Herkese merhabalar efenim,
Kong Hyo Jin ablamızı ne kadar sevdiğimi bilen bilir ! Bu filmi sırf bu ablamız için izledim Kim Rae Won abimizi de Doctors dizisinden tanıyıp sevmiştim bu ikili yaş itibariyle ve kimya olarak yakışmışlar bence dizinin adı da zaten "sıradan bir aşk hikayesi" o yüzden öyle çok farklı bir şey beklemek hata olur :) Ama izlemesi keyifli bu ikiliyi bu tarz Kore filmleri izlemeyi de çok özlemişim üstelik :)
Film, Jae-Hoon (Kim Rae-Won) ve Sun-Young (Kong Hyo-Jin) arasındaki ilişkiyi konu alıyor. Jae-Hoon bir ay önce nişanlısı tarafından terkedilmiş fakat hala bunu atlatamamıştır. Diğer taraftan Sun-Young ise onu aldatan erkek arkadaşından ayrılmıştır. İkili iş sebebiyle beraber çalışmaya başlarlar.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
27 Mayıs 2020 Çarşamba
26 Mayıs 2020 Salı
Gizem Filmi : Dangerous Lies
Herkese merhabalar efenim,
Bugün saat 14.00 da öğrencilerimle Zoomdan isim,şehir,hayvan,esya oyununu oynayacağız.Daha sonrasında şu sıra Pubg Mobile oyununa sardım evet yıllarca "bu oyunu oynayan eziktir" dedim ama mobilde oynaması eğlenceliymiş tabi bir kaç maç sonra sanırım sıkılıp silicem oyunu her mobil oyuna yaptığım gibi maksat boş zamanı doldurmak :) Bu hafta işe gideceğim tek gün perşembe onun dışında evde olacağım ne zaman kurumun açılacağı hala belli değil ama çocukların dışarı çıkma yasağı kalktığı gibi kurum açılacak sanırım tabi tedbirler çerçevesinde ama yine de bu durum beni oldukça korkutuyor vaka sayısı yeniden patlar hazır inişe geçmişken en başa döneriz diye :( Her şeyden önce sağlık önemli elbette.
Bugün film postumuzda yine Netflix'e düşüyoruz.Artık film konusunda pek izlemek istediğim bir şey kalmadığı için Netflix'den o anki moduma göre kategori seçip ilk çıkan izlemediğim filmi izliyorum.Bu da o filmlerden biri oldu.Baş roldeki kızı daha önce Riverdale dizisinde izlemiştik.Film öyle aman aman bir film değil vasatın bir üstü diyebiliriz ama yine de izlenebilir :)
Bakımını üstlendiği zengin adamın ölümünün ardından tüm mirasını kendisine bıraktığını öğrenen genç bir kadının hikayesini konu ediyor. ... Adamın ölümü, kadın dahil geride bıraktıklarına büyük bir şok etkisi yapar. Adam, tüm mirasını zor durumda olan bakıcısına bırakmıştır.
Bugün saat 14.00 da öğrencilerimle Zoomdan isim,şehir,hayvan,esya oyununu oynayacağız.Daha sonrasında şu sıra Pubg Mobile oyununa sardım evet yıllarca "bu oyunu oynayan eziktir" dedim ama mobilde oynaması eğlenceliymiş tabi bir kaç maç sonra sanırım sıkılıp silicem oyunu her mobil oyuna yaptığım gibi maksat boş zamanı doldurmak :) Bu hafta işe gideceğim tek gün perşembe onun dışında evde olacağım ne zaman kurumun açılacağı hala belli değil ama çocukların dışarı çıkma yasağı kalktığı gibi kurum açılacak sanırım tabi tedbirler çerçevesinde ama yine de bu durum beni oldukça korkutuyor vaka sayısı yeniden patlar hazır inişe geçmişken en başa döneriz diye :( Her şeyden önce sağlık önemli elbette.
