Herkese merhabalar efenim,
Japon edebiyatından bir eser okumayalı uzun zaman olmuştu.Şubat ayında yaptığım karlı alışverişten kalanları okumaya başladım şu sıra.Kısa 2 hikayeden oluşan bir kitap olduğu için 1 günde okudum kitabı.2 cinayet davasından bahseden hikayeler.Hikayeler birbirinden bağımsız şekilde yazılmış okuması kolay ve insanı meraklandıran bir kitap olmuş.İthaki'nin bu Japon edebiyatından eserleri yayınlandığı serisini çok beğeniyorum zaten bu kitapla da seriye ilk adımı atmış oldum.
“Sayın Savcı Tsuchida, bir katil zanlısı olarak burada tutuluyorum. Fakat belki de aslında katil ben değilim. Evet. Belki. Böyle söylemek zorunda kaldığım için üzgünüm.”
Japon polisiyesinin temellerini atan yazarlardan biri olan ve Japonya’nın en ünlü polisiye yazarı Edogava Ranpo’yu da etkileyen Şiro Hamao, Şeytanın Çırağı’ndaki iki kısa romanda iki farklı cinayetin portresini tüyler ürpertecek şekilde çiziyor.
İlk kısa roman “Şeytanın Çırağı”nda yazdığı günlük yüzünden genç bir kadının ölümünden sorumlu tutulan anlatıcı, davanın savcısına gönderdiği sarsıcı mektupta hem başka suçları için günah çıkarıyor hem de yaptıkları için çocukluk arkadaşı olan savcıyı suçluyor. İkinci kısa roman “Onları Öldürdü mü?”de genç bir avukat, herkes tarafından cinayeti işlediğine kesin gözüyle bakılan ve suçunu kabul de eden bir adamın masum olma ihtimalinin peşinden gidiyor.