25 Nisan 2016 Pazartesi

Maydanoz Time : Dizi - 1 Oyuncu 3 Dizi

Herkese merhabalar millet !

Bugün oldukça farklı bir Dizi postu konseptiyle birlikte olucaz.Kore dizilerine alıştık ama bakalım sizi Tayland dizilerine alıştırabilecek miyim :D

Eğer başrolde oldukça yakışıklı bir çocuk varsa ve gözünüz bayram etsin istiyorsanız bence bu seri tamda size göre :D Tayland'ın en meşhur ve en yakışıklı oyuncularından biri olan Push'un 3 dizisini izledim bitirdim ve yazdım sizler için.

Eğer dizilerin konularını beğenirseniz : tayvandrama.com 'dan rahatça izleyebilirsiniz.

Son olaraksa benim izlediklerimden içlerinde en sevdiğim Angel Magic oldu.

Push Puttichai Kasetsin :

1986 Tayland doğumlu.1.85 boyunda.Bilinen 12 tane dizi de oynadı.

Roy Leh Sanae Rai (14.bölüm)

Konusu : Kongpope'nin babası karaciğer kanserinden öleceğini bilmektedir.Ölümüne neden olduğu ve ihanet ettiği en iyi arkadaşının ailesine yaptıklarının bedelini ödemek ister.Ancak eski arkadaşının karısı vasiyeti rededince kızına mirasını bırakır.Babasının ölümünün ardından vasiyeti öğrenen Kongpope tanımadığı kıza mirasın kaldığını kabullenemez ve para için kızla evlenmeye kadar gider ancak parayı düşünürken zamanla kıza aşık olur.







Angel magic (28 Bölüm)

Konusu : Beauty küçük yaşta annesini ,genç yaşta da babasını kaybetmiştir.Ailesi oldukça varlıklı olduğu için şımarık büyütülmüştür.Hayatta ki en büyük korkusu ise kuşlardır.Bir gün geceleri kuşa dönüşmek üzere bir büyücü tarafından lanetlenir.Bu laneti yok etmenin tek yolu ise kendisini seven bir erkekten gerçek bir öpücük almaktır.





I Wanna Be Sup'tar (26.bölüm)

Konusu : Win Pakorn , 5 yıl önce gay olduğuna dair dedikoduları çıkınca Taylan'dan ayrılmış bir süperstardır.Ülkesine geri dönünce eğlence dünyasında yeniden boy gösterir.WanNeung'un amacı da bir süperstar olmaktır ama ailesi evi satıp kızlarını İngiltere'ye göndermek ister.Bunu kabul etmeyince WinPakorn evlerini satın alınca mecburen onunla aynı evde yaşamaya başlar.



Maydanoz Time : Etkinlik - İzmir Sahte Tozu Sahnesinde , Oyun Karıştı !

Herkese merhabalar millet !

Eğer İzmir'de yaşıyorsanız ya da en azından İzmir'e tatile geldiyseniz ve tabi ki de benim gibi tam bir tiyatro aşığı iseniz Haldun Dormen'in Yönetmenliğini yaptığı Konak'ta ki Sahne Tozu tiyatrosuna mutlaka bir uğrayın derim ! Hem de ön sıralar 20 orta ve arka sıralar 10 Tl ! Bu parayı nerelere vermiyoruz ki !

Oyunculuklar muhteşem,ses ve dekor muhteşem ! Bir de tiyatro Komedi oldu mu tadından yenmez !
İzmir 'de okuyan tee arkaşlığımız çocukluk yıllarımıza dayanan İzel ile gittim,aslında onun sayesinde keşfettim burayı diyebilirim.


          Görkemli tiyatro geçmişleri sonrasında yıldızları sönen, küçük kasabalarda matine-suare oyunlar oynayarak geçimlerini sağlayan karı-koca Charlotte ve George Hay’in çevresinde gelişiyor. Oyunculardan Suzan, George’dan hamile kalacak, karısı George’u avukatı Richard Maynard ile terk edecek, çiftin kızları Rozalinda bir yerel televizyon kanalında hava durumu sunucusu nişanlısı Howard ile annesini ve babası George’u görmeye gelecek, Rozalinda’ya aşık tiyatronun müdürü Paul , hem karışıklıkları toparlamaya, hem de Rozalinda’yı geri kazanmaya çalışacak, kulakları ağır işiten kayınvalide Ethel karışan ortamı bilmeden daha bir karıştıracak, ortaya bir de (özgün metinde olmayan, Haldun Dormen tarafından sonradan metne eklenen) kendisine Brütüs rolü önerildiğini iddia eden bir oyuncunun da çıkmasıyla karışıklığın dozu artacak.
Yazar: Ken Ludwig
Yönetmen: Haldun Dormen & Çağlar İşgören
Reji Asistanı: Mustafa Akyel





23 Nisan 2016 Cumartesi

Maydanoz Time : Film - 3 Tane Beyin Yakan Japon Filmi !

