17 Kasım 2020 Salı

Kitap - Doğum Günü Kızı Haruki Murakami

 Herkese merhabalar efenim,

Yine yasakların olduğu bir güne uyandık ve kurumda yeni aksiyonlar gelişti haliylen şu anda nasıl bir plan program yapıcaz henüz bilemiyorum ama çember çok daralmış durumda bunun farkındayım gelen yasaklar biraz olsun azaltıcak mı bu durumu hiç bilemiyorum hayırlısı diyebiliyorum sadece bu duruma.

Şu sıralar parama kıymış ve ne istiyorsam almış durumdayım.Çünkü yarına sağ çıkacak mıyız hiç belli değil maalesef bir yandan deprem bir yandan korona korkusu iyice mahvetti beni de herkeside.Bunlardan biri de elbette "çok pahalı" gerekçesiyle almak istemediğim Murakami kitapları.Hepsiburada.com da Kasım indirimlerini görünce artık biraz da olsa hesaplı bir fiyata koleksiyonun büyük bir kısmını aldım.

Toplamda 68 sayfa olan bu hikaye kitabı kuşe kağıda basılmış ve içinde Kat Menschık'ın yaptığı harika illütrasyonlar var tabi haliylen bu da fiyatını biraz tuzlu hale getirmiş.Büyük bir hevesle okuyup 20 dk içinde bitirdim zaten kitabı.Kırmızı alacalı rengi resmen büyüledi beni okurken zaten Murakaminin masalsı dünyası beni ayrı bir büyülüyor.Konunun hiç bir yere varmamasıyla ve aklımda zilyon tane soru işareti bırakarak bir Murakami kitabını daha bitirmiş oldum.Murakami okumak bana felsefe gibi geliyor biraz.Hani derler ya felsefe çözümlerle ve cevaplarla ilgilenmez sadece sorularla ilgilenir ve yolda olmaktır diye Murakami okumakta aynen öyle bir şey bir sonu yok bir anlamı yok ama okumak zevk veriyor bana.

"Ne var ki, tek bir dilek hakkın var, iyice düşünesin” dedi yaşlı adam bir parmağını havaya kaldırıp.  “Tek bir dilek. Sonra kararını değiştirip vazgeçemezsin.”

Bir doğum günü hikâyesi… Kısacık bir metinle yüreğimizde bir şeylerin yerini değiştiren bir büyü yapıyor Haruki Murakami.

(Tanıtım Bülteninden)

16 Kasım 2020 Pazartesi

Çin Dizisi : Dating in the Kitchen

Herkese merhabalar efenim,

1 hafta önce başlayıp bitirdiğim bir Çin dizisinden bahsedicem bugün sizlere.Aslında oldukça klişe bir dizi ama deprem haftasındayken kafamı dağıtmak için izlemeye başlamıştım sonra diziyi sevip sonuna kadar geldim ayrıca içinde yemek olan dizileri ayrı bir seviyorum :D Toplamda 24 bölümden oluşan tatlış bir Çin dizisi Türkçe alt yazılısını bir çok bu tarz dizileri yayınlayan sitelerden bulabilirsiniz :)

Zijing Hotel'de şef yardımcısı olarak çalışan Gu Sheng Nan, hayallerini gerçeğe dönüştürme yolundaki bir kadındı. İyi konumlanmış, sevdiği bir işte, şef olarak becerilerini geliştirirken, yemekleriyle kendini ifade etmekte özgürdü. Harika bir işe sahip olmasının yanı sıra, otelin baş şefiyle olan gizli ilişkisine mutlu bir şekilde yerleşti. Birlikte güzel bir hayat kuracaklarına inanan Sheng Nan, erkek arkadaşını hile yaparken yakaladığı gün perişan oldu. Sanki erkek arkadaşından ayrılmak yeterince kötü değilmiş gibi, Sheng Nan, otelin yaklaşmakta olan devralımı sayesinde yakında işsiz olabileceğini öğrenir. Daha da kötüsü, talihsiz bir yanlış anlama, onu yakında patronu olacak, keskin dilli CEO'su Lu Jin'in yanlış tarafına götürür. Bir iş dahisi olan Lu Jin, zor kararlar vermekten korkmaz. Zijing Oteli'ni kınamaya hazır olan Lu Jin, mutlu bir kaza sonucu Sheng Nan'ın yemeklerinden birini yoluna sokunca fikrini değiştirir. Sert bir gurme olan Lu Jin, Sheng Nan’ın şef olarak becerisinden etkilenir ve yeteneğini hemen fark eder. Yemek sevgisini paylaşan bu beklenmedik çift, onları hiç beklemedikleri bir yere götüren beklenmedik bir bağ kurmaya başlar.

