15 Kasım 2021 Pazartesi

Kitap - Balıkçı ve Oğlu Zülfü Livaneli

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün kitap postunda Livaneli'nin son kitabı olan Balıkçı ve Oğlu kitabı var.Livaneli yeni kitap çıkardığında konusuna bile bakmadan alıyorum hemen öyle bir yazar yani benim için :) Okumadığım çok az kitabı vardır onları da yakın zamanda temin edip okumak istiyorum.Murakami'den önce en sevdiğim yazardı :) Bu kitabı daha çok öykü gibi ama sanırım roman formatında (tam da emin olamadım.) Hemigway'in "Yaşlı Adam ve Deniz" romanı geldi ilk olarak aklıma zaten Livaneli'de o kitaba atıfta bulanarak bu kitabı yazmış kendisininde en sevdiği yazarmış :) Kitabın sonunda yazar ile yapılan mini bir söyleşi de konmuş bence kitabı daha değerli kılmış.

Livaneli bu kitabında yine Türkiye'nin güncel bir sorununa parmak basmış.Göçmenler ! Kimimiz ırkçı kimimiz insancıl kimimiz de ortada bir tavır sergiliyoruz bu duruma.Ben bu konuda biraz ortada kalanım ülkemiz bence yeterince zengin ya da refah bir ülke değilken dışardan göçmen alınması ve onlara istihdam sağlanması ne kadar uygun bir şey bilemiyorum benim insanım iş bulamazken o insanların devlet politikası ile iş bulması ... Akla böyle sorular gelince hele de şimdi o internette gördüğümüz Afgan erkeklerin sürüler halinde kadınsız,çocuksuz ellerini kollarını sallaya sallaya memleketimize girmeleri ... Zaten bu ülkede kendi ırkımızdaki erkeklerden yeterince korunamıyoruz bir de ne üdüğü belli olmayan erkeklerden korkucaz şimdi.Bunları düşünmesi başka bir taraf ... Livaneli'yi bu hümanist yaklaşımından dolayı hor görmüyorum ya da eleştirmiyorum yanlış anlamayın ama duygusallık bir yana mantık bir yana ...

Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli, bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor. Usta edebiyatçı Livaneli, Balıkçı ve Oğlu ile son yılların en can yakıcı ve büyük dramı “göçmenliği” balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba etkisi yaratıyor; aile ilişkilerini bambaşka bir çehreye büründürüyor. Balıkçı ve Oğlu, Ege’nin tarihinden bugününe, balık çiftliklerine ve rant hırsıyla dağlara, kıyılara saldıran şirketlerin yarattığı ekolojik yıkıma dair çok şey söylüyor. Bunun ötesinde göçmenlerin bir bilinmeze doğru göze aldıkları yolculuğu, hayatta kalma çabalarını ya da ölümü; kısacası “deryaya yakın, dünyadan uzak” yaşamlarını odağına alıyor. Livaneli’nin belki de en şiirsel romanı olan Balıkçı ve Oğlu; aile, aşk, ebeveynlik, evlat, kadın dayanışması, dostluk, göç, doğa üzerine çağdaş bir epope. Zülfü Livaneli’nin, uzun bir aradan sonra yazdığı ve heyecanla beklenen yeni romanı Balıkçı ve Oğlu, ustalıkla seçilen tasvirlerle okurun zihninde capcanlı bir anlatı oluşturuyor. 

14 Kasım 2021 Pazar

Japon Dizisi : Douse Mou Nigerarenai

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün taze yayınlanan bir Japon dizimiz var.Konusu aşırı farklı değil ama Japonlar bu tarz dizileri atmosferinden midir yoksa başka bir şeylerinden midir nedir bilmiyorum ama daha farklı tarzda işliyorlar.O yüzden aynı konuları tekrar tekrar yapsalar bile hepsinde duygu olarak bi farklılık oluyor :)

Nodakura Naho, bir ofis hanımı olarak sıradan bir hayatın özlemini çekiyor, ancak bir iş teklifi alamamış gibi görünüyor. Geçimini sağlamak için şimdilik Solo Design Office adlı bir tasarım şirketinde yarı zamanlı bir iş için görüşmeye karar verir. Oraya giderken Naho, bir sevgilisinin kavgası olan bir erkek ve bir kadınla karşılaşır. Kadından kurtulmak için erkekorada olan Naho'yu yakalar ve onun yeni kız arkadaşı olduğunu söyler. Naho sinirlenir ve içgüdüsel olarak onu kendinden uzaklaştırır. Daha sonra röportajı için Solo Tasarım Ofisine geldiğinde, daha önce tanıştığı adamın aslında şirketin başkanı Sakisaka Takumi olduğunu fark eder. Tüm olanlara rağmen, Naho bir şekilde işe alınır ve şirkette yarı zamanlı olarak çalışmaya başlar…

