Etkinlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Etkinlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Mart 2017 Salı

Maydanoz Time : Etkinlik - Kitap Ağacı İle Konstantiniyye Oteli Livaneli

Herkese merhabalar efenim ...

Kitap Ağacı Şubat buluşmamızın kitabı Livaneli'nin Konstantiniyye Oteli idi.Ben zaten Livaneli'yi çok severim o yüzden ben oldukça hevesli okudum ve oldukça beğendim ama Kitap ağacı ile biraraya geldiğimizde aramızdaki tartışmalardan kitabı beğenenin sadece ben olduğunu anladım :D 

Aslında okuyanların genel olarak sevmemesinin nedeni daha önceki kitaplarından daha vasat olması ve tam bir akıcı hikayesinin olmaması hatta bir arkadaşımız daha önce yazdığı Orta Zekalılar Cenneti adlı kitabına çok fazla benzediğini bu yüzden kendini tekrarladığını söyledi tabi ben o kitabı okumadığım için herhangi bir karşılaştırma yapamayacağım.

Asıl benim kitap hakkındaki görüşlerime gelirsek : Bence Livaneli tam bir Türkiye karakter analizi yapmış.Doğu ve Batı sentezi.Doğulu kesim Batılı kesimi beğenmez : Burjuva,Amerika özentisi bulur her şeyini laf eder ve kültüründen uzaklaştığını,ahlaksal olarak yozlaştığını söyler,Batılı Doğulu kültürünü beğenmez bağnaz ve gerikafalı bulur geleneksel şeyleri beğenmez.İşte tam da böyle bir durumu bir otelin açılış gecesinde gelen misafirlerin,otel sahiplerinin hatta çalışan garsonların karakterlerinden ve hikayelerinden anlatır.Toplumsal ve siyasi olaylara yine elbette bol bol laf sokmalar ve göndermeler vardır bi Livaneli klasiği olarak :D 

Arkadaşlarımla ortak olduğum tek fikir evet diğer kitaplarına oranla tarzı değişik bir kitap.Dediğim gibi bi roman bi hikaye olarak ele almamak lazım bence daha çok karakter analizi,psikolojik ve sosyolojik analizlerin edebiyatla buluşması gibi düşünülmeli...




6 Mart 2017 Pazartesi

Maydanoz Time : Etkinlik - If Kare İstanbul Film Festivali

Herkese merhabalar efenim ...

Yazamam gereken postlar o kadar çok birikti ki bir çok etkinlik hep gerilerde kaldı anca zamanı geldikçe yazabiliyorum.Aslında bu etkinlik Şubat 'ın son haftası yapılan bir etkinlikti ama anca Martın 2.haftasına kaldı :/

Neyse efenim ben ilk defa bir film festivaline gittim.Hem hiç fire vermeden :D Bağımsız filmlerden oluştuğu için benim tarzımdan oldukça uzak filmlerdi ama hepsinden de ayrı bir zevk aldım diyebilirim bu tarz şeylere katılmak benim ufkumu açıyor farklı şeyleri de görebilmemi sağlıyor hem de beleşe sinema keyfi yapmış oluyorum :D

İlk gün 1 film yayınlandı :

Tarih : 24 şubat 2017
saat : 19:00
Tanna (Yönetmen: Martin Butler, Bentley Dean)
------------------------------------------------------------------

İlk izlediğimiz film olduğu için ben ilk başta belgesle tarzıdan bir film sandım ama bildiğiniz film tarzındaydı ama oyuncular yerel halk elbette bir profesyönellik yoktu filmde ama o samimiyet insanın içine öyle bir işliyor ki usta oyuncular bu kadarını beceremez diyorsunuz içten içe.Modern dünyadan çok uzakta ilkel bi kabile hayatını anlatıyor.Aynı kabileden biriyle aşık olup evlenemiyorsunuz sizin evleneceğiniz kişiyi kabilenin reisi belirliyor ve bu kişi farklı bir kabileden olmak zorunda.Kız alıp vermeyle kabileler arası barış anlaşmaları sağlanıyor böylece kimse kimseye karışmıyor.aynı kabileden aşık olup yasak bir aşka yelken açan 2 aşığın hikayesini izliyoruz.



