29 Nisan 2018 Pazar

Aksiyon Film - Red Sparrow

Herkese merhabalar efenim ...

Nihayet izlemek istediğim film internete düştü de ben de izleyebildim :D Sıkı bir Lawrance hayranı olduğumu söylemiştim.Kadının her filmi gibi bu filme de bayıldım.A.Jolie'den sonra bu tarz kadın ajan filmlerine çok iyi giden bir isim Lawrance.Öyle çok vurdulu kırdılı ya da maceralı sahneler yok maalesef.Gönül isterdi ki Lawrance'ı şöyle dövüşlü sahnelerde görelim :D Ama daha çok çıplak hallerini görebildik evet o taraflardan film baya baya +18 diyebilirim.Ama kadın ajan filmlerini izlemeyi özlemişim :)

Dominika Egorova (Jennifer Lawrence), yetenekli bir Rus balerindir. Ancak hasta olan annesini tedavi ettirebilmek için karıştığı olaylar zinciri, onu bir 'serçe' olmaya kadar götürür. 'Serçeler', güzelliklerini ve vücutlarını kullanarak hedeflerini istedikleri şekilde yönlendirmek üzere eğitililen, eğitimleri sonunda kişiliklerini yitirerek adeta makineye dönüşen özel ajanlardır. Dominika, ilk görevinde CIA ajanı Nate (Joel Edgerton) ile karşılaştığında, her iki ülkenin güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkar.

Görsel sonucu

28 Nisan 2018 Cumartesi

Dram Film - İstanbul Kırmızısı

Herkese merhabalar efenim ...

Uzun zamandır izlemek istediğim ama fırsat bulamadığım filmlerdendi aslında ki izleyince anladım ki izlemesem de çok bir şey kaybetmiş olmazmışım.Çünkü hiç bir şey anlamadım.Daha doğrusu elbette bir şeyler anladım ama sözel olarak anladıklarımı ifade etmek cidden çok zor çünkü senaryo cidden çok karmaşık Özpetek filmde ne anlatmak istemiş pek anlaşılmıyor çok dolaylı yollardan anlatmak istemiş eğer anlatmak istediği bir şey varsa da.Evet kadro cidden iyi ama bence oyuncularında pek keyfi yok sanırım ki oyunculukları çokta iyi değildi.Bence film tam bir hayalkırıklığı olmuş bilemedim :/

İstanbul Kırmızısı ile ilgili görsel sonucu

26 Nisan 2018 Perşembe

Etkinlik - Şebnem Ferah Ve Doğukan Manço Konseri !

Herkese merhabalar efenim  !

Bahar geldi geçiyor dedik tabi okulda bitiyor.Üniversitede olduğumu bi ilk yıl hissettim bir de son yılımda onun dışındaki zamanlar neydi bende bilmiyorum.Sadece debelenip gidiyordum ... Bahar geldiğinin göstergelerinden biri de elbette Üniversite Bahar Festivalleridir.İlk yılımda Athena konseri olmuştu bu yılda Şebnem Ferah konseri oldu festival adı altında.Tabi festival görmesek inandıracaklar bizi ya neyse buna razı olur olduk artık :D

Ferah'ı ilk defa sahnede izleyeceğim için çok heyecanlıydım ve çokta seviniyordum çünkü küçüklüğümde hayran olduğum ve bir çok şarkısını bildiğim sayılı kişilerden.Ama daha 1 hafta önce çıkardığı yeni albümünden şarkılar okuyunca hepimizi hayal kırıklığına uğrattı maalesef :/ Kimse o şarkıları bilmiyor haliylen hiç zevkte almıyorlardı.Albüm tanıtımı yapmıyorsun ki sonuçta üniversite şenlik konseri bu herkesin bildiği şarkıları söylesene :/ Şebnem'den önce çıkan Doğukan Manço bile daha çok eğlendirdi insanları.İnsanlar daha konserin başlarında dağılmaya başladı yeni şarkıları bilmedikleri için haliylen :/ Konserin sonlarına doğru eski şarkılarını söylemeye başladı ama seyircisini kaybetti bi kere ki bizde çok yorulduk o kalabalık,konser alanı dağın başında gitmesi gelmesi çok zor :/ Bu festival biraz hayal kırıklığı oldu bizim için anlayacağınız neyse arkadaşlarımla üniversitemin son senesinde böyle de bir anı kalsın ...

Instagram media by busesdailyy - "Iyi dostlar biriktirdim hepsi ailem oldu ..." #ÅŸebnemferah #sebnemferah #kocfest #balikesirkocfest #dogukanmanco



25 Nisan 2018 Çarşamba

Kitap - Dünya Bu Kadar Mahir Ünsal Eriş

Herkese merhabalar efenim ...

Aslında bu kitabı geçen ayın başında okumuştum.Güya Kitap Ağacına nisan ayında Eriş gelecekti ama programlardan dolayı gelemedi,gelmedi mi bilmiyorum açıkçası takip etmeyi de bıraktım zaten Balıkesir'de son zamanlarım bu nisan ayı da Balıkesir Kitap Ağacı ile son ayım olacak.Ya İzmir'dekine ya da nereye gidersem artık oradakine girer devam ederim.