15 Kasım 2020 Pazar

Müzik : Refund Sisters Don't Touch Me

Herkese merhabalar efenim,

Haftanın son gününde iş yerimden ve öğle aramdan sizlere yazıyorum.Sınavlarla dolu yorucu bir haftayı daha ardımızda bırakırken biraz müzik dinleyelim istedim.Uhm Jung-hwa (Witch's Romance den ve bir çok film diziden hatırlayacağınız 51 yaşındaki nunamız ) , Jessi (yeni keşfettiğim melez olduğunu düşündüğüm Nicki Minaj havası olan 31 yaşındaki nunamız ) , Lee Hyori (Hyori's Bed & Breakfast programı ile tanıdığım 41 yaşındaki nunamız ) , Hwasa ( Mamamoo ile tanıdığım ama daha sonradan solo kariyeriyle de aşık olduğum ve aynı yaşta olduğum (25) ) dan oluşan bir gruptan bahsedicem bugün sizlere ! Karşınızda Refund Sisters  !  

Sanırım bu resmi bir grup değil anladığım kadarıyla bi show programı için kurulmuş bu grup ama sert ablalardan kurulmuş bir grup olduğu için izlemesi de dinlemesi de oldukça keyifli bu şarkıyı umarım bu grubun devamı da gelir :)

12 Kasım 2020 Perşembe

Kitap - Nakano Eskici Dükkanı Hiromi Kawakami

 Herkese merhabalar efenim,

Japon edebiyatı okuma serüveni kaldığı yerden devam ediyor. Böyle edebi eserlerden çok günlük Japon hayatını yansıtan romanları okumayı daha çok seviyorum o kültürü en doğal şekliyle okuyormuş hissi veriyor ve bu hissi seviyorum. Japonyayı görme arzum daha da depreşiyor ama olsun :)

Kitaptaki baş kahramanımız olan Hitomiyi ben çok sevdim karakter olarak kendime yakın buldum hele de aşk hayatı tam ben :D Aynı iş yerinde aşık olup daha sonra ayrıldıktan sonra kötü zamanlar geçirme ve o kişi gözünün önünde oldukça unutamama depresyonu bana oldukça tanıdık geldi :) O yüzden kitabı bir solukta oldukça severek okudum.Keşke daha çok bu tarz kitaplar Türkçeye çevrilse de bol bol okusak :)

Hitomi civardaki bir eskici dükkânında çalışmaya başlayınca kendini sıra dışı bir topluluğun içinde bulur: birkaç eş eskitmiş, muzip ve patavatsız Bay Nakano; onun hiç evlenmemiş, ressam kız kardeşi Masayo; tuhaflık derecesinde içine kapanık –ama her nasılsa Hitomi’nin gönlünü çalacak– genç Takeo; her gün dükkâna girip çıkan türlü huyda insan ve tıpkı insanlar gibi bağrında sırlar gizleyen onlarca eşya. Herkesin ve her şeyin bir hikâyesinin olduğu bu dükkânda Hitomi hayatı, aşkı ve insanlar ile sırlar arasındaki nazik valsi keşfetmeye başlar.

Japonya’nın önemli romancısı Hiromi Kawakami’den, bir başınayken sıradan duran ama bir eskici dükkânında yan yana geldiklerinde neredeyse sihirli bir anlam yaratan insanların –ve eşyaların– yalın, neşeli ama aynı ölçüde hüzünlü öyküsü.

9 Kasım 2020 Pazartesi

Amerika Dizisi : The Queen's Gambit

 Herkese merhabalar efenim,

Dün izin günümdü o yüzden bütün günü sıcacık yatağımda film,dizi,oyun izleyerek ve kitap okuyarak geçirdim.Hatta bu diziyi sabah 7 de izlemek için kalktım 11 e doğru diziyi bitirdim.Netflix de şu anda oldukça popüler olan yapımlardan biri "The Queen's Gambit".Baş roldeki kız da inanılmaz yakışmış rolüne bu tarz zeki soğukkanlı kadınların baş rolünde olduğu filmlere de dizilere de bayılıyorum.Bir kitaptan uyarlanmış dizi ve 7 bölümden oluşuyor daha çok mini dizi tadında diyebiliriz.Zaten daha fazla uzasa sıkıcı olabilirmiş çünkü bir yerden sonra hep aynı şeylerin etrafında dönmeye başladı bölümler o yüzden o kısımları biraz da atlayarak izledim diyebilirim.