2.Gün : 

Tarih: 25.şubat 2017
saat : 13:00
Dev (Yönetmen: Johannes Nyholm)
------------------------------------------------------------------

Beni çok etkileyen filmlerden biri oldu.Elbette Tanna 'nın sonunda da bu filmin sonunda hep kötü bittiği için herkesin içinde sümüklü sümüklü ağladım :D Hiç utanmam yok vallahi olduğum yere şakırt diye koyuveririm gözyaşlarımı şimdi onlar düşünsün :D

Makarayı bir tarafa bırakacak olursak bir İskandinav filmi vardı 2.gün karşımızda yine belgesel tadında başlasa da sonraları film tadında devam etti.Engelli bir bireyin bir spora gönül vermesini ve bu yolda başına gelen şeyleri anlatıyordu.



3.Gün


Tarih : 26.şubat. 2017
saat : 13:00
Bir Günde Hindistan (Yönetmen: Richie Mehta)
-----------------------------------------------------------------


Bu sefer geçekten belgesel gibi başlayıp belgesel gibi devam eden bir film vardı karşımızda.Sanırım içlerinde en sıkıldığım film bu oldu.Hindistanı az çok severim biliyorsunuz dizilerini bir zamanlar yakından takip ediyordum tabi Kanal 7 onlarıda alıp cıcığını çıkardıktan sonra bayaa bir soğudum annem her Allah'ın günü izlediği için içim dışım bir ara Arke ve Madhubala olmuştu :D Ben izerken sorun yok ama iş evin içine taşınınca hiç hoş olmuyor yakında Kore dizilerinde de soğucağım diye korkuyorum çünkü annem onlara da el atmaya başladı :D

Neyse efenim biz filmimize dönecek olursak aslında film tam olarak şöyle oluşmuş : Yönetmen ve yapımcı bir araya gelip Google'dan bir ilan vermişler biz Hindistan'da 1 günü anlatacak bir belgesel tadında bir şey çekmek istiyoruz herkes kendi yaşamını amatör bir şekilde çeksin bize yollasın diye bir çok kişide kendi el kamerasını alıp kendilerince çekim yapmışlar ortaya hem gerçekçi hem de samimi görüntüler çıkmış bunları da sanatsal bir şekilde birleştirip film yapmışlar.




Tarih : 26. şubat .2017
saat: 16:00
Koca Dünya (Yönetmen: Reha Erdem)
-----------------------------------------------------------------


Festivalin son günü bir Türk filmiydi hatta filmin sonunda İstanbul'da oyuncularla gerçekleştirilen bir canlı yayın bağlantısı oldu orada Yazar ve Yönetmen olan Reha Erdem 'e sorular yönelttik.Bir abi ve kız kardeşin aileleri olmadan ormanda bir başlarına yaşamalarını konu ediniyor biraz ucu açık bittiği için hafiften hayal kırıklığı olsa da bende psikolojik alt yapısı olduğunu düşündüğüm derin anlamları olan bir filmdi aslında ayrıca oyuncuların oyunculuğu bir tık vasat kalmış gibiydi.


!f ² , bir festival tarafından dünyada ilk kez gerçekleştirilmiş bir ‘alternatif dağıtım ve paylaşım’ projesi. Yedi yıl önce yeni yollar arayışıyla başladığımız hikayede dijital yayın teknolojisiyle yeni beraberlikler yaratabileceğimizi, dünyayı farklı bakışlarla görmemize yol açan filmleri daha fazla izleyici ile paylaşabileceğimizi umduk. Hayalimizi gerçekleştiren alternatif dağıtım projesi !f ² oldu ve 32 şehirde 42 ortakla geniş bir !f ailesi oluştu. Bu sadece Türkiye değil, dünyadaki film festivalleri arasında da takip edilen bir model oldu.

