18 Şubat 2022 Cuma

Kitap - Kopyalanmış Adam Jose Saramago

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün yine tüm gün dershane vardı o yüzden baya yoruldum ama önümüzdeki 3 gün evdeyim tabi buna rağmen yinede ders konusunda çok yoğun olmam gerekiyor.İstanbul'a gitme nedenlerimizden biri de kuzenimin kulağında çınlama olmasından dolayı bir klinikte tedavi almasındandı sabahları güne orada başlıyorduk bi 30-45 dk kadar tedavisi sürerken bende bekleme odasında bekliyordum o sürede canım sıkılmasın diye Sude'den kendi kütüphanesinden bana kitap getirmesini istedim ve bana Saramago'nun okumadığım nadir kitaplarından biri olan bu kitabı getirdi.Aslında biz bu kitabı "Enemy" yani "Düşman" olarak zaten film versiyonunu izlemiştik daha ilk sayfadan o olduğunu anladım ama zaten kitabın en arkasında ki konu açıklama kısmında yazıyormuş :D Tabi film ile kitap arasında genelde dağlar kadar fark oluyor hele de bu kadar soyut kalan bir konuda.Başları birebir aynı olsa da işleniş şekilleri de helede sonları oldukça farklı birbirinden.

Tertuliano Máximo Afonso boşanmış, karamsarlık içinde tekdüze bir yaşam süren bir tarih öğretmenidir. Keyfi biraz yerine gelsin diye arkadaşlarının önerdiği bir filmi videoda izlemek üzere alır. Aynı gece evdeki gürültülere uyanınca filmin videoda kendi kendine oynadığını görür. Filmdeki figüranlardan biri kendisinin beş yıl önceki haline tıpatıp, ikiz gibi benzemektedir. Tertuliano bu adamın izini sürmeye çalışır; saplantıya dönüşen arayışının tedirgin edici, hatta dehşet verici sonuçlara ulaşacağını anladığında ve adamın kim olduğunu öğrendiğinde garip bir hikâye gibi başlayan olay, kimlik ve benlik üzerine karmaşık bir düşünceler silsilesine dönüşecektir. José Saramago'nun lirik bir anlatımla sunduğu bilinç akışı yöntemiyle okur, metropol yaşamının birey üzerindeki etkisini de bu olağanüstü hikâyenin katmanlarında buluyor. Kopyalanmış Adam sinemaya da Düşman adıyla uyarlanmıştır.

16 Şubat 2022 Çarşamba

Kitap - Sadece Müzik Haruki Murakami

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün kitap postunda Murakami ne yazsa okurum cinsinden bir kitap var.Murakami fanları bilir ki Murakami'nin illaki her kitabında klasik müzikten bir şekilde konu açılır.Çünkü Murakami bi kitapsever olduğu gibi aynı zamanda klasik müzik tutkunu ve adını ilk defa duyduğum bir orkestra şefi olan Seiji Ozawa ile söyleşisi yer alıyor bu kitapta.Aslında asıl deneyimlemek istediğim benim hem kitap okurken hem de kitapla birlikte verilen Spotify listesi ile bahsedilen müzikleri dinlemek.Hem okumak hem onlarla sanki oradaymışım gibi dinlemek çok farklı bir deneyim oldu benim için.Müzikten anlamayan biri için biraz sıkıcı gelebilir çünkü çok fazla müziksel terimlerden bahsedilmiş kitapta.

Edebiyatın büyük ustası müziğin bilge maestro’suyla buluşuyor…

Dünyanın yaşayan en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Haruki Murakami’nin okurları, onun her romanının, her kitabının kendine has bir “çalma listesi”ne sahip olduğunu bilirler.

