26 Nisan 2021 Pazartesi

Komedi Filmi : Damat Takımı

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün doktora gittim ama yine bana çok fazla bir şey demedi aynı şeyleri dedi bi 10 gün sonra tekrar gidicem elimde daha iyiye gitmeye başladı o yüzden bu korona da başka bi tetkikin şu anda acil olmadığını belirtti.Umarım önümüzdeki 10 gün içinde daha iyiye gider elim de daha fazla bir şeye gerek kalmaz.

Bugünün postunda yine Netflix de izlediğim eğlenceli bir film var.Kadrosun da bir çok tanıdık oyuncu olan bu film çerezlik eğlenceli temposu hiç bitmeyen ve hiç sıkmayan bir film biz yine ailecek izledik çok fazla bir yerinde gülmedim ben ama kafa dağıtmak için ideal olduğunu düşünüyorum :)

Yiğit, Ömer, Serdar, Onat ve Can lise yıllarından beri hiç ayrılmamış beş arkadaştır. Kendilerini hala çocuk olarak gören grup, Yiğit'in evlenme kararı alması ile gençliklerinin bittiğini fark eder. Geçmişi anma ve Yiğit'e veda etme amaçlı lise anılarını beş gün içinde tekrar yaşamaya karar verirler. Bir de tüm bu maceranın içinde aşk hayatları berbat olan grup, lisedeki can düşmanları Besim’le düğüne sevgilileriyle geleceklerine dair iddiaya girerler. Bu beş gün içinde kendilerine kız arkadaş bulmak zorunda olan grup son kez birlikte olmanın tadını çıkaracaktır.  

25 Nisan 2021 Pazar

Aile Filmi : Yes Day

 Herkese merhabalar efenim,

Elim eskisinden daha iyi halde olsa da hala ağrılar ve kasılmalar devam ediyor.O yüzden artık yarın toplam da 10 gün olmuş olucak doktora bi gideyim istiyorum artık beyin ve omuz emarı falan isteyecek herhalde en azından bir şey yoksa da bile içim rahatlamış olur.Bundan sonra hafta içleri en az 1 saatlik bi dışarı çıkıp açık havada yürümek istiyorum.Bütün gün evde otur otur bel ve omuzlarım acayip ağrıyor.Bugün değil elbette bugün de evde biraz egzersiz yaparım ,bakım yaparım film dizi izlerim.

Bugün pazar olduğu için herhalde bir çoğunuzda ailecek evdesinizdir.Kafa dağıtmalık Netflix de yer alan bir aile filmi önerisiyle geldim sizlere.Biz de evde ailecek izledik hiç bir şeyi beğenmeyen kardeşim bile bu filmi eğlenceli bulup biraz bakıp izledi bu tarz temposu hiç düşmeyen eğlenceli aile filmlerini izlemeyi seviyorum.Ayrıca Jennifer Garner ablamızı ekranlarda izlemeyi de özlemişim tabi şöyle ajanlı majanlı bir rol de görmeyi daha çok seviyorum onu :)

Allison Torres, tek başına neredeyse dünyayı fetheden genç bir kadındır. Ona göre hiçbir macera çok riskli değildir ve hepsinin peşinden gidilmelidir. Ancak bir anne ve eş olarak Allison, pek de iyi biri değildir. Oldukça acımasız bir anne olan Allison bu durumu değiştirmeye karar verir. Genç kadın, kocası Carlos ile birlikte bir gün boyunca çocuklarının tüm isteklerine ‘evet’ demeye karar verir.

24 Nisan 2021 Cumartesi

Kitap - Kitaptansöze Kitap Kulübü ile Nisan Ayı Kitabı Aşık Kadınlar Elfriede Jelinek

 Herkese merhabalar efenim,

Yaklaşık 5-6 gündür buralarda yoktum.Çünkü sağ elimde en son ki postumda da bahsettiğim üzere uyuşma ve kasılmalar vardı o yüzden ilk zamanlarda klavyede yazı yazmakta hatta kalem tutmakta dahi zorlanıyordum.Gerçi hali elim tam olarak iyileşmiş değil o yüzden bu postu yazarken de hala biraz zorlanıyorum ama ilk zamanlara göre şimdi ki hali daha iyi gibi en azından artık arşivde birikmiş olan postları biraz zor da olsa zaman da alsa yazabileceğimi düşünüyorum.