1950'lerde bir yetimhanede, küçük bir kız müthiş bir satranç yeteneği sergiler. Ancak yıldızlığa uzanan umulmadık yolculuğunda bağımlılıkla mücadele etmek zorunda kalır.

7 Kasım 2020 Cumartesi

Müzik : Netta - Toy

Herkese merhabalar efenim,

Bugün oldukça verimli ve güzel bir şekilde başladı güne.Enerjim ve motivasyonum yerinde o yüzden sizlerle de komik ve eğlenceli bir şarkı paylaşmak istedim müzik postu yazmayalı uzun zaman olmuştu.Bu şarkı İsrail'in Eurovision Şarkı Yarışmasında birinci olmuş şarkısıymış ben tesadüfen öyle Instagram keşfetinde gezinirken duydum ve hoşuma gitti bu tarz uçuk kaçık şarkıları hele de feminist şarkıları çok severim :D

5 Kasım 2020 Perşembe

Kitap - Nefaset Lokantası Tuğba Doğan

 Herkese merhabalar efenim,

İş yerinde okumak için götürdüğüm kitaplardan biri de bu kitap oldu.Booktuberları okurken gördüğüm ve merak edip aldığım bir kitaptı.Yerli edebiyattan hele de güncel yazarlardan bir şey okumayalı uzun zaman olmuştu.Tuğba Doğan'ı ilk defa bu vesileyle duymuş ve okumuş oldum.Kitaba gelicek olursak aslında 125 sayfa bir şey ama bana dili bi tık ağdalı ve ağır geldi nedense o yüzden biraz daha yavaş okuma hızıyla okunacak bir kitap olduğunu anlayınca iş yerine getirmek istedim burada fırsat buldukça 10 sayfa 10 sayfa okuya okuya kitabı 2-3 hafta da anca bitirebildim.

“Hatırlamak kalbin düşünmesidir. Bırak kalbin düşünsün. Hatırla.”

Varoluşu anlamsız bulanları anlamıyordu. Ona göre varoluşun sorunu nihayetinde anlamsız değil aşırı anlamlı olmasıydı. Katlanması zor olan da anlamsızlığı değil sonsuzcasına uzayıp giden anlamlarıydı. Şu sakin sakin yürüyen insanların kafalarının içinde ne dolaplar, ruhlarında kim bilir ne tufanlar dönüyor, bedenlerinin içindeki katilleri, maktulleri, âlimleri, adileri saklamak için kim bilir nasıl mucizevi bir mücadele veriyorlardı.

Bir ay önce, on altı yıldır çalıştığı gazeteden kovulmasının ardından Türkiye’yi terk edip Rio de Janeiro’ya yerleşme kararı alan gazeteci Salih’i, yıllardır müdavimi olduğu Nefaset Lokantası’nda, neredeyse ailesi haline gelen lokanta sahiplerinin düzenlediği veda yemeğinde başka bir “sonun başlangıcı” beklemektedir.

Salih’in, kendi deyimiyle “zehirlenmiş bir topraktan” gitme hayali önce bir geçmiş aşk hikâyesine, sonra çocukluk hikâyesine takılır. Belleğin labirentlerinde geçmişe yapılan bu yolculukta iç içe geçen zaman parçaları, bir yandan bugüne bulaşıp onu belirsiz bir boşlukta asılı bırakırken, bir yandan da geleceği bulanıklaştırır.

Musa’nın Uykusu ile tanıdığımız Tuğba Doğan ikinci kitabı Nefaset Lokantası ile günümüz Türkiyesi’nde hayatın somut gerçeklikleriyle boğuşan bireyin açmazlarını, ana karakteri Salih’in bakış açısıyla ele alırken, zaman ve coğrafya ikiliğinin kıskacında dile gelen varoluşun içsesini de anlatıya dahil ediyor.

Kişi arzusuysa coğrafya kaderdir.

Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...