30 Haziran 2016 Perşembe

Maydanoz Time : Film - Let Us Prey

Herkese merhabalar efenim ...

Genelde sosyal medyayı sadece eğlence amaçlı kullanırım.Acılarımı içimde ya da sevdiklerimle yaşamayı seven biriyimdir.O yüzden buraya hiç bir şey yansıtmam buraya yansıtmak bana sanki acılarına destekçi aramak ya da prim yapmakmış gibi geliyor.Yanlış anlaşılmasın kimseye değil benim lafım ...

Şu sıralar yine ülkece hüzünlüyüz bir kaosun ortasındayız ama herkes yine işinde gücünde bir şekilde yaşamaya devam ediyor.Milli yas bile 1 gün sürdü maalesef o yüzden bende bir şey paylaşamadım ne bileyim içim el vermedi elim gitmedi ne yazacağımı da bilemedim ... Her zaman ki gibi ateş düştüğü yeri yakıyor ve bize "Allah rahatmet eylesin." demek düşüyor.

Eğer bu şekildeki olaylara karşı bi aksiyeteniz varsa (yani bu olayları duymak sürekli sosyal medyada görmek canınızı sıkıyorsa ve bundan kaçma eylemi içindeyseniz) kafanızı dağıtacak bir film önerim var.

Yine bir Gerilim-Fantastik türünde bir film.İzlediğim en iyi kanlı-şiddet içeren bir film diyebilirim.Yine tek bir mekan mantığında ilerlese de film diyaloglar,replikler bi sahnesiyle seyirciyi coşturan etkileyici yerleri olan bir film var.Ayrıca ödüllü de bir film bu türü sevenler bence kaçırmamalı.

Ücra bir polis karakolunda, gizemli bir yabancı herkesin aklını ve ruhunu ele geçirmeye çalışıyor.



28 Haziran 2016 Salı

Maydanoz Time : Film - Warcraft

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün sabahtan bir film postu yapmak istedim.Oruç başka nasıl geçecek eğer yapacak başka bir işiniz yoksa ? Tabi ki film izleyerek !

Bugünün film postunda bir zamanlar oldukça fenomen bir oyun olan Warcraft oyunun filmi geçen ay sinemadaydı ama elbette benim malum nedenlerim yüzünden sinemada izleyemedim ben de daha yeni izleyebildim.Biraz her kesime hitap etmeyen bir film elbette.Mesela benim annem iğrenç yaratıkların olduğu ve savaşın olduğu filmleri izlemez.

Eğer fantastik ve ortadünya severler varsa bu fim daha çok size göre efenim !

Orkların ve insanların savaşını ve topraklarına sahip çıkma savaşını anltıyor !

Barışçıl Azeroth krallığı, yok olan ülkelerinden kaçarak yeni bir koloni arayışında olan ORK savaşçılarıyla karşı karşıya kaldığı bir savaşın eşiğinde durmaktadır. İki dünyayı birleştiren kapı açıldığında, bir ordu yıkımla karşılaşırken diğeri de yok olmayla karşı karşıya kalır. Bu zıt gruplardan iki kahraman, ailelerinin, halklarının ve ülkelerinin kaderini belirleyecek bir çatışma yoluna girerler. Böylece savaşın birçok yüzünü gösteren ve herkesin bir neden uğruna savaştığı, görkemli bir güç ve fedakarlık efsanesi başlar.



27 Haziran 2016 Pazartesi

Maydanoz Time : Kitap - Eleanor Ve Park Rainbow Rowell

Herkese merhabalar millet ...

Yeni bir haftaya elbette haftanın kitap postuyla başlayalım istedim.Yine bana hediye olarak gelen ve çok duyduğum,istediğim ve merak ettiğim bir kitap olan Eleanor ve Park kitabı vardı.

Aslında beklentim biraz yüksek olduğu için bu kitaptan okuduktan sonra bana çok klişe ve sıkıcı geldi.Bazı şeyleri dışında beklentimin altında kalan bir kitap olduğunu söyleyebilirim maalesef.

Sevdiğim o bazı şeyler ise öncelikle "Park" ismi ! Yani başroldeki erkeğimiz Koreli ! Kalpçikler ...

Aslında sadece annesi Koreli o yüzden yarı Koreli diyelim.

Tabi kızımız da kızıl saçlı (İrlanda ve İskoç kanı var) ve biraz balık etli bir kızımız...

