31 Ağustos 2020 Pazartesi

Komedi Filmi : Zengo

 Herkese merhabalar efenim,

Eylül ayına hem şöyle yıllık izinle (1 haftalık) giriş yapalım hemde şöyle eğlenceli kafa boşaltmalık bir filmle izleyelim dedim.Aslında beklediğimden daha sıkıcı bir filmdi ama yine de komedi alanında hele de baş rolde kadın oyuncuların olduğu filmleri kaçırmamaya çalışıyorum , izliyorum ve destekliyorum.Yasemin Sakallıoğlunu Insta'da gördüğüm bazı komedi videolarından biliyorum ve o videolarda kendisine çok gülmüştüm filmi olduğunu biliyordum ama telif haklardan dolayı yerli film izlemek pek kolay olmuyor maalesef ki Allahtan Netflix de varda yerli filmleri oradan izler olduk.Bence genel itibariyle Recep İvedik'in kadın versiyonunu yaratmış olsa da izlemesi ona göre bi tık daha zevkliydi diyebilirim.

Zengo, ünlü bir modacı olmanın hayalini kurarken, kendisini büyük bir rekabetin içinde bulan genç bir kadının hikayesini konu ediyor. Genç bir kadın olan Zerrin, yaşadığı mahallenin kentsel dönüşüme girmesi ile kendisini bir anda lüks bir hayatın içinde bulur.

Zengo (2020)

Kitap - Morgue Sokağı Cinayetleri Edgar Allan Poe

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün Ağustosun son günü.Eylül ayına korka korka belirsizlikler içinde giriyoruz.Umarım şu korona belası tez zamanda biter de yeni döneme güzel bir şekilde başlarız artık bıktık çünkü gerçekten eski hayatlarımıza kavuşabilecekmiyiz bilemiyorum bile.

Poe'dan okuduğum ikinci öykü kitabı olan "Morgue Sokağı Cinayetleri" kitabını da Poe'dan okuduğum ilk kitap gibi beğenmedim bence Poe defteri artık benim için kapandı.Ne hikayelerini ne de üslubunu sevebildim :/ Sonu saçma sapan biten öyküleri,sıkıcı hiç bir şekilde gizem ya da korku unsuru bulunmayan polisiye öyküleri sanırım bu türün öncülerinden olduğu için bu kadar tutuldu yoksa bu zamanda bu kadar eser okumuşken Poe'yu başarılı bulmak benim için biraz garip olurdu :/

Öykü ustası Poe modern anlamda korku, gerilim ve polisiye türlerinin de öncüsüdür. Yoklukla, kayıplarla, hastalıklarla, alkolle ve sanrılarla cebelleşmesine rağmen, hem dünya edebiyatı hem de Batı kültürü üzerinde derin bir etki bırakan olağanüstü öyküler ve şiirler yazmıştır. Poe’nun kâh fantastik kâh gotik kâh gizemli öğeler içeren “Morgue Sokağı Cinayetleri” adlı öyküsü yazarın eşsiz üslubunu ve insanın içinde pusuda bekleyen karanlığı keşfedeceğiniz bir klasik.

"Sarhoş, yoksul, ezik, dışlanmış Edgar Allan Poe, dingin ve erdemli bir Goethe'den ya da Walter Scott'tan çok daha fazla hoşuma gidiyor. O ve onun gibi özel yapıdaki adamlar için şöyle diyeceğim: 'Bizler adına acı çektiler.'"

