Türk Dizisi : Bahar

 Herkese merhabalar efendim,

Yine 1 haftadır felaket bir şekilde hasta oldum ve rapor alıp evde yattım dinlendim hala kuru öksürük halindeyim.Sezon boyunca izlediğim tek TV dizisinin sezon finalini de izleyince sizlere artık yazıp arşive postlamak istedim.Normalde Kore dizisi yine genelde bu tarz dizilerin Türk yapımı yerine gidip orijinalini izlerim ama bu sefer o kadar iyi iş çıkarmışlar ki asla gidip Kore halini izlemek ve hatta spoiler yemek içimden gelmedi.İş ülkemizde de baya ses getirdi.Bunda en büyük katkı bence oyuncu kadrosunun gerçekten çok iyi olması ve bir çok sahnede de doğaçlama yaparak izleyiciyi eğlendirmeleri.Drama dizisi olması yanında aynı zamanda komedi dizisi olmasının da keyfini yaşatıyor.Bu arada bizde okullar olarak yarın karne ve kep töreni ile sezon finaline giriyoruz.Tabi ben tercih zamanı da çalışıcam belki ara tatillerim olur diye düşünüyorum bu arada bayramda planlandığım gezimde sayı yetersizliğinden iptal oldu o yüzden bi tık gıcığım bu duruma da :(

Bahar (Demet Evgar), ölümle karşı karşıya geldiğinde dışarıdan 'kusursuz' görünen ailesinin özellikle de eşi Timur'un (Mehmet Yılmaz Ak) başka bir yüzüyle karşılaşacak. Bahar'ın ani hastalığı ile ailedeki tüm dinamikler değişecek. Bu süreçte Evren (Buğra Gülsoy), her anlamda Timur'un rakibi olacak.

Alman Dizisi : Maxton Hall

 Herkese merhabalar efenim,

Dün okuldan çocuklarla birlikte Samsun Gençlik Festivaline gittim.6 dan 12 ye kadar festivaldeydim bugünde sabah erkenden uyanıp işe geldim.Bendeki enerji bazen beni bile şaşırtıyor.Yeni vlogta festivale de yer vericem elbette orada ayrıntılardan bahsediyor olucam.Bu yaz için planlarım şu şekilde : Bayramda Sivas ve Malatya taraflarını  içeren bi doğa gezisi turum var 1 gece 2 gün sürecek tek başıma gezi turu ile gidicem ardından 4-11 temmuz arasında ailecek Marmaris'e gidiyor olacağız kampa yine ardından 18 Temmuzda sınavlar açıklandığı ve sonrasında tercih dönemi olduğu için okul açılana kadar 1 hafta daha izin alırsam belki kız kardeşimle bir yerlere gideriz diye düşünüyorum bu arada tabi günlük Bafra gezisi ve Giresun Mavigöl,Vezirköprü kanyonu,Sinopta deniz turu falan da düşünüyorum.Bu kış boşanmadır baka şeylerdir derken çok yorulum artık yeniden bekar olduğuma göre gönlümce gezmek istiyorum.

Şu sıralar liselilerle takılınca kendimi yine ergen gibi hissetmeye başladım.Netflix de izlemeye yeni bir şey bulamayınca Amazon Prime a bakayım dedim ordan yine kitaptan uyarlanmış lise dizisi gördüm bi bakayım dedim 8 bölümü bir akşamda devirmişim bile :D

Maxton Hall, Harriet Herbig-Matten tarafından canlandırılan Ruby'nin, Damian Hardung tarafından canlandırılan milyoner varis James Beaufort'u tehdit eden bir sırra tanık olduğu Maxton Hall Özel Okulu'nda geçiyor. Dünyasını korumaya kararlı olan James, Ruby'yi susturmaya çalışır.

İngiliz Dizisi : Geek Girl

 Herkese merhabalar efenim,

Yaz geldi ! Havalar ısınmaya başlayınca bu tarz Chill yapımları izlemeyi hatta okumayı çok seviyorum çünkü insanı yormuyorlar ve eğlenceli açıkçası.Ergen bir kız olduğum için hala (yaş 29) bu tarz yapımları ayrı bi seviyorum nedense.Kitaptan diziye uyarlanmış bir yapım olan Geek Girl'ün Netflix'e yeni gelmiş olan yapımından bahsedicem bugün size.Kitap serisi oldukça geniş o yüzden sezon sezon gelicek diye yorumladım.İlk sezonda manken olma yolunda olan liseli bir kızı ve elbette yaşadıklarını,aşkını,arkadaşlıklarını anlatıyor.

Sosyal becerileri gelişmemiş biri olan ergen yaştaki Harriet, Londra'daki önemli bir model ajansı tarafından keşfedilir ve bazı insanların göze çarpmak için yaratıldığını öğrenir.

