Korku Filmi : Stephen King Filmleri

Herkese merhabalar efenim ...

Elbette Maydanoz Blog olarak bayramda da açığız.Bayram da eğer benim gibi fink fink gezme düşünceleriniz yoksa bir sürrü film önerisiyle geldim :) Hem de Stephen King filmleri :)
Şöyle uzun uzadıya bir araştırmadan sonra Stephen King'in romanlarından beyaz perdeye aktardığı filmlerden seçmece yaptım içinde izlediklerim de vardı onların yorum linkini altına bıraktım izlemediklerimi de bir önceki hafta izleyip bitirdim :)

1-It

https://maydanozsalatasi.blogspot.com/2018/06/maydanoz-time-film-it.html

KİTAP                                           FİLM



2-The Shawshank Redemption

Masumiyetini iddia etmesine rağmen karısını ve sevgilisini öldürdüğü gerekçesiyle Shawshank Devlet Cezaevi'nde yaklaşık 20 yılını geçiren bankacı Andy Dufresne'in hikâyesini anlatır.




3-The Shinnig

https://maydanozsalatasi.blogspot.com/2018/04/maydanoz-time-film-shinning.html




4-The Mist

https://maydanozsalatasi.blogspot.com/2018/11/gerilim-filmi-mist.html




5-Dark Tower

https://maydanozsalatasi.blogspot.com/2018/03/maydanoz-time-film-dark-tower.html




6-The Green Mile

https://maydanozsalatasi.blogspot.com/2014/07/maydanoz-timefilm-yesil-yol.html




7-1408

https://maydanozsalatasi.blogspot.com/2018/07/maydanoz-time-film-1408.html




8-Carrie

Carrie White okulda arkadaşlarının sürekli dalga geçip kötü davrandığı, evdeyse aşırı dindar annesinden zulüm gören bir kızdır. Ama Carrie'nin herkesten sakladığı bir sırrı vardır; çok yoğun psişik güçlere sahiptir. Okul balosunda arkadaşları yine onu sıkıştırmaya kalkınca "ateşle oynanmayacağını" öğreneceklerdir!




9-The Dead Zone

Johnny Smith bir araba kazası ile girdiği komadan tam beş yıl sonra çıkar. Uykuda olduğu dönemde dünya şüphesiz çok değişmiştir. Fakat kısa sürede kendisinde de bazı önemli değişiklikler olduğunu fark eder. Smith bazı olayların ardından medyumluk özellikleri gösterdiğini fark eder. Bu yeni özelliğini bir cinayet davası için kullanmaya başlayınca da ürkütücü deneyimler yaşamaya başlar.



10-Kujo

Şehrin dışında ıssız bir yerde oturmakta olan Vic ile Donna, çıkmaza giren evliliklerini kurtarma çabası verirken küçük oğulları Tad'de karabasan korkuları geçirmektedir. Vic, iş için şehir dışına çıkmadan önce karısı Donna'ya bozulan arabalarını kasabanın dışındaki eski bir tamirciye götürmesini ister. Donna oğlu Tad'i de alıp tamirciye gittiklerinde kötü bir sürprizle karşılaşacaklardır. Tamircinin 100 kiloluk bir St,Bernard olan Cujo adını verdikleri köpeği bir yarasa tırmıklaması sonucu kuduz olmuş ve herkesi parçalamıştır. Donna ve Tad bozulan arabalarının içinde bu ıssız yerde mahsur kalmışlardır. Dışarıda köpek onları beklemektedir.




11-Christine

Christine, Arnie karakterinin yolda 1958 model bir Plymouth Fury görüp ona aşık olmasıyla başlar. Araba yüzünden ailesiyle kavga eder ve onu ne yapar eder alır. Kötü durumdaki bu aracı Bill'in garajına götürerek tamir etmeye başlar. Bu sırada okulda bir grup öğrenci tarafından dövülmüştür ve arabayı kendisine satan Rolan Lebay ölmüştür. Garip olayları yavaş yavaş farketmeye başlayan Arnie, arabası ile arasındaki bağı iyiden iyiye hissetmeye başlamıştır.