Biraz tuhaf bir ikililer ama bu noktayı sevdim.Bana oldukça samimi geldi.Ayrıca aralarındaki diyaloglar ve flört etme şekilleri de acayip hoşuam gitti.Star Wars,Batman,X-Men göndermeleri,filmlere ve şarkılara göndermelerini okumak oldukça keyifliydi.Müzik ve çizgi roman aşkı diyebiliriz aralarındaki şeye.Aralarındaki şey daha çok aşk değilde kafa uyuşması gibime geldi benim daha sonradan aşka dönüşüyor.Tabi 16 yaşındaki ergenlerin "aşk"ı na "gerçek aşk" demeyi uygun görürseniz ...

Kitapta tek sevmediğim şey ise biraz spoiler gibi olacak ama Park'ın saçma sapan makyaj yapmaya başlamasıydı erkek-makyaj-merak etme ne alaka ? Kızsal özellikleri de yokki bu çocuğun eşcinsel falanda değil yazar neden böyle bi ayrıntı eklemiş anlam veremedim.

Diğer sevmediğim bir şeyse bir yerden sonra yazar sıkıcılaşmaya ve bazı yerleri sabepsiz tekrarlayarak uzatmaya başlamış.

İkili anlatınları genelde sevmem burda da çok sevmesem de çokta karışık değildi yine de idare ederdi diyebilirim.



25 Haziran 2016 Cumartesi

Maydanoz Time : Film - Alice Serisi

Herkese merhabalar efenim ...

Evet bugün oldukça geç bir vakitte yapıyorum bu postu farkındayım ama sabahları oruçlu olduğum için bilgisayara çok fazla bakamıyorum midem bulanıyor ve başım dönüyor aç aç ...

O yüzden en keyiflisi sahura kadar olan vakitte yazmak gibime geldi bugün içi en azından ...

Neyse efenim, film serilerinde bugün daha geçen ay yeni çıkan Alice Harikalar Diyarının 2.filmi olan Aynanın İçinden filmi çıktı ve benim bu postu yazmam yine bu zamana kaldı elbette :/

Benim çocukluğumdan en sevdiğim ve hayal gücüne aşık olduğum yazarın bir kitap serisi aslında Alice.Çizgi filmleri,filmleri hatta oyunları dahi yapıldı.Hiç birini kaçırmadım ...

Kadronunu içinde Helena Bohem Carter ve Johny Depp gibi isimler olunca bir de Tim Burton yapımı olunca tadından yinmiyor tabiki de ... Küçük büyük mutlaka herkesin izlemesi gereken harika serilerden biri.

Alice Harikalar Diyarı’nda yeniden çevriminde güçlü kız imajı baz alınarak Tim Burton tarafından seyircinin karşısına çıkarılıyor. Linda Woolverton’ın çocuk romanından uyarlanan yapım 17 yaşındaki Alice’in sosyeteye tanıtım partisinde beyaz bir tavşanı takip ederek kendini harikalar diyarında bulmasıyla başlıyor. Aslında 10 sene öncesinde de ziyaret ettiği yeri ikinci ziyaretinde hatırlamıyor bile.



Alice Through The Looking Glass

Alice Kingsleigh (Mia Wasikowska) babasının peşinden 3 sene denizlerde seyahat ettikten sonra Londra'ya dönmek üzere yola koyulur. Hayatının geri kalanında ne yapacağı konusunda bir fikri bulunmamaktadır. Bu esnada bulduğu bir sihirli ayna marifeyitle tekrar Harikalar Diyarı'na döner. Alice eski arkadaşlarıyla yeniden buluşur, fakat Çılgın Şapkacı'da (Johnny Depp) bir tuhaflık bulunmaktadır. Her zamankinden daha asabi bir haldedir. Arkadaşını yeniden eski haline getirebilmek için geçmişe giden Alice, zamana karşı büyük bir mücadele verecektir.





24 Haziran 2016 Cuma

Maydanoz Time : Film - The Ring Serisi

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün yine film serilerinde baya baya eskilere gidiyoruz ve bir zamanlar Korku filmlerinin atası olarak bilinen ve baya baya fenomen olan (ben 5-6 yaşlarındayken) annemlerin izlediği ve ben izlemeyeyim diye Cd'yi saklamaları sonucu bende psikolojik (evet daha izlemeden) bir dram oluşturan bir film serisinden bahsedicem.

