9 Ocak 2019 Çarşamba

Müzikal Film : A Star Is Born

Herkese merhabalar efenim ...

Şu 2 gündür işten gelince direk yatağa girdiğim için buralarda yoktum.İzmir de kar yok ama kar soğuğu var arkadaşlar ve ben bu soğuktan nasibimi alıp grip oldum.Bugün 3.günüm ve daha yeni yeni toparlanmaya başladım.Geçen posttta ara ara Oscar a aday olabilecek filmlerden izleyeceğim demiştim.Tahminlere göre bu filmde bu sene Oscar adaylarından.Yeni bir hayat gibi gözükse de bence biz çoğu zaman Lady Gaga nın hayatından izler gördük.Lise zamanlarımda çok beğendiğim ve çok hayranı olduğum bir kadındı Lady Gaga.marjinal ve orijinal insanlar ve şeyler beni her zaman etkisi altına almıştır.Ama Lady Gaga son zamanlarda bence eski popülerliğini yitirdi ve artık daha çok "Bir Starın Doğumu" nu anlatıp duruyor en baştan.Lady Gaga belseli,konser albümleri ve şimdi de bu film ile.

Bradly Cooper Beyfendiyi de acayip severim kendisi yönetmenliğini yaptı filmin ve bence ilk defa ses tonuyla,tarzıyla bambaşka bir karakter oynadı.

19 Ekim 2018 (Türkiye)'de vizyona girmiş filmin konusu Jackson Maine adında müzikle uğraşan ve ilişkilerden çok işine odaklanmış ve kariyer yapmaya çalışan birisidir. Onun gibi çok yetenekli ve daha kimsenin bilmediği Ally ile yolları kesişecek ve güzel zamanlar geçirmeye başladıkça ona aşık olduğunu anlayacaktır. Ally'yi sahne ile tanıştırıp tanınmasını sağlayan Jackson Maine sonraları Ally nin gölgesi altında çok zorlanmaya başlar bu yüzden tekrar kendi çalışmalarına başlasa da eskisi gibi olması zor görünüyor.

Bradley Cooper and Lady Gaga in A Star Is Born (2018)

5 Ocak 2019 Cumartesi

Gerilim Filmi : The Crush

Herkese merhabalar efenim...

Ocak ayı için kendime yeni bir program belirledim.İzlemek istediğim ama bir türlü izleme fırsatı bulamadığım kült filmleri izleyeceğim.1993 yapımı olan The Crush ın baş rolünde daha önce Clueless filmi ile tanıdığım Alicia Silverstone ve daha önce popüler filmlerde oynamasına rağmen çokta dikkatimi çekmeyen ama bu filmi ile dikkatimi çekmeyi gayet başaran Cary Elwes var.Lolita tarzı 90'lar sinemasına oldukça hakimdi.Bir yandan yaş farkı olayı beni bu tarz filmlerde heyecanlandırsa da bir yandan da pedofili olayını fazlasıyla öne çıkardığı için nefret ettiriyor.Lisedeyken ben de platonik olarak benden yaşça büyük birine aşıktım sanırım o yüzden bu tarz filmler beni o zamana götürüyor.

Film, yakışıklı bir gazeteciye kafayı takan yeni yetme bir kızın, kendisine ilgi gösterilmeyince son derece tehlikeli bir hal almasını konu alıyor.

The Crush 720p izle

4 Ocak 2019 Cuma

Romantik Komedi Filmi : Christmas In Love

Herkese merhabalar efenim ...

Aralık ayının Noel temasından kalma son filmi ile karşınızdayım.Ocak ayı için Oscar film adaylarını izleme niyetinde olduğumu söylemiştim ama sanırım o fikir Şubat ayına kaldı çünkü Oscar asıl adayları 22 Ocak tarihinde açıklanacakmış o zamana kadar Oscar adayı olma ihtimali olan filmlerden ara ara izleriz tam liste açıklandığı zaman daha çok film izleme şansımız olur böylece :)

Hellmark her yıl olduğu gibi bu yılda Noel Temalı bir çok Romantik Komedi filmi yayınladı bulabildiklerimi izliyorum , kafamın çok yoğun olduğu zamanlarda ilaç gibi geliyor bu tarz yormayan filmler :)

Noel zamanında küçük bir kasabada fırın işleten bir adamın ortağının değişmesi sonucunda yeni gelen ortağının insanları çalıştırmak yerine makinelere iş yaptırmayı düşünerek hareket etmesi insanları mutsuz etmiştir. Fırında çıkan ekmek ve pastaların lezzetini insanların verdiğini düşünen Ellie ise ona bu durumu anlatacaktır.

Christmas in Love (2018)

3 Ocak 2019 Perşembe

Aile Filmi : The Christmas Chronicles

Herkese merhabalar efenim...

