Herkese merhabalar efenim,
Bu dizi tam cumartesi günü kafa dağıtmalık.Evli ama evliliğinden mutsuz olan bir ablamızın evliliğinde ve kariyerindeki sürüklenmeleri izlediğimiz tipik Sex and City havasının İspanyol versiyonu olan bir dizi.İlk sezonu ile birlikte Netflix'e yer alıyor +18 sahneleri var benden söylemesi :)
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
16 Mayıs 2020 Cumartesi
15 Mayıs 2020 Cuma
Kore Dizisi : When The Weather Is Fine
Herkese merhabalar efenim,
Bugün evdeyim.Zamanımı genel olarak temizliğe ayırmak istiyorum bugün.Yazlıklarımı çıkarır,kütüphanemi düzenler odamı temizlerim sonra belki bir film izlerim ve elbette yeni bir kitaba başlıcam.Bugünün benim için planları bu şekilde sizinkiler neler ?
Bugünün dizi postunda uzun bir aradan sonra izlediğim ilk Kore dizisi olan When The Weather Is Fine dizisi var.Aslında ben bu diziye Şubat gibi başladım ama sonradan hem işlerimin yoğunluğu hem de dizinin gidişatı neticesinden anca izleyip tamamlayabildim.Baş rollerde iki sevdiğim isim var aslında ama bence maalesef bu ikili birbirlerine pek yakışmamış Park Min-Young resmen çocuğun ablası gibi durmuş ayrıca bence aralarında herhangi bir kimyada yoktu ve bence diziye de yansımış bu durum o yüzden başlarda kitap ve kış temalı çok hoş ve sakin bir dizi gibi gözükse de sonradan hiç sevemedim diziyi.
Konusu:
Dizi, Seul’deki yaşamdan bıktığı için küçük bir kasabaya taşınan bir kadın (Park Min-Young) ile bu kasabada bir kitap dükkânı işleten bir adamın (Seo Kang-Joon) arasındaki romantik ilişkiyi konu almaktadır.
Karakterleri:
Park Min-Young dizide iyi kalpli sıradan bir kadın olan Mok Hae-Won karakterini canlandırmaktadır. Çocukluğundan beri çello çalmaktadır ve çello aracılığı ile oldukça sosyal bir hayata atılır. Ancak, o sırada başkaları tarafından kalbi kırılır. Bu yüzden, hem kendine karşı hem de başkalarına karşı olan güvenini kaybeder. Yaşadığı üzücü olayların da yanı sıra Seul’deki yorucu hayattan bıkar ve hem memleketi hem de küçük bir kasaba olan Bookhyun’a geri dönmeye karar verir.
Seo Kang-Joon dizide Bookhyun’da, 'Goodnight Bookstore' adında küçük bir kitapçı işleten Im Eun-Seob karakterini canlandırmaktadır. Onun günlük hayatı oldukça basittir. Uyanır, kahve içer, bir kitap okur ve kendi bloguna yazar. Ancak, bu sıradan, tek düze hayatı, lise arkadaşı Hae-Won (Park Min-Young) ile tekrar karşılaştıktan sonra değişmeye başlar.
Lee Jae-Wook dizide Im Eun-Seob’un (Seo Kang-Joon) arkadaşı olan Lee Jang-Woo karakterini canlandırmaktadır. Küçüklüğünden bu yana ebeveynlerinin isteklerine göre yaşayan, parlak bir gülümsemeye sahip birisidir.
Im Se-Mi dizide Hae-Won’un (Park Min-Young) eskiden en iyi arkadaşı olan Kim Bo-Young karakterini canlandırmaktadır.
Moon Jeong-Hee dizide Hae-Won’un (Park Min-Young) teyzesi olan Sim Myung-Yeo karakterini canlandırmaktadır.
Kim Hwan-Hee dizide Eun-Seob’un (Seo Kang-Joon) kız kardeşi olan Im Whi karakterini canlandırmaktadır.