Bilim Kurgu Filmi : Wife Like

 Herkese merhabalar efenim,

Bu hafta ki pazar sinemasında Netflix den güzel bir bilimkurgu filmi izledim.Yine konusuna acayip bir şekilde Ditroit Became Human oyununa benzettim.Bence o oyun film ve oyun dünyası için öncü oldu diyebilirim.Belki sinema adına oyundan önce daha başka örnekler vardır da ben bilmiyorda olabilirim bilemedim bu konuda şimdi :)

Yakın gelecekte yas tutan bir dedektif, karaborsada yapay insan ticareti yapan suçluların peşine düşer. Yapay zeka sömürüsünü sona erdirme mücadelesinde, arkadaşı olarak atanan yapay insanın, merhum karısı gibi davranması için programlanmasını sabote ederek onun içine sızmaya çalışır.

Kitap - Belirsiz Bir Anın Kıyısında Murat Gülsoy

 Herkese merhabalar efenim,

Murat Gülsoy İzmir Kitap Ağacı ile okuduğumuz kitaplardan birinde tanıdığım ve üslubunu çok sevdiğim bir yazardı kitaplarını okuma listeme almıştım alışveriş yaptığım zamanlarda indirime girerse mutlaka bir kitabını alıp okumaya çalışıyorum.Denk gelen kitaplarından biri de bu hikayelerden oluşan hikaye kitabı oldu.Gülsoy'un tarzını ben Murakami'ye benzetiyorum nedense anlattığı hikayeler ya da romanlar genelde şaşırtıcı ve beklenmedik,tekinsiz bir havada geçiyor bu tekinsizlik havası beni kendine çok çekiyor.Bu hikaye kitabını da oldukça severek okudum.Gerçekten belirsiz anların kıyısında dolaşıyor gibi hissediyor insan kendini kitabı okurken ve ben filmlerde,dizilerde ve kitaplarda bu havayı çok seviyorum.

Sadece çarpma anında tüm algılarımın ne kadar keskinleştiğini hatırlıyorum. Dünya farklı bir yer gibi görünmüştü gözüme, düşüncelerim dışında her şey yavaşlamış hatta durmuştu. İnsanların yüzlerinde dehşet vardı ve ben ölüm öncesi iyimserlik denilen kavramın varlığından haberdar değildim. Evet var böyle bir şey. Artık öğrendiniz. Ölmeden önceki son saniyelerinizde asla ölmeyeceğinizi düşüneceksiniz. Son anın içindeymiş sonsuzluk.

Tek katlı, bahçeli evlerin olduğu otoban kenarındaki gizemli mahalleden oyuncu belleğin dehlizlerine, kuyuya fısıldanan sırlardan mezarından kalkıp gelen ölülere, insan gibi makinelerin tuhaf dünyasından uykuyla uyanıklık arasındaki belirsiz anlara uzanan tekinsiz bir yolculuk; acımasız bir yazarın kaleminden çıkan uçuş korkusu ve nihai sonsuzluk.

Kitap - Bir Maskenin İtirafları Yukio Mişima

 Herkese merhabalar efenim,

Yukio Mişima dan daha önce ; Yıldız,Aşka Susamış,Denizi Yitiren Denizci kitaplarını okumuştum.Bu kitabı daha çok otobiyografik ögeler barındırıyormuş.Bu kitapla eşcinsel olduğunu anlamış oldum.Cinsellik,kadınlar,erkekler,ilişkiler,şehvet,arzu ve kan,şiddet temaları üzerinde duran genelde ve çok tutkulu bir şekilde bunların altını çizen bir yazar.Değişik bir yazarlığı ve kafası var açıkçası.Yazı dili çok edebi sanki şiir yazar gibi yazıyor.Bu kitapta da okuduğu ve ilham aldığını sandığım bir çok yazara ve şaire göndermeler yapıyor.Ergenliğinden yetişkinliğine kadar olan dönemde hayatına giren insanları ve onlara olan düşüncelerini anlatıyor.

Yukio Mişima, yalnız Japon edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en önemli, üzerinde en çok tartışılmış yazarlarından biri. Her yapıtıyla Japon ruhunu, bir yandan ürkütücü acımasızlığı, öte yandan sonsuz kırılganlığıyla dile getirmiş; müthiş gözlem gücüyle derin, evrensel bir eser yaratmıştır.

Bilim Kurgu Filmi : Atlas

 Herkese merhabalar efenim,

Netflix'e yeni gelen Atlas filmini izledim.Aslında Jeniifer Lopez'i filmlerde de görmeyi çok sevdiğim için izledim desem yalan olmaz.Yoksa bu tarz aşırı bilim kurgu filmlerini izlemeyi çok sevmiyorum bir fikirden çok aksiyon üzerine odaklanıyorlar ortaya robotların savaşı tadında bir şey çıkıyor ben genelde bir fikir üzerine odaklanan bilim kurgu filmlerini daha çok seviyorum.Buradaki fikir zaten daha önce defalarca yapıldı yapar zekanın çığrından çıkması ve insanlığa savaş açması yeni bir haber değil ama yeni ve elimizde taze olan bu film olduğu için pazar sineması için ideal diyebiliriz.

Yapay zekaya sahip bir asker, savaşı bitirmenin tek yolunun insanlığı bitirmek olduğuna karar verir. Bu durum üzerine Atlas adında bir kadın, insanlığı kurtarmak için zorlu bir mücadeleye girişir.