12-Firestarter

Andrew ve Vicky McGee bir lisede deneyler üzerine çalışarak para kazanmaktadırlar. Fakat bu sıra dışı deneyde gizem dolu, endişe uyandıran bir şeyler vardır. Psişik güçler üzerine çalışan bu çift evlenirler ve Charlie adını verdikleri bir kızları olur. Fakat küçük kızın sadece düşünce gücüyle yangın çıkartma, çevresini ateşe verme yeteneğini çok geçmeden ortaya çıkar.
Bu yönünü fazla saklayamayan Charlie kısa süre içerisinde hükumet yetkililerinin de dikkatini çeker. "The Shop" adı verilen gizli bir departmanda küçük kızı karanti altına alıp, üzerinde deneyler yapmaya başlarlar. Fakat gücünü hafife almışlardır.

13-Pet Sematary

Creed ailesi için hayat mükemmel gözükmektedir. Louis ve Rachel Creed, iki küçük çocukları ile birlikte kırsal kesimde doğa ile iç içe olan bir eve yerleşir. Kocaman bahçesi olan ev özellikle çocuklar için büyük bir nimettir. Ancak evin hemen yakınında bulunan hayli işlek bir otoban evin mükemmelliğine gölge düşürür. Mahalle sakinlerinin evcil hayvanların yoldaki kazalara kurban gitmiştir. Öyle ki evin yanında bulunan eski bir Hint mezarlığına inşa edilen hayvan mezarlığının 'sakinlerinden' çoğu, bu yoldaki kazalara kurban gitmiş kedi ve köpeklerdir. Aile kedileri için oldukça endişelidir ve çok geçmeden korkulan olur. Sevimli kedileri Winston Churchill bir aracın altında kalarak can verir. Aile kediyi hayvan mezarlığına gömecekleri sırada komşuları Judd’un tavsiyesi üzerine Kızılderililerinden kalma, taşlık bir eski mezarlığa gömer. Kedinin karanlık sırlara sahip olan mezarlığa gömülmesi akıl almaz bir kötülüğün serbest kalmasına neden olur.

14-Misery

Paul Sheldon kolay okunan popüler romanlar yazarıdır. Artık kariyerinde bir dönüm noktasında olduğunu düşünür, seri maceralarını yazdığı karakteri Misery Chastain’in öldürüp diziyi bitirir. Paul taşrada geçirdiği bir araba kazasından yaralı kurtulur. Onu bulup evinde bakmaya başlayan Annie Wilkes, şans eseri Paul’un sadık okurlarından biridir ve kahramanı Misery Chastain’in de sıkı bir hayranıdır. Son kitabı okuyup Misery’nin ölümüyle şoke olan kadın öfkeye kapılır ve Paul’u ayağından feci şekilde yaralayarak onu yatağa hapseder. Hem bölge şerifi hem de menajeri umutsuzca Paul’ü ararken o, gardiyanı Annie’ye özel bir Misery macerası daha yazmak zorundadır.

15-Dolores Claiborne

ABD’nin Maine eyaletindeyiz. Taşrada yaşayan Dolores, 18 yıl önce kocasının esrarengiz bir şekilde ölümünden sorumlu tutulmuş ve gerçek açığa çıkmadan aklanmıştır. Bakıcılığını yaptığı bir kadının da ölümüyle Dolores şimdi bir kez daha, yıllar önce onu mahkum etmeyi başaramamış bir dedektifin pençesinde bulur kendisini. 

Gerçekleri ortaya çıkarma gücü ise, yıllar önce gittiği büyük şehirden iyi bir muhabir olarak dönen kızı Selena’da vardır. Genç kadın, kendisini de ilgilendiren aile sırlarına dek uzanan bir esrar perdesini kaldırabilecek midir?

16-Secret Window

Gerilim romanlarıyla ünlenen başarılı bir yazar olan Mort Rainey karısı Amy'nin kendisini aldattığını gördüğünde büyük bir psikolojik yıkıma uğrar. Karısından boşanan ve aynı zamanda 'yazar tıkanıklığı' sorunuyla karşılaşan Rainey, hem yeni kitabı üzerine çalışabilmek hem de zor zamanları atlatabilmek için New York'un ıssız bölgelerinden birine, Tashmore gölünde bir kulübeye yerleşir. Bir gün kapısını çalan John Shooter isimli esrarengiz adam, Rainey'i kendi hikayesini çalmakla suçlar. Başta adamı dikkate almayan Rainey zamanla olayın büyüklüğünün ve tehlikesinin farkına varır. 