13 Kasım 2021 Cumartesi

Kitap - Otuz Yedi Sezin Karameşe

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün size yine bir Youtuber'ın çıkardığı kitaptan bahsedicem.Normalde hiç ilgimi bile çekmezdi youtuberların çıkardığı kitaplar ama ikidir oldukça iyi kitaplar okuyorum o yüzden ön yargıyla yaklaşmamak gerek kitaplara bunu bir kez daha anlamış bulunuyorum.Akıcı,sonuna kadar meraklandıran ve yazarında İzmirli olmasından dolayı İzmir'de geçen bir hikaye okurken "oraları özledin mi" diye hiç sormayın vallahi çünkü nedense hiç özlemedim sanırım son 8 yılımı orada geçirdiğim için ve Samsun'nunda İzmir'den aşırı bir farkı olmadığını hissettiğim için pek özlemedim hatta buradakı hayatım şu anda çok daha iyi bile diyebilirim :D Neyse yine konudan saptım kitaba dönecek olursak fantastiğe kaçan bir roman diyebiliriz tabi sonu oldukça değişik bir yere bağlandı ben hiç böyle bir şey beklemiyordum o yüzden başından sonuna kadar beni meraklandıran ve şaşırtan bir kitap oldu,tavsiyemdir :)

"İnsanların hayatında çok önemli iki gün var. Bir, doğdukları gün; iki, sebebini öğrendikleri gün…"

1, 1, 1… 37!

Herkes 1 iken o neden 37?

Bahar, her şeyden habersiz tekdüze hayatında fani telaşlara kapılmışken bir gün karşı komşusu Deniz'in ani ziyaretiyle değişiyor yaşamı. Anlattıkları deli saçması gibi görünse de nasıl olduğunu anlayamadığı bir şekilde düşüyor bu girdabın içine. Her ipucu yeni bir soruya, her soru yeni bir soruna evrilirken yol gizli bir köy kütüphanesine çıkıyor. Fakat asıl çıkmaz tam da orada başlıyor.

Küçük, masumane bir çocuk oyunu sanılırken yaşamın en büyük sır kapısının anahtarına dönüşen doğaüstü bir yetenek. 1939'dan 2043'e uzanan beklenmedik bir öykü…

Sezin Karameşe, bu ilk romanında satırlara limitsiz hayal gücünün büyülü evrenini çiziyor. Ve okurlarını bitmesini asla istemeyecekleri bir oyuna davet ediyor.

11 Kasım 2021 Perşembe

Kore Dizisi : Dali and the Cocky Prince

 Herkese merhabalar efenim,

Beni tatlılığından çıldırtan daha demin taze bitirdiğim güncel bir Kore dizisinden bahsedicem bugün sizlere.Şu aralar izlediğim en tatlı ve en iyi Kore dizisiydi diyebilirim ilk bölümünden son bölümüne kadar hiç sıkılmadan hafta hafta kaçırmadan izlediğim bir dizi oldu.Başrolde ki oğlanı bir kaç dizide izleyip zaten hem ne kadar tatlı hem de ne kadar yetenekli olduğunu görüp "yan rollerde harcanıyor bu çocuk acilen baş rolde oynamalı" diye düşünmüştüm ve nihayet bu dizi ile yıldızı baş rolde parlamış oldu.Baş roldeki kadını ilk defa görüyor gibiyim ama ne kadar narin,naif bir kadın kadının buradaki karakteri de öyle ama ya rolüne çok yakışmış ya da gerçek hayatta da böyle bir kadın.İki zıt karakterde olan insanın eğlenceli ilişkisini izledik diyebilirim.Ben çok severek izledim bu tarz dizi severlere de şiddetle tavsiyemdir :)

 Jin Moo Hak(Kim Min Jae), küresel bir restoran zinciri olan Dondon F&B’yi işleten bir ailenin ikinci oğlu ve şirketin genel müdürüdür. Şirketi ailesine ait gamjatang (domuz kemiği yahnisi) restoranından yola çıkarak büyümüştür. O eğitimden yoksundur ancak para kazanma konusunda mükemmel bir yeteneği vardır. Bu arada Kim Dal Ri(Park Gyu Young), bir sanat galerisi işletmektedir. Prestijli bir ailenin tek çocuğudur. Kim Dal Ri 7 farklı dil konuşabilen iyi bir kişiliğe sahiptir ama yemek yapmak gibi ev işlerini yapmakta pek iyi değildir. Jin Moo Hak ve Kim Dal Ri birbirlerinin geçmişlerini bilmeden tanışırlar ve birbirlerine karşı iyi hisler geliştirirler. İflas eden sanat galerisi nedeniyle zengin, eğitimsiz bir ailenin oğlu ve prestijli bir ailenin kızı olarak tekrar karşılaşırlar.

