11 Nisan 2021 Pazar

Kitap - İzmir Kitap Kulübü ile Nisan Ayı Kitabı Kara Sis Kemal Varol

 Herkese merhabalar efenim,

Dün akşam İzmir Kitap Kulübünün Nisan ayı yazar konuğu Kemal Varol ile zoomdan söyleşimiz vardı.Benim yine adını ilk defa duyduğum ve ilk defa okuduğum bir yazardı ve son romanı "Kara Sis " üzerinde konuşuldu.Kitabı 2 gün de falan bitirdim kitaba resmen ba-yıl-dım ! Genelde hiç mahpus temasını işleyen kitapları,dizileri sevmem ama bu kitabı çok sevdim nedense okurken sanki "Esaretin Bedeli" filminin Türk versiniyomuş hissine kapıldım zaten söyleşide de yazarın kendisi de kitabı yazarken önünde bir çok bu tarz kitap ve filmin olduğunu onlardan esinlendiğini belirtti.Kitabı okuyanları çoğu sonunda şaşırmış olsa da tabi ki bu tarz ters köşelerde fazlasıyla idmanlı biri olduğum için daha kitabın ortalarından sonunda ne olacağını tahmin ettim daha doğrusu çokça süphelendim diyelim kitap okurken romantik bir dilde yazılsa bile her zaman realist bir şekilde duygulara kapılmadan okumaya çalışırım.

Bu zamana kadar yapılan yazar söyleşileri içinde kitabını bu kadar severek okuduğum bi Kemal Varol oldu sanırım o yüzden yazarın diğer roman türündeki kitapları da okumak istiyorum.Yazarın bu arada şiir ve hikaye türlerinde de eserleri olduğu için özellikle "roman" türü diye belirttim.Yazar da kendi ağzıyla şiir yazmayalı uzun zaman olduğunu roman türünde kendisini daha başarılı hissettiğini bu türde eserler vermeyi daha çok sevdiğini söyledi.

Kemal Varol külliyatının en yeni parçası Kara Sis, birbirlerine hikâyelerini anlatarak varlıklarını sürdüren mahkûmların mevcut zaman içinde ve zaman dışındaki yaşamlarını konu ediniyor.

Mesut Hoca'nın anlatıcı gözüyle büyüyen ve perdeye yansıyan roman, yeni gelen mahkûmun, müebbet Barana'nın gizemli ve kendini açmayan mühürlü dudakları arasındaki sırra odaklanıyor. Günaşırı türlü bahanelerle dövülen Barana kimdir, ne suç işlemiştir, neden susmaktadır?

Bir kızıl saç telinin rüzgâra uyup geldiği, gelip de avluya, Barana'nın yanı başına durduğu gün değişir her şey. Taşkale Cezaevi'ne çöken kara sis dağılmaz değildir artık. Bir imgedir belki de Barana'yı yaşatan...

Kara Sis, başkalarına anlatıldığında en acımasız suçların, gerçeklerin bile hikâyeye dönüştüğü bir dünyayı resmediyor. Kemal Varol, şiddet ve pişmanlıkların, onarılamaz hataların savruluşlarıyla örülü bir avluya, erkeklerin avlusuna uzanıyor.

"... susanlara, konuşmayanlara, içine atanlara, konuşmaya takati kalmayanlara, sadece izleyenlere kulak vermeliydi dünya. Belki de bir tek susanların içinden geçenler doğruydu."

