Herkese merhabalar efenim,
Sömestirin ikinci haftasına başladık nihayet bu hafta diğer haftalara nazaran kimse olmadığı için daha sakin ve keyifli geçicek benim içinde.bu fırsattan istifade uzun zamandır okuyup bir türlü bitiremediğim kitabı bitirmiş oldum araya başka bir kitap alıcam bundan sonra son bir Ahmet Ümit romanım kaldı ama onu Şubat sonuna doğru okumaya karar verdim.
Bu kitap ilk çıktığı zaman hemen çok satanlar listesine girmiş ve baya bi konuşulmuştu o zamanları çok iyi hatırlıyorum o zamanlar daha Ahmet Ümit kitaplarına sarmamıştım benim için onunla buluşmak biraz geç oldu.2013 yılında geçen bu kitap dönemin güncel olayı olan Gezi Parkı olaylarından bahsediyor.İstanbul'un en köhne yerlerinden biri olan Tarlabaşında ki bir mafya cinayetinden bahsediyor.Mafyalar,rantlar,çingeneler,hayat kadınları,tinerci çocuklar ve onların yaşam mücadelesi arasında çiçeklenen aşkları.Okuması keyifli bir kitap ama arada bi çember çiziyormuş hissi veriyor sanki sürekli aynı sorgu var gibi geldi beni sıkmaya başladı derken nihayet sona bağladı ve bitti kitap.Katilin son 5 sayfa da bulunması biraz can sıkıyor elbet ama yine asla tahmin edilemeyecek biri çıkıyor.Bu arada yazarın kendisini de bir karaktermiş gibi romana eklemesi de ilk kez okusam belki beni etkileyebilirdi ama bu yöntemi ben Hakan Günday'ın Kinyas ve Kayra romanında gördüğüm için beni etkilemeyi başaramadı :D
Şeytan mührünü vurdu Tarlabaşı'na…
Beyoğlu'nun tekinsiz arka sokakları… Senenin ilk karı düşerken Tarlabaşı'nın yakışıklı delikanlısı katiline burukça güler ve ruhunu teslim eder. Başkomser Nevzat cinayeti çözmeye çalışırken şehrin nasıl parsel parsel satıldığına, insanların canları üzerine kurulan zenginliğe yeniden şahit olur, kahrolur.
Aşkın iyilikle bir ilgisi yok.
Ahmet Ümit Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'nde semtin virane, metruk binalarıyla iç içe geçmiş bir suç ve cinayet örgüsünü samimiyetle ve dizginleyemediği bir isyan duygusuyla aktarıyor. Başkomser Nevzat da puslu havayı seven kurt misali İstanbul kışına pek bir yakışıyor.
Evet, bu yıkılmaya yüz tutmuş binalar, nefretimizle, toplu histerimizle viraneye çevirdiğimiz bu meşum semt, bu cinayetler, bu kötülükler, bu insan kanı, insan eti satılan can pazarı… Sanırım bu yüzden, kırmıştım bizim emektarın direksiyonunu ara sokaklara. Şehrin göbeğindeki bu hayalet semti bir kez daha görmek, anlamak, lanetini hissetmek için.
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi, Türk yazar Ahmet Ümit tarafından yazılan polisiye romanıdır. Romanda, İstanbul'un Beyoğlu semtindeki Tarlabaşı'nda bir erkek cesedinin bulunmasıyla birlikte gelişen olaylar ve cinayet araştırması, romanın kurgusal karakteri Başkomiser Nevzat'ın ağzından anlatılmaktadır.
ahmet ümit okuyamıyom sıkılıyom :)
YanıtlaSilEn resmi deneyim için official adresine uğrayın.
YanıtlaSil