Tayland Dizisi : Buang Wimala

 Herkese merhabalar efenim,

Mickciğimin dizilerini izlemeyi özlemişim vallahi.Tayland aktörleri içinde en beğendiğimdir kendisi genelde bir çok dizisini kaçırmadan izlerim (çok cringe dizileri olmadıkça).Bu dizi de izlerken biraz bana cringeler geldi gitti ama sonuna kadar izlemeyi başardım yine de :D

Gun, Parin'in lüks oteli olan en yakın arkadaşıdır. Gun, otelinin hisselerinin bir kısmını Parin'e satmayı teklif edince, iş ortağı olurlar. Gun da evlidir. Fakat evliliği sağlam temeller üzerine kurulu değildir ve eşiyle boşanma aşamasındadır. Zor olan ise, karısının boşanma anlaşmasıyla "Twilight Resort"ü ele geçirmeye kararlı olmasıdır. Ama Gun'un aleyhinde bu davaya mal olabilecek bazı suçlayıcı kanıtlar vardır. Karısı kanıtları öğrendiğinde, Wimala'ya bu kanıtı Gun'dan çalması için bir iş teklif etmeye karar verir. Wimala ilk başta bu şekilde bir anlaşma yapmayı reddeder. Ancak Gun'un karısı, Wimala'ya Gun'un tacizinden vücuduna aldığı morlukları ve izleri gösterdikten sonra onu ikna eder. Morluğu gören ve annesinin tedavisi için paraya da ihtiyacı olan Wimala, bu işi kabul eder. Gun'un tacizci ve kötü bir insan olduğuna tamamen ikna olur.

Kore Dizisi : The Glory

 Herkese merhabalar efenim,

Şu 2 günlük tatil bana çok iyi geldi vallahi çiçek gibi yeniden açtım.Yılbaşı gecesi yine boğazım ağrımaya başlamıştı ama 2 gün dinlenince kendime geldim çok şükür bugün de iş yerinden 2 öğretmenimiz hastaymış çok fena salgın var vallahi kış daha yeni başlıyor gerçi ama biran önce bitsin istiyorum artık eskiden yaz mevsimini sevmezdim ama artık kıştan çok yaz mevsimini seviyorum.

Dün akşam Netflix'e yeni gelen Kore dizisini hemen izleyip bitirdim.Normalde bu tarz dram dizilerini  pek sevmiyorum ama baş rolünde Song Hye-kyo ablamız olunca hemen bi bakmak istedim diziye.Gerçi dizi 2 sezon sanırım çünkü yarım yamalak bitti dizi.Diğer sezonu izler miyim pek bilemiyorum belki çok dizisiz kalırsam anca izlerim çünkü dizi güzel olsa da ben öyle aman aman çok heyecanlandırmadı ama intikam hikayelerini sevdiğimi farkettim.

Dizi, lise yıllarında gördüğü zorbalık yüzünden hayatı mahvolan bir kadının (Song Hye-Kyo) etrafında dönmektedir. Bir yetişkin olduğunda, artık ona zorbalık yapan ve bu zorbalığa seyirci kalanlardan intikamını almaya başlar.

Komedi Filmi : Yılbaşı Gecesi

 Herkese merhabalar efenim,

Herkesin yeni yılı kutlu olsun ! 2023'den bu yıl sağlık ve aşk istiyorum sadece.Eğer aşk olmayacaksa da yerine gezmek istiyorum umarım bu yıl yurt dışına çıkmayı başarabilirim.

Disney de yayınlanan Gülse Birsel 'in yeni işi Yılbaşı Partisini izledim yılın ilk gününde ama dün dışarda olduğum için yazmaya vakit bulamadım.Aile Arasından daha komik değildi ama yinede yanlış anlaşılmalar üzerine kurulmuş eğlenceli bir komediydi.Bu komedi filmi işini ülkemizde yine en iyi Gülse Birsel yapıyor bence.Oyuncu ekibi de zaten Gülse'nin tanıdık kadrosu bir çok kişi Aile Arası filminde oynuyordu yine.İzlemesi eğlenceli bir yapım imkanınız varsa mutlaka bi bakın derim :)

Etkinlik - Bu Zamana Kadar İzlediğim Tiyatro,Opera,Müzikal ve Baleler

 Herkese merhabalar efenim,

Belki dünyanın en gereksiz postunu gibi gelebilir size ama burası aynı zamanda benim günlüğüm ve arşivim biliyorsunuz ki.O yüzden bu zamana kadar gittiğim tüm sanatsal faaliyetlerin bir listesini tutmak istedi canım burada arşivde dursun gittikçe yenilerini de eklemek istiyorum.

Sanatla kalın ...

1-Gogol -  Bir Delinin Hatıra Defteri (Tiyatro)

2-Roland Schimmelpfennig -  Geçmişten Gelen Kadın (Tiyatro)

3-Ken Ludwing - Oyun Karıştı (Tiyatro)

4-Ephrain Kishon - Tarla Kuşuydu Juliet (Tiyatro)

5-Chris Alexander - Shakespeare Zorda

6-Ömer Naci Topçu - Juliet'in 42 Saati (Tiyatro)

7-Scapin'in Dolapları - Moliere (Tiyatro)

8-Nafile Adam - Abdullah Şahin (Tiyatro)

9-Hayvan Çiftliği - George Orwell (Tiyatro)

10-Ölüm ve Kız - Ariel Dorfman (Tiyatro)

11-Yalnız Kadın - Dorio Fo (Tiyatro)

12-Maskeliler - Ilan Hatsor (Tiyatro)

13- Kırkından Sonra -  Alfonso Paso (Tiyatro)

