Herkese merhabalar efenim,
Sıkıcı kitapları bulma rutinimi bu kitapla kırmış oldum.Uzun bir zamandan sonra ilgimi çeken ve beni sürükleyen bir kitap bulamanın mutluluğu ile paylaşıyorum bu kitabı.Bir de aldıklarım içinde okumasını en sona bıraktım :( Önyargılı davranmamak lazımmış demek ki :D Japonya'nın fatastik ya da büyülü gerçekçi akımı yansıtan romanlarını ve hikayelerini çok seviyorum bu kitapta onlardan biri.Ünü ülke çapında duyulmuş bir kafe var.Ünü bir sandalyeye oturmanızla geçmişe ya da geleceğe gidebilmenizden geliyor.Kısaca zamanda yolculuk yapabiliyorsunuz ama bazı kurallar var ve bu kurallar bu ünün önüne geçiyor maalesef.Mesela en belirgin kural geçmişe gitseniz bile gelecek değişmiyor yani hiç bir şeyi değiştiremiyorsunuz buna rağmen gitmek istiyor musunuz ayrıca bir ton daha can sıkıcı kurallar var buna rağmen gitmek isteyenlerin ayrı ayrı öyküsünü okuyoruz kitapta.Hee bu arada en önemli kural şu kahven soğumadan kahveni geri içip günümüze dönmeniz lazım yoksa hayalet oluyorsunuz ve zamanda sıkışıp kalıyorsunuz :)
Zamanda yolculuk edebilseydiniz neyi değiştirirdiniz?
Kimi son bir kez görmek isterdiniz?
Tokyo’nun ara sokaklarından birinde, ziyaretçilerine özenle demlenen kahvelerini sunan yüz yıllık bir kafe bulunur. Yılın en sıcak gününde bile serin kalmayı başaran, yalnızca dikkatli gözlerin seçebileceği, bodrum katındaki küçük bir kafe... Öyle küçük ki üç masa ve altı sandalye ile mekân baştan başa doluyor. Duvarda ise her biri ayrı bir zamanı gösteren üç saat asılı. Etrafınıza bakındığınızda en hafif tabirle “sıradan” olarak niteleyeceğiniz bu yerin kolaylıkla tahmin edilemeyecek bir hizmeti daha var: Zamanda yolculuk.
Ancak bu, o kadar da kolay değil. Öncelikle belli bir sandalyeye oturmanız gerekiyor ki o, günde sadece bir kez masadan uzaklaşıp kısa süre sonra geri dönen bir hayalete rezerve edilmiş durumda. Eğer oturmayı başarırsanız süreniz dolana kadar sandalyeden kalkamaz, kafeyi terk edemezsiniz. Bir kez daha görmeyi ümit ettiğiniz kişinin daha önce bu kafeyi ziyaret etmiş olması gerekliliği ve geçmiş ya da geleceği asla değiştiremeyeceğiniz gerçeği de cabası... Ama hepsinden önemlisi, kahve soğumadan önce geri dönmek zorunda oluşunuz.
Ne geçmişe ne de bugüne ait olan bir hayalete dönüşmek istemiyorsanız duvardaki antika saatlerin sesine kulak verin: “Tik-tak, tik-tak, kahve birazdan soğuyacak!”