Herkese merhabalar efenim,
Bayram tatili ile birleştirip 1 haftadan fazlasına çıkardığım tatilim bitti ve bugün itibariyle iş başındayım.Tatildeyken kendi kitaplarımı okuyup bitirmiştim ama 2 günüm daha olunca kardeşimin yanında getirdiği kitaplara sardım.O daha çok kurgu dışı bu tarz romanları okumayı daha çok seviyor.Destek yayınlarının felsefe serisine ait olan bu kitap Hypatia'nın hayatına kısaca değiniyor daha sonra onun düşünceleri ve çalışmaları ve o zamanda kadınlara yapılan haksızlıklardan bahsediyor.
“Hayat, kişinin kendi güçlerini keşfetmesidir. Daha ötelere yolculuk ettikçe daha fazla gerçeği idrak ederiz.”
Yaşadığı karanlık çağa bir güneş gibi doğmuştu Hypatia.
Düşüncenin ve aklın cinsiyeti olmadığını tüm dünyaya ispatlarcasına; zekâsı, kişiliği ve düşünceleriyle tarihe yön verdi. Bütün engellere ve baskılara rağmen bir kadının tek başına bile dünyayı değiştirebileceğini gösterdi herkese.
Yobazlar tarafından vücudu midye kabuklarıyla lime lime edilerek öldürülen Hypatia, yanlış da olsa düşünmenin hiçbir şey düşünmemekten daha iyi olduğunu, herkesin bu anlamda kendine ait bir alanı bulunduğunu, düşünebilme yetisine sahip her insana aynı zamanda sorumluluklar düştüğünü söylemekten çekinmemiştir.