Bu yıl !f ² projesi için, sanatsal üretimlerin herkes tarafından ulaşılabilir olmasına, bu üretimler etrafındaki birlikteliklerimizin nasıl daha paylaşımcı olabileceğine kafa yorduk ve 2016 !f ² gösterimlerini 'armağan ekonomisi' prensibiyle yürütelim istedik. Armağan ekonomisi para alışverişi olmadan, katılımcıların hediyelerini sunmalarıyla gerçekleşiyor. Dileyenler bir kitap getirerek değiş-tokuş edebilir ya da birinin bulup okuması için mekana bırakabilirler. Sanatçılar resim veya fotoğraf hediye edebilir. Bir arkadaş grubu toplanıp varsa mekanın bir ihtiyacını karşılayabilir. Arabası olan gösterimlere gelecek olanlara şoförlük yapabilir. Seçenek çok, hayal gücü sınırsız.

Festivalin İstanbul’daki son üç günü, 24-25-26 Şubat tarihlerinde İstanbul gösterimleri ile eşzamanlı göstereceğimiz 5 film, Mediatriple tarafından sağlanacak altyapı ile sizlere ulaşırken, film gösterimlerinden sonra yönetmenlerle yapılacak ve internet üzerinden canlı yayınlanacak olan sohbetler her yerden izlenebilecek.

!f ² ile örgütlenen, İstanbul’dan uzakta yeni merkezler yaratan şehir ortaklarımıza teşekkür borçluyuz!

!f ² 2016 Filmleri

Bir Günde Hindistan (Yönetmen: Richie Mehta)
Dev (Yönetmen: Johannes Nyholm)
Koca Dünya (Yönetmen: Reha Erdem)
Tanna (Yönetmen: Martin Butler, Bentley Dea




2 Mart 2017 Perşembe

Maydanoz Time : Etkinlik - Juliet'in 42 Saati

Herkese merhabalar efenim...

Bir kaç gündür internet problemim olduğu için yazamıyordum maalesef ama problem hallolduğu için eski her güne yeni bir post rutinine geri döneceğim.

Balıkesir de öyle çok fazla etkinlik olmaz ama olduğu zamanda mutlaka gitmeye ve buraya elbette postunu yazmaya özen gösteriyorum.Yine bir Romeo Ve Juliyet'in 21.yy uyarlamalarından bir oyunla ile karşınızdayım.Bursa'dan gelip bir tiyatro ekibi burada bu oyunu sahnelediler ekibin oyunculuğu biraz vasat kalsa da oyunun içeriği gayet güzel ve eğlenceliydi.Değişik uyarlamaların olduğu ve orijinal sahnelerin olduğu bir oyundu ben oldukça beğendim.


30 Aralık 2016 Cuma

Maydanoz Time : Etkinlik - Noel Kutlamaları ve Protestan Kilisesi

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün 31 Aralık Cumartesi ! Yarın yepyeni bir yıl ! Umarım ailenizle,sevdiklerinizle ve ülkece daha güzel günler daha sağlıklı ve mutlu günler yaşarız.

İyi dileklerimi sunduktan sonra size bu ayın etkinliğinden bahsetmek istiyorum.Bir davet üzerine Balıkesir'de ki bi Protestan Kilisesinin Noel kutlamasına gittik.Benim hayatımda yaşadığım ilklerden biriydi bu açıkçası.Daha önce hiç kiliseye gitmemiş bizzat bir papazla tanışmamıştım.

Hem psikolojik danışman olarak hem de karakterim gereğide hümanist yapıda her dine,ırka,millete saygısı olan ve merak edip yakından inceleyen onların ne düşündüklerini,ne hissetlerini empati kurup içimde hissetmeye çalışan biriyimdir.

İşin gerçeği Elhamdülillah Müslümanız :D Bizi de böyle kabul edip aralarına katılmamıza izin verdiler zaten hatta çokta teşekkür ettiler bir sürrü ikramlarda ve hediyelerde bulundular onları onlar için değerli kılan bu Noel gününde.