7 Nisan 2021 Çarşamba

Kitap - Öğrenci Kız Osamu Dazai

 Herkese merhabalar efenim,

Dün akşam uzun soluklu okumadan sıkılıp araya kitaplığımda okumayı bekleyen tek gecelik -50 sayfalık- bir uzun hikaye almak istedim.Yeni aldığım kitapların içinde nihayet bu kitabıyla tanıştığım ve o 50 sayfayı da bana çok severek okutan Osamu Dazai vardı.Genç,öğrenci olan bir Japon kızın kendi dilinden günlük sıradan hayatını okumak nedense benim çok hoşuma gitti "keşke devamı da olsaydı" diye düşündürdü aslında bu Dazai'ye hayranında gönderilen bir günlükmüş Dazai bunu kendi yazarlık yeteneği ile de birleştirerek bir uzun öyküye çevirmiş.Ben kendisinin dilini de acayip merak ettiğim için bundan sonra ki Mayıs kitap alışverişim de kendisinin diğer kitaplarına da yer vermek istiyorum.

Bir okurunun kendisine gönderdiği günlüklerden esinlenerek yazdığı Öğrenci Kız’da Osamu Dazai bir Tokyo banliyösünde yaşayan isimsiz bir genç kızın bir gününü anlatıyor. Aklına takılan şarkıları, yolda düşündüğü ve gördüklerini, günlük yaşama dair ayrıntıları ve içten içe duyduğu hüznü büyük bir başarıyla ve empatiyle resmetmeyi başarıyor. Yaşama hep çarpıcı bir dürüstlükle bakmış Dazai’nin bir gün kadar kısa romanı, gençlerin sesini ve düşüncelerini çekinmeden aktaran ilk modern yapıtlardan biri.

6 Nisan 2021 Salı

Dram Filmi : Kağıttan Hayatlar

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün salı yine yoğun iş haftasına başlamış bulunuyoruz.Şu sıralar moralim çok bozuk zaten dayımlar korona olmuş annem o yüzden çok üzgün bana da sürekli işinden istifa et gitme çalışma artık deyip duruyor ama öyle şak diye de istifa edemiyorum çocukların sınava girmesine de 2.5 ay kaldı zaten şu 2.5 ayı kazasız belasız atlatmaya çalışıyorum  sadece.Tedbirleri artık 2 kat almamız lazım vaka sayısı da 40 bini aşmış halde zaten ama her zaman dediklerinden daha fazla vaka sayısı var maalesef.Zaten koronadan yakın zamanda yengemi kaybettik onun acısı daha hala taze duruyor şimdi bir de dayımların korona olduğunun haberi gelince moraller daha da bozuldu.Bol bol dua ediyorum ve bu zorlu zamanların tez zamanda geçmesini diliyorum.

Bugün postuna gelicek olursak Netflix Türkiye yapımı olan ve baş rolünde Çağatay Ulusoy'un oynadığı "Kağıttan Hayatlar" filmi var.Bence Ulusoy kendisini her filminde biraz daha geliştiriyor o yüzden kendisi beğenmek yanında oyunculuğunu da ben çok beğeniyorum,her film de ya da dizide farklı türden roller oynuyor bu filmde de bi kağıt toplayıcısını oynuyordu ve o serseri halleri bence oldukça iyi kıvrdı çünkü dış görüşünden dolayı çok kibar bir adammış izlenimini veriyor :D Filmin sonu ters köşe gibi dursa da artık Buse ye yediremezler böyle sonları maalesef filmin ortalarından sonunu tahmin etmiştim :)

Genç bir adam olan Mehmet, kağıt toplayarak geçimini sağlar. Onun bu hayattaki en büyük destekçisi ise Tahsin Baba'dır. Mehmet'in yaşamı, Ali adında 8 yaşındaki bir çocuğun hayatına girmesiyle bambaşka bir hal alır.

5 Nisan 2021 Pazartesi

Türk Dizisi : Maraşlı

Herkese merhabalar efenim,

Aylar aylar sonra TV de yerli bir dizi izleyeyim dedim ama ona da en fazla 12 bölüm kadar dayanabildim :D 12 bölümden sonra diziden hevesim kaçtı elbette ve artık izlememeye karar verdiğim için buraya da postunu girip arşive kaldırmaya karar verdim.