- Charles Baudelaire -

(Tanıtım Bülteninden)

30 Ağustos 2020 Pazar

Müzik : Dua Lipa - IDGAF

Herkese merhabalar efenim,

Bugün iş yerinde değilim,izinliyim ve evdeyim ! Oldukça yoğun bir haftanın daha sonuna geldik.Müsadenizle bugün Dua Lipa'dan bu aralar çok severek dinlediğim bu şarkısını paylaşmak istedim özellikle bu şarkıyı anlam olarak bugünde dinlemek bana daha çok güç veriyor :)

28 Ağustos 2020 Cuma

Kitap - Doktor OX'un Deneyi Jules Verne

Herkese merhabalar efenim,

Bugün yine iş yerinde oldukça hareketli bir gün olduğu için blog yazmaya fırsat bulamadım.Bugün hem KPSS yerleri açıklandı hem de Tercih Ekranı açıldı 40 adet kurum tercihinde bulanabiliyoruz ama benim puanım 75 :D Bana kalsa ben her yeri yazarım ve giderim de ama yarın bu konuda benden daha bilgili bir hocamla birlikte tercihte bulanacağım bu konuda pek umudum yok açıkçası ama korona zamanında olduğumuz için hiç belli olmaz tabi insanlar oraya buraya gitmek istemeyebilir.Bizim gibi özel sektörde çalışan insanlar artık bu tür şeylere alıştığı için bana pek koymazmış gibi geliyor Hakkari Yüksekovaya bile razı olacak hale geldim sanırım bilemiyorum :D Yanlış anlamayın işimden memnunum maaşımda çok şükür bana yetiyor tabi ama şimdilik ailemle yaşadığım için o da yarın bir gün evlenecek olsam yeter mi bilemiyorum elbette tabi özel sektöründe hiç bir zaman garantisi yok devlet kapısı gibi olmuyor elbette :(

Sipariş ettiğim kitaplarım gelene kadar biraz kardeşimin kütüphanesinden otlanacağımdan daha önce bahsetmiştim sizlere.Otlandığım yeni kitapta Jules Verne'den okuduğum ilk kitap olan "Doktor OX'un Deneyi" novellası oldu.Okuması oldukça kolay,akıcı oldukça kısa bir kitap.Verne'nin üslubu da oldukça değişik geldi bana direkt bir yazar olarak okucuya hitap etmesi aradan şahısları çıkarması çok alışık olmadığımız bir tarz ama benim hoşuma gitti diyebilirim.

Hikâyemiz, Flandre’da, hayali Quiquendone kentinde geçer. Kentin sakin, ölçülü, tutumlu ve ağırkanlı insanları yüzyıllardır hiçbir konuda aşırılığa kaçmadan, herhangi bir duygu belirtisi göstermeden, uyum içinde son derece durağan bir yaşam sürmektedir. Yöneticileri bile yaşamları boyunca inisiyatif kullanmadan, hiçbir önemli karar almadan bu dünyadan göçüp gitmektedir. Ancak Doktor Ox’un sözde kenti aydınlatma projesiyle gelişi Quiquendone’da bir şeyleri değiştirecektir. Doktorun gizli bir gündemi vardır ve bunun için kent halkını kobay olarak kullanmaktan çekinmeyecektir. Zira bilim vicdansız kişilerin elinde tehlikeli olabilir. Jules Verne ince ironisinin her satırına sindiği bu eğlenceli novellada, dünyadan kopuk yaşayan, ortaçağla bağlarını koparmamış küçük bir kentin Flaman sakinlerinin çoktan miadını doldurmuş yaşam biçimlerini hicveder. Hikâye Alman asıllı Fransız besteci Jacques Offenbach’ın Doktor Ox adlı operasına da konu olmuş, librettonun yazımına bizzat Verne de katkıda bulunmuştur.

(Tanıtım Bülteninden)

27 Ağustos 2020 Perşembe

Kitap - Dünyalar Savaşı H. G. Wells

 Herkese merhabalar efenim,

Filmi de olan (benim izlemediğim) ünlü bir kitaptan bahsedeceğim bugün sizlere !

