Herkese merhabalar efenim,
Söve saya nihayet kitabın sonuna geldim.Ne gıcık karakterlerdi yarrabi ! Baş karakterimiz dahil herkes o kadar salak ve çarpık ilişkiler içinde ki artık ağzımı açarak okudum " bu kadar da olmaz artık yeter yani " dedim her saçmalık karşısında.Eğer bu kitaptakiler yazarın kendi hayatında başından geçenlerse ve gerçeklerse ne hayatlar var demekten kendimi alamayacağım.Sabah 9 akşam 5 ben sıkıcı hayatımdan gayet memnunun arkadaşlar.Bi adam sevdik evlendik o da tırt çıktı arada bi boşandım hayatıma öyle bi renk geldi :D Onun dışında bu sakin ve sıkıcı hayata devam yani.Şöyle hayatım olacağına sıkıcı bir hayatım olsun daha iyi.Rutinler ve sıkıcılık iyidir insanın konfor alanı gibisi yok :D
Kocasını ve Floransa’daki hayatını geride bırakan Lenu, tam anlamıyla tabulara meydan okuyup sevgilisiyle Napoli’ye taşınır. Ne de olsa zoru başarmış, artık ünlü bir yazar olarak toplumda yer kazanmıştır. Lila’ysa, zekâsı ve girişimciliğiyle refaha kavuşsa da kendini bir türlü doğup büyüdüğü şehirden kurtaramaz. Başarısı onu yaşadığı dünyanın damarlarına nüfuz etmiş nepotizmle, şovenizmle, maçolukla, şiddetle burun buruna getirir. Her şartta reddettiği bu dünyanın içine düşmesi de ancak ondaki gizli lider ruhunu ortaya çıkarmaya yarar. Zira Lila, duracak, akıllanacak, boyun eğecek biri değildir.