31 Temmuz 2024 Çarşamba

Aksiyon Filmi : Deadpool & Wolverine

 Herkese merhabalar efenim,

Çıktığı gibi sinemada soluğu aldığım Marvel da en sevdiğim karakter olan Deadpool'un 3. ama Wolverine ile ortak bir yapım olan Deadpool & Wolverine filminden bahsedicem bugün.Türkçe Dublajını Haruncan yaptığı için kesinlikle Türkçe dublaj izlemenizi öneririm.Türkleştirilmiş lezzetlerde komedi soslu olarak sunmuş Haruncan.Bu ikili bence tuhaf ama baya da komik olmuş.Biri ağır ve soğuk adam ki diğeri yılışık ve komedi bir adam.İkisinin bu tezat hallerini birleştirme oldukça iyi bir fikir olmuş bence.

Deadpool ve Wolverine, büyük bir tehlikeye karşı Wolverine'i ikna ederek onunla birlikte savaşan Deadpool'un hikayesini konu ediyor. Wade Wilson’ın bir paralı asker olarak geçirdiği günler ve Deadpool kimliği artık geride kalmıştır. O şimdi sivil hayatta varlık göstermek için çabalar. Wade, yeni hayatına alışmaya çalışırken, büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalınca harekete geçmek zorunda kalır. Ancak bu tehlike ile tek başına baş etmesi zordur. Bu yüzden Wade en az kendisi kadar isteksiz olan Wolverine'i yardım etmesi için ikna etmeye çalışır. 



29 Temmuz 2024 Pazartesi

Kitap - 4 Gün 3 Gece Ayşe Kulin

 Herkese merhabalar efenim,

Normalde bu kitabı Kitapağacı kulübü ile Temmuz ayı kitabı olarak seçmiştik ve ben de alıp okumuştum ama gruptan buluşmaya son 1 hafta kala moderatörlerin yoğunluğu olduğu için bu ay ve Ağustos ayı için toplantı olmayacağını duyurdular.Yani son hafta da söylendiği için biraz bozuldum açıkçası ama ne yapalım yine de Ayşe Kulin sevdiğim için bir şekilde alıp okuyacaktım zaten.Akıcı bir kitap her zaman ki gibi ayrıca çok da kısa ama gerçekçilik açısından öyle kötü ki.Karakterlerin tepkileri,olayların akışı falan okurken saçmalığına güldüm resmen.Ayşe Kulin'i seviyorum ama şu halktan kopuk burjuva halini kitaplarına yansıtması çok sinirimi bozuyor.

“Gece ertesi sabaha kavuştuğunda Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir dönem başlamıştı.”

27 Mayıs 1960. Ülkedeki tüm vatandaşlar askerî darbe haberiyle uyanıyor sabaha. Sokaklarda tanklar, radyodan yükselen bültenler, düşmeyen telefonlar, ulaşılamayan dostlar...

Usta romancı Ayşe Kulin, tek mekânda kurguladığı ve dört gün üç gecelik bir zaman dilimini kapsayan romanında, 1960 darbesini, okurunu sıradan görünen ama içinde hiç de sıradan olaylar yaşanmayan bir apartman dairesine konuk ederek anlatıyor. Her ayrıntısı incelikle işlenmiş Dört Gün Üç Gece, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin unutulmaz hadiselerinden birine farklı bir yöntemle, aşkla, ayna tutuyor.