Bugün evdeyim.Zamanımı genel olarak temizliğe ayırmak istiyorum bugün.Yazlıklarımı çıkarır,kütüphanemi düzenler odamı temizlerim sonra belki bir film izlerim ve elbette yeni bir kitaba başlıcam.Bugünün benim için planları bu şekilde sizinkiler neler ?
Bugünün dizi postunda uzun bir aradan sonra izlediğim ilk Kore dizisi olan When The Weather Is Fine dizisi var.Aslında ben bu diziye Şubat gibi başladım ama sonradan hem işlerimin yoğunluğu hem de dizinin gidişatı neticesinden anca izleyip tamamlayabildim.Baş rollerde iki sevdiğim isim var aslında ama bence maalesef bu ikili birbirlerine pek yakışmamış Park Min-Young resmen çocuğun ablası gibi durmuş ayrıca bence aralarında herhangi bir kimyada yoktu ve bence diziye de yansımış bu durum o yüzden başlarda kitap ve kış temalı çok hoş ve sakin bir dizi gibi gözükse de sonradan hiç sevemedim diziyi.
Konusu:
Dizi, Seul’deki yaşamdan bıktığı için küçük bir kasabaya taşınan bir kadın (Park Min-Young) ile bu kasabada bir kitap dükkânı işleten bir adamın (Seo Kang-Joon) arasındaki romantik ilişkiyi konu almaktadır.
Karakterleri:
Park Min-Young dizide iyi kalpli sıradan bir kadın olan Mok Hae-Won karakterini canlandırmaktadır. Çocukluğundan beri çello çalmaktadır ve çello aracılığı ile oldukça sosyal bir hayata atılır. Ancak, o sırada başkaları tarafından kalbi kırılır. Bu yüzden, hem kendine karşı hem de başkalarına karşı olan güvenini kaybeder. Yaşadığı üzücü olayların da yanı sıra Seul’deki yorucu hayattan bıkar ve hem memleketi hem de küçük bir kasaba olan Bookhyun’a geri dönmeye karar verir.
Seo Kang-Joon dizide Bookhyun’da, 'Goodnight Bookstore' adında küçük bir kitapçı işleten Im Eun-Seob karakterini canlandırmaktadır. Onun günlük hayatı oldukça basittir. Uyanır, kahve içer, bir kitap okur ve kendi bloguna yazar. Ancak, bu sıradan, tek düze hayatı, lise arkadaşı Hae-Won (Park Min-Young) ile tekrar karşılaştıktan sonra değişmeye başlar.
Lee Jae-Wook dizide Im Eun-Seob’un (Seo Kang-Joon) arkadaşı olan Lee Jang-Woo karakterini canlandırmaktadır. Küçüklüğünden bu yana ebeveynlerinin isteklerine göre yaşayan, parlak bir gülümsemeye sahip birisidir.
Im Se-Mi dizide Hae-Won’un (Park Min-Young) eskiden en iyi arkadaşı olan Kim Bo-Young karakterini canlandırmaktadır.
Moon Jeong-Hee dizide Hae-Won’un (Park Min-Young) teyzesi olan Sim Myung-Yeo karakterini canlandırmaktadır.
Kim Hwan-Hee dizide Eun-Seob’un (Seo Kang-Joon) kız kardeşi olan Im Whi karakterini canlandırmaktadır.
14 Mayıs 2020 Perşembe
Gençlik Filmi : Booksmart
Herkese merhabalar efenim,
Bugün sizlere iş yerimden sesleniyorum ! Bugün ki film postumuz da bir gençlik filmi var arada bu tarz eğlenceli gençlik filmlerini kafa dağıtmak için izlemeyi çok seviyorum.Bu filmde de kendi lise yıllarımdaki halimi gördüm resmen bende kendince arkadaşlarıyla arasında eğlence anlayışı olan genelde ders çalışmak ve kitap okumak ve elbette platonik aşık olmak arasında gidip gelen biriydim şimdi o zamanlarımı böyle geçirdiğim için pişman mıyım derseniz pekte değilim açıkçası çünkü şimdi de eğlence anlayışım pek değişmedi hala kendi kendine eğlenebilen bir insanım öyle partilemek barda diskoda gönlümce eğlenmek yarını düşünmeden yaşamak pek bana göre bir hayat değil :)
Molly ve Amy, akademik olarak başarılı iki genç kızdır. Liseden mezun olmalarına kısa bir zaman kala Molly ve Amy çok fazla ders çalıştıklarını fark ederler. Gençliklerini çalışarak geçiren ikili, daha fazla eğlenmeleri gerektiği kararına varırlar. Onlarla aynı yaşta olan diğer gençlerden geri kalmamak için ise dört yıllık eğlencelerini bir yıla sığdırmaya çalışacaklardır.