Neyse efenim madem gelmiyor postunu yazıp kitabı arşivlerime ekleyeyim dedim.Yazardan bu okuduğum ilk kitap genelde nostaljik ögeleri benimseyip yazan bir yazarmış bu kitapta daha farklı bir tür denemek istemiş ama pek olmamış sanki.Daha doğrusu kitabı çok fazla anlamış değilim.Sürekli olaylar,hikayeler,karakterler değişiyor.Bir sayfada başka bir karakteri anlatırken bir sayfada başkasını anlatıyor ve karakterlerin birbiriyle olan bağlantısını çok fazla çözemedim.O yüzden okurken çok fazla zevk alamadım maalesef.Ama nostaljik ögeleri çok severim o yüzden yazarın diğer kitaplarını kesitirip atmayacağım ve eğer denk gelirsem diğer kitaplarını da okumaya çalışacağım.

Dünya Bu Kadar

22 Nisan 2018 Pazar

Kore Dizi - Go Back Couple

Herkese merhabalar efenim ...

Kore dizilerine kaldığımız yerden devam.Biten dizilerden izlemediklerimi şu boşluğumda geri dönüp izlemek istedim.Jang Na Ra'yı çok sevsem de şu başroldeki adamı hiç sevemediğim için konusu da güzel olsa da diziyi es geçmiştim ama şimdi iyi ki dönüp izlemişim diyorum çünkü AŞIK OLDUM ! Lee Dong Wook Oppamıda şıllık Suzy'e kaptırınca oppasız kaldım resmen şu günlerde :D Ama artık yeni bir oppam var.Kendisi YG'nin hem çaylak modeli hem de oyuncusu : Jang Ki Yong .

Dizide de 2.adam sendromunu dibine kadar yaşattı bana resmen hatta 1.adamın sahnelerini geçip sırf Yong Oppamın sahnelerini izledim zalımın çocuğu bir de üniformayla dolaşıyordu sürekli bu da kalp arkadaş ! Başroldeki kıza şöyle (2.resimde) ki baktığı zamanlarda sanki bana bakıyormuş gibi benim kalbim çarptı ulaaa :D 1.87 boyunca 92'li taş gibi bir oppa bak bak bitmiyor adam.Tam araştırmalara geçtiydim ki yakında gelecek olan yeni bir dizi de başrol alacağını gördüm yess be dedim ! Demek ki sadece ben sevmemişim adamı Kore dizi sektörü de sevmiş :D Dizi benim tarzım olmasa bile sırf Yong Oppa için açar izlerim :D

jang ki yong go back couple ile ilgili görsel sonucu

jang ki yong go back couple ile ilgili görsel sonucu

Konusu:

Dizi, evlendiğinden dolayı bundan pişmanlık duyan bir çifti konu almaktadır. Ban-Do (Son Ho-Jun) ve Jin-Joo (Jang Na-Ra) birbirlerini severek evlenmiş evli bir çifttir. Ancak şimdilerde genç yaşlarında evlendikleri için pişman olmuştur. Bir gün, zamanda geriye giderek ilk birbirleri ile tanıştıkları, 20 yaşında üniversite öğrencisi oldukları yılla dönerler.

Karakterleri:

Jang Na-Ra dizide kendine güveni olmayan bir ev kadını olan Ma Jin-Joo karakterini canlandırmaktadır.

Son Ho-Jun dizide eve ekmek getirmekle yükümlü olan Choi Ban-Do karakterini canlandırmaktadır.




21 Nisan 2018 Cumartesi

Kore Dizi - Eulachacha Waikiki

Herkese merhabalar efenim ...

Çok güzel bir dizi daha bitti.Hatta o kadar sevildi ki dizi 16 bölümken 4 bölüm daha uzatılıp 20 bölüm oldu ama bence Amerikan komedi dizileri gibi sezon sezon sürebilecek nitelikte bir diziydi.Her bölümü absürd komedi,aşk,romantizm,arkadaşlık :) Bu tarz dizilere Kore dizi dünyası hasret kalmıştı bence gelmesi çok iyi oldu çok güzel oldu :) Kesinlikle izlemenizi tavsiye ettiğim dizilerden biri :)

Konusu:
Dizi, Itaewon'daki iflasın eşiğindeki Waikiki konuk evini işleten üç kişi (Kim Jung-Hyun, Lee Yi-Kyung, Son Seung-Won) etrafında dönmektedir. Bir gün, kucağında gizemli bir bebek ile bekâr bir anne (Jung In-Sun) çıkagelir.

Karakterleri:
Kim Jung-Hyun dizide bir gün bir filmin yönetmenliğini yapma hayalleri kuran Kang Dong-Goo karakterini canlandırmaktadır. Dong-Goo kötü şansından dolayı alaycı bir karaktere sahiptir.

Lee Yi-Kyung dizide popüler bir oyuncu olma hayalleri kuran Lee Jun-Ki karakterini canlandırmaktadır. Joon-Ki babasının izinden gitmek istediği için bir oyuncu olmak istemektedir. Ancak, şuana kadar çok küçük rollerde yer alabilmiştir.

Son Seung-Won dizide bir senarist olma hayali kuran Bong-Doo-Sik karakterini canlandırmaktadır. Seul’e senarist olma hayali ile gelmiştir. Ancak, işler düşündüğü gibi kolay gitmemiştir.

Jung In-Sun dizide gizemli bir bekâr anne olan Yoon-A karakterini canlandırmaktadır.

Go Won-Hee dizide Kang Dong-Goo’nun (Kim Jung-Hyun) kız kardeşi olan Kang Seo-Jin karakterini canlandırmaktadır. Bir muhabir olmaya çalışmaktadır.

