YouTube : VLOG 52

 

Kore Dizisi : Squid Game

 Herkese merhabalar efenim,

Dün Netflix'de 9 bölüm olarak yayınlanan ve kardeşimle hemen gelir gelmez başına oturup 9 bölümü de tek nefeste izlediğimiz bir Kore dizisinden bahsedicem.Dizinin fragmanını görür görmez zaten tam bizlik olduğunu anlamıştık ve sabırsızlıkla gelmesini bekliyorduk.Bu tür toplanmalı ve oyun oynamalı filmleri,dizileri artık hatmettik siz de biliyorsunuz ki  ama yine de onlar yapsın biz izleriz hiç sıkıntı değil :) Dizinin oyuncuları ve oyunculukları oldukça iyi ama süpriz konuk oyuncularda var görünce "Aaaa oppa sende mi burdasınnn "diye nidalar çıkıyor ağzınızdan :D Bazı yerleri bizi şaşırttı bazı yerler de biz prolara yutturamadı dizi ama totele bakılınca 9 bölümü 1 günde sabahtan akşama bitirecek kadar sürükleyiciydi :)

Para sıkıntısı çeken yüzlerce oyuncu, tuhaf bir davet alır. Davette onlara cazipi bir ödül karşılığında çocuk oyunlarında yarışmaları teklif edilir. Teklifi kabul eden oyuncular, yarışmayı kazanırlarsa 40 milyon dolarlık büyük ödülün sahibi olacaktır. Ancak ödül cazip olsa da oyunun ölümcük riskleri vardır.

Japon Dizisi : Oshi no Oujisama

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün düne nazaran bir tık daha iyi uyayabildim yine gece yarısı öksürükler eşliğinde uyandım ama daha azdı diyebilirim.Biraz burun akıntısına dönmeye başladı olay ama çok az diyebilirim.Bugün dizi postunda mini bir Japon dizisi var.Kızların dönüşümüne alıştık artık zengin CEO'lar tarafından ama ya erkeklerin dönüşümü :D İşte bu biraz beklenmedik bir konu.Hele de bir otome oyun karakterine benziyor diye genç,bekar ve başarılı bir iş kadınının serseri bir çocuğu evine alıp prense dönüştürme hikayesi :D

Izumi Hidaka 36 yaşında ve yeni kurulan oyun şirketi Pegasus Ink'in CEO'su. Dört yıl önce kadınları hedef alan ve çok popüler hale gelen Love My Pegasus oyununu geliştirdi. O zamandan beri Love My Pegasus'tan Kento-sama karakterine takıntılıdır. Bir akşam, Wataru Igarashi aniden sarhoş Izumi Hidaka'nın önünde belirir. Wataru Igarashi'nin oyun karakteri Kento-sama'ya benzeyen görünüşü karşısında şok olur . Wataru Igarashi 23 yaşında bir erkektir. Ancak, Izumi Hidaka, Wataru Igarashi ile hayal kırıklığına uğradı. Fiziksel görünümü dışında Wataru Igarashi, iyi huylu, kültürlü ve hayat dolu oyun karakteri Kento-sama'nın tam tersidir

Çin Dizisi : You Are My Glory

 Herkese merhabalar efenim,

Zamanı en güzel geçirtecek şey elbette Çin dizileri :D Bu hastalık Çin dizileri ile yenilecek gibi hissediyorum :) Gece yine saat başı öksürükten uyanıp 1 bardak sıcak su içip geri uyumaya çalışma seramonisi yaptım bi ara sol kolum uyuştu kalbim çok fena çarpmaya başladı kusarsam dedim kalp krizi geçiriyorum artık bu kadar öksümeye benim kalp dayanmadı gidiyorum ben biraz sakince bekledim kalbimi ve kolumu falan ovaladım geçti Allah'tan kalp krizi falan geçirmedim sonuç olarak ama ölmeyi oturup beklediğim bir gerçek.Yang Yang ve Dilraba Dilmurat bence bu yılın en yakışan çiftiler ama bence dizi de ki asıl sorun senaryo konusu da falan güzel ama bir çok sahnede baş roldeki çift yanyana gelmiyor resmen bu da aralarına bi soğukluk katıyor.Dizi 20.bölümden sonra bi açılmaya başladı ama o bölüme kadar biraz eziyet çektirdi bence izleyiciye.