Noel biliyorsunuz ki gerçek anlamıyla öyle çam ağacı süslemedir yok efenim Noel babadır,geyiğidir değil elbette İsa Peygamberin doğuşunu kutlayan bir bizdeki Kutlu Doğum haftasına benzer bi hafta aslında.24'ünde başladı sanıyorsam bizde o pazar gitmiştik.

Normalde siyaset ve din konularını bloğuma taşımam beni artık az çok biliyorsunuz ama böyle arada farklı şeyler görmek,gitmek söz konusu olunca gördüklerimi,bana hissettirdiklerini sizlere anlatma gereği duyuyorum.

Neyse efenim Protestanlık , Ortodoks ve Katolik kiliselerine göre biraz daha nasıl diyeyim hafifleştirilmiş.Yani mesela , öyle Meryem ana İsa heykelleri falan yoktu kilisede daha sonra günah çıkarma,kutsal su,şarap olayları falan yok.

İlahi söylediler daha çok ilahiler Türkçe ve Farsça dilindeydi.Türkler kadar Farslarda vardı kilisede bir çok daha tam bilemediğim etnik yapıda insanlarda vardı.Ben insanları ayıran her şeyin düşmanı insanları birleştiren her şeyin dostuyum.O yapı bence çok güzeldi.İlahiler Türkçe okundu herkes istediği dilde dua etti ve aynı şekilde en sonunda "Amin" denildi.Herkes neye Amin dediğini bildi kısaca.Bazı şeyleri ezbere değilde bilinçli bir şekilde yapmak daha güzeldir arkadaşlar.Hepimizi yaratan tek bir Allah,Yaratıcı,Tanrı,Rab var sonuçta - siz hangisini demeyi tercih ederseniz artık - Ya da artık neye inanıyorsanız belki de Budist ya da Çok Tanrılı dinlere inanıyorsunuzdur bilemiyorum :D

Ben Müslümanlıkta da gelenekleri görenekleri her zaman çok sevmişimdir,insanları birleştiren yegane şeylerden biri çünkü bunlar.Bayramlarımız,cuma namazları,mevlütler,aşure ayı,kutlu doğum haftası,kandiller ... Aynı şey Hristiyanlar içinde geçerli sizden tek ricam lütfen ön yargılı olmayı bırakın at gözlüklerinizi çıkarıp dünyada sizden başka insanlarında olduğunun farkına varın.

Neyse konu din olunca yine selzenişlere başladım ve konuyu başka yerlere getirdim :D Neyse efenim biz geri dönelim konumuza.İlahiler bizimkilerden çok daha farklıydı bizde ilahilerde hep bi hüzünlü hava olur insanın ağlayası gelir ama burada ilahiler çok başka bir şekilde söylendi.Koro eşliğinde çalgılarla oraya gelen insanlar hep birlikte Türkçe söylediler.İsa'nın doğumu üzerineydi daha çok ilahiler.Genelde haraketli parçalar olması ve insanların alkışla koro grubuna katılması çok garibime gitti.Bizde böyle bir şey saygısızlık olarak görülür herhalde bilemiyorum çok bi fikrim yok bu konuda.

Daha sonra İsa Peygamberin doğumuyla ilgili bilgiler verildi daha sonra ikramlarda ve hediyelerde bulundular sağolsunlar kilisenin çok tatlı ve kibar bi papazı vardı bizimle ayrı bir şekilde ilgilendi.

Protestanlığı ve o ortamı çok beğenmeme rağmen açıkçası içimde öyle Hristiyanlığa geçmek gibi bir şey gelmedi.Nedense beni Müslümanlık kadar hiç bir din etkilemiyor.Keşke her Müslüman ne kadar güzel bir dinin içinde olduğunu bilse ve her şeyi bi taraflarından anlamayı bırakıp Müslümanlığın özünü görüp inansa ...







22 Aralık 2016 Perşembe

Maydanoz Time : Etkinlik - Kitap Ağacı ile Yekta Kopan İpekli Mendil

Herkese merhabalar millet !