Lee Joo-Woo dizide Kang Dong-Goo’nun (Kim Jung-Hyun) eski kız arkadaşı olan Min Soo-A karakterini canlandırmaktadır. Bir online alışveriş mağazası için modellik yapmaktadır. İnsanlara kolayca güvendiği için çok fazla kandırılmaktadır.

20 Nisan 2018 Cuma

Etkinlik - Kadın Oyunları Tiyatro !

Herkese merhabalar efenim ...

Aslında 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde oynanmış bir oyundu bu ama o dönem İzmir'de olduğum için gidememiştim.Tiyatro festivali vesilesiyle bir kez daha oynadılar işte o zaman bu harika oyunları izleme fırsatı buldum.Hele de TBMM'de 18 Mart Çanakkale Zaferi vesilesiyle düzenlenen tiyatro oyununa kadın oyuncuları sahneye çıkarmama haberini okuduktan sonra.Rezillik vallahi rezillik ve asıl bunu yapmak günah.İnsanların emeğini,alın terini hatta kazandığı parayı hiçe saymak.Sırf kadın diye ... Neyse siyasi ya da gündem şeyleri konuşmayı hiç sevmiyorum hele de bloğuma taşımayı hiç sevmiyorum çünkü bu blog güzel şeyleri paylaşmak için var.

Dario Fo ve Franca Rame'nin kaleminden üç farklı kadın...

YALNIZ KADIN

Kocasından şiddet gören, kadınlığını, kimliğini, dişiliğini keşfedememiş, evde sürekli kilitli bırakılan yanlız bir kadın... Karşı apartmana yeni taşınmış komşusuyla, kimi zaman güldüren, kimi zaman düşündüren, traji komik halini anlatan sohbeti...

BANT SİSTEMİ

Fabrikada işçi olarak çalışan genç bir kadının uyandığı andan itibaren başlayan günlük koşturmacası ve işe gitmek için hazırlanırken; insanı mekanikleştiren, robotlaştıran iş hayatı, fabrikada çalışan kadın, evde çalışan kadın, evlilik, aile kavramları üzerine düşündürücü ve eğlenceli serzenişi...

BEN ULRİKE BAĞIRIYORUM

68 kuşağının Almanya kanadının sosyalist devrimci bayan lideri.Kocasının kendisini aldattıktan sonra çocuklarıyla beraber evden kaçmış ve Andreas Baader’ın çetesi ile birleşip fikirleriyle sivrileşerek RAF’ın Baader-Meinhof çetesine adını vererek liderliğini yapmıştır.. Bir çok banka soygunu ve anarşist eylemlerden tutuklanmış. Son olarak 1972’de tutuklandığında cezaevinde polisler tarafından tam anlamıyla psikolojik işkenceye maruz kalmıştır. Günlerce yemek yememiş ve aşırı zayıflamıştır. Cezaevinde paranoyaklığı artınca Andreas Baader’le arası açılmış ve duruşmalara katılmamıştır.Günlüğünde bugünleri şöyle özetler ; “artık yaptıklarımı savunacak takatim ; düşüncem kalmadı , düşünecek bir şeyim kalmadı”ve bir gün cezaevindeki odasının penceresinin demirliğine kendini asarak intihar etmiştir.

MEDEA

Aşk için her şeyi göze alan güçlü ve soylu bir kadının ihanet karşısında neler yapabileceğini anlatır.


19 Nisan 2018 Perşembe

Etkinlik - Ölüm ve Bakire Tiyatro !

Heyooo ! Herkese merhabalar efenim ...

Tiyatronun afişini bulamadığım için Tiyatro Festivali'nin afişini koydum ama konuya ayrıntılı bir şekilde yer vereceğim efenim bu postta :) 1 saatlik bir dram diyebiliriz.

Ariel Dorfman, bu oyununda, uzun bir diktatörlük döneminden sonra demokratik bir yönetime kavuşmuş bir ülkede, eski dönemde politik görüşleri nedeniyle işkenceye ve tecavüze uğramış bir kadının, yeni dönemde, kendisine işkence yapanla 
karşılaştığında ondan öç alıp almama kararıyla yaşadığı ikilemi, gerilimli bir atmosferde sahneye taşıyor.

Paulina (Sigourney Weaver), avukat Gerrado (Stuart Wilson) ile adı bilinmeyen bir Güney Amerika ülkesinde yaşayan evli bir çifttir.Fırtınalı bir gecede Gerardo arabasıyla evine doğru giderken lastiği patlar ve Mirando (Ben Kingsley )adında bir doktor kendisine yardım eder. Bu iyilik karşısında Gerardo doktoru evine davet eder.. Paulina doktorla karşılaşmasıyla birlikte kendisine yıllar önce sistematik işkence ve tecavüz eden bu sesi tanır. 

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi

18 Nisan 2018 Çarşamba

Etkinlik - Hayvan Çiftliği Tiyatro !

Herkese merhabalar efenim ...

