12 Kasım 2020 Perşembe

Kitap - Nakano Eskici Dükkanı Hiromi Kawakami

 Herkese merhabalar efenim,

Japon edebiyatı okuma serüveni kaldığı yerden devam ediyor. Böyle edebi eserlerden çok günlük Japon hayatını yansıtan romanları okumayı daha çok seviyorum o kültürü en doğal şekliyle okuyormuş hissi veriyor ve bu hissi seviyorum. Japonyayı görme arzum daha da depreşiyor ama olsun :)

Kitaptaki baş kahramanımız olan Hitomiyi ben çok sevdim karakter olarak kendime yakın buldum hele de aşk hayatı tam ben :D Aynı iş yerinde aşık olup daha sonra ayrıldıktan sonra kötü zamanlar geçirme ve o kişi gözünün önünde oldukça unutamama depresyonu bana oldukça tanıdık geldi :) O yüzden kitabı bir solukta oldukça severek okudum.Keşke daha çok bu tarz kitaplar Türkçeye çevrilse de bol bol okusak :)

Hitomi civardaki bir eskici dükkânında çalışmaya başlayınca kendini sıra dışı bir topluluğun içinde bulur: birkaç eş eskitmiş, muzip ve patavatsız Bay Nakano; onun hiç evlenmemiş, ressam kız kardeşi Masayo; tuhaflık derecesinde içine kapanık –ama her nasılsa Hitomi’nin gönlünü çalacak– genç Takeo; her gün dükkâna girip çıkan türlü huyda insan ve tıpkı insanlar gibi bağrında sırlar gizleyen onlarca eşya. Herkesin ve her şeyin bir hikâyesinin olduğu bu dükkânda Hitomi hayatı, aşkı ve insanlar ile sırlar arasındaki nazik valsi keşfetmeye başlar.

Japonya’nın önemli romancısı Hiromi Kawakami’den, bir başınayken sıradan duran ama bir eskici dükkânında yan yana geldiklerinde neredeyse sihirli bir anlam yaratan insanların –ve eşyaların– yalın, neşeli ama aynı ölçüde hüzünlü öyküsü.

9 Kasım 2020 Pazartesi

Amerika Dizisi : The Queen's Gambit

 Herkese merhabalar efenim,

Dün izin günümdü o yüzden bütün günü sıcacık yatağımda film,dizi,oyun izleyerek ve kitap okuyarak geçirdim.Hatta bu diziyi sabah 7 de izlemek için kalktım 11 e doğru diziyi bitirdim.Netflix de şu anda oldukça popüler olan yapımlardan biri "The Queen's Gambit".Baş roldeki kız da inanılmaz yakışmış rolüne bu tarz zeki soğukkanlı kadınların baş rolünde olduğu filmlere de dizilere de bayılıyorum.Bir kitaptan uyarlanmış dizi ve 7 bölümden oluşuyor daha çok mini dizi tadında diyebiliriz.Zaten daha fazla uzasa sıkıcı olabilirmiş çünkü bir yerden sonra hep aynı şeylerin etrafında dönmeye başladı bölümler o yüzden o kısımları biraz da atlayarak izledim diyebilirim.

1950'lerde bir yetimhanede, küçük bir kız müthiş bir satranç yeteneği sergiler. Ancak yıldızlığa uzanan umulmadık yolculuğunda bağımlılıkla mücadele etmek zorunda kalır.

7 Kasım 2020 Cumartesi

Müzik : Netta - Toy

Herkese merhabalar efenim,

Bugün oldukça verimli ve güzel bir şekilde başladı güne.Enerjim ve motivasyonum yerinde o yüzden sizlerle de komik ve eğlenceli bir şarkı paylaşmak istedim müzik postu yazmayalı uzun zaman olmuştu.Bu şarkı İsrail'in Eurovision Şarkı Yarışmasında birinci olmuş şarkısıymış ben tesadüfen öyle Instagram keşfetinde gezinirken duydum ve hoşuma gitti bu tarz uçuk kaçık şarkıları hele de feminist şarkıları çok severim :D