Yılbaşı gecesi ne mı yaptık ? Elbette Christmas temalı filmler izleyip,tatlı ve sıcak çikolata eşliğinde battaniyelerimizin altına girip aile saadeti yaptık her yıl başı akşamı olduğu gibi :D Aralık ayını Noel teması olarak belirlemiştim film olarak biliyorsunuz ki.Bu Ocak ayında yeni film temamız elbette her yıl olduğu gibi : Oscar Adayı filmler :)

Yayın tarihi: 22 Kasım 2018 (ABD)
Yönetmen: Clay Kaytis
Film müziğinin bestecisi: Christophe Beck
Senaryo: Matt Lieberman
Yapımcılar: Chris Columbus, Michael Barnathan
Yapım şirketleri: Netflix, 1492 Pictures

 Her Noel olduğu zaman Noel baba ve yardımcıları hediyeler dağıtmak için kızağına biner ve geyikleri ile birlikte çocukları sevindirmek için hediye dağıtırlar. Hayatlarında çok merak ettikleri Noel babayı görüp onu kayıt etmeyi planlayan Kate ve ağabeyi Teddy bir şekilde Noel babanın kızağına binecek ve macera dolu anlar yaşayacaklardır.

christmas chronicles ile ilgili görsel sonucu

2 Ocak 2019 Çarşamba

Kitap - Kore'deki Çatı Katımdan Sesleniyorum 2

Herkese merhabalar efenim...

Ben kitap okumayalı ve kitap postu yapmayalı oldukça uzun bir zaman oldu.Öğrencilerimden biriyle bu serinin ilk kitabı hakkında ve Kore hakkında konuşunca bana 2.kitabının çıktığını ve okumamı söyledi ve ertesi gün bana kitabı ödünç verdi.Ödünç kitap olunca hem de çok sevdiğim bir kitabın devamı olunca 1 gecede bitirdim kitabı.Bu kitabın ilkini okumuş ve şurada yorumunu yapmıştım :
https://maydanozsalatasi.blogspot.com/2016/10/maydanoz-time-kitap-koredeki-cat.html

İlk kitabın aksine bu kitap Kore de geçiyor ama yinede bana istediğim zevki vermedi.Çünkü Kore de genel bir yaşantısı var sanıyordum ben kızın ama sadece kısa bir süre için Kore de sevgilisinin yanına gitme kısmını anlatmış genel olarak hep kendi duygularına yer vermiş.O kadar süsleyerek anlatmış ki duygularını ilk başta çok romantik ve duygusal bulsam da sonrasında baymaya başladı beni.Duygudan çok olay görmek,okumak istedim tabi gerçek bir hayat hikayesine dayanınca öyle çok büyük şeyler beklemiyor insan ama Kore ye çok gitmek isteyen biri olduğum için oralar ve orada ki yaşam hakkında daha ayrıntılı şeyler okumak isterdim.



31 Aralık 2018 Pazartesi

Amerika Dizisi : You

Herkese 2019 yılının ilk gününden merhabalar efenim ...

Şu sıra işimde de,hayatımda da oldukça mutluyum.Tek içimi ve canıma sıkan şey sanırım ALES ve YDS ye çalışmak oldu.İş yerinde çok sıkıntı yaşadım zamanında ve ordan kurtulup yeni bir hayata başlama isteğimi bana bu kararı aldırdı  apar topar pek bilemiyorum ama sınavlara hazırlanmaya başladığımdan beri ne kendime ne de aileme zaman ayırabildiğimi farkettim.İşten gelip ders çalışıp uyuyorum hep bu bütünde gidiyordu bir süre hayatım öyle bunaldım ve sıkıldım ki bu durumdan Netflix de iyiden iyiye sarınca saldım dersleri falan ama bugün yeni yıl tatili olduğu için sıkıca çalışıp o günleri tamamlayacağım.

Neyse kendi dertlerimi bir kenara bırakacak olursak , bir gece de uyumayıp saat 2 ye kadar 1 sezonunu izleyip bitirdiğim YOU dizisinden bahsetmek istiyorum sizlere.Baş roller de
 Gossip Girl dizisi ile tanıdığımız Penn Badgley ve Once Upon a Time dizisinden Prenses Anna olarak tanıdığımız Elizabeth Lail, Pretty Little Liars dizisinden Emily karakteri ile tanıdığımız Shay Mitchell yer alıyor.

Konusu tam olarak olmasa da bizim Fİ dizisini anımsatıyor aslında.Saplantılı bir aşk ve aşktan doğan cinayetler.Joe Goldberg isimli karekterimiz saplantılı aşkı ile Can Manay karakterine biraz benzese de onun çok daha ezik,New Yorklu ve iyi hali diyebiliriz.Can Manay hem daha güçlü bir karakterdi hem de daha kötüydü aşağılık kompleksi aşkının daha üstündeydi aslında..Joe Goldberg'ün tek derdi aslında sadece sevilmek çünkü kendi içinde kötü bir adam değil.Sevdiği kadını üzen herkesi öldürmesi onu elbette iyi biri yapmıyor ama bu aşağılık kompleksinden değil de aşırı sevilme isteğinden geliyor karşısında ki insana özgür irade bırakmıyor.Sevdiği kız olarak karşımıza çıkan Beck karakteri ise kendisinin de dizi boyunca itiraf ettiği gibi tam şırfıntı aslında.Dizi boyunca kıza acayip sinir oldum çünkü asıl aşağılık kompleksine giren kızın kendisiydi mutlu olmayı bir türlü kendine yakıştıramıyordu hem kendisine hem de çevresindeki insanlara zarar veriyordu.Tabi bununda bir arka planı var çünkü kızın çocukluğundan bu yana ailesel travmaları var ve dizi de bu duruma çokça yer veriliyor.