Bahar çoktan geldi hatta geçiyor bile.Havalar da o kadar güzel ki ... 1 aya kalmadan da mezun oluyorum artık üniversitede geçirdiğim son zamanlar bunlar.Nisan okulumuzda tiyatro şenlikleri haftası o yüzden bu hafta sizi bol bol tiyatroya boğacağım.İlk tiyatro George Orwell'in eserinden esinlenerek oluşturulan Hayvan Çiftliği.Kitabın yorumu blogta var o yüzden konu olarak detayına çok fazla girmiyorum ama kitabı kadar tiyatrosu da oldukça başarılıydı :)

Kitap yorumu linki :

https://maydanozsalatasi.blogspot.com.tr/2015/10/maydanoz-time-kitap-hayvan-ciftligi.html

Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, ayakta duran insanlar

Görüntünün olası içeriği: 6 kişi, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar



Görüntünün olası içeriği: 1 kişi




16 Nisan 2018 Pazartesi

Kore Dizi - Age Of Youth 2

Herkese merhabalar efenim ...

Daha dün bitirdiğim tazecik bir Kore dizisinden bahsetmek istiyorum sizlere.Aslında Kore dizilerinde nadir olarak görülen bir şey olan serinin 2.sezonu bu dizi.Daha önce blogta 1.sezonu yazmıştım.1.sezonda olan kızlar yine devam ediyor sadece yeni bir kız daha eklenmiş ve bu sezon onun üzerinden devam ediyor dizi ve 14 bölüm ve finalde çok açık bitti sanırım 3.sezonda gelebilir :)

Konusu:
Dizi, ilk sezonunun kaldığı yerden 1 yıl sonra 'Belle Epoque' evini paylaşan 5 kızın (Han Ye-Ri, Han Seung-Yeon, Park Eun-Bin, Ji Woo, Choi A-Ra) etrafında dönmektedir.


Karakterleri:
Han Ye-Ri dizide iktisat bölümünden mezun olan Yoon Jin-Myung karakterini canlandırmaktadır. Onun karakteri Çin’de 1 yıl geçirdikten sonra Kore’ye geri dönmüş ve iyi bir iş bulmuştur. – "Demir leydi, değişmeyen poker yüz."

Han Seung-Yeon dizide beslenme uzmanlığı bölümünde okuyan Jung Ye-Eun karakterini canlandırmaktadır. Onun karakteri, erkek arkadaşı ile yaşadığı olayların kötü etkisinden dolayı 1 yıl okulunu dondurmuştur ve artık üniversiteye geri dönmüştür. – "Yeni bir romantizmle yeni bir ilişkiye başlayabilir mi?"

Park Eun-Bin dizide medya öğrencisi olan Song Ji-Won karakterini canlandırmaktadır. Onun karakteri geçen bir yıl boyunca hâlâ kendine bir erkek arkadaş bulmamıştır. – "Artık bir ilişkisi olabilecek mi?"

Ji Woo dizide psikoloji bölümünde okuyan Yoo Eun-Jae (1. sezonda Park Hye-Soo canlandırmıştı) karakterini canlandırmaktadır. Onun karakteri, erkek arkadaşından yeni ayrılmışltır ve bu yüzden duygusal olarak bunalımdadır. – "Utangaçlığını üstünden atıyor ve öfkesini dışarı vuruyor."

Choi A-Ra dizide kızların yeni ev arkadaşı olan Jo Eun karakterini canlandırmaktadır. O, Kang Yi-Na’nın (Hwa Young) boşalttığı oda da kalmaya başlar. – "Siyah ve kısa saçı ile bu çocuk 'Belle Epoque'un yeni yüzü."

Kim Min-Suk dizide 'Belle Epoque' ev sahibesinin vekili olan Seo Jang-Hoon karakterini canlandırmaktadır.

Lee You-Jin dizide mühendislik bölümünde okuyan bir üniversite öğrencisi olan Kwon Ho-Chang karakterini canlandırmaktadır. O, oldukça zeki birisidir ancak otistik engelli olması nedeniyle insanlarla iletişim kurmakta zorluk çekmektedir. Ayrıca onun karakteri Jung Ye-Eun’da (Han Seung-Yeon) hoşlanmaktadır.

An Woo-Yeon dizide bir idol grubunun üyesi olan He Im-Dal karakterini canlandırmaktadır. Onun karakteri, küstah olmasına karşın neşeli birisidir.

Son Seung-Won dizide, Ji-Won’un (Park Eun-Bin) arkadaşı olan Im Sung-Min karakterini canlandırmaktadır.

Shin Hyun-Soo dizide Yoo Eun-Jae’nin (Ji Woo) eski sevgilisi Yoon Jong-Yeol karakterini canlandırmaktadır.

Hwa Young dizide güzel bir kadın olmasından dolayı popüler olan Kang Yi-Na karakterini canlandırmaktadır. O, 'Belle Epoque' evinden ayrılmıştır ve onun yerine yeni bir kız taşınmıştır.




14 Nisan 2018 Cumartesi

Dram Film - Boys Don't Cry

Herkese merhabalar efenim ...