28 Temmuz 2024 Pazar

Türk Dizisi : Zeytin Ağacı 2.Sezon

 Herkese merhabalar efenim,

Zeytin Ağacı'nın 1.sezonunu izlemiştim ve Aile Dizilimi kavramını psikolojik açıdan eleştirmiştim biraz hatırlarsanız.Yeni sezonunun geldiğini görünce öylesine zaman geçirmek için biraz da atlaya atlaya izledim.Bu sezona Aytaç Şaşmaz katılmış.Sırf kadınların romantik ilişkileri için izledim diyebilirim :D Ayrıca 2.sezon için profesyonel bir kapak çekimi neden adam akıllı yapmamışlar anladım kapak bulucam diye çatladım resmen ve globaldeki kapaklardan birini bulabildim.Çok sallamasyon olmuş arka plan kısımları dizinin zaten 2.sezonda da 1.sezondan çok farklı bir şey olmuyor açıkçası.Dediğim gibi zaman geçirmek için bi bakılabilr bir de inşallah 40 yaşında Tuğba Büyüküstün gibi görünürüm amin :D



Türk Dizisi : Prens 2.Sezon

 Herkese merhabalar efenim,

Yaz ayı ile birlikte dijital dizilerin 2.sezonları yayınlandı.Benim gerçekten sevip takip ettiğim çok az yerli iş vardır.Bunlardan biri de elbette Prens.Bence ilk sezondan üstüne katarak ilerleten bir sezon olmuş.2.Sezonun oyuncu kadrosuna ek olarak Çağlar Ertuğrul,Ebru Şahin,Tuğçe Bayat,Elçin Sangu,Engin Benli,Deniz Uğur gibi çok beğendiğim oyuncular katılmış ve 2.sezonu daha da renklendirip şenlendirmişler.Bu sezonda tabiki yine şapşik Prensimizin başından geçen komik olayları izliyoruz ama denizleri aşıp Kuzey krallığına da gidiyoruz.Ayrıca yolda Çağlar Ertuğrul'un çok iyi oynayıp ünlettiği korsan karakterini de rastlıyoruz.Dizinin sezon finali 3.sezonun da geleceğinin habercisi olarak bitti.3.Sezonu da sabırsızlıkla bekliyor olacağım.

25 Temmuz 2024 Perşembe

İspanya Dizisi : La Pasion Turca

 Herkese merhabalar efenim,

Aslında İspanyol kanalında yayınlandığı için ilk İspanyol dizisi olarak aldım ama Türkiye ve İspanya ortak yapımı bir dizi.Netflix yayın haklarını satın alınca Türkiye de de bilenen ve izlenen bir yapım olmuş oldu.İlker Kaleli çok beğendiğim ya da çok sevdiğim bir oyuncu değildi tabiki duydum ama çok takip etmem kendisi bu yapımda adam akıllı kendisini izleme fırsatı buldum ve oynadığı rolün büyüsünden midir nedir rolü çok yakıştırdım ona ve çok da beğendim üstelik hiç bilmediği bir dilde oynaması ve aralarda Türkçe konuşması onu ayrı karizmatik göstermiş diyebilirim.Aslında bir kitaptan uyarlanmı dizi ve bu ilk değil ikinci uyarlama hali daha önce beyaz perdeye uyarlanmış ama Türk karakterini de bir İspanyol oynamış o yüzden bence çok gerçekçi durmamış.Tabiki bir İspanyol'un gözünden izlediğimiz için diziyi Türk motiflerinden çok Osmanlı motifleri var dizide.Türkiye sanki şimdi ki güncel haliyle yansıtılmamış gibi duruyor.Bir çok kişi bu yönden eleştirdi diziyi ama araştırmayan ve bilmeyen bir kısım elbette.Ayrıca Türk karakterin Türk erkekleriyle de aşırı bi ilgisi yok :D İlker Kaleli maskülen bir adam olduğu için rolünü iyi yansıtmış ama yine de bi eğrelti durmuş :D

İstanbul'a taşınıp gizemli bir antikacıyla ilişki yaşamaya başlayan bir profesörün hayatı, bu tutkulu aşk yüzünden altüst olur.



