27 Ağustos 2020 Perşembe

Kitap - Dünyalar Savaşı H. G. Wells

 Herkese merhabalar efenim,

Filmi de olan (benim izlemediğim) ünlü bir kitaptan bahsedeceğim bugün sizlere !

Wells'in "Dünyalar Savaşı" kitabı aslında daha sonradan bir çok kitaba ve filme ilham olmuş bir yapım.Şu artık klasik olan "uzaylılar dünyaya saldırıyor" teması üzerine kurulmuş.Tabi burada "uzaylı" kısmı bir yaratık olarak ve "Marslı" adıyla geçiyor.İnsanlığın ve Marslıların savaşını anlatan ve çizimlerle desteklenen bu kitabı ben oldukça beğendim Wells'in insanı sıkmayan ve oldukça akıcı bir dili var.Yazarın diğer kitapları da kardeşimin kütüphanesinde bulunuyor kendi kitaplarım gelene kadar onları da okumayı düşünüyorum.

H. G. Wells, bilimkurgunun atası, türe adını altın harflerle yazdırmış en büyük yazarlardan. Zaman Makinesi, Görünmez Adam, Doktor Moreau’nun Adası gibi eserleri ve düşünceleriyle âdeta zamanın ötesinden gelen bir yazar olan Wells, Dünyalar Savaşı’nda istila altındaki umutsuz ve çaresiz bir gezegenin hikâyesini anlatıyor: Dünya’nın.

Gökyüzünden İngiltere’nin güneyine düşen silindirlerin yarattığı merak hemen sonra yerini korkuya bırakmıştır. Dünya, Mars’tan gelen canlıların istilası altındadır. Henüz ne olduğunu anlayamadan Marslılar tarafından katledilmeye başlayan insanlar, var güçleriyle karşılık vermeye ve direnmeye çalışırlar.

Uzaylıların kontrolü altındaki İngiltere’de adsız anlatıcının tanıklıkları, insanlığın kaygı verici ümitsizliğinin ve hayatta kalma mücadelesinin karanlık bir portresini çizer. İnsanlığın Dünya üzerindeki binlerce yıllık hükümdarlığı son mu bulacaktır, yoksa bir kurtuluş ihtimali var mıdır?

Arthur C. Clarke’ın önsözüyle, Henrique Alvim Corrêa’nın çizimleriyle...

24 Ağustos 2020 Pazartesi

Kitap - Ben Orada Değildim Üstelik Siz de Yoktunuz Burak Aksak

 Herkese merhabalar efenim,

Yeni ve yoğun geçicek bir haftadan merhabalar ! 

Bu haftayı öğrencilerime ders çalışma programı hazırlayarak,oryantasyon semineri düzenleyerek geçiricem 1 Eylül - 8 Eylül arasında da yıllık iznimin 2.kısmını kullanacağım ama gezi anlamında bir yerlere gitme planım yok maalesef ki 6 Eylül de KPSS sınavı var ona gireceğim ama bu dönem adam akıllı çalışmadım bile sırf para verdim kayıt oldum diye girip şansıma deneyeceğim yoksa bu virüs zamanında o kadar saat kapalı alanda o kadar kişiyle olmaya pek hevesli değilim o hafta evde biraz bakarım bir şeylere hayatımda ilk defa 1 hafta bir şeylere bakıp gireceğim benim içinde değişik bir tecrübe olucak.

Kitap postumuza gelicek olursak kardeşimin kütüphanesine dadanmaya devam ediyorum.Burak Aksak'ın daha önce Leyla ve Mecnun'unu okumuştum ama bu öykü kitabını daha çok sevdim ayrıca bu Küsurat Yayınlarının Burak Aksak'ın olduğunu bilmiyordum ama at kafalı adam logosundan ve KüsurAT gibi bir kelime oyunundan anlamam gerekirdi.

“Ben bu dünyanın düzenini değiştirecek olanım. Kahramanlarınızı öldürmeye geldim. Çünkü nerede bir kahraman varsa orada zulüm de vardır. Zulmü meşrulaştırma çabalarıdır tüm kahramanlık hikâyeleri. Kahramanlarınızı öldürün. Ya da bırakın bunu sizin yerinize ben yapayım. Ama öncelikle, fazla akbili olan var mı?”