Bugün ki kitap postumuzda Kitaptansöze kitap kulübümüz ile Nisan ayında okuduğumuz "Aşık Kadınlar" kitabı var.Kitap hayatımda ilk defa gördüğüm bir üslupla yazılmış daha önce bu üslüpta yazılmış bir roman daha okuduğumu hatırlamıyorum.Feministik bir yapım olduğunu sanırım her postta illa ki belli ediyorum ama bu romanda ki feminizmi ben çok sert buldum bence yer yer iğrençleşen yerleri vardı ayrıca bazı kısımlarda okurken çok da sıkıldığımı belirtmeliyim.Bir çok kişinin okuma üslubuna sert gelecek bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Feminist şair, oyun yazarı, çevirmen ve romancı Elfriede Jelinek, kalabalık korkusu ve sosyal fobisi nedeniyle 2004 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü almaya bizzat gidememiş ama törende gösterilmesi için kaydedilen videoda, nota sehpasından okuduğu konuşmasında "Lisan bazen kazara bulur yolunu ama yoldan çıkmaz," demişti. Jelinek, Âşık Kadınlar'da da anlatacağı hikâyeye hizmet eden özel bir üslup kullanarak kadınlığı ve evlilik kurumunun ekonomik güvenceyle ilişkisini irdeliyor.

Alplerde bir kadın iç çamaşırı fabrikası. Mutluluk peşinde iki kadın işçi. Brigitte ile Paula. İçinde bulundukları ekonomik sınıfı terk ettikleri, eşleri ve çocuklarıyla mutlu mesut yaşadıkları bir gelecek var hayallerinde. Bu hayale ulaşmaksa fabrikadaki çalışma şartları kadar zor. İki kadın, iki ayrı yol. Bir iyi, bir de kötü örnek.

Elfriede Jelinek'ten Âşık Kadınlar, güzellik, güvence, emek, evlilik, aşk, cinsellik gibi konuların kesiştiği o yerde dolaşan ve sözünü kesinlikle sakınmayan bir roman.

"Romanları ve oyunlarındaki sesler ve karşı seslerin müzikal akışı, dile ait olağanüstü bir coşkuyla toplumsal klişelerin saçmalığını ve baskıcı kuvvetini açığa çıkarıyor." –Nobel Ödülü Akademisi

"Jelinek'i yorumlayan eleştirmenlerin olumlu ya da olumsuz uçlara çekilmesi çok ilginç; akademisyenler olumlu bakarken, gazeteciler olumsuz. Jelinek'in etrafında yarattığı güç alanı bu işte." –Tim Parks

18 Nisan 2021 Pazar

Fantastik Film : The Lake House

 Herkese merhabalar efenim,

Parmağımdaki uyuşukluk kaldığı yerden devam ediyor hiç bir gelişme yok maalesef sanırım oradaki sinirlere ya da kaslara falan zarar verdim yarın hem bi aile hekimine gidicem eğer hastaneye gerek var derse o zaman hastaneye gidicem ondan önce sabahtan babamla iş yerine gideriz eşyalarımı toplamak ve istifayı vermek için.Şimdilik durumlar böyle zamana ihtiyacımız var toparlanmak için zaman her zaman için en güzel ilaçtır en az 1 aya ihtiyacımız var Mayıs da her şey daha güzel olucak yani umarım... Elimden dolayı yazmakta biraz zorlanıyorum şimdilik bu kadar olsun.