Kitap - Hadleyburg'ü Yozlaştıran Adam Mark Twain

 Herkese merhabalar efenim,

İnsan nedir? , Tom Sawyer gibi eserleriyle ünlenen ve bu kitaplarını çok severek okuduğum çocukluğumun yazarı olan Mark Twain'den kız kardeşimin kütüphanesinde görünce bu kitabı bi alıp bakmak istedim.Bu tarz kısa öykü kitapları ben de mola niteliği yarattığından okuması çok iyi oluyor ama bu kitabı çok sevemedim.Anlattığı öykünün içine de çok giremedim hiç benlik bir konu da değildi.Bunu kız kardeşimle paylaştığım da ben okuduğumda beğendiğimi hatırlıyorum konusunu şu an tam hatırlamıyorum ama olaylar altından toplumsal hiciv yapıyor dedi ama ben sanırım içine çok giremediğim için o hiciv tadını pek alamadım.

Sarsılmaz dürüstlüğüyle övünen Hadleyburg kasabası halkının bir yabancıyı farkında olmaksızın rencide etmesi, büyük bir intikam hikâyesine dönüşür. Ülkenin en dürüst kasabası olarak tanınan Hadleyburg'ün namını karalamak isteyen bu öfkeli yabancı, yozlaştırılamaz olmasıyla övünen halkı kendi gerçeğiyle yüzleştirmek üzere müthiş bir plan hazırlar. İnsanlığın açgözlülük, kıskançlık, intikam gibi en olumsuz niteliklerini hicvederek irdeleyen Twain bu öyküsüyle ikiyüzlü toplumsal ahlak anlayışına da en ağır eleştirilerden birini yöneltir.



23 Temmuz 2024 Salı

Romantik Film : 3391 Kilometre

 Herkese merhabalar efenim,

Prens dizisinin 2.sezonunu da çok büyük bir keyifle izleyip bitirdim ve 3.sezonu da merakla bekliyor olucam.Orada tanıdığım Derya Pınar Ak'ı çok beğendim hem oyunculuğu hem de saf ve duru güzelliği çok hoşuma gitti "bence romantik komedilere de oldukça yakışır" diye düşündükten sonra Beyza Alkoç'un Wattpad'den kitaba döndürdüğü 3391 Kilometre ye denk geldim ve baş rolünde oynadığını gördüm.Karşısında oynayan çocuğu daha önce hiç görmedim bir yerler de o da 22 yaşında gencecik bir oyuncuymuş umarım bu filmden sonra da onun yıldızı parlar hem çok yakışıklı hem de ses tonu çok güzel ama biraz oyunculuğunu geliştirmesi lazım diye düşünüyorum çok tek düze oynuyor.

Bu arada yakın zamanda Wattpad'e de sınırlama getirildi ülkemizde.Ne amaçla yapıldı bilmiyorum ama iyi bir amaçları olacağını hiç düşünmüyorum.Kitabı okumadığım için ne kadarını beyaz perdeye yansıttılar bilmiyorum ama Beyza Alkoç da 1996 imiş yaşı 28 yani benden 1 yaş küçük çok da küçük biri sayılmaz o yüzden filmin başında durmuştur hakkını vermiştir işin diye düşünüyorum o yüzden yapımı sadece film ekseninde değerlendirirsek bence hikayelerde kopukluklar olsa da tatlı bir gençlik romantik komedisiydi.Yurtdışında olsa ayıla bayıla izlerdik ülkemizde yapılınca cringe ya da dalga konusu yapılıyor genelde ama ben şahsen destekliyorum böyle şeyleri.Kötü Çocuk vari yapımlardansa erkek karakterlerin daha düzgün olduğu,kıza kötü davranmadığı yapımlar her zaman daha baş tacı oluyor.

Fransa'da yaşayan Ege ile İzmir'de yaşayan İzmir'in sosyal medyada tanışmasının ardından yaşadıkları aşkı anlatıyor. Ege ile İzmir, birbirlerine kilometrelerce uzakken yaşadıkları ilişki ile aşkın koşul gözetmeksizin yürekte yer edinebildiğini bir kez daha gösteriyor.