Burak Deniz benim ilk çıktığı zamandan bu yana dikkatimi çeken ve çok beğendiğim oyunculardan biri neredeyse her projesini izledim ve takip ettim en son Blu Tv de ki "Yarım Kalan Aşklar" dizisinden bence sadece yakışıklı bir yüze değil aynı zamanda çok başarılı bir oyunculuğu da sahip olduğunu göstermiş oldu bu dizisinde de kendisinden çok uzak olduğunu düşündüğüm hafif böyle biraz daha ağır abi bir rolde hatta şive ile oynuyor olması oyunculuk performansına harikalık kattı.

Aslında bu tarz mafyalı vurdulu kırdılı Türk dizilerini izlemeyi hiç sevmem ama oyuncu kadrosu beni bu diziyi izlemeye ikna etti 12. bölümden sonra artık senaryonun saçmalıdığını ve dizinin sıkıcılaşmaya başladığını hissettim.

Özel Kuvvetler’den ayrılma eski bir asker olan Maraşlı, açtığı sahaf dükkanı ile hayatını geçirmek istemektedir. Gözüpek, cesur, adaleti kendi bildiği yollarla sağlamaya çalışan Maraşlı’nın hayatının dönüm noktası, kızı Zeliş’in vurulduğu gündür. Tek amacı, hasta olanı kızını hayata döndürmek olan Maraşlı, evladına yaşatılan büyük acıyı unutamamaktadır. Bir gün sahaf dükkanından içeri dünyalar güzeli Mahur Türel girer ve Mahur o gün istemeden bir olaya karışır. Maraşlı, Mahur’un hayatını kurtarır. Ve o gün kaderleri birbirine bağlanır.

4 Nisan 2021 Pazar

Kitap - Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü Maud Ankaoua

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün yoğun yorucu bir haftanın son günü.Dün hava ne kadar güzelse bugün o kadar kötüydü yine üşüdüm hafiften yağmur çiseliyordu ve bahar bir türlü gelmek bilmiyordu biran önce zaman akıp gitsin istiyorum.Bir yandan vaka sayıları artıyor bir yandan sınav zamanı yaklaştıkça çocuklar ve aileleri daha fazla stres olmaya başladı onlar stres oldukça bize daha çok iş düşüyor ve bütün negatif enerjilerine bize aktarmaya çalışıyorlar.Bu sene beni öyle çok yordu ki sanki yıllardır çalışıyormuş gibi hissediyorum uzun bir ara vericem zaten daha önce postlarımda gelecek planlarımdan bahsetmiştim sizlere.

Bugün Yanpasaj yayınlarından dün okuyup bitirdiğim bir motivasyon kitabı var.Kitabın resmen kapağına vurulup aldım Yansapasaj kitap kapakları konusunda gerçekten çok başarılı favori yayınevlerimden biri olmaya aday diyebilirim.Şimdilik favori yayınevlerimde Can ve Jaguar yer alıyor.

"Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü " yolculuk hikayesi gibi başlayıp daha çok kişisel gelişim kitabına evrimleşen bir kitap genel tabiriyle söylemek gerekirse.Başlarda bu hali hoşuma gitse de ortalarına doğru artık bu uzak doğu felsefesi ayakları beni biraz sıkmaya başladı diyebilirim sanırım psikoloji bilgisi olan bir insan olduğum için bu tarz kitaplar bana aşırı sıkıcı geliyor ama hiç bu konularla alakası olmayan ve kurgu dışı kişisel gelişim kitapları okuyamayan insanlar için bir hikaye ile harmanlanmış bu kitap oldukça ideal olabilir diye düşünüyorum.

“Ruhunuzu besleyecek ve hatta hayatınızı kurtaracak bir hikâye!”

- Christine Michaud -

“Herkesin sahip olmak istediği şeylere sahibim ama hayatımdan memnun değilim, sence bu nasıl mümkün oluyor?”