Bu kitapta Murakami, çağımızın en büyük orkestra şeflerinden Seiji Ozawa ile “sadece müzik” konuşuyor. 1960’lı yıllardan başlayarak uluslararası alanda kazandığı başarılarla adından söz ettiren, başta Viyana ve Berlin Filarmoni Orkestraları olmak üzere dünyanın tüm önemli topluluklarını yöneten, Boston Senfoni Orkestrası ve Viyana Devlet Operası’nın müzik yöneticiliğini yapan Ozawa ile Murakami’nin konuşmaları müziğin çok da bilmediğimiz yönlerini keşfetmemize olanak sağlıyor. Bir orkestra şefinin müziğe yaklaşımını, yıllar içinde bazı yapıtlara nasıl farklı bir gözle bakabildiğini, genç müzisyenlerle çalışmanın Ozawa gibi bir ustaya bile neler kazandırdığını bu sürükleyici sohbete kulak verdikçe öğreniyor, onların aracılığıyla bu kitapta müziğin adeta “kalbine” iniyoruz.

Kitapta yer alan müzikleri dinlemek için kare kodu okutarak hazırladığımız çalma listesine ulaşabilirsiniz.

13 Şubat 2022 Pazar

Romantik Film : Love and Leashes

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün 14 Şubat Sevgililer günü olması sebebiyle farklı temalı bir aşk filmi verelim istedim postta.Netflixde de yer alan BDSM temalı bi Kore filmi.Koreliler her dizi ve filmlerinde kendilerini o kadar çok aşmaya başladılar ki bu benim açıkçası ister istemez hoşuma gidiyor daha gerçekçi olmaya başladılar bence eski dizilerde hatırlarsanız bi öpüşme sahneleri izliyorduk Allah'ım yarabbim hiç bi sevgili o şekilde öpüşmez yani :D

Let Me Be Your Knight dizisi ile gözümüze takılan  Lee Jun Young , Private Lives dizisi ile en son izlediğimiz Seo Hyun baş rolünde.BDSM bilmeyenler için sado mazo ilişkiler demek bu arada öyle çok aşırı bi sahne yok filmde bilginiz olsun ama yine de sonuçta teması BDSM :D Erkeğimiz emredilmekten,küfredilmekten ve efendisine itaat etmekten hoşlanan biri kısacası "köle" fantezisi olan bir adam ama bu olayı cinsellik düzeyinde götürmüyor.Kadın ise soğuk ve iş yerinde genelde emirler veren sert baskıcı ve otoriter bi tip ama evinde normal senin benim gibi bir kadın bu işlerden hiç anlamıyor sağlıklı bi cinsellik anlayışı var ve bu oğlanımıza aşık oluyor.Sevgiyi ve aşkı çok farklı noktalarda yansıtan ilginç bir film olmuş bence ben izlerken açıkçası eğlendim :D

Suç Filmi : How I Fell in Love with a Gangster

 Herkese merhabalar efenim,

15 gündür buralarda yoktum ama geri döndüm :) Bir önceki postta da söylediğim gibi İstanbul'a gitmiştim onların vlogları da yakında gelicek dün tüm akşam onlarla uğraştım ortaya 8 tane vlog çıktı 15 günden :D Bu arada izlenecek çok fazla şey birikmiş zamanla onları da izler buraya yazarım ayrıca geri döndüğüme göre artık derslerimi de odaklanmam gerekiyor çok fazla zaman kaybettim maalesef ama İstanbul da çok yoruldum 1-2 gün dinlensem sanırım yorgunluk anca çıkar zaten salı günü de dershanem başlıyor.

Julia Wieniawa-Narkiewicz'ın da rol aldığı nerden bulduğumu ve neden izlediğimi anlamadığım Netflix de yer alan bir Polonya suç filmi var filmi maalesef hiç sevmedim bilginiz olsun :D

 Gizemli bir kadın, Polonya tarihinin en büyük gangsterlerinden biri olan Nikodem "Nikoś" Skotarczak'ın yükselişini ve düşüşünü anlatıyor. Gerçek bir hikâyeden esinlendi.

Kitap - Taşların Anlattığı Clara Dupont Monod

 Herkese merhabalar efenim, Çalıştığım okuldaki edebiyat öğretmeni olan arkadaşım benim de iyi bir okuyucu olduğumu öğrendiğinde yeni aldığı...