Bugün sizlere iş yerimden sesleniyorum ! Bugün ki film postumuz da bir gençlik filmi var arada bu tarz eğlenceli gençlik filmlerini kafa dağıtmak için izlemeyi çok seviyorum.Bu filmde de kendi lise yıllarımdaki halimi gördüm resmen bende kendince arkadaşlarıyla arasında eğlence anlayışı olan genelde ders çalışmak ve kitap okumak ve elbette platonik aşık olmak arasında gidip gelen biriydim şimdi o zamanlarımı böyle geçirdiğim için pişman mıyım derseniz pekte değilim açıkçası çünkü şimdi de eğlence anlayışım pek değişmedi hala kendi kendine eğlenebilen bir insanım öyle partilemek barda diskoda gönlümce eğlenmek yarını düşünmeden yaşamak pek bana göre bir hayat değil :)
Molly ve Amy, akademik olarak başarılı iki genç kızdır. Liseden mezun olmalarına kısa bir zaman kala Molly ve Amy çok fazla ders çalıştıklarını fark ederler. Gençliklerini çalışarak geçiren ikili, daha fazla eğlenmeleri gerektiği kararına varırlar. Onlarla aynı yaşta olan diğer gençlerden geri kalmamak için ise dört yıllık eğlencelerini bir yıla sığdırmaya çalışacaklardır.
13 Mayıs 2020 Çarşamba
Kitap - 1Q84 Haruki Murakami 1.Cilt
Herkese merhabalar efenim,
Dün bitirdim bu kitabı hemen taze taze size yorumlarımı yazmak istedim.
En sevdiğin yazar kim derlerse eskiden o kadar net bir cevabım yoktu ama artık kesinlikle eminim ki cevabım Murakami ! Adamın okuyup da beğenmediğim hiç bir kitabı olmadı.Üslubu,oluşturduğu karakterler,olaylar,diyaloglar aralara serpiştirdiği müzik ve edebiyat ... En ünlü eseri olan 1Q84'ün ilk kitabını nihayet okudum diğer 2 kitabını da önümüzdeki aylarda okumayı planlıyorum alışveriş sepetime ekledim çoktan.Kitapları DK'dan çıktığı için oldukça pahalı geliyordu bana o yüzden Murakami almakta biraz maddi olarak zorlanıyordum ama bu karantina sürecinde para biriktirme şansım oldu ve bir çok kitabını alıp okuyabileceğim nihayet hatta Allah kısmet ederse külliyatını da tamamlamak istiyorum :)
Adından belli olduğu üzerine Orwell'in 1984 romanında esinlenerek yazılmış bir kitap olduğunu düşündüm ilk olarak ki evet adı da oradan geliyor ama oradaki "Q" nun ne anlama geldiğini söylemicem kitabın içinde bu sorunda cevabı var elbette en iyisi spoiler olmaması için sizin kendinizin okuyup öğrenmesi :)
"Yürekten sevdiğin bir insan varsa, bir kişi olsun yeter, hayatın kurtulmuş demektir…"
Sarsıcı bir yolculuğa hazır mısınız?
Öyleyse kemerlerinizi bağlayın. Erkekleri, titizlikle geliştirdiği bir yöntemle öteki dünyaya gönderen genç bir kadınla tanışacaksınız. Ve amansız bir takiple onun peşine düşen fanatik bir cemaatin müritleriyle…
Romantik misiniz?
Evet, bu kitapta aşk da var… İki dünya bir araya gelmeden mümkün olmayan bir aşk.