Bugün film postumuzda yine Netflix'e düşüyoruz.Artık film konusunda pek izlemek istediğim bir şey kalmadığı için Netflix'den o anki moduma göre kategori seçip ilk çıkan izlemediğim filmi izliyorum.Bu da o filmlerden biri oldu.Baş roldeki kızı daha önce Riverdale dizisinde izlemiştik.Film öyle aman aman bir film değil vasatın bir üstü diyebiliriz ama yine de izlenebilir :)
Bakımını üstlendiği zengin adamın ölümünün ardından tüm mirasını kendisine bıraktığını öğrenen genç bir kadının hikayesini konu ediyor. ... Adamın ölümü, kadın dahil geride bıraktıklarına büyük bir şok etkisi yapar. Adam, tüm mirasını zor durumda olan bakıcısına bırakmıştır.
25 Mayıs 2020 Pazartesi
Belçika Dizisi : Into The Night
Herkese merhabalar efenim,
Netflix'e düşmeye kaldığımız yerden dewamke !
Mehmet Kurtuluş'un da içinde yer aldığı sanki bir Temel fıkrası tadında olan dizi daha 1.sezonu mevcut Netflix'de onu da hemen 1-2 günde bitirebilirsiniz zaten.Devamını izler miyim bilemiyorum ama oldukça heyecanlı bir yerde bitti aslında gelirse 2.sezonuna bi bakabilirim.Temel fıkrası tadında demem komedi olduğundan değil tam tersine bir distopya hikayesi izliyoruz.Güneşin bir anda insanlığı yok etmesiyle başlayan bir uçakta seyahat edicek olan bir grup insanın Batıya doğru giderek Güneşten kaçma hikayesini anlatıyor ama aşırı mantık hatası olan yerler elbette ki var mesela Güneşin sığınaktaki insanları bile öldürebiliyor olması nasıl yani ? :)
Dizi de en gıcık olduğumuz şey tabi ki insanlar tehlike anındaki salak salak davranışları ve kavgaları dışında bir de Türklere ırkçılık yapan bir İtalya'nın olması.Tabi Türkümüz Osmanlı tokadını adama her defasında patlatıp üstüne bir de Türkçe küfür edince içimize su serpildi.Mehmet Kurtuluş tüm karizmasıyla dizinin baş rollerinde biri belli ki bence bizi çok güzel bir şekilde de temsil etmiş.
Into The Night, güneşin insanlar için tehlike oluşturmasının ardından karanlıkta kalmak için batıya gitmeye çalışan bir adamın hikayesini konu ediyor. Yaşanan kozmik bir olay, dünya için büyük bir tehlike oluşturur. Güneş, yoluna çıkar herkesi öldürmeye başlar. Bunun üzerine bir adam, gün doğmadan önce karanlığın hüküm sürdüğü bölgelere gitmeye karar verir. Brüksel’den kalkan bir gece uçağını kaçıran adam, güvenli olan karanlıkta devamlı kalmak için pilotları batıya uçmak için yönlendirir.
Netflix'e düşmeye kaldığımız yerden dewamke !
Mehmet Kurtuluş'un da içinde yer aldığı sanki bir Temel fıkrası tadında olan dizi daha 1.sezonu mevcut Netflix'de onu da hemen 1-2 günde bitirebilirsiniz zaten.Devamını izler miyim bilemiyorum ama oldukça heyecanlı bir yerde bitti aslında gelirse 2.sezonuna bi bakabilirim.Temel fıkrası tadında demem komedi olduğundan değil tam tersine bir distopya hikayesi izliyoruz.Güneşin bir anda insanlığı yok etmesiyle başlayan bir uçakta seyahat edicek olan bir grup insanın Batıya doğru giderek Güneşten kaçma hikayesini anlatıyor ama aşırı mantık hatası olan yerler elbette ki var mesela Güneşin sığınaktaki insanları bile öldürebiliyor olması nasıl yani ? :)
Dizi de en gıcık olduğumuz şey tabi ki insanlar tehlike anındaki salak salak davranışları ve kavgaları dışında bir de Türklere ırkçılık yapan bir İtalya'nın olması.Tabi Türkümüz Osmanlı tokadını adama her defasında patlatıp üstüne bir de Türkçe küfür edince içimize su serpildi.Mehmet Kurtuluş tüm karizmasıyla dizinin baş rollerinde biri belli ki bence bizi çok güzel bir şekilde de temsil etmiş.