Bu ay ki Kitap Ağacı toplantımızı da gerçekleştirmiş bulunuyoruz.Bir dahi toplantımız Ocak ayında burada olamadığımız için biz öğrenciler olarak Şubay ayında gerçekleşecek o zamana kadar belirlediğimiz kitapları okumaya odaklanıyoruz !

Aslında bu ayki toplantıda maalesef öyle çok fazla üzerine konuşulacak bir şey yoktu.Çünkü Yekta Kopan'ınn başucu kitabı niteliğindeki öykü sözlüğünü biz içinde kendi öyküleri olan bir öykü kitabı zannedip seçmiştik ama kitabın kapağını açıp biraz inceleme fırsatı bulunca durumun hiçte öyle olmadığını anladık.Oysa benim Yekta Kopan'ın kaleminden okuduğum ilk kitap olucaktı :( Onun yerine editörlüğünü yaptığı ve Türk edebiyatında sayılı yerleri olan öykücülerin ve öykülerin bir sözlüğü olduğunu görünce büyük hayal kırıklığına uğradım.Aslında öyküler sözlüğü yapmak oldukça orijinal bir fikir ama pek bana göre değil maalesef ... Kapağının tatlışlığı dışında bu ay hepimiz için bir hayal kırıklığı oldu maalesef.


5 Aralık 2016 Pazartesi

Maydanoz Time :Etkinlik - Tog İle Rehabilitasyon Ziyareti !

Herkese merhabalar efenim ...

3 Aralık Engelliler Günü olması kapsamında bizde Toplum Gönüllüleri ekibi olarak bir rehabilitasyon merkezine ziyarette bulunduk.Benim çalışma alanlarımdan biri olduğu için benim için ayrı bir güzelliği vardı bu etkinliğin.

Merkeze gittiğimizde çocukların spor saatiydi.İlk olarak onlarla birlikte spor yaptık,esneme haraketleri ve badminton alıştırmaları yaptık.Genelde az derecede engeli bulunan çocuklar olduğu için iletişime daha açıklardı ve bizimle birlikte çok güzel zaman geçirdiler onlarda.Genelde otizim ve down sendromu tarzı hastalıklar vardı ama hepside burada eğitim sürecinde kendilerini oldukça geliştirmiş çocuklardı.Yanımızda zihinsel engelli öğretmenleri ve spor hocasıda olunca çok fazla zorluk çekmedik zaten az kişi gidebildiğimiz için hepimiz birer çocuğu sahiplendik ve onunla birlikte bir şeyler yaptık.




Onlar kendi aralarında yarışmalar yaparken bizde onlara şakşakçılar ekibi olaraktan moral desteği verdik.


Daha sonra rehabilitasyona gidip orada TOG'un kendi hazırladığı resim,basketbol,bowling gibi etkinliklerini çocuklarla birlikte yaptık.



En sonda da eğlenceli bir veda aktivitesi olan köpük-baloncuk çıkardık ve birbirimize kocaman sarılarak veda ettik.O kadar eğlendik ki hepimiz oradan çıktığımızda "bir daha gelelim" in sözünü verdik birbirimize.


2 Aralık 2016 Cuma

Maydanoz Time : Etkinlik - Kitap Ağacı İle Yaşar Kemal Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı Topal Karınca

Herkese merhabalar efenim ...

Bu ayın ev sahibi bendim kitap ağacında o yüzden resimde de gördüğünüz gibi bi sürrü kitap ile geri döndüm :D Bu ayın kitabı da okuması kolay olsun diye - vize haftamız diye - Yaşar Kemal 'den Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı Topal Karınca'yı seçtik.İsmi biraz uzun farkındayım ismi kadar okunması da bence biraz zor bi kitaptı :/ Aslında zor olmasından çok biraz sıkıcıydı diyebilirim ya da bana çok fazla hitap etmedi.Yaşar Kemal'den okuduğum ilk kitaptı.

