8 Mayıs 2021 Cumartesi

Çin Dizisi : Hello Mr. Gu

Herkese merhabalar efenim,

Kore dizileri yanında arada güncel Çin dizilerine de denk geliyorum yeni dizilerin bile konusu hiç bir zaman değişmiyor zorla yapılan sözleşmeli evlilik ya da aynı evde yaşama olayları hala sıkılmadan inatla izliyorum ve hepsinden ayrı bir zevk alıyorum onlarda bende bıkmıcaz herhalde bu muhabetten en sonunda sanırım bende gerçek hayatımda böyle bir evlilik yapıcakmışım gibi hissetmeye başladım :D Bu arada bu diziyi de size geçmiş Çin dizisi postlarımda önerdiğim Youtube kanalından Türkçe alt yazılı olarak izleyebilirsiniz :)

Şirket CEO'su olan Bay Gu ile eski zengin bir aile kızı sözleşmeli bir evlilik yaparlar. Birbirine zıt iki kişilik sürekli çatışma halindedir. Bu iki kusurlu ruh birbirini iyileştirir ve güzel aşk başlar.

7 Mayıs 2021 Cuma

Kore Dizisi : Please Don't Date Him

Herkese merhabalar efenim,

Şu sıralar nihayet 1 yıldan beri heyecanla beklediğim Resident Evil 8 oyunu çıktı bütün gün onu izliyorum.Oyunun çıkacağı haberini Ocak ayı gibi almıştım Mayıs'ta çıkacağını görünce " oha daha çok varrr " diye hayıflandığımı hatırlıyorum.Zaman ne de çabuk geçiyor :) 

Bugün dizi postumuzda mini güncel bir Kore dizisi var.Artık tam dizilerini izlediğim için izleyecek dizi kalmadı elimde o yüzden izlenmedik dizi kalmasın diye mini dizi avına da çıktım.Bilim kurgu ile Romantik Komedi arasında bir mini dizi diyebiliriz çerezlik boş vaktiniz varsa bakabileceğiniz türde bir dizi :) 

Konusu:

Dizi, mükemmel bir aşk hayatına sahip olabilmek için Cho Sang-Shin adlı yapay bir zekânın mucidi olan Seo Ji-Sung’un (Song Ha-Yoon) etrafında dönmektedir.

Karakterleri:

Song Ha-Yoon dizide akıllı ev aletleri geliştirme ekibinde bir yazılımcı olarak çalışan Seo Ji-Sung karakterini canlandırmaktadır. Âşık olmak isteyen ancak aynı zamanda yanlış bir adamla karşılaşıp mutsuz olmaktan korkan birisidir. Bir gün, hangi insanların kötü karaktere sahip olduğunu tespit eden Cho Sang-Shin adlı bir yapay zekâ geliştirir. Zor bir ilişkiye sahip olan insanlara yardımcı olabilmek için bu yapay zekâyı kullanmaya başlar.

Jun dizide bir itfaiyeci olan Jung Kook-Hee karakterini canlandırmaktadır. Sosyal medya kullanmayan birisidir ve Cho Sang-Shin’in analiz edemediği tek insandır.

6 Mayıs 2021 Perşembe

Kitap - Kurbanı Beslemek Kenzaburo Oe

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün kitap postumuzda ilk defa bir kitabını okuduğum Japon yazar Kenzaburo Oe var.Yazara başlamak için iyi bir kitap seçimi mi yaptım bilemiyorum ama 3 uzun öyküden oluşan bir öykü kitabı aslında bu kitap.Ana teması savaş ve ırkçılık olarak belirlenmiş.İlk hikaye hariç diğer iki hikayeden hem pek bir şey anlamadım hem de pek sevemedim zaten kitap adını da ilk hikayeden almış "Kurbanı Beslemek." Uzun soluklu kitapları okurken arada böyle öykülerin yer aldığı kısa soluklu çerezlik kitaplar okumak iyi geliyor bence bu kitapta onlardan biri.Ben şahsen yazarın dilini beğendim o yüzden diğer kitaplarına denk gelirsem bir şekilde de onlara da şans vermeyi düşünüyorum.

Eeyore, görmek denilen şey, hayal gücünü kullanarak objeleri algılamaktan başka bir şey değildir ki.Eeyore, senin göz sinirlerin düzgün çalışsaydı bile, hayvanları hayal etme isteğin olmadıktan sonra onları yine göremezdin.Burada karşımıza çıkan şeyler, günlük yaşantımızda görmeye alışık olduğumuz, onları algılamak için hayal gücümüzü azıcık bile çalıştırmamıza gerek olmayan şeyler değil Eeyore.

Mişima'nın, "Yaşayan en büyük Japon yazarlarından biri," dediği Kenzaburo Oe, kitaba adını veren "Kurbanı Beslemek" adlı uzun öyküsünde en sıradan ve masum insanın nasıl bir canavara dönüşebileceğini, salt mimiklerle bile ırkçılığın nasıl usul usul beslenebileceğini anlatır.