Into The Night, güneşin insanlar için tehlike oluşturmasının ardından karanlıkta kalmak için batıya gitmeye çalışan bir adamın hikayesini konu ediyor. Yaşanan kozmik bir olay, dünya için büyük bir tehlike oluşturur. Güneş, yoluna çıkar herkesi öldürmeye başlar. Bunun üzerine bir adam, gün doğmadan önce karanlığın hüküm sürdüğü bölgelere gitmeye karar verir. Brüksel’den kalkan bir gece uçağını kaçıran adam, güvenli olan karanlıkta devamlı kalmak için pilotları batıya uçmak için yönlendirir.
23 Mayıs 2020 Cumartesi
Kore Dizisi : Hi Bye, Mama!
Herkese iyi bayramlar efenim,
Bugün ilk defa ülkemizde bayramlarda büyüklerin evine gidilip el öpülmüyor,çocuklar kapı kapı dolanıp şeker toplamıyor,kimse tatile gidemiyor kimse dışarı çıkamıyor.Ülkece böyle günler de göreceğimiz varmış demekki. Saat 16.00 gibi Zoom üzerinden kurum olarak öğrencilerimizle toplasıp bayramlaşıcaz.
Size bu gün bayram şekeri niyetine şeker tadında bir Kore dizisi ile geldim dizi Netflix üzerinde yer aldığı için annemle birlikte izledik daha doğrusu annem izliyordu ben de hemen diziyi beğenince yanında bitiverdim aslında bu diziyi daha öncede gördüm elbette ama pek izleyisim gelmedi içinde aşk meşk yok diye ki pekte yok aslında.Bir annenin hikayesini anlatıyor daha çok.Komedi ve dram birlikte dizi de kah gülüyorken kah ağlıyorsunuz.Bu arada Kore nin en güzel kadını kabul edilen Kim Tae Hee ablamız var baş rolde.
Konusu:
Dizi, insan olarak tekrar hayata dönmek için çabalayan bir hayaletin (Kim Tae-Hee) etrafında dönmektedir. 5 yıl önce, hayatını kaybeden Cha Yoo-Ri bir hayalet olarak etrafta dolanmaktadır. Kocasına (Lee Kyu-Hyung) ve kızına, bir insan olarak geri dönebilmek için 49 gün boyunca süren bir plan devreye sokar.
Karakterleri:
Kim Tae-Hee dizide bir hayalet olan Cha Yoo-Ri karakterini canlandırmaktadır. 5 yılını bir hayalet olarak sürdürmesine rağmen olumlu ve idealist kişiliğini korumayı başarabilmiştir. Kızını kucağına alma arzusunu yerine getiremediği için bu dünyayı geride bırakamaz. Bir şekilde, 49 gün boyunca, ailesine bir hayalet olarak geri dönebilme fırsatı elde eder.
Lee Kyu-Hyung dizide Cha Yoo-Ri’nin (Kim Tae-Hee) kocası ve bir göğüs cerrahı olan Jo Kang-Hwa karakterini canlandırmaktadır. İlk aşkı ve sevgili eşi olan Cha Yoo-Ri’yi kaybettikten sonra kişiliği belirgin bir şekilde değişir. Ancak, bir gün, 5 yıl önce ölen eşini tekrar karşında bulur.
Bugün ilk defa ülkemizde bayramlarda büyüklerin evine gidilip el öpülmüyor,çocuklar kapı kapı dolanıp şeker toplamıyor,kimse tatile gidemiyor kimse dışarı çıkamıyor.Ülkece böyle günler de göreceğimiz varmış demekki. Saat 16.00 gibi Zoom üzerinden kurum olarak öğrencilerimizle toplasıp bayramlaşıcaz.
