Romantik Film : Dear David

 Herkese merhabalar efenim,

Geçenlerde Netflix de ne izlesem diye gezinirken bu filme denk geldim.Sanırım ilk defa yada en fazla ikinci defa falan Endonezya filmi izledim.Bence dilleri Tay dilini çokça andırıyor.Neyse gelelim bu gençlik filmine.Ergenliğin doruklarında ve cinselliğin yeni keşfedildiği o dönemde sessiz kızlar bazı fantezi dünyalarına dalarlar.O deli dehşet dünyaları da bir watpadd hikayesi misali bir blogta yayınlayan kızın hikayeleri okulda ortaya çıkar ve kız pornografik içerik yayınlamaktan okulda dalga konusu olur ve onun yüzünden bu hikayelerine dahil ettiği gerçek insanlarından başı yanar ve olaylar başlar.Bence izlemesi keyifli bir gençlik filmiydi ve konusu bana gerçekten çok gerçekçiğ geldi hele de bizim ülkemizde de watpadd yazılarını büyük bir şaşkınlıkla okuduğum düşünülürse.Ergen beyni cidden çok tuhaf çalışıyor :D

 Derslerinde başarılı olan bir lise öğrencisinin, hoşlandığı çocuk hakkında yazdığı müstehcen fantezi bloğu deşifre olunca hayatı altüst olur.

Fantastik Film : Rüyanda Görürsün

 Herkese merhabalar efenim,

Dün akşam kafa dağıtmak için bir şeyler bakarken geçenlerde kuzenimin bu filmden bahsettiğini hatırladım uzun zamandır Amazon Prime ' a da girip bakmıyordum ne var ne yok diye.Bu filmin senaryosunu ben daha önceden düşünmüştüm desem biliyorum biraz klişe olucak ama resmen aynısını kafamda tasarlamıştım izleyince gerçekten çok şaşırdım demek ki benim düşündüğüm şeyleri senaristler de düşünüyormuş bunu anlamış oldum.Buna benzer bi film ya da diziyi izlediğimi de hiç hatırlamıyorum açıkçası bana referans olabilecek o yüzden bi bakımdan orijinal olduğunu da söyleyebilirim.Sadece oyuncu seçimini beğenmediğim Murat Boz'un hala oyunculuk kabileyetinin çok da olmadığını düşünüyorum.

Kore Dizisi : The Interest Of Love

Herkese merhabalar efenim,

 Baş rolünde sırf çok sevdiğim bir oyuncu olan Moon Ga Young var diye izlediğim bir diziden bahsedicem bugün size.Yanlış anlaşılmalar ve dram ağırlıklı sakin bir dizi ve ben şu sıra Moon Ga Young'un dizi seçimlerini pek beğenmiyorum açıkçası.Kendisine bence daha deli dolu kadın tiplemeleri daha çok yakışıyor.Bu tarz dizileri genelde izlemeyi pek sevmiyorum atlaya atlaya falan izliyorum açıkçası ama şu sıra romantik komedi tarzında pek bi dizi olmadığı ve kafamı dağıtmak içinde en çok Kore dizisi izlediğim için mecburen bu dizilere de bakıyorum.

"The Interest of Love", 99. yılını kutlayan Nara Bank'ın Yeongpo şubesinde çalışan Ha Sang Soo, Ahn Soo Young, Park Mi Kyung ve Jung Jong Hyun arasında geçen ofis romantizmini anlatmaktadır. Farklı ilgi alanlarına sahip bu dört kişi birbirleriye tanıştıktan sonra aşkın gerçek anlamını öğrenir.

Kitap - Cam Şato Sarah J. Maas

 Herkese merhabalar efenim,

Hiç bir şeyi ertelememek gerektiği ve ölümün sıcak nefesinin her zaman boynumuzda olduğu gerçeği ile yaşıyorum her zaman.Bazı şeyler için evet "uygun zaman" ya da "zamanı gelince" diye de bir şey var bu da bir gerçek.Bu kitap serisini 5 yıla yakın zamandır merak ediyordum ama ya piyasa da bulamadım ya da bulduklarım çok pahalıydı.Genelde booktuberlar falan inanılmaz övdü bu seriyi o yüzden Amazon da indirim görünce artık kitaplar da ateş pahası oldukları için parama da kıyıp serinin ilk 3 kitabını aldım.Yaklaşık 1.5 hafta da falan okuyup bitirdim kitabı.Özellikle de şu sıralar kafamın dağılmasına çok ihtiyacım varken hızır gibi yetişmiş oldu bu kitap.Bir çok yoruma göre daha serinin ilk kitabı bu ve olayların daha çok çok başı ve bir çok kişinin de seride ki favori kitabı bile değil ama ben genelde hep serilerin başlangıç kitaplarını daha çok beğenebiliyorum.

Celaena ömür boyu hapse mahkûm edilmişti. Oysa o, eğitimli bir suikastçıydı, benzerlerinin en iyisiydi ama bir hata yapmış ve yakalanmıştı. Genç yüzbaşı Westfall ona bir teklifle geldi. Celaena, kraliyetin en yetenekli savaşçıları ve suikastçılarıyla katılacağı ölümüne bir yarışmada veliaht Prens Dorian’ı temsil edecek. Yarışmayı kazanırsa kralı korumaya ve sonrasında özgür bırakılmaya hak kazanacak. Ama önce bir biri ardına ortaya çıkan cinayetlerin katilini bulmalı ve hayal bile edemeyeceği bir geleceğe hazırlanmalı.

