fakirler,dilenciler sanki bana dünyanın en zengin insanlarıymış gibi görünüyorlar.İnsanlar öyle bi yokluk içindekiler ki virüs de kaparlar,yarasa da yerler ... Bu kitabı okumak maalesef ki biraz mide biraz da vicdan gerektiyor ...
Aile servetini yiyip tükettiği gençlik günlerinde, uzun bir hayatın ona neler sunacağından habersizdir elbette Fugui.
Yıllar sonra, yaşlı öküzüyle tarlasını sürerken tanıştığı bir yabancıya hayatından söz etmeye başladığında, şımarık bir gencin başına gelenlerden fazlasını sayıp dökecektir bu yüzden: Fugui, kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderin sürprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinçlerini anlatır. Onun dilinden -daha doğru bir ifadeyle Yu Hua'nın kaleminden- dökülenler, insanlık durumlarına dair epik bir romana dönüşür böylece. Basit bir anlatım, güçlü bir anlatı doğurur: Sabanın toprakta bıraktığı izlere benzer kâğıt üzerinde satırlar. Yaşamın her şeyi kapsaması gibi, Yaşamak da hayatı olduğu gibi kucaklar. Doğumları ve ölümleri, mutsuzlukları ve umutlarıyla...
Yayımlandığında ülkesinde yasaklanmasına rağmen, bir hayat öyküsü okumamış da sanki bir hayat yaşamış olduklarını söyleyen okurlarının her geçen gün artmasıyla bir "modern klasik"e dönüşen Yaşamak'ı Bahar Kılıç, Çince aslından çevirdi.
(Tanıtım Bülteninden)
Karantinanın 4.gününde ilk defa bir Çin romanı okudum.Bu korana virüsünün neden Çinden çıkıp dünyaya yayıldığını aslında bu tarz romanlar okudukça daha iyi anlayabiliyorum.Zamanında bu roman Çin de yasaklanmış nedeni de elbette komünizm sisteminin insanların hayatını nasıl etkilediği ve bir Çin köylüsünün gerçekten "yaşamak" adına neler yaşadığı.Fakirlik kavramını Asya ülkeleri öyle güzel anlatıyor ki bizim ülkemizde ki fakirler,dilenciler sanki bana dünyanın en zengin insanlarıymış gibi görünüyorlar.İnsanlar öyle bi yokluk içindekiler ki virüs de kaparlar,yarasa da yerler ... Bu kitabı okumak maalesef ki biraz mide biraz da vicdan gerektiyor ...
Aile servetini yiyip tükettiği gençlik günlerinde, uzun bir hayatın ona neler sunacağından habersizdir elbette Fugui.
Yıllar sonra, yaşlı öküzüyle tarlasını sürerken tanıştığı bir yabancıya hayatından söz etmeye başladığında, şımarık bir gencin başına gelenlerden fazlasını sayıp dökecektir bu yüzden: Fugui, kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderin sürprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinçlerini anlatır. Onun dilinden -daha doğru bir ifadeyle Yu Hua'nın kaleminden- dökülenler, insanlık durumlarına dair epik bir romana dönüşür böylece. Basit bir anlatım, güçlü bir anlatı doğurur: Sabanın toprakta bıraktığı izlere benzer kâğıt üzerinde satırlar. Yaşamın her şeyi kapsaması gibi, Yaşamak da hayatı olduğu gibi kucaklar. Doğumları ve ölümleri, mutsuzlukları ve umutlarıyla...
Yayımlandığında ülkesinde yasaklanmasına rağmen, bir hayat öyküsü okumamış da sanki bir hayat yaşamış olduklarını söyleyen okurlarının her geçen gün artmasıyla bir "modern klasik"e dönüşen Yaşamak'ı Bahar Kılıç, Çince aslından çevirdi.
(Tanıtım Bülteninden)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kore Dizisi : Squid Game 2.Sezon
Herkese merhabalar efenim, Efsane dizinin 2.sezonu 2 gün önce geldi ve kız kardeşimle hemen 2 günde 6 bölümü bitirdik dizi çok ortada bir y...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...