“Eskiden ben de öyleydim: İstediğim her şeyi satın alma gücüm vardı, hayatım duygusal anlamda tatmin ediciydi ve sağlıklıydım. Ama bütün bunlara rağmen bir şeylerin yolunda gitmediğini hissediyordum. Ne olduğunu tam olarak bilemesem de kendimi bu dünyaya ait hissetmiyordum. Bu genel kasvet hâli beni rahatsız ediyordu. Özümü bulamıyordum.”

“Tıpkı benim gibi! Ben de aynı şeyleri hissediyorum. Mutluluklarım kısa sürüyor, bir şey yolunda gitmediğinde veya biriyle ters düştüğümde hemen mutsuz oluyorum, sürekli gergin hissediyorum… Ben de senin gibi değişmeyi çok isterdim. Ama nasıl?

Fransa’da Bestseller

100.000 Satış Rakamı

Amazon Puanı: 4.8/5

Maëlle her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan, yoğun tempoda koşturmaktan kendi mutluluğunu önceliği yapmayı unutmuş, Parisli mutsuz bir kadındır. En yakın arkadaşı Romane ile buluştuğunda öğrendiği gerçek sonucunda bir seçim yapmak zorunda kalır ve ondan istenen uzun, zorlu bir yolculuğa çıkar. Böylece mutluluğa giden hikâyesi de başlamış olur. Tam da Tolstoy’un dediği gibi, “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya biri bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.”

Büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımızda hikâyenin sonuna gelip gelmediğimizi bilmiyoruz. Oysa bu elbette büyük bir maceranın da başlangıcı olabilir.

- Pema Chödrön -

2 Nisan 2021 Cuma

Romantik Film : Sin Hijos

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün 3 Nisan yani benim 26. yaş doğum günüm ! Ama bugün işteyim yoğun bir gün.Sınavlar,rehberlik derken mini kutlamalarla günü bitiririz herhalde diye düşünüyorum geçen yıl ki doğum günüme oranla en azından dışarı da olabildiğimiz için daha şanslıyız diyebiliriz geçen yıl bahar yüzü göremedik bile bugün hava da oldukça güzel hatta biraz fazla kalın bile giyinmişim.Güzel günler ,umutlu ve çiçekli günler görürüz umarım :)

Bugün romantik film fırtınasında Netflix den izlediğim bir İspanyol filmi var.Eğlenceli ve hızlı akan bir film kafa dağıtmak için izlenebilir :)

Bekar bir babanın ve kızının hikayesi anlatılıyor. Adamın yolu aşık olacağı kadınla kesişiyor ve evlenmeye karar veriyor. Lakin sevdiği kadının geçmişindeki problemlerden dolayı çocukları sevmiyor. Çiftin bir olabilmesi için baba kız bir yol buluyor ve kız kendini kardeş olarak tanıtıyor.

Romantik Film : To All the Boys Always and Forever, Lara Jean

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün postta dün ki film serisinin son filmi olan "To All the Boys Always and Forever, Lara Jean" var.Bence bu film daha doğrusu bu kitap çok gereksiz olmuş gibime geldi benim.Tabi ki seriye bir son konması lazımdı ama ikinci kitaptan(filmden) itibaren bir gereksizlik varmış hissine kapıldım ben bu seri de bence ilkini yapıp bitirceklerdi tadında :)

Lara Jean, hayatının en iyi yazını yaşar. Erkek arkadaşı Peter ile ilişkisi güzel bir şekilde devam eder. Bu sırada babası komşuları ile yeniden evlenmeye karar verir. Düğün hazırlıkları ile ilgilenen Lara, kardeşi Margot’ın da yaz tatili için eve gelecek olmasından dolayı ayrıca mutludur. Ancak bu yoğun tempoda Lara bir yandan da kendi hayatı ile ilgili önemli kararlar vermek zorundadır. Üniversite için evinden ayrılma durumuyla karşı karşıya olan Lara bu süreçte Peter ile ilişkisinin ne olacağı konusunda korkuya kapılır.

Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...