17-Gerald's Game

Güzel bir hafta sonu geçirmek isteyen Jessie ve Gerald, ıssız bir göl evine giderler. Huzur dolu geçen zamanlarına biraz da eğlence katmak için seks oyunu oynayan çiftin hayatı birden kabusa dönüşür. Bir kaza sonucu Gerald öldüğünde, Jessie elleri yatağa kelepçeli bir haldedir. İçinde bulunduğu durumdan kurtulmaya çalışan Jessie, ilerleyen saatlerde odanın içinde bir başkasının daha olduğunu düşünmeye başlar.. 

Gerilim Filmi : The Call

Herkese merhabalar efenim ...

Bayram hazır yaklaşırken bir kaç film önerisinde bulunmak istedim.Bir çoğu Netflix de olan filmler olucak. Bunlardan ilki baş rolünde Halle Berry'nin olduğu bir gerilim filmi. Filmin her dakikası gerilimdi resmen bence türünün iyi örneklerinden biri olmuş bu film.Tavsiyemdir :)

Jordan, 911 Acil yardım hattında santral görevlisi olarak çalışan bir kadındır. Bir gün merkezi arayan genç bir kız sesi, evine zorla giren biri olduğunu ve hayatının tehlikede olduğunu söyler. Jordan, ekipler evi tespit edip kızı kurtarmaya gidene dek telefonda katili oyalamaya karar verir. Tüm çabalarına rağmen Jordan başarısız olur ve Genç kız hayatını kaybeder. Ancak olayın arka planı daha karmaşıktır. Bu cinayet ve birbirini takip eden olayların bir seri katilin işi olduğu ortaya çıkar. Bu arada yaşadığı kabustan dolayı Jordan'ın psikolojisi tamamen altüst olmuştur. Aradan zaman geçer ve 911'e "Kaçırıldım, lütfen beni kurtarın!" diye yalvaran başka bir yardım çağrısı gelir. Çağrıyı devralan Jordan bu kez kızı sağ salim kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapmaya kararlıdır.

Amerika Dizi : The Society

Herkese merhabalar efenim ...

Netflix dizileri ile devam ediyoruz dizi postumuzda. Netflix'in orijinal dizisi ve sadece 1 sezonu var şu anda 10 bölüm ve türüne Fantastik diyebiliriz yani çokta emin değilim çünkü 1.sezon sanırım karakterleri tanıtma amacıyla yayınlanmış olaylara dair net bilgi çok fazla verilmiyor.

Konusu hakkında bilgi vericek olursak , bir gün bir lise okul gezisi düzenler ve otobüsler halinde öğrenciler geziye gitmeye hazırlanırlar gecenin 3'ünde otobüs birden durur ve şoför onlara kasabanın çıkışının kapalı olduğunu ve gezi iptal olduğu için kasabaya geri döndüklerini söyler.Öğrenciler oflaya puflaya geri evlerine geri dönmek isterler ama kasaba da onlardan başka kimse yoktur ayrıca kasabanın girişi ve çıkışı kapanmış,sonu olmayan ormanlarla kapanmıştır.Bu liseli öğrencilerimiz kasaba da yaşamaya başlayacaklardır ama bir süre sonra cinayetler,isyanlar başlayınca ortalık karışır.

Burdan sonrası biraz SPOİLER :)

Liseli öğrenciler olduğu için olaylarda ki saçmalıkları görmezden geliyorum çünkü bütün karakterler inanılmaz salak :D Hepsi birbiriyle sevişmekten başka bir şey yapmıyorlar resmen 1.sezon kimin eli kimin cebinde onu anlamakla geçti bir iki akıllı çıktı benim favorim olabilecek onlarında her ülke de olduğu gibi elbette vakitsiz öten horoz misali kafası kesildi :) O yüzden diziyi izleme hevesim biraz kaçtı açıkçası 2.sezonu izler miyim pek bilemedim.