22 Temmuz 2024 Pazartesi

Animasyon : Inside Out 2

Herkese merhabalar efenim,

Herkesin çıktığı gibi sinemaya gittiği ama benim gitmeyi istesem de yok tatildi yok işti yok dişimdi yok hastalıktı derken gidemediğim ama internete düştüğü gibi izlediğim o yapım olan Ters Yüz 2 animasyonundan bahsedicem.Bu sene Dune filminden bile daha çok (izlemeyi düşünmüyorum) gişe yapan bir film oldu.Tabi sadece çocuklar değil yetişkinlere de hitap eden ve enfes ayrıntılara sahip olan çok iyi düşünülüp hazırlanmış bir animasyon.

Genç Riley, hayatına Neşe, Üzüntü, Öfke, Korku ve İğrenme gibi yeni duyguları dahil ederek, hızla değişen bir dünyaya adım atmıştır. Ancak bu duygularla baş etme sürecini başarıyla tamamlayarak, istediği huzuru ve mutluluğu bulmayı başarmıştır. Şimdi 13 yaşına gelen Riley, yeni bir sürprizle karşı karşıyadır. Öğrendiği duyguları anlamış ve kontrol etmeyi öğrenmişken, beklenmedik bir şekilde yeni bir duygu daha keşfeder. Ancak bu yeni duygu, hayatında beklenmeyen stres ve sorunların ortaya çıkmasına yol açar. Ergenlikle birlikte gelen bu yeni duygu, Riley’in duygusal dünyasına tamamen farklı bir perspektif kazandırır. Neşe, Üzüntü, Öfke, Korku ve İğrenme, Riley’in zihninde kendi yerlerini bulmuş ve oluşturdukları dengeyi sürdürmektedir. Ancak bu huzurlu dönem, tamir ekiplerinin ansızın Riley’in zihnine müdahale etmesiyle son bulur. Büyük değişikliklere karşı koyan duygu grubu, aralarına yeni bir duygunun daha katıldığını fark eder: Endişe! Riley, ergenlik çağına adım atarken, yeni duygunun farklı etkilerini hisseder ve bu süreçte onu zorlu ama bir o kadar da eğlenceli maceralar bekler.



21 Temmuz 2024 Pazar

Gizem Filmi : Inheritance

 Herkese merhabalar efenim,

Netflix'de gezinirken rastladığım ve ilgimi çeken bir Polonya filminden bahsetmek istiyorum bugün sizlere.Türkçe ismi Miras Bulmacası olarak geçiyor.Bu tarz bir evde toplanmalı filmler benim hobim artık bilmeyen kaldı mı bilmiyorum :D Tabi gizem yanında daha çok komedi ve aile filmi tadında bir film diyebiliriz öyle çok şaşırtan bir film değil ama yine de bu tarz filmleri seviyorsanız bir şans vermekte fayda var diyebilirim.

Emekli yarışma sunucusu ve eksantrik mucit Jan Peszek'in ani ölümü üzerine, birbirleriyle sürekli didişen tuhaf tiplerle dolu ailesi miras umuduyla bir araya gelir. Sıra dışı amca, mirasın sahibini belirlemek için herkesi şaşırtacak bir oyun hazırlamıştır. Bu oyun, bir dizi görev ve bulmacadan oluşur ve aile üyelerinin uzlaşma ve iş birliği yapma becerilerini sınar.



19 Temmuz 2024 Cuma

Gerilim Filmi : Barda

 Herkese merhabalar efenim,

Bu filmi yıllarca gördüm ha izledim ha izlicem derken en sonunda izlemeyi başardım hem de sanırım telefi düştüğü için Youtube üzerinden izledim ve yıllardır Nejat İşler'e olan gıcığımı biraz olsun kırdı ve onun neden ünlü olduğunu ve bir kesimin neden ondan "çok iyi oyuncu" olarak bahsettiğini şimdi daha iyi anladım.Bu arada bu filmin yeniden gündem olmasının sebebi sanırım ya devam filmi geliyordu ya da tekrardan çekiliyordu gibi bir haber hatırlıyorum.2000 li yıllarda çekilen yerli filmler genelde gerçekten çok kalite oluyor artık yerli sinema da bence o yıllarda ki kadar kaliteli film çekemiyoruz gibime geliyor tabi ki istisnaları mevcut.Bu arada filmi nedense Otomatik Portakal'a çok benzettim ama sanırım ne kadar doğru yine bilemiyorum gerçek hayatta yaşanmış bir olaydan esinlenerek yazılmış bir film o yüzden bu bilgiyle izlemek insanın tüylerinin ürpermesine neden oluyor yoksa Testere kıvamında çok fazla işkence filmi izlemişimdi o yüzden bu tarz filmlere bağıkşıklığım var diyebilirim.