Yaşadığınız dünya gerçek mi, hiç düşündünüz mü?
Düşündüyseniz, paralel bir evrene geçmek sizi heyecanlandıracaktır o zaman. Hayatı algılayışınızı değiştirecek bir kitabın kapağını açmak üzeresiniz şu an.
Yaşayan en büyük yazarlardan biri olarak kabul edilen Haruki Murakami başyapıtı, tüm dünyada milyonlarca satan kitabı 1Q84'le bir imkânsızı başarıyor. Nefesinizi kesecek bir macera romanını, gerçek nedir, insan neye inanmalı, aşk dünyayı kurtarabilir mi soruları ekseninde bir yürek atlasına dönüştürüyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Dün bitirdim bu kitabı hemen taze taze size yorumlarımı yazmak istedim.
En sevdiğin yazar kim derlerse eskiden o kadar net bir cevabım yoktu ama artık kesinlikle eminim ki cevabım Murakami ! Adamın okuyup da beğenmediğim hiç bir kitabı olmadı.Üslubu,oluşturduğu karakterler,olaylar,diyaloglar aralara serpiştirdiği müzik ve edebiyat ... En ünlü eseri olan 1Q84'ün ilk kitabını nihayet okudum diğer 2 kitabını da önümüzdeki aylarda okumayı planlıyorum alışveriş sepetime ekledim çoktan.Kitapları DK'dan çıktığı için oldukça pahalı geliyordu bana o yüzden Murakami almakta biraz maddi olarak zorlanıyordum ama bu karantina sürecinde para biriktirme şansım oldu ve bir çok kitabını alıp okuyabileceğim nihayet hatta Allah kısmet ederse külliyatını da tamamlamak istiyorum :)
Adından belli olduğu üzerine Orwell'in 1984 romanında esinlenerek yazılmış bir kitap olduğunu düşündüm ilk olarak ki evet adı da oradan geliyor ama oradaki "Q" nun ne anlama geldiğini söylemicem kitabın içinde bu sorunda cevabı var elbette en iyisi spoiler olmaması için sizin kendinizin okuyup öğrenmesi :)
"Yürekten sevdiğin bir insan varsa, bir kişi olsun yeter, hayatın kurtulmuş demektir…"
Sarsıcı bir yolculuğa hazır mısınız?
Öyleyse kemerlerinizi bağlayın. Erkekleri, titizlikle geliştirdiği bir yöntemle öteki dünyaya gönderen genç bir kadınla tanışacaksınız. Ve amansız bir takiple onun peşine düşen fanatik bir cemaatin müritleriyle…
Romantik misiniz?
Evet, bu kitapta aşk da var… İki dünya bir araya gelmeden mümkün olmayan bir aşk.
Yaşadığınız dünya gerçek mi, hiç düşündünüz mü?
Düşündüyseniz, paralel bir evrene geçmek sizi heyecanlandıracaktır o zaman. Hayatı algılayışınızı değiştirecek bir kitabın kapağını açmak üzeresiniz şu an.
Yaşayan en büyük yazarlardan biri olarak kabul edilen Haruki Murakami başyapıtı, tüm dünyada milyonlarca satan kitabı 1Q84'le bir imkânsızı başarıyor. Nefesinizi kesecek bir macera romanını, gerçek nedir, insan neye inanmalı, aşk dünyayı kurtarabilir mi soruları ekseninde bir yürek atlasına dönüştürüyor.
(Tanıtım Bülteninden)
12 Mayıs 2020 Salı
Kitap - İzmir Kitap Kulübü İle Nisan Ayı Kitabı Zorba Nikos Kazancakis
Herkese merhabalar efenim,
Bugün işteyim bu postu size iş yerimden yazıyorum.Bu hafta perşembe günü de işe gidicem ondan sonra 16-19 arası yasağa girmiş oluyoruz.