Kore Dizisi : Love to Hate You

 Herkese merhabalar efenim,

Bu hafta okullar olmadığı için her gün sabahtan deneme yapacağız öğrencilere o yüzden sabahtan akşama kadar yoğun bir şekilde çalışıyor olacağım için postlar akşama kaldı.Geçen hafta çok kötü geçtiği için kafamı dağıtacak beni bir nebze de olsa güldürecek bir şeylere ihtiyacım olduğunu düşünürken uzun bir zamandan sonra adam akıllı beni saran bir romantik komedi dizisi buldum Netflix de ve aşırı bi zevkle izledim.İzlerken bana biraz Secret Garden havası da vermedi değil hani.Bu arada oyuncuları da hiç tanımıyorum ama baş roldeki adama Yoo Yeo ya bayıldım.Hyun Bin ile Ok Taecyeon karışımı bir adamdı havasına,civasına bayıldım adamın bence bu dizinden sonra daha çok başka dizilerde baş rolde görürüz.

Dizi, erkeklere karşı kaybetmekten nefret eden bir kadının ve kadınlara asla güvenmeyen bir erkeğin arasında geçen aşkı konu almaktadır.

Gerilim Filmi : The Lodge

 Herkese merhabalar efenim,

Şu sıra yine korku/gerilim filmlerine keskin bir dönüş yaptım.Uzun zaman olmuştu çalışmaktan izleyemediğim ya da keşfedemediğim filmlere zamanım varken dönüp,araştırıp buluyorum ve izliyorum.Genelde gözüme kestirdiğim filmlerin hepsi de şansıma göre tam benlik ve iyi de çıkıyor.Bu film biraz yavaş ilerliyor ama öncelikle onu söylemem gerekiyor.O yavaş yavaş akarken görüntülerden bir çok ihtimal geliyor tabi insanın aklına şöyle olacak,böyle olabilir diye ama sonlara doğru hiç düşünmediğim bir yere seyirediyor film ve bitiyor.Bu soğuk günlerine tam da sizi donduracak kar kışta geçen soğuk,yavaş ama düşüncelerden düşüncelere garp eden bir film.

Sundance’te ilk gösterimini yapan Dağ Evi (Mürit), iki çocuk ve müstakbel üvey annelerinin tipi yüzünden bir dağ kulübesinde mahsur kalışlarını gözlemliyor. Psikolojik gerilimin yavaşça yükselerek tavan yaptığı, beklenmedik sürprizler ve huzursuz edici atmosferiyle Dağ Evi aile sırları, belirsizlikler, kindar çocukların yer aldığı, doğaüstüne de göz kırpan, nefes kesici bir gerilim filmi olarak bizlere sunuluyor.

Kitap - Delibo Murat Uyurkulak

 Herkese merhabalar efenim,

Murat Uyurkulak benim İzmir de yaşarken kitap toplantılarından tanıdığım bir arkadaşımın önerisi bir yazar ilk onda görmüştüm bu yazarı sanırım Tol romanını okuyordu bu romanı da yeni çıkınca hemen atmıştım kitap sepetime fiyatı da uygun gelmişti bana.Zaten romanda İzmir de Bornova da geçiyor.Biz o taraflara uzak olduğumuz için en fazla 2-3 defa falan gitmişimdir koskoca 5 sene içinde.O yüzden kitabı okurken tanıdık bir his bekledim ama o his hiç sarmadı beni açıkçası oldukça uzak olduğum bir geçmiş olmuş benim için İzmir artık.Yazarın üslubunu kitabı da sevdim ya da sevmedim diyemiyorum nedense net bir şekilde sardı kitap beni 2 gün gibi kısa sürede okuyup bitirdim ama yine de bi boşluk bi nötrlük var bu kitaba karşı içimde.

Niye bu kadar istiyordu Delibo'yu bulmayı? Bağıran bir bitkiden hallice yaşayan bir adamla ne yapacaktı ki?

Yusuf on sekiz yaşındayken hayatını mahvedip terk eylediği baba ocağı Bornova'ya seneler sonra geri dönmüştür. Tam da o günlerde aldığı bir haberle sarsılır: Çocukluk hatıralarının kahramanlarından, mahallenin sevgilisi ve bir nevi maskotu deli İbrahim, namı diğer Delibo, ardında iz bırakmadan bir anda sırra kadem basmıştır. Çocukluk aşkının da onun peşinde olduğunu öğrenen Yusuf'un aklı iyice karışacaktır. Zira artık ünlü bir dizi yıldızı olan ve Delibo'yu bulmak için her şeyini bırakıp Bornova sokaklarına dönen güzeller güzeli Yasemin, ondan ısrarla yardımını istemektedir...

Tol, Har, Merhume gibi unutulmaz romanların yazarı Murat Uyurkulak Delibo'yla İzmir'in sokaklarında dolanıyor ve hem tükenmeyen bir tutkunun hem de hayli kanıksanmış ülke gerçeklerinin izini sürüyor. Bu karnavalesk aşk romanında, akıllı ve duyarlı ama bir o kadar da yaralı ve öfke dolu Yusuf'un kurtulamadığı sevdasını anlatıyor. Beraberinde de hayatlarımızın içine sinip kabuk bağlamış meseleleri eşeliyor; eşitsizliği, haksızlığı, yoksulluğu, kini ve düğüm olmuş aile ilişkilerini gözler önüne seriyor - sakınmadan, lafı uzatmadan ve her zaman olduğu gibi sözünü esirgemeden...