Can Yayınları'nın geçmişte üç ayrı kitap olarak yayımladığı Kurbanı Beslemek, Delilikten Kurtar Bizi ve Gözyaşlarımı Sileceği Gün adlı bu üç uzun öyküsünde Oe, çağdaş dünyanın uğraştığı en sıkıcı insani sorunları yüksek bir edebî başarıyla anlatıyor. Özgün dilinden yeniden çevrilen bu üç uzun öykü bu kez bir arada yayımlanıyor.

5 Mayıs 2021 Çarşamba

Kitap - Irmak Zileli Son Bakış

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün bir kitap postu ile karşınızdayım ! Irmak Zileli benim yazar olarak çok duyduğum bir Türk yazardı o yüzden artık bir tane kitabını rastgele alıp bi okuyayım dedim.En iyi kitabı bu kitap mı bilmiyorum ama olaydan çok iç monoloğun ve duygusal bir hesaplaşmanın olduğu memleketimizde yabancılara karşı yapılan ırkçılığı cesurca anlatan ölmek üzere olan bir insanın hayatını gözünün önünden bir film şeridi gibi geçmesini okuyoruz.Yer yer bazı yerleri okurken sıkıldım bazı yerlerde de yazarın tekrara düştüğünü hissettiğim bazı yerlerde de benim ilgimi çekmeyi ve beni duygulandırmayı başardı kitap.Bu toprakların romanı değil belki ama bu toprakların yaptığı ayıbı ortaya koyan bir roman olmuş bence.Okurken nedense Elif Şafak'ın 10 dk 38 sn kitabı aklıma geldi.Ölmeden önce 10 dk boyunca beyin yaşarmış daha sonrasından yavaş yavaş ölmeye başlarmış işte o 10 dk da hayatımız gözümüzün önünden film şeridi gibi geçermiş.

Irmak Zileli bu romanında genç bir kadının ölüme giderkenki son birkaç dakikasından hareketle, geriye doğru hayatlar ve kuşaklar boyunca aktarılan bakışların izini sürüyor. Aynı zamanda insanın hayata, geçmişe, kendi varlığına ya da yokluğuna yönelen bir bakış bu...

Son Bakış yabancılığın ve dilsizliğin nasıl bir şey olduğunu anlamanın ve anlatabilmenin yolunu arayan bir roman. Bu nedenle de evvela dille uğraşan,  dilin kendisini romanın meselesi yapan bir metin. Türkiye’ye kaçak yollardan girmiş, girerken biricik sevgilisi Kaveh’i yitirmiş Tina’nın iç sesi okuru yanına çağırıyor. Son yolculuğunda ona eşlik edilmesini bekliyor.

Hem yakarış, hem hesaplaşma olarak okunabilecek Son Bakış, Irmak Zileli’nin edebiyatta açtığı hattı derinleştiriyor.

“Ah insan zihni nasıl da kaydedemiyor aslında hiçbir şeyi olduğu gibi, çünkü sonradan ekliyorsun kendi bakışını onunkine, sonraki bakış diye bir şey de var aslında, hiçbir bakış son olarak kalmıyor,  kendi son bakışının üstüne ister istemez yenisinin gölgesi düşüyor.”


4 Mayıs 2021 Salı

Kore Dizisi : Sisyphus The Myth

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün blog postumuzda güncel bir Kore dizisi var ama bu diziyi Netflixde de bulabilirsiniz.Bilim kurgu kategorisinde baş rolünde soğuk nevale Park Shin-Hye ablamızın olduğu bir dizi kendisini aşırı soğuk ve mimiksiz bulsam da şöyle bir gerçek var ki kadın kalitesiz bir dizi de oynamıyor o yüzden onu ne zaman görsem "Park Shin-Hye varsa iyi bir dizi ya da filmdir izleyelim bakalım" diyorum.Dizi de mantık hataları olmasına rağmen onları görmezden geldiğinizde su gibi akan bir bilim kurgu zaman dönüşlerinin olduğu ayrıca apokaliptik yapıları da seviyorsanız bu diziye bir şans verebilirsiniz :)

Konusu:

Dizi, dahi bir mühendis (Cho Seung-Woo) ve onu kurtarmak için gelecekten gelen Kang Seo-Hae’nin (Park Shin-Hye) etrafında dönmektedir.

Karakterleri:

Cho Seung-Woo dizide 'Quantum and Time' adlı bir şirketin kurucu ortağı ve dahi bir mühendis olan Han Tae-Sool karakterini canlandırmaktadır. Kodlama konusunda oldukça yetenekli birisidir. Onun çabaları sayesinde 'Quantum and Time' dünya çapında bir işletme haline gelmiştir. Bu yüzden Kore mühendisliği dünyasında, ulusal bir kahraman ve bir mucize olarak anılmaya başlanmıştır. Ancak gerçekte işler göründüğü gibi değildir. 10 yıl önce, abisinin (Heo Joon-Seok) ölümünden sonra garip davranışları nedeni ile şirketin hisse senetleri oldukça dalgalanmıştır. Sonra ilerleyen zamanlarda, abisinin ölümü hakkında öğrendiği inanılmaz bir gerçek ile tehlikeli bir yolculuğa çıkar.

