Herkese merhabalar efenim,
Sanırım bir süre iznimi pazar yerine cumartesi yapacağım gibi ama bence benim için daha iyi oldu.Online eğitim yüz yüze eğitimden daha fazla yoruyor beni 1 hafta boyunca canım çıktı resmen bugün izin günüm sabah erkenden kalkıp yine bir şeyler izleyip okudum şimdi de odama temizledim her yer mis gibi koktu birazdan kıyafet dolabımı da düzenlerim izin günün verimli kullanmak gerek değil mi :)
Bugün izin günüm diye bu kitabı dün akşam kalan son 150 sayfasını bi gayret bitirdim bugüne postunu koyabileyim diye.Uzun zaman önce kitap kargom bedavaya gelsin diye bu kitabı da kapağını beğenip almıştım ama bence kitabın kapağı ile içeriği bence hiç uyuşmamış bence genel olarak Martı yayınlarının bi sorunu bu durum.Kitaptan hiç bir beklentim yoktu açıkçası Murakami kitaplarım gelene kadar oyalanayım diye okumaya başladım ama kitap oldukça heyecanlı ve akıcı çıktı bu beni oldukça şaşırttı aslında okurken baya da zevk aldım :) Teenage gerilim / gizem kategorisinde bir kitaptı ben kitabın kapağını görünce ismi de "sığınak" olunca biraz daha romantik bir kitap olduğunu falan düşünmüştüm ama romantizimle hiç bir alakası olmayan bir kitap.
Babasının ölüm anına şahit olduktan ve annesini rehabilitasyon merkezine gönderdikten sonra Mickey Bolitar yeni bir kasabada, uzun zamandır görüşmediği amcası Myron Bolitar ile birlikte yaşamak zorunda kalır. Yeni hayatında onun için güzel olan tek şey kız arkadaşı Ashley’dir. Fakat Ashley bir gün ardında hiç iz bırakmadan ortadan yok olur.
Hayatındaki bir başka insanı daha kaybetmek istemeyen Mickey, kız arkadaşının izini sürerken gizemli bir yeraltı dünyası keşfeder. Burada, Ashley’nin aslında tanıdığı kişi olmadığını öğrenir. Hatta babası bile sandığı kişi değildir. Mickey öyle sarsıcı bir gerçekle karşılaşmıştır ki hayatındaki diğer her şey artık çocuk oyuncağı gibi gelecektir.