Animasyon Film : Luca

 Herkese merhabalar efenim,

Ağustos ayı ile birlikte arşiv bir yığın haline geldiği ve güncelle burası arasında bir denklik sağlayamadığım postları günde 2 kere yapmaya karar verdim.Bi sabah bi akşam gelir postlar diye düşünüyorum bu uygulamayı şimdilik Ağustos ayı ile sınırlı tutacak gibiyim , bilemiyorum postların yoğunluk durumuna göre değişebilirde elbette.

O zaman günün ikinci postunda güncel bir Disney animasyonundan bahsedicem.İtalya da geçen yaz tadında tatlı mı tatlış bir animasyon.Disney'in bu tarz animasyonları hiç kaçırmıyorum genelde çünkü izlemesi aşırı keyifli oluyor :)

Küçük bir çocuk olan Luca, yaz aylarını İtalyan Rivierası’nda makarna ve dondurma yiyip scooterla gezerek geçirir. Luca bu macera dolu yazında Alberto adında bir çocukla arkadaş olur. Ancak çok geçmeden arkadaşıyla ilgili gizli bir sırrı keşfeder. Aslında Alberto, insan gibi görünse de okyanus yüzeyinin hemen altında bulunan başka bir dünyadan gelen ve ıslandığı zaman ortaya çıkan bir deniz canavarıdır!

Dram Filmi : Malena

 Herkese merhabalar efenim,

Nihayet Ağustos ayına giriş yaptık.Bu arada evimizi tuttu babam haftaya taşınmış olucaz Allah'ın izniyle.Artık cidden gitmek istiyorum gün sayıyorum resmen.

Bugünün postunda uzun zamandır izlemek istediğim Malena filmi var.Film Netflix de de var bu arada oradan da izleyebilirsiniz.İkonik sigara içme ve bütün erkeklerin çakmak uzatması sahnesi bu filmde genelde o sahne ile tanınıyor bu film.Savaş dönemini anlatan eski bir İtalyan filmi.Genç bir oğlanın kocası savaşa gitmiş yalnız bir kadına aşık olmasını anlatıyor ama ana fikir "yalnız kadın" temasının toplum içinde nasıl işlendiği.Akdeniz ülkelerinin ve Orta Doğu ülkelerinin kaderi hep aynı maalesef ki bunu bir kez daha anlamış bulunuyoruz.

Dünya, ülkelerin arasındaki politik çıkmazlar sebebiyle büyük bir savaşın gölgesindedir. Bu dünyada gençliğine ulaşmaya çabalayan bir çocuk ise kasabalarına gelen, güzeller güzeli bir genç kadın olan Malena'nın etkisiyle kendi erkek kimliğini bulmak üzeredir. Malena, tüm güzelliğiyle faşist bir İtalyan kasabasını derinden etkilemektedir. Bütün kasabayı birbirine düşürecek olan genç, seksi ve dul kadın, bu kasabanın hem başlangıcı hem de sonu olmak üzeredir.

Tayland Dizisi : My Secret Bride

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün bir Tayland dizisi ile karşınızdayım.Konusu çok klişe gibi görünse de bu sefer baş roldeki oğlanımız CEO değil komiser ama kızda bir değişiklik yok elbette evsiz,parasız,pulsuz,güçsüz ama onurlu :D İzlemesi keyifli bir Tayland dizisi bu tarz dizileri bıkmadan izliyorsanız bir bakın.

Bir kenar mahallede büyümüş bir kız olan Suam, polisin komutan yardımcısı Tuan'a yardım etmesi için bir casus olmak zorundadır ve kendisi de Bay Ha'yı gözetlemek için kılık değiştirmiştir. Suam, yakışıklı bir polis olan Danuruj'u görür görmez yakışıklılığı nedeniyle aşık olmaya başladı. Suam, kendisine tecavüz edeceğini düşündüğü bir adamı karakola götürdüğünde tanıştılar. Danuruj'un amcası, Bay Ha'nın çetesinin bir parçasıdır. Danuruj, amcasının metresi olduğunu yanlış anladığında onunla tekrar ilişkiye girer, sonra Bay Ha'nın kızı ve eski sevgilisi Suchada'dan kaçınmak için onu sahte karısı olarak işe alır. Tuan bunun Danuruj'u gözetlemesi ve onun Bay Ha ile ilişkisi olup olmadığını öğrenmesi için iyi bir şans olduğunu düşünüyor. Suam kabul eder. Suam ve Danuruj sürekli kavga ederler. Evine taşınıyor çünkü onun emrettiği her şeyi yapması gerekiyor.

Kitap - Saraybosna Blues Semezdin Mehmedinoviç

 Herkese merhaba efenim,

Dün aşı olduğum için sol kolum resmen kullanım dışı o yüzden bugün ki postuda tek parmak yazıyorum oldukça kısa olacak affedin.Balkan temasına ek olarak aldığım kitaplardan biri de buydu içinde Bosna katliamına dair şiirler,anekdotlar var.

Saraybosna Blues Bosna Hersek’teki son savaşın korkunç koşullarında yazılan unutulmaz hikâyeler, kesitler ve şiirlerden oluşuyor. Balkanların önde gelen şair ve yazarlarından Semezdin Mehmedinoviç, Çetniklerin (Sırp milliyetçilerinin) kuşatması boyunca ülkesinde kalmış ve Phantom of Liberty dergisinin editörlerinden biri olarak kentteki direniş hareketinde aktif şekilde yer almıştı. Bu tanıklık edebiyatın eşsiz gücü ile birleşerek akıllardan silinmeyecek bir okuma deneyimi sunuyor.