Başına geleceklerden habersiz, neşeli ve hali vakti yerinde üniversite öğrencileri ise ansızın eğlendikleri bara baskın yapan bu eli silahlı güruhun karşısında çaresizdirler. Tecavüz, işkence ve dayak eşliğinde adeta yeryüzü cehennemini yaşayan gençler korkunç bir trajedi içerisinde kalırlar.




18 Temmuz 2024 Perşembe

Kitap - Tatilde Tanıştığımız İnsanlar Emily Henry

 Herkese merhabalar efenim,

Dünde dediğim gibi tatilde yanına almalık kitaplardan bir diğeri de Emily Henry'nin bu kitabıydı.Yine kapak/isim/içerik uyuşmaması yaşadığını düşünüyorum nedense bu kitapların.İlk okuduğum kitabını buna oranla daha çok sevmiştim.Bu kitaba ve baş karakter olan Poppy'e biraz gıcık olduk açıkçası.Çok bencil ve sınırlarını bilmeyen bir kadın.Arkadaşlıktan sevgililiğe temasına takan bir yazarımız var belli ki.Ayrıca 2 kitabını okudum şimdilik ama karakterlin illa ki bir aile sorunu oluyor ve iki karakterin geçmişte illa ki yaşadığı ortak bir geçmiş bulunuyor.Yeni tanışan çifte rastlamadım iki romanında da.

New York Times Çoksatan Listesi’nin bir numarası Emily Henry’den kalplerinizi ısıtacak bir tatil romanı! Poppy ve Alex, neredeyse hiçbir ortak noktası olmayan iki yakın arkadaş. Poppy çalıştığı derginin karşıladığı tatillerde dünyayı gezmekten, yeni insanlar tanımaktan büyük keyif alıyor, Alex ise evde oturup kitap okurken yeterince mutlu. Poppy ele avuca sığmaz bir gezi yazarı, Alex ise içedönük ve yardımsever bir öğretmen. Ne kadar uyumsuz olsalar da on yıldır her yaz birlikte muhteşem tatillere gidiyorlar ve çok eğleniyorlar. Ancak iki yıl önce Hırvatistan tatilinde her şeyi berbat ettiklerinde arkadaşlıklarını sürdürmeleri neredeyse imkânsız oldu. O günden beri hiç konuşmadılar. Şimdi önlerinde yepyeni bir tatil fırsatı var. Bu tatile çıkmayı başarırlarsa ikisi de hayatları boyunca kaçtıkları şeyle yüzleşecek: Aşkla!



17 Temmuz 2024 Çarşamba

Kitap - Kış Yaza Kavuşunca Emily Henry

 Herkese merhabalar efenim,

YKS açıklandı malum ve bugün itibariyle işe geri döndüm.5 Ağustosa kadar tercih döneminden dolayı okulda olacağım arada bi 10 günlük tatilim daha olacak orası içinde planlarım var kafamda var tam belli değil daha o yüzden net bir şey söyleyemiyorum.19 Ağustos itibariyle de 12.sınıfların yaz kampıyla birlikte yeni dönem de başlıyor olacak benim için.Zaman o kadar çabuk geçiyor ki anlayamıyorum bile neredeyse yaz tatili bitti diyeceğiz.