Size bu gün bayram şekeri niyetine şeker tadında bir Kore dizisi ile geldim dizi Netflix üzerinde yer aldığı için annemle birlikte izledik daha doğrusu annem izliyordu ben de hemen diziyi beğenince yanında bitiverdim aslında bu diziyi daha öncede gördüm elbette ama pek izleyisim gelmedi içinde aşk meşk yok diye ki pekte yok aslında.Bir annenin hikayesini anlatıyor daha çok.Komedi ve dram birlikte dizi de kah gülüyorken kah ağlıyorsunuz.Bu arada Kore nin en güzel kadını kabul edilen Kim Tae Hee ablamız var baş rolde.
Konusu:
Dizi, insan olarak tekrar hayata dönmek için çabalayan bir hayaletin (Kim Tae-Hee) etrafında dönmektedir. 5 yıl önce, hayatını kaybeden Cha Yoo-Ri bir hayalet olarak etrafta dolanmaktadır. Kocasına (Lee Kyu-Hyung) ve kızına, bir insan olarak geri dönebilmek için 49 gün boyunca süren bir plan devreye sokar.
Karakterleri:
Kim Tae-Hee dizide bir hayalet olan Cha Yoo-Ri karakterini canlandırmaktadır. 5 yılını bir hayalet olarak sürdürmesine rağmen olumlu ve idealist kişiliğini korumayı başarabilmiştir. Kızını kucağına alma arzusunu yerine getiremediği için bu dünyayı geride bırakamaz. Bir şekilde, 49 gün boyunca, ailesine bir hayalet olarak geri dönebilme fırsatı elde eder.
Lee Kyu-Hyung dizide Cha Yoo-Ri’nin (Kim Tae-Hee) kocası ve bir göğüs cerrahı olan Jo Kang-Hwa karakterini canlandırmaktadır. İlk aşkı ve sevgili eşi olan Cha Yoo-Ri’yi kaybettikten sonra kişiliği belirgin bir şekilde değişir. Ancak, bir gün, 5 yıl önce ölen eşini tekrar karşında bulur.
Korku Filmi : Güzelliğin Portresi
Herkese merhabalar efenim,
Bugün evdeyim o yüzden kaldığımız yerden Netflix'e düşmeye devam ediyoruz.Sinemaya ilk geldiğinden beri izlemek istediğim bir film aslında ama bu zamana izlemek ve yazmak kısmet oldu.
Türkiye korku sinemasında bence gün geçtikçe kendini geliştiriyor gerek oyuncu kadrosuyla gerekse Batılı tarzdaki sahneleri ve senaryosu,korkutucu ögeleriyle Amerika Korku sinemasına benzer bir film olmuş.Onlardan özenmiş falan demiyorum ya da Amerikan filmlerinin çakması da olmuş demiyorum bu filme gelen diğer eleştiriler gibi.
Amerika Korku sinemasını bir çok ülke ilham alarak filmler yapıyor zaten ve ortaya oldukça iyi yapımlarda çıkıyor.Bu filmin orijinal senaryosunu sanırım Güney Koreli biri yazmış hangi filmin uyarlaması olduğunu pek anlayamadım daha doğrusu araştırdığım halde bulamadım.Bence bu tarz filmlerde Türk sinemasına katkı da bulunuyor özellikle de bu tarz filmleri daha sonradan Netflix alınca dünyadaki diğer ülke insanlarının izlemesini ve oyuncularımızı,ülkemizi tanımasına vesile oluyor.