5 Kasım 2020 Perşembe

Kitap - Nefaset Lokantası Tuğba Doğan

 Herkese merhabalar efenim,

İş yerinde okumak için götürdüğüm kitaplardan biri de bu kitap oldu.Booktuberları okurken gördüğüm ve merak edip aldığım bir kitaptı.Yerli edebiyattan hele de güncel yazarlardan bir şey okumayalı uzun zaman olmuştu.Tuğba Doğan'ı ilk defa bu vesileyle duymuş ve okumuş oldum.Kitaba gelicek olursak aslında 125 sayfa bir şey ama bana dili bi tık ağdalı ve ağır geldi nedense o yüzden biraz daha yavaş okuma hızıyla okunacak bir kitap olduğunu anlayınca iş yerine getirmek istedim burada fırsat buldukça 10 sayfa 10 sayfa okuya okuya kitabı 2-3 hafta da anca bitirebildim.

“Hatırlamak kalbin düşünmesidir. Bırak kalbin düşünsün. Hatırla.”

Varoluşu anlamsız bulanları anlamıyordu. Ona göre varoluşun sorunu nihayetinde anlamsız değil aşırı anlamlı olmasıydı. Katlanması zor olan da anlamsızlığı değil sonsuzcasına uzayıp giden anlamlarıydı. Şu sakin sakin yürüyen insanların kafalarının içinde ne dolaplar, ruhlarında kim bilir ne tufanlar dönüyor, bedenlerinin içindeki katilleri, maktulleri, âlimleri, adileri saklamak için kim bilir nasıl mucizevi bir mücadele veriyorlardı.

Bir ay önce, on altı yıldır çalıştığı gazeteden kovulmasının ardından Türkiye’yi terk edip Rio de Janeiro’ya yerleşme kararı alan gazeteci Salih’i, yıllardır müdavimi olduğu Nefaset Lokantası’nda, neredeyse ailesi haline gelen lokanta sahiplerinin düzenlediği veda yemeğinde başka bir “sonun başlangıcı” beklemektedir.

Salih’in, kendi deyimiyle “zehirlenmiş bir topraktan” gitme hayali önce bir geçmiş aşk hikâyesine, sonra çocukluk hikâyesine takılır. Belleğin labirentlerinde geçmişe yapılan bu yolculukta iç içe geçen zaman parçaları, bir yandan bugüne bulaşıp onu belirsiz bir boşlukta asılı bırakırken, bir yandan da geleceği bulanıklaştırır.

Musa’nın Uykusu ile tanıdığımız Tuğba Doğan ikinci kitabı Nefaset Lokantası ile günümüz Türkiyesi’nde hayatın somut gerçeklikleriyle boğuşan bireyin açmazlarını, ana karakteri Salih’in bakış açısıyla ele alırken, zaman ve coğrafya ikiliğinin kıskacında dile gelen varoluşun içsesini de anlatıya dahil ediyor.

Kişi arzusuysa coğrafya kaderdir.

4 Kasım 2020 Çarşamba

Komedi Filmi : Sen Kiminle Dans Ediyorsun ?

 Herkese merhabalar efenim,

Netflix den izlediğim yerli filmlerle devam ediyoruz.Kafam dağılsın diye izlediğim filmlerden biri de bu komedi filmi olan "Sen Kiminle Dans Ediyorsun? oldu.İlk çıktığından beri aslında izlemek istediğim bir yapımdı ama bu zamana kısmetmiş diyelim.Uraz Kaygılaroğlunu ve Binnur Kayayı çok severim bu filmde ikisini görünce bile sırf izlemek istedim.Bence Uraz bu tarz komedi yapımlarını çok yakışıyor.Yazan ve yöneten Burak Aksak olunca tabi ayrı bi absürtlüklerle donatılmıştı film ama bence izlemesi oldukça keyifli bir film olmuş.