Belki de hayat, bir şeylere yetişmeye çalışırken kaçırdığımız anların toplamıydı. Bir durup düşünsek yaşamın sırrına erecektik belki. Yahut kafayı sıyıracaktık kendimizi dinlemekten. Caddelerde gezinirken üzerimize üzerimize gelen insan selinde boğulmamak için saptığımız ara sokak denize çıkacaktı da, “Oh be,” diyecektik, “dünya varmış.” Hayatın kıymetini anlayacaktık iki deniz gördük diye. Sonra biz ne olduğunu idrak edemeden yol uzadıkça uzayacaktı da kendimizi bırakamayacaktık bir kenarda. Düşüncelerimiz, duygularımız, aşklarımız, ümitlerimiz ile yürüyecektik. Heyecan mı? Kim kaybetmiş ki biz bulalım heyecanı? Ümidimiz yeter bize. Hiç bilmediğimiz yerlere girecek, varlığından bile haberdar olmadığımız hayatlara dahil olacaktık. Görmezden geldiklerimizle göz göze gelecektik. Duymak istemediklerimizi bağıracaktı şehir. Karşılaştığımız durumlar bizi bazı bazı güldürürken bazı bazı içimizi titretecekti. “Ah be,” derken bulacaktık kendimizi.

İşte Burak Aksak’ın kaleme aldığı öykülerden oluşan Ben Orada Değildim Üstelik Siz de Yoktunuz’u okurken İstanbul’u bir binanın çatısından seyrediyor hissine kapılacak, birbirinden farklı karakterlerle oturup uzun uzun sohbet etmek isteyecek, daha önce kaçtığınız, görmezden geldiğiniz her şeyle yüzleşeceksiniz!

(Tanıtım Bülteninden)

23 Ağustos 2020 Pazar

Kitap - Normal İnsanlar Sally Rooney

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün pazar ve ben pazar pazar yine işteyim ama yoğun bir haftaya oranla bugün oldukça sakin bir gün çünkü öğrenciler yok bende o arada elimdeki kitabımı bitirmeye karar verdim.

"Normal İnsanlar" ın ilk çıktığı zamandan beri merak ettiğim bir kitap oldu Can Yayınlarından indirimli bir fiyatta görünce aldım ve okudum ama acayip hayal kırıklığına uğrattı kitap beni.bu kitabın ayrıca dizisi de var aslında kitabından çok diziyi övdü herkes ama kitaptan sonra diziyi de pek izleyesim gelmedi açıkçası.Dejenere yeni nesil aşk ilişkileri beni çok gıcık ediyor bu kitapta öyle olunca okurken acayip sinir oldum karakterlere,ilişkilere ... Ayrıca kitap atlaya atlaya gidiyor o yüzden kafam çok fazla karıştı okurken çoğu zaman dikkatimi de veremedim ve diyalog cümleleri tırnak içinde belirtilmediği için (yazar bunu bilerek yapmış çok belli ama hiç olmamış bence ) okumak da daha da zorlandım , içine alamadı beni maalesef kitap :/

Connell ve Marianne, İrlanda’nın küçük bir şehrinde yaşayan, aynı okula giden iki genç. Connell okulun en popüler ve başarılı öğrencilerindenken Marianne içedönük, sevilmeyen, hatta dışlanan bir tip. İkili bir gün sohbet etmeye başlar ve bu sohbet giderek uzar, ikisinin de hayatını değiştirecek bir ilişkiye dönüşür. Normal İnsanlar arkadaşlık, karşılıklı çekim ve aşk üzerine bir roman. Sally Rooney lise yıllarından üniversiteye uzanan bir ilişkinin kaydını tutuyor; toplumda yer edinme ve özgürleşme mücadelesi veren, birbirlerinden asla ayrı kalamayan, ancak sevmek için de çetin sınavlar vermek zorunda kalan iki gencin hikâyesiyle bir kuşağı temsil ediyor.