Evet şu zamana kurduğum en uzun cümleydi farkettim :D

The Ring yani Halka serisinden bahsedicem.Yıllar yıllar sonra yeni izlemek nasip olsu.Konusunu falan elbette biliyordum ama bu tarz filmleri sevmediğimi söylemiştim.Eğer sevenler varsa mutlaka bu tarz filmlerin atası sayılacak bu film serisini mutlaka izleyin.Evet kesinlikle +18 olduğunu düşünüyorum bu serinin.

Asılı bir Japon film serisi ama Amerika versiyonu bunlar diyebiliriz.

The Ring
Halka



Karanlık imgelerle dolu bir video-kaset. Video-kasedi izleyenler 7 gün içinde gizemli bir şekilde ölüyorlar. Gazeteci Rachel Keller da dört gencin ölmesi üzerine olayı araştırmaya karar veriyor ve kaseti bizzat izliyor. Bu deneyimin ardından kendisiyle birlikte oğlunun da hayatı tehlikeye giren ve arkadaşı Noah'ın yardımını isteyen Keller'a olayı çözmek için sadece 7 gün kalıyor...

The Ring Two
Halka 2


Altı ay önce gerçekleşen korkunç olayların etkisinden kurtulmak isteyen Rachel Keller ve oğlu Seattle'dadırlar. Rachel oğlunu alıp küçük bir mekan olan Astoria, Oregon'a taze bir başlangıç yapmak için taşınır. Ancak bu kararından çabuk döner. Bu küçük mekanda isimsiz tanıdık bir video kaset içeren yerel bir cinayete tanıklık eder bu ona tanıdık gelmektedir. Rachel intikam almak isteyen Samara'nın geri döndüğüne ve bu korkunç dehşet ve ölüm halkasını sürdüreceğinin farkına varır. Tehlike artık çok yakındır.



23 Haziran 2016 Perşembe

Maydanoz Time : Kitap - Çi Akilah Azra Kohen

Herkese merhabalar efenim ...

Orucu güzel geçirmenin en iyi yollarından biride tabi ki bol bol kitap okumaktır.Yaz depomu yapmışken yavaş yavaş tüketiyorum kitaplarımı.

Fi'nin daha önce postunu yapmıştım onun hakkındaki görüşlerimi az çok biliyorsunuz ...
Fi'nin 2.kitabı devam kitabı olan Çi bence Fi'den çok çok daha iyiydi ki bence Pi'de ilk iki kitaptan daha iyi olacakmış gibime geliyor umarım biran önce alır okurum çünkü inanılmaz merak ediyorum.

Fi hakkında yüzde elli olumlu yüzde elli de olumsuz yorumlarım vardı ama Çi ...

Bence yüzde yüz çok iyi bir kitaptı.Fi gibi gereksiz uzatılmamış ve felsefeden dine,politikaya hatta siyasete kadar alt mesajlar çok iyi verilmiş her karakter inanılmaz zekice kurgulanmış Kohen'in kalemine bir kez daha aşık oldum diyebilirim.

Biliyorsunuz çok anlatıcılı kitapları pek sevmiyorum çok karmaşık geliyor bana ama ilk defa bir kitabın böyle olmasından zevk aldım diyebilirim.Her karakter ayrı bir kitap misaliydi ...

Tabiki de kitabı okurken beni delirten ve sürekli hayy ayyy ovvv seslerini bana çıkartan tek bi karakter vardı o da Can Manay ! Terzi kendi söküğünü dikemez misali beyni başka bi tarafında olan bir adam kendisi nasıl bir sayko olduğunu bu kitapla daha çok anladık.Çok Spoiler da vermek istemiyorum ama Fi'yi okuyanlar az çok ne demek istediğimi elbette anlayacaklar.

En sevdiğim karakter elbette Bilge idi.Ama bu kitapta daha çok Özge ve Murat Kolhan üzerinde durulmuş Can ve Duru biraz daha arka planda kalmış diyebilirim ama asıl olaylar tabi ki onların çevresinde dönüyor.Kitap yine çok heyecanlı bir kaçma-kovalama şeklinde bitti.

Bu arada ben Can Manay ile Christian Grey'i çok benzetiyorum :D Bilmiyorum neden :D


Kitap - Okçunun Yolu Paulo Coelho

 Herkese merhabalar efenim,  Yağmurlu bir haftasonundan merhabalar.Mayısın ortası geldi neredeyse ama Samsun da hala dolu falan yağıyor ve h...