İki insan birbirleri ile gerçek anlamda birleştiklerinde aralarındaki bağ bazen öylesine naif ve basit olur ki cennetteyken bile yüreği harekete geçirebilir. Her seferinde doğru yerlerde ama yanlış zamanlarda bir araya gelen kalpleri cennet, gözyaşları ile yıkar. Bu kırık kalpleri onarmak için ise cennet, zamanı aşar. Kate, doktorluk mesleğinde bir başka iş teklifi nedeni ile oturduğu yerden taşınmak zorunda kalır. Göl kenarındaki evinden ayrılmak ise işin en zor kısmıdır. Kendisinden sonraki kiracıya, kendi adına gelecek mektupları göndermesi için bir not bırakır. Yeni kiracı Alex, evi dehşet bir halde bulur. Bakımsız, pis ve yıllar içinde yıpranmış bir hali vardır. Tuhaf bir zaman kayması imkansız bir aşkın başlangıcıdır.

17 Nisan 2021 Cumartesi

Fantastik Film : Love And Monsters

 Herkese merhabalar efenim,

Bu kas ağrılarımın ve el,parmak uyuşmalarımın sebebini dün annem gün ışığına çıkardı.Bel ve omuz ağrılarım için bi masaj aleti almıştım kendime sanırım onu bilinçsiz kullandığım için sağ omzumdaki kasları ezmişim ayrıca şu sıra çok da stresli olduğum için sinir sıkışmaları oldu.Hastaneye gitmeye korkuyorum açıkçası ama dün aynı uyuşukluk hissi sağ ayak serçe parmağıma da vurunca dün akşam baya baya nevrotik hallere düştüm pazartesi hastaneye gidelim diye kaldırım evi.Uyuyup uyanınca ve sağ omzuma uyurken çok fazla yük bindirmemeye dikkat edince bu sabah biraz daha iyi olur gibi oldum ama yine de uyuşukluk hissi tam olarak geçmiş değil sadece bi tık daha iyi halde diyebilirim.Biraz boyun egzersizleri yapıp orayı açmaya çalışıcam biraz zamana ihtiyacı var ezilmesinin iyileşmesi için.

Artık bol bol evde olduğum için Netflix 'in derinliklerine düştüm sırf dün 3 tane film izledim.Şu sıra sizi postlarda Netflix de yer alan filmlerin maratonu bekliyor şimdiden söylemesi :)

İlk film sırf baş rolünde Dylan var diye izlediğim "Aşk ve Canavarlar" filmi oldu.Normalde canavalarla ilgili filmleri izlemeyi pek sevmem açıkçası ama şu sıralar oldukça popüler bir konu oldu.Zombie ve alien klişesinden sıkılan sinema sektörü kendi kafalarından fantastik yaratıklar üretmeye başladılar artık temposu yüksek olduğu için bu tarz kafa dağıtmalık filmler bazen midem çok kaldırmasa da iyi oluyor :)

Hayallerindeki kız ile birlikte olabilmek için canavarlarla dolu kıyamet sonrası bir dünyada hayatta kalmaya çalışan bir adamın hikayesini anlatıyor.

16 Nisan 2021 Cuma

Kore Dizisi : Not Yet Thirty

 Herkese merhabalar efenim,

Çok stres yaptığım ya da sürekli ağladığım zamanlarda kas sıkışmaları yaşıyorum uzun zamandır yaşamıyordum 3-4 gündür kötü bir halde olduğum için yine kas sıkışmalarım başladı sağ kolum ve serçe parmağım uyuşup duruyor kas gevşetici içtim şimdi bir tane inşallah geçirir ya da beni biraz rahatlatır akşam da bir tane alıcam.Pazartesi babam işe götürcek beni gider istifa için gerekli evrakları falan veririm sonra eşyalarımı toplarım hiç bir şey için halim kalmadı artık şu 2 senedir tam anlamıyla tükenmiş bir haldeyim.2020 ve 2021 yıllarını hayatım boyunca naletle anıcam umarım ileri de beni daha kötü zamanlar beklemiyordur.Dinlenmeye ihtiyacım var bolcaaa dinlenmeye.Kitap okumaya,film izlemeye,dizi izlemeye yatakta saatler geçirmeye ... 

