Maydanoz Time : Film - Passengers

Herkese merhabalar efenim ...

Uzun zamandır beklenilen ve çok konuşulan bir filmdi özellikle de filmin kadrosu ! 

Lawance benim en beğendiğim kadın oyunculardan biridir ve neredeyse bütün filmlerini izlemişimdir.Daha çok bilimkurgu filmi gibi görünse de bilimkurgu ile çokta fazla alakası olmayan daha çok Romantik kategorisinde bir film.Uzayla ilgili zannedip filmi izleyenlerin bir çoğu filmi beğenmediğini falan söylemiş ama bence bunu bilimkurgu ya da uzay filmi olarak algılamamız sadece Romantik bir film olarak algılamamaz gerekiyor bence.

Hee peki Rpmantik kategorisinde nasıl bir filmidi derseniz o da idare eder cinsteydi sanırsam ama yine de filmi izlerken sıkılmadım merakla izledim neler olucak diye ilerde olabilecek teknolojilerden biri bence :D

Uzaydan eve dönüşteki rutin dönüş sırasında iki yolcu, gemilerinin arızası sonucunda uykularından 90 yıl erken uyandırılmıştır. Uçakta bulundukları lüks ve şaşalı yaşam ile hayatta kalan Jim (Chris Pratt) ve Aurora (Jennifer Lawrence) yavaş yavaş birbirlerine aşık olmaya başlarlar...

Maydanoz Time : Müzik - Jungkook Ft Selena Gomez We Don't Talk Anymore

Herkese merhabalar efenim...

Uzun zamandır bir müzik arası vermiyorduk.Çünkü benim müzik zevkim fazlasıyla değişti artık neredeyse KPOP dışında hiç bir türde müzik dinleyemez oldum burda da çok nadir olarak paylaşıyorum çünkü çok fazla hayran olan -en azından bilen- kişiler yok.

Neyse efenim ama bu mixi dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.Daha önce "Wings" albümlerinin tanıtımları amacıyla beyin yakan kısa filmleriyle birazcıkta olsa bahsetmiştim size BTS grubundan.Hayatımda ilk defa sanırım bir grup için fangirllük yapıyorum :D - Evet 21 yaşındayım-

Bu paylaştığım şarkının zaten orijinal hali Selena Gomez'in şarkısı BTS grubunun en küçük üyesi olan ve her şeyde marifeti olan Golden Maknae olarak bilinen Jungkookûn Cover'ı daha doğrusu Selena Gomez ile fanlar tarafından yapılmış olan mixi kesinlikle dinlemenizi tavsiye ederim normalde de Kookiciğimiz - takma adı - sesini acayip beğenirim ama bu şarkıyı resmen o güzel sesiyle ağlatmış hatta Selena Gomez'den bin kat daha iyi söylemiş !

Maydanoz Time : Film - Lion

Herkese merhabalar efenim ...

Oscar 'a sayılı günler kala elimden geldiğince Oscar adayı filmleri izlemeye çalışıyorum.Daha önce La La Land'i izlemiş ve yorumumu girmiştim şimdi de Lion'u izledim ve benim şimdilik favorim açıkçası Lion tabi daha diğer filmleri izleme fırsatı bulamadım o yüzden pek karşılaştırma yapmam şu anlık :D 

Neyse efenim Bavuldaki Çocuk kitabında zaten bu çocuk kaçırılma-kaybolma olaylarından çok etkilendiğimi ve izlerken de,okurken de çok defa "Allah'ım sen kimseye evlat acısı yaşatma" deyip durdum.Gerçek bir yaşam hikayesi olması hatta filmin en sonunda gerçek kişilerden görüntüler,fotoğrafların olması bende filmin sonlarına doğru gözümde yaş bırakmadı resmen çok etkilendiğimden hemen anneciğimi arayip onu çok sevdiğimi ve özlediğimi söyledim yazık garibanım hemen mutlu oldu :D Anneler bi tanedir "seni seviyorum,seni özledim" demek bu kadar zor olmamalı millet ! Neyse efenim filme dönecek olursak :

5 yaşındayken Kalküta şehrinde kaybolan Saroo Brierley’nin yirmi beş yıl sonra ailesini bulmak için ülkeye geri dönmesi ve bu yolculuğunu konu ettiği otobiyografik kitabı A Long Way Home‘dan sinemaya uyarlanan Lion‘ın yönetmenliğini Garth Davis üstleniyor.

Daha önce çeşitli kısa filmler ve Avustralya’da yayınlanan çeşitli dizilerin bölümlerini yöneten Davis’in ilk uzun metrajı olan Lion sizlerle..

Maydanoz Time : Kitap - Süper İyi Günler Mark Haddon

Herkese merhabalar efenim ...

Daha ilk haftadan sağolsun hocalarımız bizleri ödevlere boğduğu için ordan oraya test yapmak için koşturduğumdan 2 gündür burayı salladığımın farkındayım sevgili okuyucularım.Ama size kendimi affetirmek adına bomba gibi bir kitapla geldim.PDR,Psikoloji ya da Öğretmen arkadaşlarımın okumasını şiddetle tavsiye ettiğim daha öncede "İçimdeki Müzik" kitabına benzer bir kitapla karşınızdayım.

Ana konusu otizm olan ve sanki otizmli bir çocuğun günlüğünü okuyormuş hissi veren çok sade,çok şeker bir roman.Eğer kafanızı dağıtacak çabuk okunan bir kitap arıyorsanız bu kitap tam da size göre.Hem otizmli bireylerin iç dünyasına br ziyaret yapmış olursunuz hem de yoğun zamanlarınızdan biran olsun kurtulup bir kitap okuma arası vererek kendinize,ruhunuza,beyninize bir mola vermiş olursunuz.Yazım puntosu oldukça büyük ve dili de çok ama çok açık ben 1 günde okuyup bitirmiştim :)

Çin Dizi - Love 020

Herkese merhabalar efenim ...