Wells'in "Dünyalar Savaşı" kitabı aslında daha sonradan bir çok kitaba ve filme ilham olmuş bir yapım.Şu artık klasik olan "uzaylılar dünyaya saldırıyor" teması üzerine kurulmuş.Tabi burada "uzaylı" kısmı bir yaratık olarak ve "Marslı" adıyla geçiyor.İnsanlığın ve Marslıların savaşını anlatan ve çizimlerle desteklenen bu kitabı ben oldukça beğendim Wells'in insanı sıkmayan ve oldukça akıcı bir dili var.Yazarın diğer kitapları da kardeşimin kütüphanesinde bulunuyor kendi kitaplarım gelene kadar onları da okumayı düşünüyorum.

H. G. Wells, bilimkurgunun atası, türe adını altın harflerle yazdırmış en büyük yazarlardan. Zaman Makinesi, Görünmez Adam, Doktor Moreau’nun Adası gibi eserleri ve düşünceleriyle âdeta zamanın ötesinden gelen bir yazar olan Wells, Dünyalar Savaşı’nda istila altındaki umutsuz ve çaresiz bir gezegenin hikâyesini anlatıyor: Dünya’nın.

Gökyüzünden İngiltere’nin güneyine düşen silindirlerin yarattığı merak hemen sonra yerini korkuya bırakmıştır. Dünya, Mars’tan gelen canlıların istilası altındadır. Henüz ne olduğunu anlayamadan Marslılar tarafından katledilmeye başlayan insanlar, var güçleriyle karşılık vermeye ve direnmeye çalışırlar.

Uzaylıların kontrolü altındaki İngiltere’de adsız anlatıcının tanıklıkları, insanlığın kaygı verici ümitsizliğinin ve hayatta kalma mücadelesinin karanlık bir portresini çizer. İnsanlığın Dünya üzerindeki binlerce yıllık hükümdarlığı son mu bulacaktır, yoksa bir kurtuluş ihtimali var mıdır?

Arthur C. Clarke’ın önsözüyle, Henrique Alvim Corrêa’nın çizimleriyle...

24 Ağustos 2020 Pazartesi

Kitap - Ben Orada Değildim Üstelik Siz de Yoktunuz Burak Aksak

 Herkese merhabalar efenim,

Yeni ve yoğun geçicek bir haftadan merhabalar ! 

Bu haftayı öğrencilerime ders çalışma programı hazırlayarak,oryantasyon semineri düzenleyerek geçiricem 1 Eylül - 8 Eylül arasında da yıllık iznimin 2.kısmını kullanacağım ama gezi anlamında bir yerlere gitme planım yok maalesef ki 6 Eylül de KPSS sınavı var ona gireceğim ama bu dönem adam akıllı çalışmadım bile sırf para verdim kayıt oldum diye girip şansıma deneyeceğim yoksa bu virüs zamanında o kadar saat kapalı alanda o kadar kişiyle olmaya pek hevesli değilim o hafta evde biraz bakarım bir şeylere hayatımda ilk defa 1 hafta bir şeylere bakıp gireceğim benim içinde değişik bir tecrübe olucak.

Kitap postumuza gelicek olursak kardeşimin kütüphanesine dadanmaya devam ediyorum.Burak Aksak'ın daha önce Leyla ve Mecnun'unu okumuştum ama bu öykü kitabını daha çok sevdim ayrıca bu Küsurat Yayınlarının Burak Aksak'ın olduğunu bilmiyordum ama at kafalı adam logosundan ve KüsurAT gibi bir kelime oyunundan anlamam gerekirdi.

“Ben bu dünyanın düzenini değiştirecek olanım. Kahramanlarınızı öldürmeye geldim. Çünkü nerede bir kahraman varsa orada zulüm de vardır. Zulmü meşrulaştırma çabalarıdır tüm kahramanlık hikâyeleri. Kahramanlarınızı öldürün. Ya da bırakın bunu sizin yerinize ben yapayım. Ama öncelikle, fazla akbili olan var mı?”