Nostalji film serisi kaldığı yerden devam ediyor.Yine bir Oscar filmi ile devam ediyoruz.Hilary Swank'in gerçekten çok iyi bir erkek olduğu cinsel kimlik bunalımı yaşayan bir kızın gerçek hayat hikayesini anlatan Türkçe çevisiyle "Erkekler Ağlamaz" filmi var.Cinsel kimliği kızken erkek gibi davranan,içinde erkek olan bir kızın gerçek hayat hikayesi.Aslında bir toplumsal nefret hikayesi de diyebiliriz.Sonu elbette gerçekten çok kötü bitiyor.(Spoiler olmasın diye demiyorum).En alta da Teena Brandon'nun gerçek haliyle Swank'i bıraktım.Diğer karakterlerde oldukça benziyor.Bu konuyla aslında bir psikolojik danışman olarak elbette diyeceğim çok şey var ama konu dağılmasın diye şu an burada bırakıyorum belki başka bir konuya uzun uzun görüşlerimi paylaşabilirim :)

Nebraska’nın Falls şehri, Brandon Teena (Hilary Swank) adındaki delikanlıyla ilgili dedikodularla çalkalanıyordu, tüm kadınların olduğu gibi tüm kasabalının da dikkatini ve ilgisini çekmişti. Karizmatik kişiliği ve masum yüzünün arkasında kocaman bir sır gizliyordu. O herkesin olduğunu zannettiği kişi değildi. Brandon Teena hararetli bir aşık, toplumdan dışlanmış kimsesiz bir hayalperest, cesur bir hırsız ve haksızlığa uğramış trajik bir suçluydu.

Erkekler Aglamaz : Afis



Brandon Teena ile ilgili görsel sonucu

Gençlik Film - 5 Tane Japon Filmi

Herkese merhabalar efenim ...

Nostalji film serisine elbette kaldığımız yerden devam edicez ama bugün araya İzmir'deyken izlediğim konusu daha çok Gençlik-Romantik/Komedi olan Japon filmlerinden bahsedicem.Aslında bir kaçı direk animeden ya da mangadan live action olarak çevrilmiş diyebiliriz o yüzden biliyor olabilirsiniz.

Daytime Shooting Star / 2017

Kırsal kesimde yaşayan, 15 yaşındaki Suzume Yosano (Mei Nagano); babasının işteki transferi nedeniyle, Tokyo'daki amcasının (Ryuta Sato) yanında yaşamak zorunda kalır. Suzume'nin daha önce hiç erkek arkadaşı olmamıştır, ancak; sınıf öğretmeni Satsuki Shishio'ya (Shohei Miura) karşı birtakım hislere sahiptir. Okula alışma ve arkadaş edinmede sıkıntı yaşayan, kızlara dokunamayan ve kızlarla hiç konuşmayan Daiki Mamura da (Aran Shirahama), Suzume'ye karşı ilgi duymaktadır.



Tsuugaku Densha / 2015 

Yuna, Haru'yu her sabah okula giderken trende görür. Farklı bir okullara gittikleri için Haru hakkında hiçbir şey bilmiyordur ancak bir sabah uyanıp Haru'yu onun yanında uyurken bulur.



Sukitte Ii na yo: Say I Love You 

Mei Tachibana bir lise öğrencisidir. Çocukken geçirdiği travmatik bir olay nedeniyle Mei`nin hiç arkadaşı ve sevgilisi olmamıştır. Bir hata sonucu Mei, okulun en popüler çocuğu olan Yamato Kurosawa`yı yaralar. Bir şekilde Yamato Kurosawa, Mei Tachibana`dan hoşlanır ve herkese Mei ile tek taraflı arkadaş olduklarını söyler. Bir gün Yamato Kurosawa, Mei Tachibana`nın peşine takıldığı sapıktan kurtarmak adına onu öper. Bu öpücükten itibaren onların aşk hikayesi başlar.



Closest Love to Heaven /  2017

Ninon Okamura omzunda papağanla dolaşan ve arkadaşı olmayan bir lise öğrencisidir. 
Sınıf arkadaşı Yuiji Kira ise her gün başka bir kızla gönül eğlendiren fakat aslında ölümcül 
bir hastalığa yakalanan ve yalnızca bir yıllık ömrü kalan bir lise öğrencisidir.

Ninon ve Kira komşudur. Fakat okulda birbirleriyle pek konuşmazlar. Bir gün Ninon ailesinden 
Kira'nın hasta olduğunu ve bir yıllık ömrü kaldığını öğrenir. Kira'ya bu konuyu açtığında onun 
ağzından dökülen cümleler; "Ölmek istemiyorum, yalnız kalmak istemiyorum..." olur. Ninon, 

ölene kadar onun yanında kalacağına dair söz verir.




Wolf Girl And Black Prince 

Erika Shinohara (Fumi Nikaido) lise birinci sınıf öğrencisidir. Arkadaşlarına, erkek arkadaşıyla ilgili hikayelerini anlatmaktadır. Fakat gerçekte, Erika'nın bir erkek arkadaşı yoktur. Arkadaşları Erika'dan şüphelenmeye başlarlar ve bunu anlayan Erika'nın yalanlarının ardı arkası kesilmez. Erika yolda yürüyen yakışıklı bir çocuğun fotoğrafını çeker ve arkadaşlarına fotoğraftakini erkek arkadaşı olarak tanıtır. Fotoğraftaki çocuk Erika'yla aynı okula giden Kyouya Sata (Kento Yamazaki)'dır. Erika ona her şeyi anlatır ve ondan erkek arkadaş numarası yapmasını rica eder. Bu teklif ile Erika, güzel görünüşlü Kyouya'nın karanlık ve sadist tarafına şahit olur.





12 Nisan 2018 Perşembe

Dram Film - American Beauty

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün Nostalji filmi olarak American Beauty var.Karmaşık aile ilişkileri ve sıkı bir Amerika ahlakı eleştirisi bir film daha.Sanırım o yıllarda Amerika'ya baya bir giydiriyorlarmış.Hatta Oscar bile almış bu film.Gerçi hala bugünde Amerika hükümeti ile sanat camiasının hatta Oscar'ın yıldızı barışmış değil.Filme gelicek olursak başrolde Olağan Şüpheliler filminden hatırlayacağınız Kevin Spasey var.Film daha çok "orta yaş krizi" ve "karmaşık aile ilişkileri" temasında ilerliyor.