Genç bir kadın olan Nisan, yıllarca babası ile görüşmemiştir. Ancak babası ile ilgili aldığı önemli bir haberin ardından, eşi ve kızı ile birlikte soluğu baba evinde alır. Yıllar önce kaçarak ayrıldığı köşke geri dönen Nisan, burada tuhaf durumlara şahit olur. Köşke gelmesi ile birlikte kaçıp kurtulduğunu düşündüğü geçmişi ile yüzleşmek zorunda kalan Nisan, bu sırada babası ile ilgili gizemi çözmeye çalışan polisin sorgulamasına maruz kalır. Kendisini köşeye sıkışmış hisseden Nisan, kendisini ve ailesini koruyabilmek için köşkte yaşanan gizemi çözmek zorundadır.
Bugün evdeyim o yüzden kaldığımız yerden Netflix'e düşmeye devam ediyoruz.Sinemaya ilk geldiğinden beri izlemek istediğim bir film aslında ama bu zamana izlemek ve yazmak kısmet oldu.
Türkiye korku sinemasında bence gün geçtikçe kendini geliştiriyor gerek oyuncu kadrosuyla gerekse Batılı tarzdaki sahneleri ve senaryosu,korkutucu ögeleriyle Amerika Korku sinemasına benzer bir film olmuş.Onlardan özenmiş falan demiyorum ya da Amerikan filmlerinin çakması da olmuş demiyorum bu filme gelen diğer eleştiriler gibi.
Amerika Korku sinemasını bir çok ülke ilham alarak filmler yapıyor zaten ve ortaya oldukça iyi yapımlarda çıkıyor.Bu filmin orijinal senaryosunu sanırım Güney Koreli biri yazmış hangi filmin uyarlaması olduğunu pek anlayamadım daha doğrusu araştırdığım halde bulamadım.Bence bu tarz filmlerde Türk sinemasına katkı da bulunuyor özellikle de bu tarz filmleri daha sonradan Netflix alınca dünyadaki diğer ülke insanlarının izlemesini ve oyuncularımızı,ülkemizi tanımasına vesile oluyor.
Genç bir kadın olan Nisan, yıllarca babası ile görüşmemiştir. Ancak babası ile ilgili aldığı önemli bir haberin ardından, eşi ve kızı ile birlikte soluğu baba evinde alır. Yıllar önce kaçarak ayrıldığı köşke geri dönen Nisan, burada tuhaf durumlara şahit olur. Köşke gelmesi ile birlikte kaçıp kurtulduğunu düşündüğü geçmişi ile yüzleşmek zorunda kalan Nisan, bu sırada babası ile ilgili gizemi çözmeye çalışan polisin sorgulamasına maruz kalır. Kendisini köşeye sıkışmış hisseden Nisan, kendisini ve ailesini koruyabilmek için köşkte yaşanan gizemi çözmek zorundadır.
22 Mayıs 2020 Cuma
Kitap - Naomi J.Tanizaki
Herkese merhabalar efenim,
Bugün bayrama girmeden önceki son iş günümdü işten geldim aklanıp paklandım yemeğimi yedikten sonra postumu yazayım dedim.
Tanizaki'den ikinci okuduğum roman olan Naomi var bugün ki kitap postunda.Okurken yine her karaktere ayrı ayrı gıcık olmayı başardım hatta o kadar gıcık oldum ki bir yerden sonra kitabı okumakta baya zorlandım.Bir süre Tanizaki'nin gıcık karakterlerine doydum bir daha ne zaman bir Tanizaki kitabı alır okurum bilemiyorum.Kitabı aslında tam anlamıyla Lolita kitabına benzettim.Onun daha çok Japon versiyonu gibiydi.Japonların psikolojik olarak ırklarından nasıl içten içe nefret ettiğini , ne kadar çok Batılılara ve Batılılaşmaya meraklı olduklarını bir kez daha anlamış bulundum tabi bu duyguları onları ahlaken de psikolojik olarak da oldukça kötüye yönlendiriyor.
"Şunu fark etmiştim ki bir kadının yüzü, erkeğin nefretini çektikçe daha da güzelleşiyordu."
Na-o-mi: Üç hece, iki insan/medeniyet, bir başyapıt.