Bugün bahsedeceğim dizi 15 bölümden oluşan 20 dk lardan oluşan bir mini dizi.Türkçe çevirisi "Henüz 30 değil." gibi bir şey oluyor.Bu cümle bana serbest çağrışım yaptığım zaman "henüz 26 yaşındasın 30 yaşına daha var" cümlesini getiriyor.Nedense 30 yaş bana psikolojik olarak artık çocuk olmadığını artık tam anlamıyla bir yetişkin kadın olmuş gibi geliyor.Evli ve çocuklu,kendi işine ve ailene sahip olmayı çağrıştırıyor en azından hayalini kurduğumuz şeylerin bir çoğunu yapmış olmak anlamına gelmek gibime geliyor.Biraz geleceğe umutla bakmak gibi bilemiyorum ...

Dizi, “Born in 1985” adlı bir webtoondan uyarlanmış olup otuzlu yaşlardaki üç arkadaşın hayatını anlatıyor.  Seo Ji Won, kariyeri uğruna aşktan vazgeçerek tüm zamanını işine  adamaya karar veren, yeni gelişen web tabanlı bir çizgi film yazarıdır. Azimli olması nedeniyle 25 yaşında iken yayınları olmuştur. Şimdi ise 30 yaşında, çok sayıda sadık okuyucusu ile tanınan bir yazardır. Ama ortaokul günlerinden beri ilk aşkı Lee Seung Yoo karşısına çıkıp  onun dünyasını alt üst eder.

15 Nisan 2021 Perşembe

Kitap - Her Yerde Kan Var Ayşe Kulin

 Herkese merhabalar efenim,

6 Nisan da yazdığım postta dayımların korona olduğundan ve morallerin bozuk olduğundan anneminden bu yüzden bana sürekli "istifa et" dediğini yazmıştım.Dün iş yerindeyken yaklaşık saat 4 gibi falan dinlenmek için bu kitabı okuyordum o arada kardeşimden bir telefon geldi "yengem ölmüş" dedi.Sabahında zaten hastaneye entübe olarak nakledilmişti daha hastanede yatamadan pıhtı atmış ve ölmüş.Dayımda hala korona ile savaşıyor ve evde 3 tane çocuk var.Çocuklar koronayı daha iyi bir şekilde atlatıyorlar ama dayımın durumu zaten fiziksel olarak pek iyi değilken bir de yengemin ölümü psikolojik olarak da mahvetti onu.Ceketimi aldığım gibi yolda ağlaya ağlaya eve geldim annem zaten harap haldeydi şok içindelerdi daha dün akşam görüntülü konuştuğu "ben iyiyim ya korona geçti gibi" diye konuşan kadın bir gün sonra öldü.Müdürlerime yazdım bu ay ikinci cenazeyi verdik artık ailemizden daha fazla çalışarak risk alamam istifa ediyorum diye bütün iş gruplarından falan da çıktım zaten son zamanlarda dayanacak gücüm kalmamıştı daha fazla zorla işe gidip geliyordum daha diğer yengemin ölümünü sindirememişken şimdi bu yengemin de ölmüş olması ailecek hepimizde büyük bir travma yarattı annem psikolojik olarak iyice kötüledi babam aşının ilk dozunu vuruldu yakında diğer dozunu da vurulcak ayrıca iş yerinde de izin alıp duruyor o yüzden aşırı bir risk taşımıyor en büyük riski sabahtan akşama çocuklarla çalışmak zorunda kalan ben taşıyorum elbette zaten Temmuz ayında istifa edicektim taşınacağımız için sadece daha erken oldu şimdi ama ortalık çok daha kötü olmaya başladı nasıl risk alayım ki daha fazla hem de işimde eskisi kadar mutlu değilken ... 