Herkese merhabalar millet !

Bugün yine oldukça dolu bir gün olacak.Sabahında İzmir Kitap Furarında akşamında ise Konak Sahne Tozu tiyatrosunda Oyun Karıştı adlı bir oyuna biletim var , onlarında postu gelecek elbette bekleme de kalın :)

Bugün gelelim asıl buraya geldiğimde kardeşimin beni adeta sürükleyerek bilgisayar başına oturtup bi heyecanla "mutlaka izlemelisin" diyip izlettirdiği 3 Japon filmine !

Hepsi de birbirinden iyiydi ama bence bu tarz Japon filmlerini izleyebilmek en azından zevk alıp anlayabilmek için birazcıkta olsa anime izleyip ya da anime tarzını bilmek gerekiyor ...

Bu arada bu 3 filmde gerçekten iyi kurgulanmış,bir çok yerinden çekim hatası olsada sonuna kadar kendini izlettiren ve adeta beyin yakan kısaca "mindfuck" dediğimiz türden filmler ...


As the Gods Will

Bir grup lise öğrencisi kim, niçin veya nasıl olduğunu bilmeden bir ölüm oyunu oynamaya zorlanmaktadır. 

Olaylar çok saçma , doğaüstü bunların hepsi diyebilirsiniz ama sonunda güzel bir açıklama getirdiği için sonuna kadar izlemenizi tavsiye ederim.Bu tür filmlere,animelere,kitaplara artık alıştık gibi bir şey oldu.Bir odaya ya da bir yere toplanan insanların ölüm oyunu diyebiliriz.Ama bu sefer dışardan bir ölüm oyunu gerektiriyor.Birbirlerini öldürmek zorunda kalmıyorlar.Zeka dolu bir kurgu ...




 Bilocation

Benim en beğendiğim ve gerçek anlamda beynimi yakan bir film oldu ama sonunda he rşey yerli yerine otursa da sonunu çok fazla beğenmediğim keşke mutlu bir sonla bitseydi dediğim türde bir film oldu.

Shinobu Takamura (Asami Mizukawa) ressam olmaya can atan genç bir kadındır. Bir gün, sahte para kullanmakla suçlanır. Shinobu suçlamalar karşısında aşırı şaşırır, çünkü öyle bir şey yapmamıştır ve suç işlendiği sırada evindedir. Polis memuru Kanou onu bir yere götürür. Oraya vardıklarında bir grup insan toplanmıştır. Oradaki şahısların hepsi tıpatıp kendilerine benzeyen ve onlar bu gibi hareket eden kişilerden muzdariptir. O varlıkları bilokasyon diye adlandırmaktadırlar.



Tag

Film başından sonuna kadar psikolojik bir dram içinde geçiyor.Kan ve dehşet görüntüleri bu filmde çok fazla arkadaşlar öncelikle onu uyarmam lazım.İçlerinde en az beğendiğim bu oldu maalesef.Çünkü aslında oldukça iyi bitme potansiyeline ve kurgusuna sahip olan bu filmi hem gereksiz yere uzatmışlar hem de sonu hiç tatmin edici olmamış maalesef.Ama baştan sonra ekrana bağlıyor insanı demedi demeyin :)


22 Nisan 2016 Cuma

Maydanoz Time : Müzik - Sia Cheap Thrills

Herkese merhabalar millet !

Bugün yine gezmelerdeydm o yüzden felaket yorgunum çok fazla bir şeyde yazasım yok açıkçası.ama yarın 21.İzmir Kitap Fuarındayım sizde orda olursunuz belki görüşürüz kitap muhabbeti yaparız :) (En bi sevdiğimden ) ...

Şimdi uzun zamandır yapamadığım geleneksel müzik cuması zamanı ! Şu sıra taktığım sabah akşam dinlediğim klibini hiç beğenmemiş olsamda Sia'ya bir kez daha aşık olduğum şarkı olan Cheap Thrills yani Ucuz Heyecanlar var.Evet gerçekten de şimdi küçük ve ucuz heyecanlar zamanı !


20 Nisan 2016 Çarşamba

Maydanoz Time : Kişisel - Tog İle Engelsiz Basketbol Maçı !

Herkese merhabalar millet !

Nihayet vizelerim bitti ve İzmir'e evime gelebildim.

Tee Nisan'ın ilk haftalarında olan bir etkinliği şimdi rahat rahat zaman bulduğum için yazıyorum maalesef.Keşke daha duygularım tazeyken yazma fırsatım olsaydı ...