Dizi yolculuğumuza bu sefer Çin Dizileri ile devam ediyoruz.Normalde Çin'i de ,kültürünü de,dilini de çok fazla sevmem ama arada cidden çok tatlı çocukların olduğu ve konuda oldukça güzel olan dizilere denk gelince izlemeden geçemiyorum elbette.

Love 020 benim şu zamana kadar izlediğim en ilginç dizilerden biriydi.Aslına bakarsanız normal romantik-komedi dizisi gibi gözüksede içinde fantastiğe yakın diyebileceğim unsurlar bulunuduran açıkça söylemek gerekirse bir oyun dünyasının içindeki karakterler olarak haraket eden ve bazı sahneleri buna göre çekilmiş bir dizi,benim gibi oyun severler eminim bu diziyi çok seveceklerdir.Normalde genelde filmlerde gördüğümüz fantastik efektleri bir dizide görmek beni ayrıca etkiledi diyebilirim.

Çocukluğumda Metin 2 , Lol,Dota tarzı oyunlar vardı - gerçi halen var - bu oyunların gerçek karakterler oynuyormuş gibi düşünün bir oyunun içindeki dünya bir de dışta gerçek bir dünya var.Oyunun en iyisi olan bir erkek ve bir kadın önce oyunda sonrada gerçek hayatta birbirlerine aşık oluyorlar.

Maydanoz Time : Kitap - Bavuldaki Çocuk Lene K - Agnete F.

Herkese merhabalar efenim ...

Yeni bir gün kitaplarla taze bir başlangıç !

Tee geçen yaz kardeşimin Amasya'dayken bir sahaftan aldığı - o da çok bu şekilde macera,aksiyon,suç romanları sever - bir kitabı kış tatilimde okuma fırsatı buldum.Bir İskandinav romanı olduğu için aslında pek fazla beklentim yoktu ilk başlarda zaten kardeşimde çok fazla beğenmediğini hatta kitabı unuttuğunu dahi söyledi ama yinede önyargılı yaklaşmayıp kitaba başladım ama bende maalesef sevmedim kitabı.

Sevmememin yanına birden üstüne o harika (!) yorumlarada ayrı bir sinir oldum hele de Stieg Larsson gibi bir yazarla karşılaştırmak nedir ya ! Bu kitap Stieg Larsson'un tırnağı geç tırnağının içindeki pislik dahi olamaz.Tamam biraz ağır oldu bu kabul ediyorum :D Ama Stieg Larsson benim için gerçekten çok zeki ve dili kıvrak yazarlardan biri.Bilmeyenler için - Ejdarha Dövmeli Kız serisinin yazarı ve benim favori serilerimden biridir.-

Bir çocuk kaçırma olayını anlatıyor.Bir annenin uyuşturulup çocuğun parkta kaçırılmasını anlatıyor ama kitabın sonlarından hiç bir şey anlamadığım için daha fazla bilgi veremicem çünkü çok saçma yerlere bağlanmış ve asıl konudan bence apaçık çıkılmış gibime geldi benim ama çokta emin değilim dediğim gibi sonlarını çok fazla anlamadım sadece okurken - Allah korusun ben de bir gün anne olucam Allah'ım kimseye evlat acısı göstermesin - vari şeyler söyleyip durdum :D

Maydanoz Time : Film - My Annoying Brother

Herkese merhabalar efenim ...

Balıkesir'e ve öğrenci hayatıma dün itibariyle geri dönmüş bulunmaktayım.Eğer çok fazla meşgul olmazsam yine her gün elimden geldiğinde postlar gelmeye devam edecek elbette :)

Bugün anca vakit bulabildim postu yazmak için çünkü okulun ilk günü olmasına rağmen çok yoğun ve yorucu bir gündü benim için.

Neyse efenim 2016 yılı Kore filmlerinden olan ve çok konuşulan filmlerden biride My Annoying Brother idi.Konusundan çok oyuncu kadrosu ile konuşuldu çünkü Kore'nin en çok sevilen KPOP idollerinden biri olan EXO'nun yetenekli oyuncusu DO ve Kore'de ki benim için en iyi aktörlerinden biri olan Oh My Ghost ve Jealousy Incarnate gibi efsane dizilerde efsane performanslar sergilen Oppam Jo Jung Suk ve Kore'de inanılmaz bir fan kitlesi olsa da benim buzdolabı diye tabir ettiğim ve pek sevemediğim Unni olan Park Shin Hye var ! Ee daha ne nolsun !

Doo-Sik dolandırıcılıktan dolayı hapistedir. Üvey kardeşi Doo-Young geleceği parlak bir judocudur ama bir rekabet maçı sırasında aldığı bir yaradan dolayı görme yeteneğini kaybeder. Doo-Sik tahliye kurulunun önüne çıkar ve üvey kardeşinin yarasını hapisten çıkmak için kullanır. Soo-Sik, Doo-Young’a 1 sene göz kulak olma şartıyla hapisten çıkar. Doo-Young ailesinin evinde tek başına yaşıyordur. Anne babasının ikisi de ölmüştür. Doo-Young görme yeteneğini kaybettiği için kendisini dünyadan soyutlamıştır. Eski judo koçu Soo-Hyun, Doo-Young ile hala iletişime geçen tek kişidir. 15 seneden sonra Doo-Sik aniden eve gelir ve iki kardeş tekrar birlikte yaşamaya başlar.. birbirlerinden nefret etmelerine rağmen.