Gizem Filmi : An Interview with God

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün oldukça ilginç bir film var film postumuzda. Bir gün Tanrı ile röportaj yapacak olsanız "o"na ne sorardınız ? Sanırım ben "bizi neden yarattın ya da öldükten sonra ne oluyor" gibisinden herkesin sormak istediği klişe soruları sorardım.Bu film bu soruların cevabını elbette yanıtlamıyor hatta bir çok soruyu havada bırakıyor çünkü bunların cevabını senaristte bilmiyor :) Ayrıca baş roldeki adam insanı cidden çıldırtacak cinsten insan Tanrı ya bu saçma soruları mı sorar deyip kafayı yiyorsunuz film boyunca ama fikir bence oldukça güzel pek tatmin etmese de :)

Ülke:  ABD
Tür:  Dram, Gizem
IMDB:  5,7
Vizyon Tarihi:  2 Ağustos 2018
Süre:  97 Dakika

Gelecek vaat eden bir gazeteci, Kendi hayatını ve inancını, bir ömür boyu olan yaşamını röportaj olarak verdiğinde Tanrı olduğunu iddia eden birine ve ona meydan okuması anlatılıyor.

Kitap - Kanadı Kırık Kuşlar Ayşe Kulin

Herkese merhabalar efenim ...

O kadar özledim ki Kulin okumayı ... Kadın su gibi yazıyor resmen,1 gecede okuyup bitirdim Kulin'in yeni bir kitabına daha başladım doyamadığım için.

2.Dünya Savaşından günümüze kadar Türkiye'nin siyasi ve sosyolojik özeti olmuş resmen kitap.Hepsi gerçek olaylar olduğu için okurken kah kendinizi kah anne babanızı kah da anneanne ve dedelerimizi görüyoruz. Elsa, Suzan, Sude ve Esra 4 kuşağın hikayesini okuyoruz bu romanda aslında kendi hikayemizi okuyoruz.

Hitler Almanya'nın başına geçtiği zaman yavaş yavaş 2.dünya savaşının çıkacağının mesajını vermeye başlamıştı.Yahudi düşmanlığı iyiden iyiye belli olmaya başlayınca Atatürk Almanya'da istenmeyen bilim adamlarını yeni yeni kurulmaya başlayan Türkiye'ye davet etmiş ve o insanlara yeni bir hayat vermişti.O insanlardan birinin hikayesiyle başlıyor kitap , Almanya'da başlayan serüven Türkiye ile devam ediyor ve baş kahraman olan ailenin torunları zamanla asimile olup iyiden iyiye Türk olmaya başlıyorlar ve hep Türkiye de kalıyorlar.Ben kitabı okurken Çağdaş Dünya Tarihini çalışıyor gibi hissettim.Kısa zaman önce çalıştığım için bu konuları , 6-7 Eylül Olayları,Kıbrıs Harekatı,İnönü dönemi,Menderes darbeler dönemi,Gezi ve en sonda 15 Temmuz darbe girişimi dönemi.Bu ülke neler neler yaşamış bunu bu kitapta bir kez daha görmüş oluyoruz.

Müzik - Billie Eilish Bellyache

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün uzun bir aradan sonra müzik postu yapmak istedim.Lana Del Rey tarzından 16 yaşında oldukça yeni bir kan geldi şu sıralar Soul müzikseverlerin dünyasına : Billie Eilish.Tarzı daha çok soul müzik gibi dursa da kendisi biraz hiphopa kayıyor gibi yaptığı tarzla kendi tarzını pek uyuşturamadım ama 16 yaşında bir kız için normal tabi bunlar :D 

Kendisi de Lana Del Rey'in kendisinin idolü olduğunu söylüyor.Ben kendisini şu sıra oldukça beğeniyorum ve sizinle My Boy şarkısından sonra sevdiğim 2.şarkısı olan Bellyache'i paylaşmak istedim.Aslında aklımda My Boy'u paylaşmak vardı ama onun klibi yok klibi olan bir şarkı olsun istedim :)

Kitap : Aeden A. Azra Kohen

Herkese merhabalar efenim ...