Yaşar Kemal 'den okuduğum ilk kitap olabilir ama edebiyat derslerimden öğrendiğim kadarıyla bildiğim ve üslubuna hakim olduğum bir yazardı.Çok eski bir yazar olmamasına rağmen sürekli eski kelimeleri kullanması ,akıcılığı sağlayamaması özelliklede  bu kitabında sürekli tekrar hatasına düşmesini ben çokça eleştirdim.

Kitap aslında bir çocuk kitabı daha çok bir fabl gibi görünse de "Hayvan Çiftliğine" benzer bir tarzda yazılmış.Yani alt metni oldukça göndermeli ve derin bir kitap hele de "kominizm ve sosyalizm "  gibi konuları içeriyorsa.Kitapta oldukça üllitirasyonlar vardı bi ara onlarda bile tekrara düştüğünü ve beni sıkmaya başladığını hissettim maalesef.Ayrıca arkadaşlarımın yorumu da katacak olursam : Sonradan eklenmiş gibi duran olaylarda vardı ve bu kitabın akıcılığını,samimiyetini engellemiş.
Kitabı arkadaşlarımın arasında sanırım en çok ben kötü anlamda eleştirdim bilmiyorum beni çok fazla sarmadı maalesef nedense kitap bana çok orijinal gelmedi buna benzer bir çok kitap okudum ve kendi anlatış biçimi bile yoktu bence sadece üslup nihayetinde çok bizdendi."Bre" ler bizim yörelere ait küfürler :D 

Bu aylık bu kadar gelecek ay için bir yazar buluşması yapmaya karar verdik eğer gerçekleşirse Metin Savaş ile buluşacağız.Buluşmaya kadar yazarın bir kitabını okusam iyi olucak yazarla tartışmaya girebileceğim bir veriler olsun elimde :D Bilirsiniz kimseden çekinmem düşüncem neyse çatır çatır eleştiririm övmeyi de,iltifat etmeyi de unutmam gerekirse hak edene !


15 Kasım 2016 Salı

Maydanoz Time : Etkinlik - TOG ile Huzurevi Ziyareti !

Herkese merhabalar efenim ...

Balıkesir'de son günüm yarın İzmir yolcusuyum ! Eh vizelerinden son günü haliylen yarın sabah verip vınn gidiyorum haliylen.

Daha önce yapılan ancak daha yeni yazabildiğim bir Toplum Gönüllüleri Etkinliğinden bahsetmek istiyorum sizlere daha önce hiç huzurevine gitme fırsatım olmamıştı.TOG ile daha önce yapmak istediğim ama bir türlü yanıma yardakçılar bulup gidemediğim tek başıma da gitmeyi çekindiğim bir yerdi.Bandırma TOG ekibi ile de ortak bir çalışma yaptık hem onlarla kaynaştık hem de bi çalgı çengi ekibi de getirdik huzuevini resmen düğün yerine çevirdik :) Halaylar,horonlar,göbek atmalar hatta bi dede bize kaşık bile oynadı bi dede de eline aldı dümbeleği güzel havalar patlattı bizlere bi teyzede ortamıza geçip hepimize taş çıkardı vallahi.

Uzun zamandır hem insanları hem de kendimi bu kadar eğlendirdiğimi hatırlamıyorum.Onlar orada  kadar hasta,yaşlı ve yalnızlar ki.Çok komik ve eğlenceli geçirdiğimiz vakitlerin yanında hüzünlü zamanlarda geçirdik elbette hele de ben zaten çok duygusal bir insanım biri acıklı bir şey söyledi mi hiç durmama hemen ağlarım (nasıl psikolojik danışman olacaksam artık neyse hayırlısı bakalım).

Bi teyze ile muhabbet ederken aynen şöle dedi bana : "Anan var mı kızım?"
"Allah'a şükür var teyze."
"Aman aman sen sen ol ananı böyle bi yere atma sakın." dedi.İçin için döktüm resmen gözyaşlarımı odama gidince hemen anacağımı arayıp ağladım ve onu asla bi huzurevine göndermeyeceğimi söyledim :/ Canım anacağım benim ...

