Herkese merhabalar efenim,
Japon edebiyatı okuma serüveni kaldığı yerden devam ediyor. Böyle edebi eserlerden çok günlük Japon hayatını yansıtan romanları okumayı daha çok seviyorum o kültürü en doğal şekliyle okuyormuş hissi veriyor ve bu hissi seviyorum. Japonyayı görme arzum daha da depreşiyor ama olsun :)
Kitaptaki baş kahramanımız olan Hitomiyi ben çok sevdim karakter olarak kendime yakın buldum hele de aşk hayatı tam ben :D Aynı iş yerinde aşık olup daha sonra ayrıldıktan sonra kötü zamanlar geçirme ve o kişi gözünün önünde oldukça unutamama depresyonu bana oldukça tanıdık geldi :) O yüzden kitabı bir solukta oldukça severek okudum.Keşke daha çok bu tarz kitaplar Türkçeye çevrilse de bol bol okusak :)
Hitomi civardaki bir eskici dükkânında çalışmaya başlayınca kendini sıra dışı bir topluluğun içinde bulur: birkaç eş eskitmiş, muzip ve patavatsız Bay Nakano; onun hiç evlenmemiş, ressam kız kardeşi Masayo; tuhaflık derecesinde içine kapanık –ama her nasılsa Hitomi’nin gönlünü çalacak– genç Takeo; her gün dükkâna girip çıkan türlü huyda insan ve tıpkı insanlar gibi bağrında sırlar gizleyen onlarca eşya. Herkesin ve her şeyin bir hikâyesinin olduğu bu dükkânda Hitomi hayatı, aşkı ve insanlar ile sırlar arasındaki nazik valsi keşfetmeye başlar.
Japonya’nın önemli romancısı Hiromi Kawakami’den, bir başınayken sıradan duran ama bir eskici dükkânında yan yana geldiklerinde neredeyse sihirli bir anlam yaratan insanların –ve eşyaların– yalın, neşeli ama aynı ölçüde hüzünlü öyküsü.