Dün akşam İzmir Kitap kulübünün zoom üzerinden toplantısı vardı yine bu ay da online olarak toplantımızı yaptık umarım tez zamanda yüz yüze yapma şansımız olur artık toplantıları :( Resmen hayatımız kaydı bir anda ne olduğunu şaşırdık film gibi hayatlar yaşar olduk Mart ayından beri :(
Bu kitabı aslında ilk olarak üniversite de pek de sevmediğim bir hocamın önerisi ile duymuştum karakterin adı olarak değilde zorbalık etme anlamında ki zorba olduğunu zannetmiştim ve kitaba biraz ön yargı ile yaklaşmıştım.Her zaman derim bir kitabın okunma zamanı vardır bu kitabı da kulüp vesilesiyle okumuş oldum.
Zorba oldukça değişik bir karakter şu zamanlar da okumak hatta biraz eğlenceli bile geldi diyebilirim.Neşesi,umursuzluğu,keyfine düşkünlüğü,amannncılığı hayatı akışa bırakarak yaşaması insanı böyle bi hayat süremediği için bir yandan sinir ederken bir yandan da imrendiriyor.Kitaptaki erkek karakterlerin kadınlara bakış açıları biraz insanın sinirine dokunsa da akıp giden bir kitap oldu benim için.
Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi. Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi. Zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. Geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. Zorba aracılığıyla Kazancakis öz yaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. Bu bağlamda ele alınınca, bu roman, Zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır, denebilir; baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir; insanı arayışın serüvenidir...
Bugün işteyim bu postu size iş yerimden yazıyorum.Bu hafta perşembe günü de işe gidicem ondan sonra 16-19 arası yasağa girmiş oluyoruz.
Dün akşam İzmir Kitap kulübünün zoom üzerinden toplantısı vardı yine bu ay da online olarak toplantımızı yaptık umarım tez zamanda yüz yüze yapma şansımız olur artık toplantıları :( Resmen hayatımız kaydı bir anda ne olduğunu şaşırdık film gibi hayatlar yaşar olduk Mart ayından beri :(
Bu kitabı aslında ilk olarak üniversite de pek de sevmediğim bir hocamın önerisi ile duymuştum karakterin adı olarak değilde zorbalık etme anlamında ki zorba olduğunu zannetmiştim ve kitaba biraz ön yargı ile yaklaşmıştım.Her zaman derim bir kitabın okunma zamanı vardır bu kitabı da kulüp vesilesiyle okumuş oldum.
Zorba oldukça değişik bir karakter şu zamanlar da okumak hatta biraz eğlenceli bile geldi diyebilirim.Neşesi,umursuzluğu,keyfine düşkünlüğü,amannncılığı hayatı akışa bırakarak yaşaması insanı böyle bi hayat süremediği için bir yandan sinir ederken bir yandan da imrendiriyor.Kitaptaki erkek karakterlerin kadınlara bakış açıları biraz insanın sinirine dokunsa da akıp giden bir kitap oldu benim için.
Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi. Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi. Zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. Geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. Zorba aracılığıyla Kazancakis öz yaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. Bu bağlamda ele alınınca, bu roman, Zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır, denebilir; baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir; insanı arayışın serüvenidir...
11 Mayıs 2020 Pazartesi
Kitap - Hayata Dön Gülseren Budayıcıoğlu
Herkese merhabalar efenim,
Psikiyatrist Budayıcıoğlu'ndan roman tadında bir kitap ile daha birlikteyiz.Onların Yalom'u varsa bizim de Gülseren'imiz var ! Kendisine gelen vakaları bu şekilde bizlere sunması o kadar hoşuma gitti ki benim bütün kitaplarını her ay sepetime ekliyorum.Normalde kişisel gelişim ya da psikoloji ile ilgili kitaplar okumaktan alanım zaten bu olduğu için çok fazla hoşlanmıyorum sanki ders kitabı okuyormuş hissi veriyor ben de o yüzden bu tür vaka olaylarının anlatıldığı ve terapilerle ışık tutan kitapları okumayı daha çok seviyorum.Yazarın en sevdiğim kitabı bu oldu çünkü kendisini de aşarak ilk defa bir hastasına karşı farklı deneysel yöntemlerle ilerlediğini gördüm bu da beni acayip cezbetti okuması çok keyifli bir kitap olmuş.
