29 Temmuz 2024 Pazartesi

Kitap - 4 Gün 3 Gece Ayşe Kulin

 Herkese merhabalar efenim,

Normalde bu kitabı Kitapağacı kulübü ile Temmuz ayı kitabı olarak seçmiştik ve ben de alıp okumuştum ama gruptan buluşmaya son 1 hafta kala moderatörlerin yoğunluğu olduğu için bu ay ve Ağustos ayı için toplantı olmayacağını duyurdular.Yani son hafta da söylendiği için biraz bozuldum açıkçası ama ne yapalım yine de Ayşe Kulin sevdiğim için bir şekilde alıp okuyacaktım zaten.Akıcı bir kitap her zaman ki gibi ayrıca çok da kısa ama gerçekçilik açısından öyle kötü ki.Karakterlerin tepkileri,olayların akışı falan okurken saçmalığına güldüm resmen.Ayşe Kulin'i seviyorum ama şu halktan kopuk burjuva halini kitaplarına yansıtması çok sinirimi bozuyor.

“Gece ertesi sabaha kavuştuğunda Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir dönem başlamıştı.”

27 Mayıs 1960. Ülkedeki tüm vatandaşlar askerî darbe haberiyle uyanıyor sabaha. Sokaklarda tanklar, radyodan yükselen bültenler, düşmeyen telefonlar, ulaşılamayan dostlar...

Usta romancı Ayşe Kulin, tek mekânda kurguladığı ve dört gün üç gecelik bir zaman dilimini kapsayan romanında, 1960 darbesini, okurunu sıradan görünen ama içinde hiç de sıradan olaylar yaşanmayan bir apartman dairesine konuk ederek anlatıyor. Her ayrıntısı incelikle işlenmiş Dört Gün Üç Gece, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin unutulmaz hadiselerinden birine farklı bir yöntemle, aşkla, ayna tutuyor.



28 Temmuz 2024 Pazar

Türk Dizisi : Zeytin Ağacı 2.Sezon

 Herkese merhabalar efenim,

Zeytin Ağacı'nın 1.sezonunu izlemiştim ve Aile Dizilimi kavramını psikolojik açıdan eleştirmiştim biraz hatırlarsanız.Yeni sezonunun geldiğini görünce öylesine zaman geçirmek için biraz da atlaya atlaya izledim.Bu sezona Aytaç Şaşmaz katılmış.Sırf kadınların romantik ilişkileri için izledim diyebilirim :D Ayrıca 2.sezon için profesyonel bir kapak çekimi neden adam akıllı yapmamışlar anladım kapak bulucam diye çatladım resmen ve globaldeki kapaklardan birini bulabildim.Çok sallamasyon olmuş arka plan kısımları dizinin zaten 2.sezonda da 1.sezondan çok farklı bir şey olmuyor açıkçası.Dediğim gibi zaman geçirmek için bi bakılabilr bir de inşallah 40 yaşında Tuğba Büyüküstün gibi görünürüm amin :D



Türk Dizisi : Prens 2.Sezon

 Herkese merhabalar efenim,

Yaz ayı ile birlikte dijital dizilerin 2.sezonları yayınlandı.Benim gerçekten sevip takip ettiğim çok az yerli iş vardır.Bunlardan biri de elbette Prens.Bence ilk sezondan üstüne katarak ilerleten bir sezon olmuş.2.Sezonun oyuncu kadrosuna ek olarak Çağlar Ertuğrul,Ebru Şahin,Tuğçe Bayat,Elçin Sangu,Engin Benli,Deniz Uğur gibi çok beğendiğim oyuncular katılmış ve 2.sezonu daha da renklendirip şenlendirmişler.Bu sezonda tabiki yine şapşik Prensimizin başından geçen komik olayları izliyoruz ama denizleri aşıp Kuzey krallığına da gidiyoruz.Ayrıca yolda Çağlar Ertuğrul'un çok iyi oynayıp ünlettiği korsan karakterini de rastlıyoruz.Dizinin sezon finali 3.sezonun da geleceğinin habercisi olarak bitti.3.Sezonu da sabırsızlıkla bekliyor olacağım.