Aslında orada gayet iyi bakıyorlar hasta bakıcılar,staj yapan genç arkadaşlar,doktorlar,hemşireler hem bi psikolojik danışmanları da var.Oldukça iyi bakıldıklarına eminim ama onların istediği dostluk,iki muhabbet iki eğlence.Allah razı olsunlarla uğurlandık resmen ordan ve bu da bize yetti :)




12 Kasım 2016 Cumartesi

Maydanoz Time : Etkinlik - PiGençlik Zirve Toplantısı !

Herkese merhabalar efenim ...

Yağmurlu bir pazar günü.Yarın yine vizelerim son gaz devam ediyor ve ben bir kafede oturmuş pazar kahvaltısı keyfi yapıp blog yazıyor,Kore dizisi izliyorum :D Çünkü bende ki de böyle bi rahatlık :D

Neyse efenim gelelim bugün ki konumuza aslında yaklaşık 1 ay kadar olan bir etkinlikti ama yazmak için anca zaman bulabildim maalesef :/

Geçen dönem ilk toplantısına gittiğim Pi Gençlik Derneğinden sizlere biraz bahsetmiştim onun ikinci ve son basamağı olan zirve toplantısını gerçekleştirdik yine aynı yerde.Aslında diğerine göre oldukça kısa ve kısıtlı bir program oldu atölye çalışmalarından çok yapılan anketlerin sonuçlarına odaklanıldı hatta 4.gününde Bornova belediye başkanının,9 Eylül üniversitesinden bir profesörün ve bir iş adamının katıldığı bir panel düzenlendi sanırım toplantılar içinde en verimli olan bu paneldi.

Konumuz elbette Genç İşsizlik sorunları ve Mesleki Eğitime Bakıştı.Geleceğin psikolojik danışman adayı olaraktan bi ara elbette yine elime mikrofonu alıp mesleğimi sonuna kadar savundum çünkü bi ara eğitim sisteminin bozukluğundan çıkılıp,mesleki okullara yeterli yönlendirme yapılmamasından kısaca rehber öğretmenlere taş atıldı.Tabi haklılık payları da elbette vardı bu konuda fakat bizde elbette emir kuluyuz ve okullarda bizden istenilen,öğretilen şeyleri yapmak mecburiyetindeyiz ama bir çok psikolojik danışman umarım odalarında yan gelip yatmaz ve daha çok çalışırlar insanların hayatına dokunmak,onlara yön vemek bence çok kutsal bir şey.

Düşünsenize sizin doğru bir şekilde yönlendirdiğiniz kişi bir gün gelip sizin çocuklarınıza öğretmenlik yapabilir onları ya okuldan soğutabilir ya da okulu çok sevdirebilir ya da sanata yönlendirdiğiniz bir çocuk gün gelip belki de Türkiye'nin hatta dünyanın en ünlü ressamı olabilir.Ve bir gün dönüp sizi bulur ve teşekkür eder minneti söyler ne kadar güzel bir şey :)

Ek olarak Erasmus Plus seçenekleri ve tanımıyla da ilgili bir seminer aldık gerçekten benim için çok yararlı oldu çünkü Gönüllü Hizmetleri doğrultusunda eğer bir gün imkanım olursa yurt dışına -özellikle de Almanya'ya - açılmayı istiyorum.(Küçük bir not,tabi Kore olsa daha bi şık olurdu).








9 Kasım 2016 Çarşamba

Maydanoz Time : Etkinlik - Horn Ensemble Jazz Konseri !

Herkese merhabalar efenim ...

Aslında geçen ayın sonunda yapılan bir etkinlik olmasına rağmen görsel materyallere daha yeni ulaştığım için haliylen yazmakta bu zamana kaldı ...