Belki de hayat, bir şeylere yetişmeye çalışırken kaçırdığımız anların toplamıydı. Bir durup düşünsek yaşamın sırrına erecektik belki. Yahut kafayı sıyıracaktık kendimizi dinlemekten. Caddelerde gezinirken üzerimize üzerimize gelen insan selinde boğulmamak için saptığımız ara sokak denize çıkacaktı da, “Oh be,” diyecektik, “dünya varmış.” Hayatın kıymetini anlayacaktık iki deniz gördük diye. Sonra biz ne olduğunu idrak edemeden yol uzadıkça uzayacaktı da kendimizi bırakamayacaktık bir kenarda. Düşüncelerimiz, duygularımız, aşklarımız, ümitlerimiz ile yürüyecektik. Heyecan mı? Kim kaybetmiş ki biz bulalım heyecanı? Ümidimiz yeter bize. Hiç bilmediğimiz yerlere girecek, varlığından bile haberdar olmadığımız hayatlara dahil olacaktık. Görmezden geldiklerimizle göz göze gelecektik. Duymak istemediklerimizi bağıracaktı şehir. Karşılaştığımız durumlar bizi bazı bazı güldürürken bazı bazı içimizi titretecekti. “Ah be,” derken bulacaktık kendimizi.

İşte Burak Aksak’ın kaleme aldığı öykülerden oluşan Ben Orada Değildim Üstelik Siz de Yoktunuz’u okurken İstanbul’u bir binanın çatısından seyrediyor hissine kapılacak, birbirinden farklı karakterlerle oturup uzun uzun sohbet etmek isteyecek, daha önce kaçtığınız, görmezden geldiğiniz her şeyle yüzleşeceksiniz!

(Tanıtım Bülteninden)

23 Ağustos 2020 Pazar

Kitap - Normal İnsanlar Sally Rooney

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün pazar ve ben pazar pazar yine işteyim ama yoğun bir haftaya oranla bugün oldukça sakin bir gün çünkü öğrenciler yok bende o arada elimdeki kitabımı bitirmeye karar verdim.

"Normal İnsanlar" ın ilk çıktığı zamandan beri merak ettiğim bir kitap oldu Can Yayınlarından indirimli bir fiyatta görünce aldım ve okudum ama acayip hayal kırıklığına uğrattı kitap beni.bu kitabın ayrıca dizisi de var aslında kitabından çok diziyi övdü herkes ama kitaptan sonra diziyi de pek izleyesim gelmedi açıkçası.Dejenere yeni nesil aşk ilişkileri beni çok gıcık ediyor bu kitapta öyle olunca okurken acayip sinir oldum karakterlere,ilişkilere ... Ayrıca kitap atlaya atlaya gidiyor o yüzden kafam çok fazla karıştı okurken çoğu zaman dikkatimi de veremedim ve diyalog cümleleri tırnak içinde belirtilmediği için (yazar bunu bilerek yapmış çok belli ama hiç olmamış bence ) okumak da daha da zorlandım , içine alamadı beni maalesef kitap :/

Connell ve Marianne, İrlanda’nın küçük bir şehrinde yaşayan, aynı okula giden iki genç. Connell okulun en popüler ve başarılı öğrencilerindenken Marianne içedönük, sevilmeyen, hatta dışlanan bir tip. İkili bir gün sohbet etmeye başlar ve bu sohbet giderek uzar, ikisinin de hayatını değiştirecek bir ilişkiye dönüşür. Normal İnsanlar arkadaşlık, karşılıklı çekim ve aşk üzerine bir roman. Sally Rooney lise yıllarından üniversiteye uzanan bir ilişkinin kaydını tutuyor; toplumda yer edinme ve özgürleşme mücadelesi veren, birbirlerinden asla ayrı kalamayan, ancak sevmek için de çetin sınavlar vermek zorunda kalan iki gencin hikâyesiyle bir kuşağı temsil ediyor.

Aksiyon Filmi : The Fall Guy

 Herkese merhabalar efenim, Sinemalara girdiği gibi kuzenimle gittiğimiz ve sinemada izlenmesi gerektiğini düşündüğüm izlemesi zevkli bir ak...