14-Karışık Hisler (Bale)

15-Yılbaşı Partisi - Üveys Akıncı (Tiyatro)

16-Doktor Mucize - G.Bizet (Opera)

17-Penceredeki Atlar - Matei Vısnıec (Tiyatro)

18-Kim Bay Schmitt ? - Sébastien Thiery (Tiyatro)

19-Totlar - Istvan Örkeny (Tiyatro)

20-İstibdat Kumpanyası (Müzikal)

21-Alice (Müzikal)

22-Hisseli Harikalar Kumpanyası (Müzikal)

23-Figaro'nun Düğünü - Mozart (Opera)

24-Antigone - Sofokles (Tiyatro)

25-Carmen - G.Bizet (Bale)

26-Afife - T.Erdener (Bale)

27-Pembe Pırlantalar (Tiyatro)

28-Suç ve Ceza (Tiyatro)

29-Dracula (Müzikal)

Program : The Mole

 Herkese merhabalar efenim,

Netflix de yayınlanan çok keyifli bir programdan bahsedicem bugün size.Türkçe ismi " Köstebek".Among Us oyununuz bilenler bilir bir ekip var içlerinden biri köstebek olur ve yapılan işleri sabote etmeye çalışır ekipte daha sonrasın da o kişiyi bulmaya çalışır işte tam da o oyunun program halini yapmışlar keşke bizde de yapsalar bence izlemesi çok keyifli olur duy sesimizi Acun Medya :D Programın ilk başından beri tek atmak gibi bir isteğim vardı ama finalde köstebeği görünce planlar suya düştü ama bence benim köstebek gerçek köstebekten daha berbet etti işleri :D

Kore Dizisi : Cheer Up

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün bi hevesle izlediğim ama yine yarısında sıkılıp bıraktığım ve artık uzun bi süre bekletsem de yazmanın zamanının geldiğini anladığım bir Kore dizisinden bahsetmek istiyorum sizlere.Aslında bi üniversite gençlik dizisi ve isminden de anlaşıldığı gibi okulun ponpon takımınının hikayesini anlatıyor.Tabi Korelilerde işler biliyorsunuz ki çok ciddi hele de eğlence sektörü sanki dünyanın en önemli işini yaparcasına yapıyorlar her şeyleri o yüzden her şey için çok çalışıyorlar.Eğlenceli gençlik dizisinin içine şu sıra moda oldu elbette hemen bi cinayet hikayesi hemen bi gizem eklemişler ama bence yapmacık ve çok zorlama olmuş daha günlük güneşlik bir şeyler izleseydik daha mutlu olabilirdim diye düşünüyordum bu dizi için.

Kitap - Kavim Ahmet Ümit

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün son günüm yarın işe gidiyorum hafif bi öksürüğüm kaldı sadece o da herkeste oluyormuş zaten umarım bir daha olmaz ya 1 aydır resmen işkence çekiyorum.Bu zamanlarımda kitapta zor okudum başım ağrıdığı için bu kitabı da normalda 1 hafta da bitirebilcekken 3 hafta da anca bitirebildim.

Ahmet Ümit serüvenine tam gaz devam ! Bundan sonra da bol bol Ahmet Ümit kitapları gelicek Ocak ayı okunacak listem full kütüphaneme yeni kitapları anca şubat ayında ekleyebilirim diye düşünüyorum hem yeni maaşım olacak tabi bu arada herhalde kitap fiyatları da coşmuş olur belki Amazon da yine Kasım da olduğu gibi bi indirim şenliği falan yakalarsam listemde olan kitapları almış olurum.

Ahmet Ümit bu kitabında yine tarihi dokuları bize bie cinayet davasında çok güzel bir şekilde aktarmış ama bu sefer ki cinayeti biraz karmaşık ve zorlama buldum o yüzden diğer okuduğum kitaplarına oranla daha az sevdim bu kitabını.Dinler tarihini sevenler için -başta benim kız kardeşim- bence bu kitap ayrı zevkli olacaktır diye düşünüyorum.

Can alarak sağlanan adalet, ölümü yüceltmekten başka bir işe yaramaz. 

Ritüelleri olan, Hıristiyan mistisizminden beslenen bir seri katil cinayet masasını teyakkuza geçirir. İlk cinayetin olay mahalli, alışılmışın hayli dışındadır: Göğsüne saplanmış sapı haç şeklinde bir bıçakla yerde yatan bir kurban... Hemen yanı başında açık bırakılmış, bazı satırları kurbanın kanıyla çizilmiş bir Kutsal Kitap… Katil hiç vakit kaybetmeden seri katile evrilirken Başkomser Nevzat belki de daha önce hiç karşılaşmadığı kadar çetrefilli ve karmaşık bir işin içine dalar.

Ölüleri bekletmek olmaz. 

Titiz bir araştırmanın ardından ustalıkla yazılmış, heyecan yüklü bir roman. Ahmet Ümit bu romanında bugünün Türkiye'sini daha iyi anlamak için hem Anadolu’nun geçmişine hem de yakın tarihimize bakmaya çağırıyor okurunu. Bu toprakların kültür mozayiğini Süryaniler, Nusayriler, Rumlar, Türkler, Kürtler üzerinden yeniden hatırlatıyor, devletin derinliklerinde kurulmuş hatalı mekanizmalar yüzünden ödenen bedelleri bir kere daha tartışmaya açıyor.

“Haklısın Evgenia” diyorum,

“Bu ülke çok acımasız, bu topraklar çok sert, bu toprakların insanı çok hoyrat... Ama burası bizim ülkemiz Evgenia, burası bizim toprağımız, bizim vatanımız. Biz burasıyız Evgenia...”