Dizinin 1.sezonu 1 gece de uyumadan bitirilecek kadar heyecanlı 2.sezona onay verilmiş daha önce başka bir kanalda yayınlanmış ama pek reyting alamamış kanalda Netflix'e satmış bence çok doğru bir seçim olmuş gibi Netflix izleyicisi tarafından oldukça beğenildi dizi.1.sezonu öyle bir bitirdiler ki 2.sezonda ne olacağını açıkçası çok fazla merak edemiyorum çünkü yaşanabilecek her şey 10 bölümde yaşanıp bitti zaten ben tatmin olmuş bir şekilde bitirdim diziyi 2.sezona şöyle bir bakarım sararsa izlerim :)

you netflix ile ilgili görsel sonucu

Interaktif Film - Black Mirror: Bandersnatch

Herkese iyi yıllar efenim ...

Türkiye Netflix'e 29 Aralıkta giren Black Mirror dizisinin - yorumumu şu linkte bulabilirsiniz : https://maydanozsalatasi.blogspot.com/2016/07/maydanoz-time-dizi-black-mirror.html interaktif filmi olarak piyasaya sürülen Black Mirror: Bandersnatch var yılın son gününde film postumuzda.

Böyle bir şeyi ilk olarak Netflix te ve Black Mirror dizisi ile görmek bizi çok şaşırtmadı elbette.Japonya da ve Asya da ki bir çok ülkede bu yapının çok önceden zaten var olduğunu biliyoruz.Daha sonra İngiliz ve Amerikan yapımı oyunlar da sıkça rastladığımız bir durum oldu.En iyi örneğini en son Ditroit Become Human oyununda görmüştük.Hem grafikleri ve hikayesi hem de seçenekleri ile bize harika bir oyun keyfi sunmuştu.

Bu tarzın ilk çıkışına bakıcak olursak kitaplarda "kendi maceranı kendin oluştur" 90'lar döneminde oldukça modaydı.Sonradan bu modayı Şahane Hatalar serisinin kitapları bir kez daha gündeme getirmişti 2000'lerden sonra oyunlarda da bu tarza daha çok yüklenildi.Çünkü insanlar bir hikaye izlemektense hikayeye ortak olmak hatta onu yön vermeyi daha ilgi çekici buldular.Bu tarzın aslında tek bir mesajı vardı her seferinde : Özgür iraden var sanıp seçimler yapabileceğini düşünüyorsun ama yaratıcının senin için yazmış olduğu 1 son var ! İstesen de istemesen de illa ki o sonu yaşıyorsun.Bunun biraz daha kırıldığı oyunlar gördük elbette her seçeneğimizde bir çok farklı senaryo ve son vardı.Bunu oyun üzerinde değil de bir film üzerinde ilk deneyen Netflix oldu elbette.Evet orijinal bir fikir değil ama ilk sonuçta ayrıca bir çok kesimi de bu fikirler acayip heyecanlandırdı.

Filmi izledikten sonra heyecanım biraz kırıldı maalesef çünkü çok sınırlı bir senaryonun içindeydik ayrıca Black Mirror tarzı alt mesajların efsane olması dışında bu tarz içinde en kötüsü olmuş diyebilirim.Daha önce Until Dawn,Beyond Two Souls,Heavy Rain,Fahrenheit ve elbette son efsane olan Detroit: Become Human izlememiş olsam oldukça etkilenebilirdim.Gerçek oyuncularla yapılmış ama çok fazla bilinmeyen şimdi adını hatırlayamadığım daha bir çok interaktif oyun izledim.Ayrıca Türkiyede de daha önce izleyip bahsettiğim oldukça amatör bir yapım olsa da Türkiye nin ilk interaktif dizisi olan 1 Kezban 1 Mahmutta da bunu deneyimlemiştik.

Kısacası güzel bir fikir kötü bir şekilde işlenmiş diyebiliriz.Biraz daha geliştirilip belki ondan sonra izleyiciye sunulabilirdi.Tabi sadece farklı bir deneyim gözüyle de bakabilirsiniz :)

Kitap - Okçunun Yolu Paulo Coelho

 Herkese merhabalar efenim,  Yağmurlu bir haftasonundan merhabalar.Mayısın ortası geldi neredeyse ama Samsun da hala dolu falan yağıyor ve h...