25 Temmuz 2024 Perşembe

İspanya Dizisi : La Pasion Turca

 Herkese merhabalar efenim,

Aslında İspanyol kanalında yayınlandığı için ilk İspanyol dizisi olarak aldım ama Türkiye ve İspanya ortak yapımı bir dizi.Netflix yayın haklarını satın alınca Türkiye de de bilenen ve izlenen bir yapım olmuş oldu.İlker Kaleli çok beğendiğim ya da çok sevdiğim bir oyuncu değildi tabiki duydum ama çok takip etmem kendisi bu yapımda adam akıllı kendisini izleme fırsatı buldum ve oynadığı rolün büyüsünden midir nedir rolü çok yakıştırdım ona ve çok da beğendim üstelik hiç bilmediği bir dilde oynaması ve aralarda Türkçe konuşması onu ayrı karizmatik göstermiş diyebilirim.Aslında bir kitaptan uyarlanmı dizi ve bu ilk değil ikinci uyarlama hali daha önce beyaz perdeye uyarlanmış ama Türk karakterini de bir İspanyol oynamış o yüzden bence çok gerçekçi durmamış.Tabiki bir İspanyol'un gözünden izlediğimiz için diziyi Türk motiflerinden çok Osmanlı motifleri var dizide.Türkiye sanki şimdi ki güncel haliyle yansıtılmamış gibi duruyor.Bir çok kişi bu yönden eleştirdi diziyi ama araştırmayan ve bilmeyen bir kısım elbette.Ayrıca Türk karakterin Türk erkekleriyle de aşırı bi ilgisi yok :D İlker Kaleli maskülen bir adam olduğu için rolünü iyi yansıtmış ama yine de bi eğrelti durmuş :D

İstanbul'a taşınıp gizemli bir antikacıyla ilişki yaşamaya başlayan bir profesörün hayatı, bu tutkulu aşk yüzünden altüst olur.



Kitap - Hadleyburg'ü Yozlaştıran Adam Mark Twain

 Herkese merhabalar efenim,

İnsan nedir? , Tom Sawyer gibi eserleriyle ünlenen ve bu kitaplarını çok severek okuduğum çocukluğumun yazarı olan Mark Twain'den kız kardeşimin kütüphanesinde görünce bu kitabı bi alıp bakmak istedim.Bu tarz kısa öykü kitapları ben de mola niteliği yarattığından okuması çok iyi oluyor ama bu kitabı çok sevemedim.Anlattığı öykünün içine de çok giremedim hiç benlik bir konu da değildi.Bunu kız kardeşimle paylaştığım da ben okuduğumda beğendiğimi hatırlıyorum konusunu şu an tam hatırlamıyorum ama olaylar altından toplumsal hiciv yapıyor dedi ama ben sanırım içine çok giremediğim için o hiciv tadını pek alamadım.

Sarsılmaz dürüstlüğüyle övünen Hadleyburg kasabası halkının bir yabancıyı farkında olmaksızın rencide etmesi, büyük bir intikam hikâyesine dönüşür. Ülkenin en dürüst kasabası olarak tanınan Hadleyburg'ün namını karalamak isteyen bu öfkeli yabancı, yozlaştırılamaz olmasıyla övünen halkı kendi gerçeğiyle yüzleştirmek üzere müthiş bir plan hazırlar. İnsanlığın açgözlülük, kıskançlık, intikam gibi en olumsuz niteliklerini hicvederek irdeleyen Twain bu öyküsüyle ikiyüzlü toplumsal ahlak anlayışına da en ağır eleştirilerden birini yöneltir.



23 Temmuz 2024 Salı

Romantik Film : 3391 Kilometre

 Herkese merhabalar efenim,

Prens dizisinin 2.sezonunu da çok büyük bir keyifle izleyip bitirdim ve 3.sezonu da merakla bekliyor olucam.Orada tanıdığım Derya Pınar Ak'ı çok beğendim hem oyunculuğu hem de saf ve duru güzelliği çok hoşuma gitti "bence romantik komedilere de oldukça yakışır" diye düşündükten sonra Beyza Alkoç'un Wattpad'den kitaba döndürdüğü 3391 Kilometre ye denk geldim ve baş rolünde oynadığını gördüm.Karşısında oynayan çocuğu daha önce hiç görmedim bir yerler de o da 22 yaşında gencecik bir oyuncuymuş umarım bu filmden sonra da onun yıldızı parlar hem çok yakışıklı hem de ses tonu çok güzel ama biraz oyunculuğunu geliştirmesi lazım diye düşünüyorum çok tek düze oynuyor.