22 Ağustos 2020 Cumartesi

Kitap - İzmir Kitap Kulübü İle Ağustos Ayı Kitabı Muhtelif Evhamlar Kitabı Ömür İklim Demir

 Herkese merhabalar efenim,

İzmir Kitap Kulübünün bu ay ki kitabı Muhtelif Evhamlar Kitabı idi.Yarın toplantımız olacaktı ama sanırım sayı yetersizliğinden dolayı olmayacak gibi duruyor bu korona girdiğinden beri kulübe benimde pek hevesim kalmadı açıkçası online toplantılar beni de pek açmıyor maalesef ama her ay okunacak olan kitapları takip edip okumaya çalışıyorum en azından.

Bu ay ki kitabımız ilk defa duyduğum bir Türk yazarın içinde öyküler bulunan bir öykü kitabıydı.Adamın öykü tarzını biraz Mahir Ünsal Eriş'e biraz da Mine Söğüt'ün karışımı gibi oldum.Biraz ürkütücülük biraz dram her hikayenin bir şekilde birbirine bağlanıyor olması gibi gibi ...

Ben bu tarz güncel yazarların öykü kitaplarını okumayı seviyorum ama bu sene özellikle yaptığım yeni bir keşif oldu benim için.

"Ne diyeyim, huzur tuhaf şey arkadaş, ancak kaybedecek bir şeyin kalmadığında gelip seni buluyor."

Ömür İklim Demir, kalbini yalnızlıkla terbiye eden insanları, birbirini ıskalayan hayatları, eskidikçe güzelleşen, güzelleştikçe insanı dibe çeken anıları koyuyor önümüze. İs bağlamış sokakları, naftalin kokan paltoları, dördüncü ayakta yatan kuponları, hizada bekleyen bıyıklı tuzlukları, intihara meyilli tahta mandalları, hikâyesi hiç bitmeyen sokak bilgelerini, mesai mesai deliren beyaz yakalıları ve günlük yaşamın lime lime ettiği bütün evhamlı ruhları anlatıyor.

Muhtelif Evhamlar Kitabı'nda, öykünün sunduğu imkânları ve incelikleri, alçakgönüllü ama yetkin bir dille birleştiriyor. Sakin sakin, tane tane sıralıyor kelimelerini ve "anlatsan şiir olacak" o anların tablosunu çiziyor.

(Tanıtım Bülteninden)

19 Ağustos 2020 Çarşamba

Kitap - Talebe Tara Westover

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün yine kurumda oldukça hareketli bir gün olduğu için eve gelince anca blog yazmaya zaman bulabildim.Bu arada 1 haftadır elimde süründürdüğüm kitabı da bitirmiş oldum.

"Talebe" yılın en iyi kitabı seçkilerinden biri aslında.Ayrıca 2018 Goodreads Okur Ödülü de var.Kitabı bir çok blogda da görünce elbette çok merak ettim ve indirimde yakalayınca da hemen aldım elbette.Beklediğimden çok daha farklı bir kitaptı aslında.Aşırı inançların,ailenin bir kızın hayatını nasıl etkileyebileceğini ve bir kadının isterse neler neler yapabileceğini gösteren bir "başarı hikayesi" okumuş oldum.Mormonluk diye bir mezhep olduğunu da ilk defa bu kitaptan duymuş oldum sonradan algıda seçicilik mi oldu mu bilemiyorum ama bu kelime bir çok yerde daha karşıma çıktı benim.Bizde nasıl aşırı dinci insanlar varsa bu da Hristiyanların aşırı dinci kesimlerinden ama aynı zamanda anarşik bir yapıları da olduğu için bizimkinden biraz daha farklılar.Anladığım kadarıyla mormonlar amişler gibi kendi düzenlerini kurmuşlar ve devletin her şeyine karşılar hatta hastanelerine,eğitimlerine bile.Evde eğitim alan bir kızın Cambridge'e giden hikayesi ...

Tara Westover’ın bir doğum belgesi olmadı. Okul kaydı yoktu çünkü hayatında hiçbir sınıfa ayak basmamıştı. Tıbbi dosyası yoktu çünkü babası tıp biliminden ziyade kıyamete inanıyordu. 