Hiç de güzel denemeyecek suskun mu suskun bir kız... O sustukça, terapistin tarihin mahrem yerlerinden bulup çıkardığı unutulmuş hikâyeler dökülüyor ortaya.
Genç firavun Tutankamon'un esrarı, Hitler ve Freud'un kişiliklerinde gücün analizi... 18. yüzyılda adına "Fısıltı Sanatı" dedikleri, evli kadınların yaşadığı aşk ilişkileri... Çariçe Katerina'nın çamaşırcılık ve hayat kadınlığından başlayan tılsımlı yazgısı... Eva Peron'un ve Prenses Süreyya'nın hüzünlü hayat hikâyeleri ve daha niceleri...
Derken suskunluk bozuluyor. Çirkin kızın hikâyesi başlıyor. Öyle bir hikâye ki acısıyla, dehşetiyle, hüznüyle her şeyi gölgede bırakıyor.
Çirkin genç kızın açıldıkça güzel bir prensese dönüşmesi... Psikanalizin sihirli değneğinin dokunduğu yerde ortaya çıkan bir başarı öyküsü.
(Tanıtım Bülteninden)
Psikiyatrist Budayıcıoğlu'ndan roman tadında bir kitap ile daha birlikteyiz.Onların Yalom'u varsa bizim de Gülseren'imiz var ! Kendisine gelen vakaları bu şekilde bizlere sunması o kadar hoşuma gitti ki benim bütün kitaplarını her ay sepetime ekliyorum.Normalde kişisel gelişim ya da psikoloji ile ilgili kitaplar okumaktan alanım zaten bu olduğu için çok fazla hoşlanmıyorum sanki ders kitabı okuyormuş hissi veriyor ben de o yüzden bu tür vaka olaylarının anlatıldığı ve terapilerle ışık tutan kitapları okumayı daha çok seviyorum.Yazarın en sevdiğim kitabı bu oldu çünkü kendisini de aşarak ilk defa bir hastasına karşı farklı deneysel yöntemlerle ilerlediğini gördüm bu da beni acayip cezbetti okuması çok keyifli bir kitap olmuş.
Hiç de güzel denemeyecek suskun mu suskun bir kız... O sustukça, terapistin tarihin mahrem yerlerinden bulup çıkardığı unutulmuş hikâyeler dökülüyor ortaya.
Genç firavun Tutankamon'un esrarı, Hitler ve Freud'un kişiliklerinde gücün analizi... 18. yüzyılda adına "Fısıltı Sanatı" dedikleri, evli kadınların yaşadığı aşk ilişkileri... Çariçe Katerina'nın çamaşırcılık ve hayat kadınlığından başlayan tılsımlı yazgısı... Eva Peron'un ve Prenses Süreyya'nın hüzünlü hayat hikâyeleri ve daha niceleri...
Derken suskunluk bozuluyor. Çirkin kızın hikâyesi başlıyor. Öyle bir hikâye ki acısıyla, dehşetiyle, hüznüyle her şeyi gölgede bırakıyor.
Çirkin genç kızın açıldıkça güzel bir prensese dönüşmesi... Psikanalizin sihirli değneğinin dokunduğu yerde ortaya çıkan bir başarı öyküsü.
(Tanıtım Bülteninden)
10 Mayıs 2020 Pazar
Kitap - Yerdeniz Büyücüsü Ursula K. Le Guin
Herkese merhabalar efenim,
Geçen ay ki kitap kulübü toplantımız da Mülksüzleri okumuş ve online dan toplantımızı yapmıştık bu pazartesi de aynı şekilde Nisan ayı kitabımız üzerinde konuşacağız onunda toplantıdan sonra postu gelecek elbette.Mülksüzlerin toplantısın da yazardan konuşurken daha önce okuduğumuz kitaplarından da bahsettik ben Sürgün Gezegenini okuduğumu ve bilimkurgu ve fantastik aşığı olmama rağmen çok fazla sevemediğimden bahsetmiştim buna karşılık bir çok kişi bana Yerdeniz serisini önerdi Harry Potter serisine ilham kaynağı olan bir seri olduğundan bahsettiler ben de elbette çok merak ettim ve Ursula'ya 3.şansını da verdim ama yok vallahi yok bir türlü olmuyor bizim yıldızımız Ursula ile barışmıyor bu kitabını bile diğer kitaplarına oranla daha kolay okumama rağmen aşırı sevemedim o cümlelerde ki,olaylarda ki,zamanlarda ki kopukluk kitabın akıcılığına hep ket vuruyor ve bu da beni kitaptan inanılmaz soğutuyor.