Bu arada yakın zamanda Wattpad'e de sınırlama getirildi ülkemizde.Ne amaçla yapıldı bilmiyorum ama iyi bir amaçları olacağını hiç düşünmüyorum.Kitabı okumadığım için ne kadarını beyaz perdeye yansıttılar bilmiyorum ama Beyza Alkoç da 1996 imiş yaşı 28 yani benden 1 yaş küçük çok da küçük biri sayılmaz o yüzden filmin başında durmuştur hakkını vermiştir işin diye düşünüyorum o yüzden yapımı sadece film ekseninde değerlendirirsek bence hikayelerde kopukluklar olsa da tatlı bir gençlik romantik komedisiydi.Yurtdışında olsa ayıla bayıla izlerdik ülkemizde yapılınca cringe ya da dalga konusu yapılıyor genelde ama ben şahsen destekliyorum böyle şeyleri.Kötü Çocuk vari yapımlardansa erkek karakterlerin daha düzgün olduğu,kıza kötü davranmadığı yapımlar her zaman daha baş tacı oluyor.

Fransa'da yaşayan Ege ile İzmir'de yaşayan İzmir'in sosyal medyada tanışmasının ardından yaşadıkları aşkı anlatıyor. Ege ile İzmir, birbirlerine kilometrelerce uzakken yaşadıkları ilişki ile aşkın koşul gözetmeksizin yürekte yer edinebildiğini bir kez daha gösteriyor.



22 Temmuz 2024 Pazartesi

Animasyon : Inside Out 2

Herkese merhabalar efenim,

Herkesin çıktığı gibi sinemaya gittiği ama benim gitmeyi istesem de yok tatildi yok işti yok dişimdi yok hastalıktı derken gidemediğim ama internete düştüğü gibi izlediğim o yapım olan Ters Yüz 2 animasyonundan bahsedicem.Bu sene Dune filminden bile daha çok (izlemeyi düşünmüyorum) gişe yapan bir film oldu.Tabi sadece çocuklar değil yetişkinlere de hitap eden ve enfes ayrıntılara sahip olan çok iyi düşünülüp hazırlanmış bir animasyon.

Genç Riley, hayatına Neşe, Üzüntü, Öfke, Korku ve İğrenme gibi yeni duyguları dahil ederek, hızla değişen bir dünyaya adım atmıştır. Ancak bu duygularla baş etme sürecini başarıyla tamamlayarak, istediği huzuru ve mutluluğu bulmayı başarmıştır. Şimdi 13 yaşına gelen Riley, yeni bir sürprizle karşı karşıyadır. Öğrendiği duyguları anlamış ve kontrol etmeyi öğrenmişken, beklenmedik bir şekilde yeni bir duygu daha keşfeder. Ancak bu yeni duygu, hayatında beklenmeyen stres ve sorunların ortaya çıkmasına yol açar. Ergenlikle birlikte gelen bu yeni duygu, Riley’in duygusal dünyasına tamamen farklı bir perspektif kazandırır. Neşe, Üzüntü, Öfke, Korku ve İğrenme, Riley’in zihninde kendi yerlerini bulmuş ve oluşturdukları dengeyi sürdürmektedir. Ancak bu huzurlu dönem, tamir ekiplerinin ansızın Riley’in zihnine müdahale etmesiyle son bulur. Büyük değişikliklere karşı koyan duygu grubu, aralarına yeni bir duygunun daha katıldığını fark eder: Endişe! Riley, ergenlik çağına adım atarken, yeni duygunun farklı etkilerini hisseder ve bu süreçte onu zorlu ama bir o kadar da eğlenceli maceralar bekler.



Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...