10 Kasım 2021 Çarşamba

Korku Filmi : The Night House

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün dershanede öğrenci olarak ilk günümdü kendimi o sırada oturup ders dinlerken çok tuhaf hissettim bilgilerimi şöyle bi yokladığım zaman paslanmadığımı farkettim bu benim için oldukça iyi :) Ayrıca yazılı olarak da istifa dilekçemi verdim.Kitaplarımın bir bölümünü de aldım kaçırdığım yerleri kendi kendime okuyup soru çözerek telafi etmeye çalışıyorum.Şimdiden hırslandım yemek açısından da sağlıklı ve az yemek yemeğe çalışıyorum 2022 inşallah artık Allah yüzüme bakarsa benim senem olucak ve atanıcam,kilomu da vericem o her zaman özendiğim düzenli ve sağlıklı hayata kavuşucam her şey öncelikli olarak benim elimde biliyorum gerisi de Allah'a kalmış artık.

Bugün film postunda uzun bir aradan sonra korku filmi var.Uzun zamandır film izlemediğimi farkettim akşamları arada dinlenmek adına artık daha fazla film izlemek istiyorum hele de bir şeyler yerken yavaşlayabilmek adına bence oldukça iyi olacak.

The Night House, kısa bir süre önce vefat eden kocası ile ilgli karanlık sırları ortaya çıkarmaya başlayan dul bir kadının hikayesini konu ediyor.

9 Kasım 2021 Salı

Kitap - Tünelden Önceki Beyaz Ev Işıl Işık

 Herkese merhabalar efenim,

Yaklaşık 2-3 gündür yine faranjit belasıyla uğraşıyordum burnum bir yandan boğazım bir yandan derken dün uykudan beni ağzıma gelen kötü bir tat uyandırdı ve iyice bu konudan tedirgin oldum ve bu belirtilerin hepsinin reflüden kaynaklandığını çözmüş bulundum aynı hastalık annemde de olduğu için bu işin genetik mirasla da doğrulandığını anladım artık tek yapmam gereken dersimin olmadığı günlerde yürüyüş yapmak (haraket etmek en büyük etken) ve sağlıklı beslenmek.Sağlıklı derken bunların başında baya baya çikolata,kahve,çay,mandalina,turşu vb gibi çok sevdiğim yiyeceklere veda etmem anlamına geliyor.Midem biraz düzelene ve en azından kilo verene kadar (1 ay boyunca en azından) belli bir yeme stili oluşturmam gerekiyor ayrıca akşam herhangi bir şey yeme olayı da bitti elbette yoksa gece uyurken ağzıma geliyor bu da başlı başına dert resmen.Yarın kuruma bu sefer öğrenci olarak gidicem ilk derslerime giricem ondan sonra istifamı yazılı olarak vermem gerekiyor daha onu bile yapmayı başaramadım araya bu kadar şey girdi :/ Neyse biraz daha toparladım diyelim bu arada bu kitabı da bitirme şansım oldu.

Daha önceki postta da Işıl'ın ilk kitabından bahsetmiştim bu kendine ait yazdığı ilk roman ve bence üslubuyla her şeyiyle akıcı bir şekilde okunan sonunda insanı şaşırtmayı başaran başarılı bir korku/polisiye romanı olmuş.

Çocukluğundan beri yurt dışında yaşamını sürdüren Eren, dedesinin ölüm haberiyle birlikte İstanbul’a gelir. Cenaze işlemlerini bir an önce bitirip geri dönmeyi planlamaktadır. Ancak hiçbir şey planladığı gibi gitmez. Çünkü çocukluğunun geçtiği, içerisinde annesini kaybettiği ve dedesinden miras kalan Beyaz Ev’e yıllar sonra ilk adımını atmıştır.

Eren’i Beyaz Ev’de birçok gizemli olay beklemektedir. İlk olarak evin sınırlarındaki bir ormanda insan parçaları bulunur. Hemen ardından ise evin içerisinde doğaüstü ve açıklanamayan olaylar yaşanır. Günden güne karmaşıklaşan olaylar dizisine, 162 odalı Beyaz Ev’in lanetli olduğu ve zaman içerisinde kendiliğinden büyüdüğü dedikoduları eklenir. Üstelik Eren, soruşturmayı yürüten Komiser Emris tarafından da baş şüpheli ilan edilmiştir.Eren ve Emris için tüm bu gizemli olayları çözmek kolay olmayacaktır. Çünkü hiçbir şey tahmin ettikleri gibi değildir ve olayların sonunda çok büyük bir sürpriz onları beklemektedir.

Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Aralık Ayı Kitabı Kul Seray Şahiner

 Herkese merhabalar efenim, Dün toplantımızı yaptık.İlk defa Seray Şahiner okudum bu vasıta ile.Dilini ve kadın dünyasını anlatmasını çok se...