Amerikan Güzeli filmi hikaye olarak Amerikalı bir ailenin içerisinde geçen bir takım olaylar dizisini ve bunlarla birlikte yaşadıkları çöküntüler ile kopmaları konu alıyor. Amerikan rüyasının en olağan taşlama yapımlarından biri olarak gösterilen yapımda Lester isimli adamın kızıyla ve aynı zamanda orta yaş bunalımına giren karısı ile iletişim kurmaya çalışarak, her günü aynı geçen bir babanın hayatını tiksinerek yaşayacak seviyeye geldiğini görüyoruz. Çalıştığı iş yerinden ayrılan Lester zamanını şimdiye kadar hiç yapmadığından daha fazla değerlendirmeye çalışarak, kendisini birazda olsa genç hissetmek ister. Bir süre sonra kızının 16 yaşındaki yakın arkadaşı Angela ile aralarında ilginç bir cinsel yakınlaşma doğar. Kızı ve karısıyla zaten arası oldukça açık olan adamın ailesiyle arasındaki bağ neredeyse tamamen kopma aşamasına gelecek ve böylece ailenin her bireyi yollarını farklı bir yöne çevirecektir.

Amerikan Güzeli : Afis

Gerilim Film - The Shinning

Herkese merhabalar efenim ...

Nostalji film kuşağında bugün Türkçe'ye  "Cinnet" olarak çevirilen ve Psikolojik-Gerilim türünün atalarından olarak sayılan The Shinnig filmi var.Tam bir Jack Nicholson oyunculuğu izleme filmi de diyebiliriz.Tabi dahi yönetmen Kubrick'inde Stephen King'in romanını beyaz perdeye uyarlama şekli de enfes diyebiliriz.Bu arada King filmi izleyip beğenmemiş ve kendi bir dizi şeklinde çekmiş kafasına göre ama seyirci de onun yaptığını beğenmemiş ki haklıda burada bir Kubrick harikası var King lütfen !

Neyse efenim.Aslında film sahne sahne üzerine sayfalar yazılacak derinlikte bir film.Bir çok sahnede açıkça "Amerika" eleştirisi var ama ben izlerken bazılarını anlayabildim gerisi için sözlüklerden yararlandım.Cidden çok derinliği olan bir film.Eğer araştırarak izlemezseniz çok havada kalacak hatta çoğu kişiye de saçma bir korku filmi gibi gelicek.Ki korku filmi de değil türü Psikolojik-Gerilim.Kubrick'in kendine has sinema çekimleri ve dekor kullanımı... Film baştan sona resmen bir sanat.Tek sevmediğim şey başrolde ki kadın ve onun lanet olası oyunculuğu oldu.Küçücük çocuk bile harika bir oyunculuk performansı yaşatırken Shelley Duvall'in oyunculuğu çoook vasat ve samimiyetsiz kalmış.Bence Kubrick onu sırf tipi dolasıyla seçti.Çünkü kadının tipi tam bir "korku filmi kadın tipi" diyebiliriz.

Shelley Duvall cinnet ile ilgili görsel sonucu

Stephen King’in romanından Stanley Kubrick’in elini atarak sinemaya aktardığı film, klasik filmler arasında kült sayılan bir psikolojik gerilim filmidir. Yazarlık yapan Jack Torrance (Jack Nicholson) Overlook isminde bir oteli satın alır. Ailesi ile birlikte otele yerleşirler. Jack’in doğaüstü psikşik yetilere sahip ufak oğlunun, zamanla otelde yalnız olmadıklarının farkına varmasıyla ve bu konuda ailesini inandırmaya çalışması onların olağan dünya ile fantastik bir dünya arasında sıkışmasına sebep olur. Kar fırtınasının çıkması ile aile otelde mahsur kalınca Jack yavaş yavaş aklını kaybetmeye başlar.


Cinnet : Afis

11 Nisan 2018 Çarşamba

Romantik Komedi Film - Pretty Woman

Herkese merhabalar efenim ...

Derslerimi şu ara yoluna soktuğuma göre şöyle güzel bir film serisi yapmaya karar verdim.Eh yaş 22 olunca 90'lar kuşağındaki o "unutulmaz" filmleri duydum ama izlemedim maalesef.Bayılıyorum o dönemlere ! O yüzden belki sizin içinde bir nostalji kuşağı olucak olan nostalji filmleri izlemeye başladım.İlk film : Richard Gere tatlılığı ve Julia Roberts güzelliği ve ikisinin harika kimyasının olduğu film : Pretty Woman ! Romantik-Komedi filmlerinin atası da olur bu film.Ayrıca çokta beğendim.Richard Gere pek kalıbım bir adam değil ama o kısık gözleriyle cidden gençliğince çok karizmatik bir adammış.30'lu yaşlardaki hanımların neden şimdi Richard Gere diye ölüp bittiklerini anlıyorum sanırsam :) Julia Roberts'a diyecek lafım yok zaten kadının yeğeni olan Emma Roberts'a bile bayılıyorum :D Roberts geninde cidden çok ayrı  bir güzellik var !