Marmaris tatiline gideceğimi önceden bildiğim için Amazon da yaz kitapları ya da tatil kitapları başlığı altında kitaplar ararken Emily Henry'e denk geldim.Açıkçası ilk bakışta konusunu dahi okumadan kitap kapağı tam da tatillik mantığı ile aldım ama kitapta en sevmediğim şey kapak/isim/içerik uyuşmaması oldu bence onun dışında kitabı sevdim ve tatilde hava 40 dereceyi bulunca eve siesta için gittiğimiz zamanlarda zaman geçirmelik harika bir kitap seçeneği oldu benim için.Romantik ya da genç yetişkin tarzda kitaplar okumayalı baya bi oldu.

Baş karakterin ilham tıkanıklığı yaşayan yazar bir kadın olması ve ilham bulmak için babasından kalan göl evine gitmesi fikri beni hemen kendine çekti zaten.Bu tarz olayları nedense çok seviyorum bir de baş karakter kadın yazar falan olunca çok sempatik hissettiriyor bana.Romantizmin yanına aile bağları ve sorunlarını da ekleyip yazdığı ve toksik bir ilişkiden çok arkadaş sevgili ilişkisinde yazdığı için yurtdışında da çok satan ve sevilen bir kitap ve yazar olmuş.Kafa dağıtmalık ya da direkt tatil kitabı olarak yanınıza almalık ideal bir kitap diyebilirim.

Tamamen zıt iki karakter.

Tek ortak özellikleri, yazarlık hayatlarında kendilerini kapana kısılmış hissetmeleri ve sahil kenarında kısa süre yaşadıkları göl evidir. Hayatının muhteşem olduğunu düşündüğü bir dönemde tüm bildiklerinin bir yalandan ibaret olduğunu öğrenen January, babasının sırlarını barındıran bu göl evinin sakladıklarıyla yüzleşirken, Augustus da geçmişe dair tüm kapıları kapatmaya çalışmaktadır.

Ta ki puslu bir akşam yolları kesişene dek... Hayatın getirdiği zorlukların üstesinden gelmeye çalışırken roman yazma konusunda da birbirlerine yardım etmeye karar verirler. Ancak bir farkla... January edebi bir roman kaleme alırken, gerçek aşkın ancak kitaplarda olduğuna inanan Augustus hayatında ilk defa mutlu sonla biten bir hikâye yazacaktır. Tek şartları ise birbirlerine âşık olmamaktır. Peki, aşk kural tanır mı?



15 Temmuz 2024 Pazartesi

Youtube - VLOG 89

 



Kitap - Ayrılık Çeşmesi Sokağı Selçuk Altun

 Herkese merhabalar efenim,

Marmaris tatilinden döndük.Döndüğümüz gibi 20 lik dişimi çektirdim bir kaç gün ağrım sızım oldu şu an 4.günümdeyim ve daha iyiye gidiyorum diyebilirim.Bugün size kız kardeşimin önerisiyle okuduğum bir yazardan ve kitabından bahsedicem.

Selçun Altun'u ilk defa kız kardeşim ile duymuş oldum.İstanbul da yaşarken Ayrılık Çeşmesi metro durağının oralarda yaşadığı için biraz da anı kalsın diye bu kitabı almış ama sonra çok beğenmiş ben de okudum ama nedense onun kadar beğenemedim kitabı.Osmanlı zamanlarına giden ve sürekli hikaye içinde hikaye anlatan bir kitap.Baş karakter dahil her yan karakterinde kendine ait hikayelerini anlatan bir kitap.Ben bu tarzı biraz karışık bulduğum için çok fazla sevemedim.

Ziya Adlan kırk yıldır akademisyenlik yaptığı Cenevre’den dönüp, Ayrılık Çeşmesi Sokağı’ndaki bakımsız konağına sığınır. Osmanlı hanedanına mensup bu gizemli adam hastadır. Artvin hayatta en büyük tutkusu saksafon çalmak olan bir doktora öğrencisidir. Tanımadığı bir adam sol elinin iki parmağını kestirir ve bu olay onun hayatına damgasını vurur. Artvin’in yeni görevi Ziya Bey’in bakıcılığıdır.



Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...