Qiao Jing Jing ve Yu Tu lisede okul arkadaşlarıydı. O zamanlar, Qiao Jing Jing aşkını iki kez itiraf eder ve iki kez reddedilir. On yıl sonra, artık bir oldukça popüler gelen Qiao Jing Jing, bir video oyunu reklamında rol  alır, ancak oyun oynayamayacağı gerçeği ortaya çıkar. İtibarını kurtarmak için menajeri onu bir oyun yarışmasına dahil eder. İşte o zaman geleceği hakkında şüpheleri olan uçak mühendisi lise arkadaşı Yu Tu ile tekrar bir araya gelir. Qiao Jing Jing, Yu Tu'dan oyun koçu olmasını ister. İşte o zaman aralarında aşk filizlenmeye başlar.

Kitap - Bir Aklın Savaşı Kazuaki Takano

 Herkese merhabalar efenim,

Evet dün akşam yine acillik olmaya başardım ve faranjit teşhisi koydu doktor antibiyotik ve 5 gün dinlenme raporu verip yolladı geriye boğaz ağrısı ve kuru öksürük ve uykusuzluk kaldı.Kabus gibi bir gece yaşadım resmen boğazımın nasıl tahriş olduğunu her öksürüğümde tekrar tekrar anladım.Zombi gibi dolanıp durdum gece boyunca.Sıvı tüketmekten sıvıya döndüm artık.Neyse sonuç olarak 5 gün evdeyim ve sanırım bol bol kitap okumalı bir süreç beni bekliyor.

Bu kitap Japon edebiyatından okuduğum ilk aksiyonlu kitap diyebilirim.Japon edebiyatı eserleri genelde daha dingin daha durum eserleri oluyor.Tanako zaten Japonya'da polisiye yazarı olarak biliniyormuş ben bu kitabını polisiyeden çok bilim kurgu derdim aslında ve okurken bana izlediğim bir kaç filmi hatırlattı.Bunlardan biri Lucy diğeri de Seo Bok Kore filmiydi.Hatta Seo Bok filminin bu kitaptan esinlenerek bile yapıldığını düşünmeye başladım :D Bu arada kitabın kapağını hiç beğenmedim kapağa bakınca sanki cidden bir polisiye romanmış gibi geliyor kemik el,dikenli teller ve gül (?) içerikle çok fazla ilişki kuramadım açıkçası :D

Ya insanoğlunun geleceği ya da yok olmasının nedeni olabilecek bir çocuk hakkında on beş dile çevrilmiş uluslararası bir bestseller, ödüllü bir Japon gerilimi!

Washington DC’de yapılan bir toplantıda Başkan, ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit konusunda bilgilendirilir; Afrika’da inanılmaz zekâsıyla göz dolduran Akili adında üç yaşında bir çocuk. Öyle ki şimdiye kadar dünyadaki en zeki varlıktır ve kısa sürede tüm dünyayı kapsayan bir kurgunun ana parçası hâline gelir.

Ve Amerikalı bir asker Jonathan Yeager… Bu -sözde- insanlık tehdidini ortadan kaldırmak için Beyaz Saray emriyle uluslararası bir paralı asker grubuyla Kongo yoluna düşer. Ancak Yeager’ın hasta bir çocuğu vardır ve Akili, oğlunun hayatını kurtarmak için tek umudu olabilir.

Bir yanda oğlunun iyileşmesi için her şeyi yapabilecek paralı bir asker, bir yanda çıkarlarıyla örtüşmediği için tüm dünyanın peşinde olduğu küçük bir çocuk…

Bu yeni dünyanın kapısını aralamaya güçleri yetecek midir?

Kitap - Antika Titanik Murat Menteş

 Herkese merhabalar efenim,

Bu bünye bu kadar yoğunluğa birden çökecek çökecek diyordum ama ne zaman bilmiyordum meğersem bugüneymiş.Bugün izin alıp işe bile gidemedim akşam öksürmekten ciğerlerim çıktı resmen adam gibi uyuyamadım da.Sinirliyim,yorgunum,hastayım.Artık mecbur bugüne dinlenmek için izin aldım ama yarına işe gitmek zorundayım umarım yarına kadar boğazım geçmiş olur.

