Herkese merhabalar efenim,
Dün 8.sınıflarımızın mezuniyeti vardı onları da güzel bir törenle uğurladık.Sene sonu demek mezuniyet ve sınav vakti demek biliyorsunuz ki :) Şimdilik planlar şu şekilde : 11 Haziranda ara sınıfları da uğurlayacağız ve kurumu yaz kursuna kadar kapayacağız ama ben minik izinlerim haricinde çalışmaya devam edeceğim tercih ve kayıt işlemleri için.19 Haziran akşamı lise tarafının mezuniyet balosu var çok güzel bir etkinlik düzenlemişler ona katılacağım.Ardından 20 Haziran da ailecek arabayla İstanbul yollarına düşücez Sude'nin mezuniyet törenine katılıcaz.20-21-22 Haziran da İstanbul da olucaz 23'ünde geri dönücez.Ardından Kurban bayramı geliyor.Kurban bayramında nihayet bir senedir planladığım ve hayalini kurduğum geziye yani Doğu Karadeniz ve Batum gezisine katılıcam Allah kısmet ederse.İstanbul'un ve bu gezimin vlogu gelir elbette.Onun dışındaki zamanlarda genelde Samsun içinde olucam gibi duruyor eğer izin işini ayarlayabilirsem 15 Temmuz tatili gibi de 3 günlük kuzenimle bi Ankara ya gitme planımız var ama o kısım daha belli değil elbette bu arada arada 2023 Kpss ye de giricem biliyorsunuz ki PDR ye norm kadro verildi son anda o yüzden atanma ihtimalim daha da artmış durumunda.
Gelelim bugünün kitap postunda.Şu sıralar kitap fiyatları almış başını gidiyor.İyi ki Şubat ayında depolamamı yapmışım.Japon edebiyatının en ilginç ve popüler yazarlarından biri olan Dazai'nin en çok satan ve okunan kitaplarından biri olan " İnsanlığımı Yitirirlen" kitabını nihayet okudum.Kitabı okurken aklıma nedense Bukowski geldi.Aynı onda ki boşvermişlik ve dram dolu bir hayat hikayesi var bu kitapta da.Bu tarz insanların hikayelerini okuya okuya alıştım sanırım artık bu hikayelere beni çok fazla etkilememeye başladı.Dazai'nin bir gezisinde bir arkadaşının evinden bulduğu hatıratları anlatan bir hikaye aslında.Gerçek bir insana ait belli ki ama bu tarz hayatlar gerçek hayatta da var zaten Türkiye de de bunun bir çok örneğini görmek mümkün oluyor.
“… Ben hâlâ, ölmeyi bile becerememiş utanmaz, aptal bir hayaletten, ‘yaşayan bir cesetten’ başka bir şey değildim.”
Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, sıradışı hayatıyla da meşhur Osamu Dazai, intiharından hemen önce tamamladığı, Japonya’nın en çok okunan romanlarından İnsanlığımı Yitirirken’de topluma dahil olmayı beceremeyen, her şeyi eline yüzüne bulaştıran, çevresindeki herkesi hayal kırıklığına uğratmaya mahkûm bir ötekinin acıklı hikâyesini anlatıyor.
Dazai’nin yaşamıyla çokça paralellik taşıyan romanda, kendini çocukluğundan beri bir başarısızlık abidesi olarak gören, aristokrat bir ailenin oğlu Oba Yozo hem evde hem de okulda büründüğü “soytarı” rolüyle var olmaya çalışır. Bir itiraf niteliğindeki üç bölümden oluşan hatıratında alkolizmle, geyşalarla, sonuçsuz kalan intiharlarla dolu, “utanç” yüklü yaşamının günahını çıkarır.
İnsanlığımı Yitirirken, Osamu Dazai’nin uzun yıllara yayılan edebi intihar mektubunun son bölümü.