Çocukluğunda Mormon babasının bağnazlığa, erkek kardeşinin  şiddete teslim oluşunu izledi. Ve on altı yaşına geldiğinde Tara kendi kendini eğitmeye karar verdi. Bilgiye duyduğu açlık onu Idaho’nun dağlarından çok uzaklara, okyanusların ötesine, bir kıtadan diğerine, Harvard’dan Cambridge'e taşıdı. Neden sonra aklına şu soru düştü: “Acaba fazla mı uzağa gittim?”, “Eve dönmenin hâlâ bir yolu var mı?”

Çıktığı günden itibaren dünya çapında büyük övgü toplayan, pek çok yayın organı tarafından yılın kitabı seçilen ve şu ana dek 40 dile çevrilen Talebe bir kendini inşa öyküsü. Tara Westover, hiddetli bir sadakatle bağlandığı ailesinin, eğitim sayesinde yaşadığı değişimin ve ayrılık kederinin hikâyesini bizzat kendi hayat hikâyesini büyük yazarlara özgü bir içgörüyle anlatıyor. Yürek burkan ve umut saçan bir hikâye bu.

“Sarsıcı. . . Tara Westover’ın hayat hikâyesi sıra dışı ama kitabın merkezindeki sorular hepimize dair: Sevdiklerimiz için kendimizden ne kadar ödün verebiliriz? Büyüyebilmek için onlara ne kadar ihanet edebiliriz?”

- Vogue

“İlham verici.”

- Bill Gates

“Muhteşem.”

- Stephen Fry

“Olağanüstü.”

- Barack Obama

(Tanıtım Bülteninden)

17 Ağustos 2020 Pazartesi

Kitap - Leyla İle Mecnun Burak Aksak

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün itibariyle kurs merkezimizi yaptığımız seviye tespit sınavıyla açmış bulunduk.Ardından bir çok idari ve şube toplantılar yapıldı o kadar yoğundu ki bugün daha şimdi blog yazma fırsatım oldu.Artık bizim için sınırlı da olsa eğitim öğretim dönemi başladığı için eskisine oranla daha yoğun olacağım.

Bugün ki kitap postumuza gelicek olursak Türk televizyon tarihinde tee ben lisedeyken bile çok konuşulan ve çok sevilen bu diziden kardeşimde çok sevip hayran olunca ilgim oluşmaya başladı.Lisedeyken çıktığım çocuk bu dizinin acayip bir fanıydı onunla kötü bir şekilde ayrılınca bu diziye de acayip bi ön yargıyla yaklaşmış ve otomatik olarak izlemek istememiştim.Daha sonradan kardeşim izlediği ve sabah akşam bana övdüğü yetmezmiş gibi bir de kitabını alınca madem onun kütüphanesine dadandım bari bu kitaptan başlayayım dedim.Benim mizahi anlayışıma pek uygun bir dizi olmadığı için kardeşim kadar gülmedim.Absürd ve kara mizahı sevmeme rağmen sanırım o en baştan beri benden oluşan ön yargı yüzünden çok fazla sevemiyorum , bilemedim :/

Türk televizyon tarihinin en büyük hayran kitlesine sahip dizilerinden Leyla ile Mecnun, bu kez sevenlerinin karşısına farklı bir tür ve yepyeni bir macera ile çıkıyor. Dizinin başarılı senaristi Burak Aksak, aynı adlı kitabıyla o meşhur imkansız aşka yeni bir yorum daha katıyor. Mecnun, İsmail Abi, Erdal Bakkal, İskender, Yavuz, Aksakallı Dede ve dizinin daha nice unutulmaz ismi, yeni maceralarıyla güldürürken hüzünlendirmeye devam ediyor.


Yarım Kalan Son, Farklı Hikayeyle Tamamlanıyor


Son yıllarda Türk sinema ve televizyon dünyasına özgün kalemiyle damga vuran Burak Aksak, Leyla ile Mecnun kitabını “dizinin yarım kalan finali” olarak tanımlıyor. 2018 yılında okurlarıyla buluşan kitap, tümüyle dizideki konu ve karakterleri yansıtıyor. Ancak tamamlayıcı olmaktan çok, alternatif bir hikaye olarak gelişiyor. Bu doğrultuda kitap, diziye aşina olmayanlar için de akıcı, sürükleyici ve eksiksiz bir macera sunuyor.