Zengin ve yakışıklı işadamı Edward etrafındaki kadınlardan ve hayatının tekdüzeliğinden çok sıkıldığı bir anda Los Angeles caddelerinde güzel Vivian ile tanışır. Beraber geçirdikleri büyülü bir geceden sonra aralarında bir anlaşma yaparlar. Bir hafta boyunca sevgili olacaklar ama bu haftanın sonunda herkes yoluna devam edecektir. Vivian geceleri tekrar yol kenarlarına, Edward da elit yaşamına...


Özel Bir Kadin : Afis



3 Nisan 2018 Salı

Müzik - Sia Never Give Up

Herkese merhabalar efenim ...

Bu dönem resmen bir savaş içerisindeyim.Hem içeri (kendime karşı) hem de dışarı karşı (aile,arkadaşlar,okul vb).Bu savaşlar insanı büyütüyor derler bilmiyorum doğru mu ? Tek bildiğim ne istediğim.Biran önce okul ve şu süreç bitsin KPSS sınavına girmiş hatta kazanmış tain olacağım yeri bekleyip görmek ve en sonunda gitmek,kendi hayatıma başlamak istiyorum.Bence insanın gerçek hayatı asıl o zaman başlıyor.Kendine ait bir ev,kendi işin,kendi kazandığın paran,kendi eşyaların kendi düzenin ve kendi hayatın.Daha sonra evlilik,çocuk falan ... Bu süreçleri yaşamadan o mutluluklar gelmiyor biliyorum ... Kendime ait iyi bir gelecek hazırlamak için bu kadar çabalıyorum."Millet ne savaşlar veriyor " demeyin sakın bana ! Allah dağına göre kış verir.Herkesin savaşı,istekleri,fedakarlıkları ayrıdır.Elbette Allah kimseyi sevdikleriyle,evladıyla sınamasın ! Ama bu da benim mütevazi savaşım.Biliyorum gelip geçecek (nasıl üniversite döneminde geçtiyse) o zamana kadar "Evin yolunu bulana kadar pes etme !" diyorum ve ne zaman kendimi böyle sıkılmış ve bu düşünceler içince boğulmuş hissetsem Sia ablamızdan bu şarkıyı dinliyorum bana çok iyi geliyor :)

Beni uyutmayan şeytanlarla savaştım
Denize seslendim ama o beni terketti... 
Ama asla vazgeçmeyeceğim, hayır, asla vazgeçmeyeceğim, hayır, hayır 
Hayır, vazgeçmeyeceğim, hayır, asla vazgeçmeyeceğim, hayır, hayır... 
Ve beni hayal kırıklığına uğratmana izin vermeyeceğim 
Yere düştüğünde ayağa kakmaya devam edeceğim 
Ah,asla vazgeçme,hayır,asla vazgeçme,hayır hayır,oh 

Yolumu bulacağım,eve giden yolumu bulacağım 
Yolumu bulacağım,eve giden yolumu bulacağım 
Yolumu bulacağım,eve giden yolumu bulacağım 
Yolumu bulacağım,eve giden yolumu bulacağım... 






2 Nisan 2018 Pazartesi

Maydanoz Time : Film - Hardcore Henry

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün 3 Nisan yani benim doğum günüm ! Tam tamına 23 yaşındayım artık yehuu ! 
Bugün ki film postunu kendime ithaf ediyorum :D Benim gibi video oyunları oynamayı ya da Twitch'ten izlemeyi seven var mı ? Heh işte Ruslar hiç beklenemedik bir şekilde bizleri düşünmüş olacak ki tam da seveceğimiz tarzda bir film yapmışlar.Sanki hikaye tabanlı bir oyun izler gibi izledim resmen filmi.FPS mantığı ile çekilmiş yani karakterin gözünden izliyoruz filmi.Sanki siz yaşıyorsunuz gibi oluyor.Senaryosu,kamerası ve oyuncularıyla oldukça kaliteli bir yapım olmuş mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum :)

Kadrosunda yıldızları barındıran ve Abd ile Rusya da yapılan çekimleri sonrası bilim kurgu ve aksiyon dolu bir film ortaya çıkmış. Hardcore Henry filmi aksiyon kameraları ile tüm film boyunca çekilmiş nadir filmler arasına girmiş bir filmdir. Tüm filmi başrol oyuncusunun gözünden göreceksiniz. Filmde Henry öldükten sonra tekrar hayata çok daha güçlü bir şekilde gelecek ve kaçırılan karısını Moskovadan kurtarmaya çalışacak bunun için savaşacaktır.

Hardcore Henry : Afis

Film Serisi - Otizm

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün 2 Nisan "Otizm Farkındalık Günü" olduğu için hem otizmi kısaca tanıtan bir yazı hem de izlediğim ve sizlere önerebileceğim otizm temalı filmlerden bahsetmek istedim.

Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır.

Otizmin Çeşitleri Nelerdir?

Asperger Sendromu: Asperger sendromunda da, sosyal etkileşim becerilerinde yetersizlik ve bazı konularda çeşitli takıntılar görülmektedir. Otizmden farkı, dil ve zihin gelişiminde gerileme görülmez. Asperger sendromu saptanan kişilerde sözel işlevleri, sözcük dağarcıkları ve dil bilgisi gelişimlerinde bir sıkıntı yaşanmaz. Ancak, görsel-algısal işlevlerde yetersizlikler görülür. Ayrıca, çoğunda denge sorunları da görülebilmektedir.