Size itiraf etmem gerekirse (aramızda kalsın) ilk defa jazz konserine gittim ! Daha önceden elbette jazz müziğe karşı ilgim vardı özelliklede Blues tarzına saksafon ve piyanonun müthiş uyumu hmm ... Cidden ruhsal bir terapi jazz , kulakları yormayan daha çok ruha hitap eden güzel bir senfoni mutlaka bir jazz konserine gitmenizi tavsiye ederim ...

Almanya'da gelen bir grup olduğu için daha çok yerel müzikleri çaldılar en sonunda da bizlere jest olsun diye de 10.yıl marşını çaldılar hep bir ağızdan coşkuyla söyledik oldukça güzeldi.





27 Temmuz 2016 Çarşamba

Maydanoz Time : Etkinlik - Pi Gençlik Derneği !

Herkese merhabalar efenim ...

Aslında çok daha önceden yapmam gereken bir posttu bu.Ama bir türlü resimleri ve bilgileri toplayamadım ve kendimi de açıkçası hazırlayamadım.

Neyse bugüne kısmetmiş diyelim.

Üniversitedeyken Toplum Gönüllülerine katılmıştım hatırlarsınız işte bu grubun uzantısıyla toplantıları İzmir'de yapılacak olan bir gençlik etkinliğine katıldım.Amaç ülkedeki genç işsizliğine önleyecek faaliyetler yürütmek.PDR okuduğumu artık bilmeyen kalmadı herhalde.Tam da benim alanıma hitap eden bir grup olunca bende balıklama atladım elbette.

İlk toplantı Mayıs ayında olmuştu 2.toplantıda Ekim ayı gibi olucak onunda ayrtıntılarını anlatacağım elbette.

Genç işsizliğinin gerek Avrupa gerekse Türkiye için her geçen gün büyüyen bir sorun olduğu son dönemde aynı zamanda iş gücü piyasası mesleki ve teknik eğitim almış nitelikli personel bulamamaktan şikayetçi. Yani iş gücü piyasasında arz ve talep arasında bir dengesizlik ve uyuşmazlık var. Bu sorunun temeline indiğimizde ülkemizde mesleki eğitimin yaygınlaşması ve daha nitelikli hale gelmesi için gençlere yönelik bir politika oluşturulması gerekliliği doğmuş ve politika önerisinin, muhatabı olan gençlerin fikir ve görüşleri alınarak belirlenmesi en doğru adımdır. Genç Bak-İş Projemiz ile bizler gençlerin mesleki eğitme yönelmesi üzerindeki engelleri tartışıp, bu konuda bir gençlik politikası üretecek ve ilgili karar alıcılara sunacağız. Proje kapsamında 81 ilden sivil toplum temsilcisi gençler 2016′ da İzmir’ de buluşacak.

1.toplantı kapsamında grup oyunları,etkinlikleri,anket düzenleme adına bir çok şey öğrendik ve bir çok farklı kişilik görüp bir çok farklı yerlerden insanlarla tanıştım,arkadaşlık kurdum.

Toplantılar sonucunda da 2 adet sertifikamız oldu.İleri de mesleğe atıldığım zaman işime yarayacağını düşündüğüm şeyler oldu.Bu meslekte ne kadar çok iş , ne kadar çok etkinlik , ne kadar çok vaka , ne kadar çok insan tanısam bana o kadar çok tecrübe kazandıracak.

Bu toplantının sonunda 2.toplantıya kadar bize verilen görevlerden biri de anket yapmaktı.Hayatımın anket yapmakla geçeceğini düşünürsek bu benim için oldukça kolay bi görev olacaktı elbette.

Eğer siz de bana bu anket konusunda yardımcı olursanız çok sevinirim.Hem de böyle bir etkinliğe küçükte olsa bir katkınız olmuş olur.Tek yapmanız gereken yorumlara "Ankete katılmak istiyorum." demeniz.Ben sizinle iletişime geçicem.

















Kitap - Okçunun Yolu Paulo Coelho

 Herkese merhabalar efenim,  Yağmurlu bir haftasonundan merhabalar.Mayısın ortası geldi neredeyse ama Samsun da hala dolu falan yağıyor ve h...