Üniversite yıllarımı dolu dolu geçirmek ve mesleğim,alanıma da katkıda bulunabilecek bütü faaliyetlere katılmak için Baltog adlı bir gönüllülük esaslı bir kulübe girdiğimden söz etmiştim sizlere.

İşte o kulübün etkinliklerinden biri de BalıkesirSpor ile Beşiktaş'ın Engelsiz Basketbol Maçı idi.Biz tabi ki de BalıkesirSpor'un türbünlerinden ve yanında yer aldık.

Öncelikli olarak ben hayatımda ilk defa bir basket maçı izlemeye gittiğimi söylemek isterim.Normal bir maçta duyacağım hazdan daha çok haz duydum resmen.

Geçen dönem Özel Eğitim diye bir ders almıştık o ders kapsamında bir çok şey öğrendik elbette.Engellerin nasıl olduğu ya da nasıl oluştuğu,aileye ve bireye nasıl yansıdığı bu sürecin nasıl ilerlediği... Hocamız çok güzel bir şey söylemişti ilk derse girdiği zaman :

"Herkes birer engelli adayıdır.Şimdi şurdan çıkıp yoldan geçerken size araba çarpıp engelli kalmayacağınızın garantisini kimse veremez."

O kadar içime işlenmiş bir söz oldu ki bu , anlatamam sizlere.Empati kurmanın en zor olduğu alanlardan birisi bu bence.Hele de benim gibi empati duyusu çok gelişmiş bir insan için bile ...

Geçmişinde ne umutsuzluklar ne acılar yaşamış olabilecek olan bu insanların bir duyguya,bir dala , inanmak istediği bir şeye tutunmaları ve bu yolda canla,başla hırsla ilerlemeleri,oynamaları o kadar güzeldi ki.

İnsan böyle şeyleri izlerken ya da içinde,yanında,yöresinde birazcık bile olsun oldukça anlıyor ki insanoğlu için aslında hiç bir engel yok ! İnsan kendi engelini kendi,kendi beyninde yaratıyor ...




13 Nisan 2016 Çarşamba

Maydanoz Time : Film - Her Şey Aşktan

Herkese merhabalar millet ...

Evet sınav haftam evet vesare vesare ...

Uzun zamandır bu filmi izlemek istiyordum ama bir türlü nasip olmamıştı.Eh tee Ocak'ta çıkan filmi Nisan'da izleme fırsatı buldum ama zaten hiçte Ocak filmi değilmiş tam da bu havaların filmiymiş :)

Oyuncularını çok beğeniyorum o yüzden de asıl izlemek istedim yalan değil şimdi.Ama yine bir Türk filminde Amerikan Romantik-Komedilerinden farklı bir şey göremedim hatta aynısı bile olmuyor hep bi eksik var filmlerimizde maalesef.Konusu çok farklı değil.Hatta tam bir klişe örneği.

Kızımız sevgilisinin kendini aldattığını öğrenir ve ağır bir depresyon sürecine girer tabi bu süreçte oldukça yakışıklı bir arkadaş ona nasıl kendini geri toparlayacağını öğretirken birbirlerine aşık olurlar bir ayrılır bir barışırlar ve mutlu son !






Maydanoz Time : Kitap - Küçük Prens Antonie De Saint-Exupéry

Herkese merhabalar millet ...

Birazdan yine sınava gidicem.Bugün 2 sınavım vardı yarın da sınavım var evettt canım çıkıyor :/ Kahve içmekten içim dışım karalar bağladı resmen.İçimdeki sıkıntıları sormayın gitsin.

Çalışmaktan yorulup ara verdikçe şu sıra ya baya baya kafayı taktığım şarkı olan Julia Stone 'dan You're The One That I Want şarkısını dinliyorum ya da çocuk kitapları okuyorum.Bizde bu şekilde kafa dağıtıyoruz artık ne yapalım :)

Biliyorsunuz ki daha önceden de Küçük Prens'in animasyonunu izlemiştim ve bir postunu yapmıştım şimdide elime kitabı geçince onu okumaya geçtim hemen.Ama kitabının yanında şimdi daha iyi anlıyorum ki animasyonu biraz daha yavan ve değiştilmiş kalmış.Kitabın tadını vermiyor yani.Tabi daha önce de söylediğim gibi Küçük Prens bir çocuk kitabından çok bir yetişkin kitabı bence.Derin anlamları olan bir çocuk kitabı ...

nsan gerçekleri sadece kalbiyle görebilir. En temel şeyi gözler göremez."






Kitap - Okçunun Yolu Paulo Coelho

 Herkese merhabalar efenim,  Yağmurlu bir haftasonundan merhabalar.Mayısın ortası geldi neredeyse ama Samsun da hala dolu falan yağıyor ve h...