Çocukluk Disintegratif Bozukluğu: Bu hastalığın tanısı konmuş çocuklar, doğumdan sonraki en az iki yıl içindeki gelişimleri normal ilerler fakat bozukluğun başlamasıyla, daha önce kazanılmış olan beceriler hızla yitirilip otizmin belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Zihinsel becerileri ise ileri derecede zihin özürlü düzeyine kadar gerileyebilir. Hastalığın tanısı konmuş çocuklar, birkaç yıl içinde, otistik çocuklarla benzer özelliklere sahip hale gelmektedir.

Atipik Otizm: Bu tip otizmde otizmin temel belirtileri tam olarak karşılık bulmaz ve zamanla iyi eğitim, elverişli şartlarla belirtiler tamamen ortadan kalkabilir. Mizah ve cinsel ilişkiler başta olmak üzere insan ilişkilerinde hep ciddi sorunlar yaşarlar. Dil gelişiminde yaşanan güçlük ve aksaklıklar zamanla normale döner. Öğrenme sorunları yaşayabilirler. Ayrıca ilgi alanları çok çeşitlilik göstermez. Takıntılar, ritüeller ve panik ataklar sık görülebilir.

Rett Sendromu: Rett sendromu, kızlarda ortaya çıkan genetik bir otistik spektrum bozukluğudur. Doğumdan sonraki ilk beş aylık dönemde normal gelişim gösteren çocuklarda görülür. Sendromun belirtileri görülmeye başlamasıyla birlikte, baş büyümesi yavaşlar, el becerileri yitirilir, takıntılı el hareketleri başlar. Zamanla tüm beyinsel beceriler geriler.

1 - Temple Grandin 

Tüm hayatı boyunca ailesi ve arkadaşları başta olmak üzere tüm çevresi tarafından yanlış değerlendirilen Otistik bir kadının onlara unutamayacakları bir ders veren etkileyici hikayesini anlatır.



2-Adam

Adam yakışıklı; ama hayatı boyunca sığınmacı bir yaşam biçimini yürütmüş olan ikilemli genç bir adamdır. -ta ki yeni komşusu ile tanışıncaya kadar. Beth hoş, açık görüşlü genç bir kadındır, onu dış dünyaya çekip çıkarması eğlenceli, dokunaklı ve tamamen beklenmeyen şekilde sonuçlanır. Onların bu sözde yanlış ve muammalı ilişkileri, birbirine ne kadar uzak ve farklı gerçekliklerin insanları da olsalar olağanüstü bir bağla kenetlenebildiklerini gösterecektir.


3-Mozart And The Whale

onald (Josh Hartnett) ve Isabelle (Radha Mitchell) ender görülen bir otizm olan Asperger Sendromlu iki gençtir. Taksi şoförlüğü yapan Donald, bir hasta buluşmasında Isabelle´le tanışır. Daha ilk buluşmalarında gerçek dünyadan ne kadar farklı dünyalarda yaşadıkları ortaya çıkacaktır.



4-Rainman

Filmde Los Angeles’ta maddiyate dayalı bir hayat süren fırlama Charlie ile değişik bir hastalığa sahip Raymond'un dramatik ama aynı zamanda komik de olabilen serüvenleri anlatılıyor. Serseri Charlie, yıllardır uzak kaldığı babasının ölümü üzerine 3 milyon dolarlık mirastan yararlanacağını düşünerek hayaller kurar. Oysa kendisine sadece 1949 model bir Buick bırakan babası, servetin tamamını Charlie’nin daha önce varlığından haberdar olmadığı ağabeyi Raymond’a bırakmıştır. Önemli bir ayrıntı ise, Raymond’un bakıma muhtaç, otistik bir dahi olmasıdır! Maddiyatçı Charlie mirasın en azından bir kısmından vazgeçmek niyetinde değildir. Bunun için Raymond’u kaldığı klinikten kaçırıp ülke çapında bir seyahate çıkarır. Yol boyunca ağabeyinin yaşamı zorlaştıran alışkanlıklarıyla çileden çıksa da otistik adamın matematik ve hafızalama konusundaki insanüstü yeteneği karşısında bol bol hayrete düşer. Nihayetinde Las Vegas’taki kumarhanelerde bu az bulunan kabiliyetten yararlanarak hile yapmaya bile çalışır. Yol boyunca Charlie, sadece Raymond’u değil, geçmişinin bir parçasını ve belki de kendini keşfetme fırsatı da bulacaktır



5-Ben X

Flamanca'da "Ben X"in manası "Ben Bir Hiçim" anlamına gelmektedir. Orijinali "Ik ben iks" olan bu deyimden esinlenerek adını alan filmde, otizm hastası olan Ben'in çevresiyle olan uyum problemleri ele alınıyor. Archlord isimli internet üzerinden oynanan rol yapma oyununda, Ben'in yarattığı türev kişilik karizmatik ve güçlü bir karakterdir. Ancak gerçekte durum tam tersidir. Ben, gerçek hayatta okulda sürekli itilip kakılan, dışlanan, "kaybeden" bir çocuktur. Hayatında aynı oyundaki gibi saygı duyulan bir karaktere sahip olma hayaliyle yaşayan Ben, oyunda tanıştığı Scarlite ismindeki kızla tanışınca işler Ben için farklı bir hâl alacaktır. 


Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...