Bugün size Murat Menteş'den okuduğum 3.kitaptan bahsedicem.Menteş beni hem eğlendiren,hem hüzünlendiren,hem düşündüren hem de her okuduğumda kendine hayran bırakan bir yazar.Enerjisi olayların ve karakterlerin absürdlüğü o mizah o espiriler bayılıyorum kendisinin kalemine.Kendisinden okumadığım romanı olan son bi kitap kaldı onu da bir yerde karşılaşırsam alıp okumak istiyorum.

Son olarak kitabın kapak tasarımı harikaydı bu konuda April yayınevini ayrı bir tebrik ediyorum.

Parmağını tetikten çek.

Namluyu ağzından çıkar.

Azrail’in işini, Azrail’e bırak.

Derin bir nefes al.

Gözlerime bak.

Kulaklarını dört aç.

Ve beni iyi dinle:

Titanik’tesin.

Yıl, 2019…

Dünyanın en lüks felaketinde başroldesin.

Şimdi…

1] Senin katilini enseleyeceğiz.

2] Seni dirilteni bulacağız.

3] Sen kimsin ahbap, onu anlayacağız.

Kitap - Ağustosböceğinin Sekizci Günü Mitsuyo Kakuta

 Herkese merhabalar efenim,

Bana çook uzun gelen bir haftadan sonra nihayet karşınızdayım.3-4 gündür sabahları çalışıyorum akşamları dışardayım vücut alışkın değil tabi bu kadar tempoya dün nalları dikmeye başladım da Allah'dan izin günüme denk geldi bugün de dışarı gezme planlarım vardı ama iptal ettim bugün en iyisi evde dinlenmek olacak.Şu sıralar bol bol kitap okuma fırsatı buldum o yüzden üst üste kitap postları gelecek bilginiz olsun :D

İlk kitap elbette yine en sevdiğim edebiyat olan Japon edebiyatından.Adamların hiç bir kitabı mı sıkıcı olmaz be kardeşim nerden ilginç şeyler var bulup onu yazıyorlar bu kitaptanda hiç bir beklentim olmadan aldım aslında ama nasıl sürükledi beni anlatamam.2 günde falan bitti ki öyle aman aman çok akıcı bir kitapta değil aslında ama insan olayların nasıl seyir edeceğini merak ediyor.Kitap aslında biraz karışık başlıyor ve karışık ilerliyor ama en sonunda her şey toplanıyor.Kitabın ilk yarısı başka birinin diğer yarısı başka birinin ağzından anlatılıyor.O geçişte biraz bocaladım ama sonradan toparladım insan bi başına karakterin adını falan yazar neye geçiş yapıldığını bile anlamadım :D Meğersem aradan zaman geçmiş :D Neyse kitabı okuyacaklar için spoiler vermiş olmayayım bu noktada ama kitap bir kaçırılma hikayesini anlatıyor.Kitabın ilk yarısını bir bebeği kaçıran bir kadının ağzından okuyoruz sadece kadınların yer aldığı amacının ne olduğu belli olmayan bir tarikata giriyor saklanabilmek için tabi amacını biz kitabın sonunda anlıyoruz.Kitabın diğer yarısı da kaçırılan bebeğin ağzından anlatılıyor tabi yıllar sonra ki halinden o aradaki olaylar ve olayların birbirine bağlanış şekli böyle tarikatların gerçekte de hatta ülkemizde de var olduğunu bilmek insanın bir tüylerini ürpertmiyor değil

Bir kadın, kaçırıp adını değiştirdiği çocukla Japonya’nın çeşitli kentlerini dolaştıktan sonra, tüm varlığını bağışlayarak, bir tür tarikat olan Melekler Evi’ne yerleşir.

Üç yıl sonra, insanları orada alıkoyduklarına ilişkin haberler üzerine yerleştiği evle ilgili bir soruşturma açılınca, oradan kaçar. Ancak yakalanır, hapse atılır ve çocuk da elinden alınarak ailesine teslim edilir.

Kaçırılan çocuk artık genç bir kadındır ve kendisini kaçıranla ilgili bildikleri, onun da sevgilisinden hamile kaldığı, çocuğu aldırmaya zorlandığı ve aldırdıktan sonra bir daha çocuğunun olmadığıdır. Bu genç kızın kendisi de sevgilisinden hamiledir ve bebeğini aldırmayacaktır!