Ailesinin vefatının ardından psikolojik sorunlarla boğuşan Aysel'in hikayesini anlatıyor. Psikiyatrının da desteğiyle sorunlarını aşabilmek için dans etmeye başlayan Aysel, dans hocası Şengül'ün de yardımıyla hayata yeniden tutunuyor ve yepyeni bir sayfa açıyor! Ancak dans dışarıdan bakıldığı kadar kolay değil, durum böyle olunca zorluklar, rekabet ve yepyeni arkadaşlıklar da işin içine karışıyor! "Şengül Dans Okulu"nun öğrencilerinden biri olarak kendini kanıtlamak isteyen Aysel, okulun en iyi dansçısı olduğunu ispat etmelidir.

Romantik Film : Celeste And Jesse Forever

 Herkese merhabalar efenim,

Biraz daha toparlanmaya eskiye dönmeye başlamış gibiyiz.Tabi deprem korkusu bir süre daha içlerimiz de olmaya devam edecektir.Havalarda soğumaya başladığı için hele de bu depremden sonra korona bulaşma korkusu yerini almaya başladı bile.bi korkuyu terk ederken bi korku baş göstermeye başladı keşke sadece korku filmlerinden korktuğum o zamanlara geri dönebilsek bazı şeylerin değerini bilmeye öğretti tam anlamıyla bize 2020 bitmesine az kala bakalım daha başımıza neler gelicek bilemiyorum umarım 2021 bu yıldan daha kötü bir yıl olmaz da biraz olsun huzur bulduğumuz bir yıl olur.

Netflix de evdeyken kafa dağıtmalık izlediğim filmlerden biri de Andy Samberg'in baş rolünde oynadığı "Celeste And Jesse Forever" filmi oldu.Filmin ismindeki "forver" kelimesine bakış açısı oldukça farklıydı bence filmin.Spoiler olmasın diye söylemek istemiyorum ama oldukça şaşırtıcı bi finalle bitti film :)

Celeste ve Jesse, lisede tanışırlar, önce sıkı dost olurlar ve ardından genç yaşta evlenirler. Şimdi otuzuna gelmiş olan Celeste kendi medya danışmanlık şirketinin sahibidir, Jesse ise bir kez daha işsizdir fakat bu duruma bir çare bulmaya da niyeti yoktur. Celeste, Jesse ile boşanmanın yapılacak en doğru şey olduğuna inanır. O kendi yolunda ilerlerken, Jesse hiçbir yere ait değil gibidir. Şimdi boşanırlarsa ömür boyu arkadaş kalabileceklerine inanır. Celeste'e hala aşık olan Jesse durumu kabul eder ve bu evlilikten arkadaşlığa geçişi kabul eder, fakat zaman içerisinde Celeste'de verdiği kararın ne kadar bencilce olduğunu anlar ama zamanlamaları bir türlü tutmaz. Arkadaşları yediği içtiği halen beraber giden bu çiftin neden ayrıldığını ise bir türlü anlamaz.

2 Kasım 2020 Pazartesi

Kore Dizisi : Sweet Munchies

 Herkese merhabalar efenim,

Depremden sonra 3 gün boyunca evde olduğum için kafa dağıtmak için çok fazla şey izleyip biriktirdim sizlerle paylaşıcak.Onlardan biri de bu mini Kore dizisi oldu.Jung Il-woo bu arada İzmir için üzüldüğünü belirtmiş özel hesabından bundan haberi olup böyle bir twit atması bile çok hoşuma gitti benim bir çok Koreli oyuncunun bırakın İzmir'i Türkiye den bile haberi olduklarını sanmıyorum.Jung Il-woo 'nun bu dizisi toplamda 12 bölümcük ve yemeklerle ilgili kafa dağıtmalık romantik komedi tarzında bir dizi.

Düzenli müşterilerinden biri olan bir televizyon yardımcısı yönetmeni Kim Ah-jin ( Kang Ji-young ), yemek programında yıldız gösterebilecek eşcinsel bir aşçı tanıyıp tanımadığını sorduğunda, cinsel yönelimi hakkında yalan söylemeye karar verir.

Aksiyon Filmi : The Fall Guy

 Herkese merhabalar efenim, Sinemalara girdiği gibi kuzenimle gittiğimiz ve sinemada izlenmesi gerektiğini düşündüğüm izlemesi zevkli bir ak...