Bir yönüyle daha önce yazılmış bir Japon Lo-lee-ta...
Doğu ve Batı, sevgi ve öfke, aşk ve gurur, kadın ve erkek, insan ve insan arasında yaşanan gerilimlere dair bir temel roman...
Naomi, Batı hayranlığından yozlaşmaya, saplantıdan budalalığa ve hazdan işkenceye (veya tam tersi) ilerleyen hikâyesiyle, Juniçiro Tanizaki'nin neden yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olduğunu da anlatıyor.
"Onun hata ve kusurlarıyla sürekli yüz yüze gelmekten kurtulamıyor, eve hep mutsuz dönüyordum. Ancak bu mutsuzluk hiç de uzun sürmüyordu, zira ona duyduğum aşk gece boyunca değiştikçe değişiyordu. Tıpkı bir kedinin gözleri gibi..."
Bugün bayrama girmeden önceki son iş günümdü işten geldim aklanıp paklandım yemeğimi yedikten sonra postumu yazayım dedim.
Tanizaki'den ikinci okuduğum roman olan Naomi var bugün ki kitap postunda.Okurken yine her karaktere ayrı ayrı gıcık olmayı başardım hatta o kadar gıcık oldum ki bir yerden sonra kitabı okumakta baya zorlandım.Bir süre Tanizaki'nin gıcık karakterlerine doydum bir daha ne zaman bir Tanizaki kitabı alır okurum bilemiyorum.Kitabı aslında tam anlamıyla Lolita kitabına benzettim.Onun daha çok Japon versiyonu gibiydi.Japonların psikolojik olarak ırklarından nasıl içten içe nefret ettiğini , ne kadar çok Batılılara ve Batılılaşmaya meraklı olduklarını bir kez daha anlamış bulundum tabi bu duyguları onları ahlaken de psikolojik olarak da oldukça kötüye yönlendiriyor.
"Şunu fark etmiştim ki bir kadının yüzü, erkeğin nefretini çektikçe daha da güzelleşiyordu."
Na-o-mi: Üç hece, iki insan/medeniyet, bir başyapıt.
Bir yönüyle daha önce yazılmış bir Japon Lo-lee-ta...
Doğu ve Batı, sevgi ve öfke, aşk ve gurur, kadın ve erkek, insan ve insan arasında yaşanan gerilimlere dair bir temel roman...
Naomi, Batı hayranlığından yozlaşmaya, saplantıdan budalalığa ve hazdan işkenceye (veya tam tersi) ilerleyen hikâyesiyle, Juniçiro Tanizaki'nin neden yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olduğunu da anlatıyor.
"Onun hata ve kusurlarıyla sürekli yüz yüze gelmekten kurtulamıyor, eve hep mutsuz dönüyordum. Ancak bu mutsuzluk hiç de uzun sürmüyordu, zira ona duyduğum aşk gece boyunca değiştikçe değişiyordu. Tıpkı bir kedinin gözleri gibi..."
20 Mayıs 2020 Çarşamba
Kore Dizisi : Welcome
Herkese merhabalar efenim,
Bütün gece korona olmamak için dua ettim resmen.Hafif bir öksürüğüm vardı bir de dün akşam da yemek yiyemedim dünkü belediye otobüsü yolculuğu mahvetti beni resmen halsizlikten geberdim elim ayağım titriyordu.Durum böyle olunca nefes almamla ilgili zorluk yaşıyorum falan da sandım ama sabah uyandığımda dinlenince turp gibi olduğumu gördüm hiç bir şeyim yok Allahtan.Allah'ım bu psikoloji resmen yıprattı beni ve herkesi tez zamanda şu illetten kurtuluruz umarım.
Bugün evdeyim o yüzden bu saate yazabiliyorum postumu.Şu sıralar hiç güzel sürükleyici Kore dizisi yok uzun zamandır da sizinle dizi paylaşmıyorum farkındaysanız.Bir kaç tane gözümü takılan oldu bu dizi de onlardan biri ama başları ne kadar iyi olsa da sonradan aşırı saçmaladıkları için hep yarım bıraktım şimdi daha yeni yeni zorla tamamlayıp sizlere sunup arşive kaldırıyorum.