Oldukça zor okunan bir kitap ile karşınızdayım ! A.Azra Kohen'den daha önce Fi,Çi,Pi serisini okumuş ve bloga yorumunu girmiştim.Benim çok severek okuduğum bir seri olmuştu.Olaylarının yanında felsefik ve psikolojik alt metni beni kendine hayran bırakmıştı.

Bir süre kitap dünyasından uzakta kaldığım için sevdiğim yazarların güncel kitaplarından haberim yoktu şöyle 100 Liralık bir alışverişle hemen hepsini topladım onlar bitsin yaza da yine geleneksel 100 Tl alışverişimden yapacağa benziyorum.

Neyse efenim Aeden kitabına gelicek olursak , öncelikle şunu söylemem gerekir ki bence hiç Azra Kohen'nin tarzından bir kitap değil.Evet,yine olaylar altından alt metin verme elbette var ama kitap öncelikle fantastik bir kitap ve sanırım böyle bir şeyi bir Türk yazarda ilk defa okuyorum o yüzden bana çok değişik geldi olayların New York'da geçiyor olması isimlerin yabancı olması sanki yabancı bir yazarın kitabını okuyor etkisi verdi bana.Azra Kohen'de tek sevmediğim şey aynı şeyleri sürekli tekrarlaması mesajı gözümüze gözümüze sokmaya bayılıyor kadın.Aslında Azra Kohen'ni uslüp ve yazarlık açısından değerlendirmenin yanlış olduğunu biliyorum çünkü kendisi de sürekli vurguluyor bütün röportajlarında : "Ben bir yazar değilim sadece kitaplarımda bir mesaj vermeye çalışıyorum okuyucularıma."

Bir çok kişiden ve blogta duymuştum bu kitabı seven de çok sevmeyende (her zaman ki gibi).Ben bu kitaba biraz daha ılımlı ve orta seviye de yaklaşıyorum.Beni çok etkiledi mi ; maalesef hayır.Kitabın ilk 150 sayfasına kadar hiç bir şey anlamadım ve sıkıla sıkıla okudum biraz araştırdım kitabı yorumlara falan baktım her okuyan "başları sıkıcı o yüzden bi 150 sayfa kadar dayanın ondan sonra elinizden bırakamayacaksınız." diyordu.Geçekten de öyle oldu 150 sayfadan sonrası daha hızlı akmaya başladı ve 150 sayfasını 10 günde anca okurken geri kalan sayfaları 3 günde falan okudum herhalde.(Kitap okuma da formdan düştüğüm için 500 sayfalık kitapları eskiden 1 hafta da okurken şimdi 15 günde anca okuyabiliyorum.)

Spoiler vermeden biraz konusundan bahsedecek olursak ;
Sonje ve Numi diye iki karakterimiz var.Ben kitabın ilk 150 sayfasında o kadar bir şey anlamamışım ki Sonje'yi kız Numi'yi erkek sandım.(Ama isimleri Türkçe ye bakınca öyle çağrıştırıyor.)Bu iki baş karakterimiz Aeden diye Dünya'dan oldukça uzakta bir gezegende yaşıyorlar. Çİ'nin gücüyle ileri bir teknoloji de yaşıyorlar ve telepati yoluyla iletişim kurabiliyorlar.Bu ikisi bir şekilde (oraları çok anlamadığım için biraz kaçırmış olabilirim.) Dünya'ya geliyorlar ve kendi çaplarında "insansılara" (evet biz onlar kadar gelişemediğimiz için bize insan değil insansı diyorlar) yargı dağıtmaya başlıyorlar.

Bu tarz insan dışı varlıklar üzerinden insanlığa bakış açısını ve yargı dağıtmayı ilk defa gören biri için oldukça farklı ve ilham verici bir kitap gibi gelebilir ama ben daha önce bir çok oyunda ve filmde zaten bu tarz bir eleştiriyi gördüğüm ve zamanında onlardan çok fazla etkilendiğim için beni aşırı etkileyemedi kitap hele de en son aklımda Detroit Become Human gibi bir oyunun etkisi kalmışken :)