Bugün dayımları balkondan da olsa görmeye gittik.Annem çocuklar için yemek falan hazırladı zaten komşuları yemek bırakıyormuş kapılarına.Dayım ve çocuklar balkonda biz aşağıda arabanın yanında en azından birbirimizi gördük moral verdik biraz o zaman daha çocuklar annelerinin öldüğünü bilmiyorlardı dayım asıl ona üzülüp duruyordu "ben nasıl söylicem çocuklara annelerinin öldüğünü".Kendisi de daha koronayı yenmiş değil adam gibi yemiyor,uyumuyor bir de psikolojik olarak çökmüş durumda ama bu hastalık o kadar sinsi o kadar lanet bir şey ki bir anda her şey olabiliyor işte en az 15 gün olmadan insan "ben bu hastalığı yendim" diyemiyor dememeli zatende.Biz eve dönerken telefon etti dayım anneme  "ben çocuklara söyledim " dedi çocuklar tabi ağlamış ağlamış sonra susmuşlar olayın şokundalar daha çocuklardan en küçüğü daha 10 yaşında ölümün neresini ne kadar anladı onu da hiç bilmiyorum.Ben de dün gece hiç iyi durumda değildim panik atak krizim tuttu bütün vücudum stresten gerim gerim oldu midem çok kasıldı,bulandı nefes alma egzersizleri yapıp durdum kendimi ve vücudumu sakinleştirmeye çalıştım.Sabaha karşı uyuyakalmışım artık ağlamaktan ve yorgunluktan belki uyuduğum 3-4 saat anca olmuştur.Dayımları gördükten sonra eve gelince de biraz uyumayı başardım iftar vaktine kadar.

Anlayacağınız bir günde bütün dünyam bir anda değişti bütün planlarım yıkıldı.Fiziksel olarak istifa vermeye ne zaman giderim hiç bilmiyorum bile babam müsait bir zamanda götürür beni herhalde arabayla işe eşyalarımı toplarım istifamı yazarım çalıştığım kadar olan parayı verirler herhalde onu alırım.Bu kitabı da daha fazla okuyamam herhalde benim için yarım kalan kötü bir hikaye kötü bir anı oldu.Benim için Her yer de kan var değil de her yer de ölüm var oldu daha çok.Umarım dayım yakın zamanda koronayı yenerde daha fazla insanı bu illet yüzünden kaybetmeyiz.Yengemin ölüm karnesine "doğal ölüm" yazılmış.Güya korona yüzünden değilde pıhtı attığı için ölmüş pıhtıyı attıranın korona olduğu malum zaten ama şu anda 64 bin vaka gibi dursa da aslında daha çok vaka ve ölüm var artık korona hemen yanı başımızda kendimizi korumamız , izole etmemiz ve psikolojik sağlamlığımızı korumamız ve bol bol dua etmemiz lazım.Daha neler olucak bilemiyorum elbette ama Ağustos ayında Samsun'a taşınana kadar evde kalmaya devam edicem gibi duruyor.Bol bol okunmayı bekleyen kitaplarımı okurum,film ve dizilerimi izlerim.Bu korona illeti geçene kadar daha çalışmayı düşünmüyorum zaten ailemin maddi açından da durumu iyi ayrıca biraz bankamda birikmiş paramda var beni uzun zaman harçlık olarak da idare eder diye düşünüyorum.En azından şu aşı işi yaygınlaşaya ve aşıların işe yaradığını bu korona illetinin insanları öldürmediğini görene kadar ... 

Ayşe Kulin’den Osmanlı’nın son dönemine çok çarpıcı bir bakış: Her Yerde Kan Var!

Sultan Abdülaziz’in sır dolu ölümüyle sonuçlanan bir dönemi, saraydaki birçok önemli kahramanın gözünden okuyoruz bu romanda. Kulin’in bütün karakterlere kimi zaman müthiş insani hassasiyetle, kimi zaman da edebiyatın bütün sınırlarıyla yaklaştığını görüyoruz.

Her Yerde Kan Var yakın tarihin aslında bugüne ne denli benzediğinin, tarihin sadece tekerrürden değil, tefekkürden de ibaret olduğunun romanı. Dönüp o dönemi bütün canlılığı ve dürüstlüğüyle okumaya dair hakiki bir çağrı, bir vaat!

“Aksaray’dan kan geliyor

Ben sandım ki yar geliyor

Çıktım baktım pencereye

Çerkez Hasan can veriyor” türküsünün hep bizimle olduğu, nefes nefese okuyacağımız bir bakış romanı Her Yerde Kan Var…

Ayşe Kulin’in incelikli kaleminden.

Gerilim Filmi : Sister Death

 Herkese merhabalar efenim, “Sister Death”, 2017 yapımı Verónica filminin öncesini anlatan bir prequel. Kadın başrol Sister Narcisa'nın ...