Konusu:
Dizi, insana dönüşebilen bir kedi (L) ve onun sahibi (Shin Ye-Eun) etrafında dönmektedir. Oldukça zor zamanlar geçirmekte olan Sol-A, sokakta bulduğu bir kediyi evine getirir. Evini açtığı kedi sayesinde yaralı kalbi iyileşmeye başlar.
Karakterleri:
L dizide insana dönüşebilen bir kedi olan Hong-Jo karakterini canlandırmaktadır. İnsan ve kedi olarak iki farklı hayat yaşamaktadır.
Shin Ye-Eun dizide Hong-Jo’nun (L) sahibi olan Kim Sol-Ah karakterini canlandırmaktadır. 20’lilerinde olan genç bir kızdır. İnsanları seven ve etrafındakileri korumak için elinden geleni yapan birisidir. Ancak, babası ve karşılıksız sevdiği adam da dâhil olmak üzere çevresindeki insanlar onu derinden yaralamıştır. Bu yüzden, kalbinin kapılarını herkese kapamıştır. Hayali bir webtoon sanatçısı olmaktır ve bir görsel tasarım şirketinde yeni işe girmiştir.
Bütün gece korona olmamak için dua ettim resmen.Hafif bir öksürüğüm vardı bir de dün akşam da yemek yiyemedim dünkü belediye otobüsü yolculuğu mahvetti beni resmen halsizlikten geberdim elim ayağım titriyordu.Durum böyle olunca nefes almamla ilgili zorluk yaşıyorum falan da sandım ama sabah uyandığımda dinlenince turp gibi olduğumu gördüm hiç bir şeyim yok Allahtan.Allah'ım bu psikoloji resmen yıprattı beni ve herkesi tez zamanda şu illetten kurtuluruz umarım.
Bugün evdeyim o yüzden bu saate yazabiliyorum postumu.Şu sıralar hiç güzel sürükleyici Kore dizisi yok uzun zamandır da sizinle dizi paylaşmıyorum farkındaysanız.Bir kaç tane gözümü takılan oldu bu dizi de onlardan biri ama başları ne kadar iyi olsa da sonradan aşırı saçmaladıkları için hep yarım bıraktım şimdi daha yeni yeni zorla tamamlayıp sizlere sunup arşive kaldırıyorum.
Konusu:
Dizi, insana dönüşebilen bir kedi (L) ve onun sahibi (Shin Ye-Eun) etrafında dönmektedir. Oldukça zor zamanlar geçirmekte olan Sol-A, sokakta bulduğu bir kediyi evine getirir. Evini açtığı kedi sayesinde yaralı kalbi iyileşmeye başlar.
Karakterleri:
L dizide insana dönüşebilen bir kedi olan Hong-Jo karakterini canlandırmaktadır. İnsan ve kedi olarak iki farklı hayat yaşamaktadır.
Shin Ye-Eun dizide Hong-Jo’nun (L) sahibi olan Kim Sol-Ah karakterini canlandırmaktadır. 20’lilerinde olan genç bir kızdır. İnsanları seven ve etrafındakileri korumak için elinden geleni yapan birisidir. Ancak, babası ve karşılıksız sevdiği adam da dâhil olmak üzere çevresindeki insanlar onu derinden yaralamıştır. Bu yüzden, kalbinin kapılarını herkese kapamıştır. Hayali bir webtoon sanatçısı olmaktır ve bir görsel tasarım şirketinde yeni işe girmiştir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kore Dizisi : Squid Game 2.Sezon
Herkese merhabalar efenim, Efsane dizinin 2.sezonu 2 gün önce geldi ve kız kardeşimle hemen 2 günde 6 bölümü bitirdik dizi çok ortada bir y...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...