Evet bu kitap serinin ilk kitabı ama açıkçası seriye devam etme hevesi pek yok ben de eğer bir gün zamanı gelirse okurum belki asla okumam demiyorum elbette öyle dediğim ne varsa bir gün zamanı geliyor ve okuyorum o yüzden zamanının gelmesini bekliyorum bazı kitapların.Bu arada ciddi mana da Harry Potter'ın esin kaynağı olmuş bu kitap neredeyse bir çok durum ve bir çok olay birebir aynı.
"Sanırım Yerdeniz Büyücüsü'nün en çocuksu yanı konusu: Büyümek. Büyümek, benim yıllarımı alan bir süreç oldu; bu süreci otuz bir yaşımda tamamladım -ne kadar tamamlanabilirse; o yüzden de çok önemsiyorum. Çoğu genç de önemser. Ne de olsa esas işleri budur: Büyümek."
- Ursula K. Le Guin -
(Tanıtım Bülteninden)
Geçen ay ki kitap kulübü toplantımız da Mülksüzleri okumuş ve online dan toplantımızı yapmıştık bu pazartesi de aynı şekilde Nisan ayı kitabımız üzerinde konuşacağız onunda toplantıdan sonra postu gelecek elbette.Mülksüzlerin toplantısın da yazardan konuşurken daha önce okuduğumuz kitaplarından da bahsettik ben Sürgün Gezegenini okuduğumu ve bilimkurgu ve fantastik aşığı olmama rağmen çok fazla sevemediğimden bahsetmiştim buna karşılık bir çok kişi bana Yerdeniz serisini önerdi Harry Potter serisine ilham kaynağı olan bir seri olduğundan bahsettiler ben de elbette çok merak ettim ve Ursula'ya 3.şansını da verdim ama yok vallahi yok bir türlü olmuyor bizim yıldızımız Ursula ile barışmıyor bu kitabını bile diğer kitaplarına oranla daha kolay okumama rağmen aşırı sevemedim o cümlelerde ki,olaylarda ki,zamanlarda ki kopukluk kitabın akıcılığına hep ket vuruyor ve bu da beni kitaptan inanılmaz soğutuyor.
Evet bu kitap serinin ilk kitabı ama açıkçası seriye devam etme hevesi pek yok ben de eğer bir gün zamanı gelirse okurum belki asla okumam demiyorum elbette öyle dediğim ne varsa bir gün zamanı geliyor ve okuyorum o yüzden zamanının gelmesini bekliyorum bazı kitapların.Bu arada ciddi mana da Harry Potter'ın esin kaynağı olmuş bu kitap neredeyse bir çok durum ve bir çok olay birebir aynı.
"Sanırım Yerdeniz Büyücüsü'nün en çocuksu yanı konusu: Büyümek. Büyümek, benim yıllarımı alan bir süreç oldu; bu süreci otuz bir yaşımda tamamladım -ne kadar tamamlanabilirse; o yüzden de çok önemsiyorum. Çoğu genç de önemser. Ne de olsa esas işleri budur: Büyümek."
- Ursula K. Le Guin -
(Tanıtım Bülteninden)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kitap - Ne Yaptığını Biliyorum Alice Feeney
Herkese merhabalar efenim, Uzun bir zaman sonra okuduğum en heyecanlı,akıcı ve sonunu tahmin edemediğim gerilim,polisiye kitabı oldu.Booktu...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...