Mecnun, Bu Kez Leyla’sına Kavuşabilecek mi?

Klasik Leyla vü Mecnun mesnevisinin modern ve eğlenceli bir yorumu olan Leyla ile Mecnun, komedi perdesinin ardında aslında derin ve hüzünlü bir aşk hikayesini barındırıyor. Destanlaşan mesnevinin sonunda Mecnun Leyla’sına kavuşamıyor, fakat siz yine de hazır olun; bu kez her şey değişebilir!

Dünyaya Gözlerini Aynı Anda Açan İki Aşık

Leyla ile Mecnun’un yaşamı, mesnevi versiyonunda olduğu gibi aynı gün aynı yerde doğan iki bebek olarak kesişiyor. Aradan geçen 30 küsur yılın ardından iki genç, farklı hayatlar yaşayan bireyler olarak birbiriyle karşılaşıyor. Aynı zamanda zıt denebilecek ölçüde farklı karakterler olarak tasvir ediliyor.

Leyla’yı gördüğü ilk anda aşkından çılgına dönen Mecnun, mahalledeki can dostlarının yardımıyla Leyla’sına kavuşabilmek için farklı yollara başvuruyor. Sonunda hayatlarını birleştirmek için dünyanın dışına çıkmaya kalkışan iki aşık, kim bilir daha nelerle karşılaşacak

15 Ağustos 2020 Cumartesi

Kitap - Yıldız Yukio Mişima

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün işten sizlere sesleniyorum.Yine bir pazar günü iş yerine erkenden geldim ve yapayalnızım.Allahtan klimam açık ve güzel demli bir çay içme şansına sahibim,hademe ablada mis gibi temizlik yapıp kokutmuş her yeri o yüzden keyfim oldukça yerinde.Akşamda bu kitabı okuyup bitirdim ve bol bol uyudum sanırım bi 12 saate yakın uyumuş bile olabilirim Allahtan ayağımın altındaki şişlikler biraz geçti de bugün ayakkabı giyebilir hale geldim.

Yukio Mişima'nın Can yayınlarından çıkmış olan uzun öyküsünden bahsedicem bugün sizlere.BKM'de Can yayınlarında indirim görünce dayanamayıp aldığım bir kitap oldu yoksa Ağustos ayı için bir kitap alışverişinde bulunmayı düşünmüyordum kardeşimin kitaplarından otlanmaya devam edicem bir süre ama İzmir Kitap Kulübünün Ağustos ayı kitabını almam gerektiği için 30 Tl'lik bir alışveriş yaptım BKM de uygulamadan alışveriş yapana 30 TL üstü kargo bedava oluyordu böylece 3 kitap birden aldım ve kargo parası vermeden oldukça kazançlı bir alıveriş yapmış oldum."Yıldız" okuması oldukça kolay bir yalnızlık öyküsü aslında.Bir akşamda okuyup bitirdim hatta yeni kitabıma da başladım.

Rikio gençliğinin baharında bir oyuncu. Ünlü olmaktan ve ona mektuplar gönderen, uzaktan adını haykıran hayranları olmasından görünüşte çok memnun. Kamera karşısında bir süreliğine bir başkasına dönüşen Rikio, setten uzaklaştığındaysa bir yıldız olmanın ne demek olduğunu sorgulamaya ve absürd, yüzeysel varoluşuyla yüzleşmeye başlar. Yukio Mişima’nın bir yakuza filminde rol aldıktan sonra yazdığı Yıldız, Japon edebiyatının sıra dışı yazarından şöhreti ve yabancılaşmayı anlatan çarpıcı bir hikâye.

Yıldız - Kısa Modern

Fantastik Film : Wicked Part 1

 Herkese merhabalar efenim, Baş rollerde Ariana Grande'nin ve  Cynthia Erivo'nun olduğu ve ilhamını Oz Büyücüsü kitabından alan daha...