Park Shin-Hye dizide elit bir savaşçı olan Kang Seo-Hae karakterini canlandırmaktadır. Oldukça iri adamları çıplak elle alt edebilecek kadar dövüş sanatlarında usta, iyi bir keskin nişancı ve kendi patlayıcılarını hazırlayabilen birisidir. Gangsterlerin ve askeri kliklerin hakim olduğu bir dünyada bu becerileri sayesinde hayatta kalabilmiştir.Dünyayı kurtarabilmek için Han Tae-Sool’u (Cho Seung-Woo) korumaya karar verir.

3 Mayıs 2021 Pazartesi

Anime : Neko no ongaeshi

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün Netflix de yer alan anime filmlerden devam ediyoruz.Türkçe çevirisi "Sihirli Kedi" olan bu anime film özellikle benim gibi kedi severlerin çok hoşuna gidecektir.Eski çalıştığım iş yerinde kedi besliyorduk kurum olarak oradan iyiden iyiye kedi sevmeye hatta kucağıma alabilmeye bile başladım eskiden kemikleri elime batıyor diye kucağıma alamıyordum ya da kedi kendi isteğiyle kucağıma gelse indiremiyordum bir türlü.Bir gün kendi evim olursa mutlaka kedi beslemek istiyorum evde :) 

Bu anime filmde kedi diyarında bir maceraya götürüyor bizi.Bu tarz fantastik animeleri izlemeyi çok seviyorum beni çocukluk yıllarıma götürüyor :)

17 yaşında kendi halinde bir genç kız olan Haru, okula giderken, bir kamyonun altında ezilmek üzere olan bir kedinin hayatını kurtarır. Ardından kedi şaşırtıcı bir şekilde konuşmaya başlar ve genç kıza teşekkür ederek ortadan kaybolur. Ertesi gece ise Haru'nun önemli misafirleri vardır. Kedi Kral, Haru'ya, oğlu Prens Lune'u kurtardığı için teşekkür etmeye gelmiştir! Dahası Haru'dan oğluyla evlenip prenses olmasını istemiştir. Haru sabah uyandığında tüm bu yaşananların garip bir rüya olduğunu düşünürken, kısa bir süre sonra kendini kediler alemine giden esrarengiz köprüde bulacaktır. Bu tuhaf dünyadan kurtulmak ise zannettiği kadar kolay olamayacaktır.


2 Mayıs 2021 Pazar

Fantastik Film : The Devil's Advocate

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün eski ama benim yeni izlediğim Keanu reisin yine cillop olduğu zamanlardan bir filme bakıcaz.Biz bu filmi Türkçe çevisiyle "Şeytanın Avukatı" olarak biliyoruz.Küçükken televizyonda izlediğimi hatırladığım ama filmin tam olarak ne anlattığını hatırlayamadığım bir filmdi benim için o yüzden geçenlerde Netflix'e geldiğini görünce izlemek istedim bu tarz eski filmleri izlemeyi seviyorum arada çünkü bir çoğunu hatırlamıyor oluyorum o yüzden sanki ilk defa izliyormuş hissiyatı veriyor bana keşke aynı şey Kore dizileri için falan da geçerli olsa piyasa da izlemediğim Kore dizisi bırakmadım resmen büyüklü küçüklü bütün kendi tarzımda olan dizileri izlemişim güncel dizilere bakıyorum şu sıralar ama o eski dizilerin tadını alamıyorum resmen :(

Neyse efenim filme gelicek olursak Keanu reisi izlemekten zaten pek bir şeye odaklanamadım film de bir süre.Gizemli bir şekilde başlayan film sonunda fantastiğe bağladı bi garipti film ama kendini sonuna kadar izlettirmeyi başardı bence öyle çok mindfucklı bir tarzı olduğunu düşünmüyotum gerçi çıktığı seneye göre değerlendirmek lazım artık öyle çok film izledim ki bir filmin beni etkileyebilmesi baya zor hale geldi :)

Kevin Lomax, başarılı bir savunma avukatıdır. Davaların zorluk seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun, başarıya alışkın Kevin, bir şekilde jüriyi tesiri altına almayı ve müvekkilini temize çıkarmayı başarır. Mutlu bir evlilik süren avukatın hayatındaki her şey yolunda gibidir. Bir gün, müvekkili haksız olduğu halde kazandığı bir dava sonrasında New York’taki çok büyük bir hukuk bürosundan müthiş bir teklif alır. Teklifi yapan dünyanın en büyük hukuk bürolarından birinin lideri olan John Milton’dur. Kevin’ın vereceği ‘evet’ cevabı, hayatını geri dönüşü olmayan bir şekilde değiştirecektir.

Kitap - Ne Yaptığını Biliyorum Alice Feeney

 Herkese merhabalar efenim, Uzun bir zaman sonra okuduğum en heyecanlı,akıcı ve sonunu tahmin edemediğim gerilim,polisiye kitabı oldu.Booktu...