Kitap - Zemberekkuşu'nun Güncesi Haruki Murakami

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün 18.30 da hayırlısıyla 2.dozumu da olmaya gidiyorum.Evde benden başka 2.dozunu olmayan kalmadı çok şükür o yüzden içim biraz rahat gibi.Babamlar dün Samsun'a gittiler umarım yakın zamanda evimizi bulur da biran önce taşınma işlemlerine başlarız.Bugün hava 39 derece burada önümüzdeki günler içinde 40-41 aralığında gösteriyor.Hem sıcağa hem bu eve daha fazla dayanamıyorum artık tez zamanda gidelim yerimizi yurdumuzu bilelim istiyorum ayrıca çalışmayı da çok özledim evde sıkılmaya başladım cidden :/

Bugünün postunda beni hayal kırıklığına uğratan ve gereksiz uzatıldığını düşündüğüm bir Murakami kitabı var.Sanırım Murakami kitapları içinde en sevmediğim kitap bu oldu oysa çok da duydum kitaplardan ordan burdan o yüzden aşırı merak ettiğim bir kitaptı da.Marmaris tatilinde okumak için yanıma götürmüştüm ama 1 haftalık tatilde dahi bitiremedim kitabı 10 günde falan anca bitirebildim ki ben Murakami kitabını ne kadar kalın olursa olsun en fazla 3-4 günde bitiren bir insanım.

Tokyo’nun mahallerinden birinde yaşayan genç Toru Okada, karısının kayıp kedisini aramaktadır. Toru, çok geçmeden Tokyo’nun kendi halindeki yüzeyinin alt kısımlarında gizlenmiş bir dünyada karısını da ararken bulur kendini. Toru’nun arayışları birbirleriyle kesişirken Toru Okada, burada tuhaf bir grup müttefikle ve kötü karakterle karşılaşır: psişik güçlere sahip bir hayat kadını, kötü kalpli fakat medyatik bir politikacı; 16 yaşında marazi bir kız ve Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Mançurya Seferi’nde yaşadığı son derece berbat deneyimler yüzünden kalıcı hasar almış yaşlı bir gazi...

Amerika Dizisi : The Nine Lives of Chloe King

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün erkenden blogumu yazıyorum.Bugün çok daha iyiyim , iyiden iyiye nezlem geçti sadece bazen kolumdaki ve kalbimdeki ağrı nüksediyor onunda kalbimden değilde boynumdaki fıtıktan geldiğinden süpheleniyorum nöroloji kısmından bir türlü randevu alamadığımızdan şu boynum ve kollarımın ağrısı için bi gidemedim resmen 3-4 aydır idare etmeye çalışıyorum kendimi.Bugün babam Samsun'a gidicek artık bizzat oradan ev bakmaya başlıcak hala ev bulamadık bulduğumuz anda taşınıcaz zaten hiç beklemeden ben de biran önce iş aramaya başlasam iyi olucak.

Neyse efenim özel hayatımdan haberler böyle asıl gelelim bugünün dizi postuna.Bugün fantastik deneme dizilerden biri var.Daha önce hiç ismini duymadığım ömrü kısa olan çıtır çerezlik bir diziden bahsedicem.The Nine Lives of Chloe King kedi güçleri olan tipik Amerikalı bir kızı anlatıyor.

Chloe gizemli güçleri olan genç bir kızdır. Doğumgününde bu yeteneklerini keşfeden Chloe, birisi tarafından takip edildiğini farkettiği andan itibaren, kendisinin kadim bir ırkın parçası olduğu gerçeği ile yüzleşiyor. Ve bu ırkın hayatta kalması için son umut da "o" olabilir.

Kitap - Kumadam E.T.A. Hoffmann

 Herkese merhabalar , 

Bugün ki postumuzda yine Sude'nin korku kitaplığından okuduğum öykülerden oluşan kitap var.İçindeki öyküleri öyle çok fazla sevmedim hatta şu an hatırlamıyorum bile o kadar aklımda kalmamış yani :/ Kardeşim tavsiye etti diye okudum bana da arkasında Freud'un tavsiyesi olduğunu söyledi ama pek benlik olmadığını düşünüyorum.

"‘Kumadam' bütünüyle tekinsiz bir öykü." –Sigmund Freud

E. T. A. Hoffmann, Alman gotik edebiyatının en önemli isimlerinden; belki de en önemlisi. İki asırdan fazladır okurlara musallat öyküsü "Kumadam" ise kâbus ve gerçek arasındaki ince çizgide duran ürkütücü bir eser.

Gece olunca gelip çocukların gözlerini çaldığı söylenen, çocukken babasının ölümüyle alakalı olduğunu düşündüğü Kumadam'ı hiçbir zaman unutamayan Nathanael'in hayatı, eğitim gördüğü şehre Coppola isminde bir satıcının gelmesiyle altüst olur. Coppola'nın Kumadam'la olan ilişkisini çözmeye çalışan Nathanael, Profesör Spallanzani'nin "tuhaf" kızı Olimpia'yla tanışınca işler iyice çetrefil bir hal alır.

Bu ciltte "Kumadam"a ek olarak Hoffmann'ın "Issız Ev" adlı öyküsünü de bulacaksınız.

Merdivenlerden gelen seslere kulak ver... Kumadam yaklaşıyor.