Maydanoz Time:Müzik-Iggy Azalea Fancy

Herkese mutlu cumalar efenim...TGIF!Yani Cumanız mübarek olsun :)

Neyse sululuğu bi tarafa bırakacak olursak bu yıl büyük bir çıkış yakalayan ve dişi Eminem olarak adlandırılan Iggy Azalea'yı açıkçası ilk bakışta pek sevememiştim ama sonradan dinledikçe yine bir ön yargımı daha kırdım ve bu güzel şarkısını keşfetmiş oldum Fancy yani I'm sı Fancy (Ben çok süslüyüm) demek olan ve bu gibi kızsal konular üzerine yazılmış sözlerin saçmalığından çok Iggy'nin söyleme tarzı ve müziği benim çok hoşuma gitti.Klibini izleyince aklıma hep Amerikan okulları görünce aklıma gelen oldu elbette...Neden Allah'ım neden?Neden bizde ki eğitim sistemi böyle?Biz neden bilmem kaç yaşında küçücük bebelerken birbirimizle at gibi yarışmak zorundayız sonra neden intihar etti neden ergenliği bu kadar isyankar geçiyor şunlara baksanıza adamların liselerine bi bakın!! O koridorlar ponpon kızlar kocaman bir basket sahası tek kişilik sıralar ve herkesin rahat oturma biçimi (tabi saygı denen bir şey yok) ... Yemekhaneleri,yedikleri yemekler gruplar fen grupları çalışkan gruplar,dans grupları,tiyatro grupları yemyeşil sahalara oturan çiftler...Biz böyle hayatı anca üniversite görürüz o da devlet üniversitelerinde zor elbette bir çok devlet üniversitesi maşallah liseden beterler...(Hele de İzmir'dekiler) En büyük hayalim Erasmus ile biran önce şu ülke dışına atmak kendime ama çok zor elbette gezmeye gitmek başka şey kız başına İngiltereler de okumak başka iş...Bakalım hayırlısı yarın sözel sınavına giricem ondan tercih yapmıcam ama yine de giriyoz işte ÖSYM öyle istemiş üff sırf daha fazla kazanmak için varya ne yapacaklarını şaşırdılar ayakkabı kutularına sakladıkları paralar yetmedi anlaşılan neyse siyaset yapmayacağım bu blogta demiştim yoksa bi girersem susamam vallahi hiçç Allahh karışır buralar :) Neyse bakalım pazar günü olan matematik benim için en önemlisi dua edin :) Geçen hafta pikniğe gidemedik ama eğer sınavımda iyi geçerse bi rahatlama olsun diye komşularla balık yemeye gidicez onun da bi güzel ben postunda mekan keşfetme postu olarak gelir hadin şimdi biraz kopalım rahatlayalım...

h

Maydanoz Time:Dizi-Coffie House

Herkese yepyeni sıcacık bir günden merhaba arkadaşlar aslında bugüne özel Shakira'nın La la la klibini verip biraz da Dünya Kupasından bahsetmek gibi post planlarım vardı ama daha sonra durdum düşündüm ben Dünya Kupası hakkında ne biliyom ki lan maçları bile izlemem dedim ve vazgeçtim elbette bilmediğim konularda post hazırlayıp size burada ahkam kesecek değilim elbette o yüzden en bildiğim konulardan biri olan Kore dizilerinden bir dizi daha sunmak istedim size hemi de benim civanımın oynadığı bi dizi !Bre kafiller utanmıyor musunuz benim civanımı bu kadar dehşet bir dizi de oynatmaya!Diziyi bitirdikten sonra yarım saat boş ekrana baktım çünkü finalini ciddi ciddi idrak edemedim o ne biçim finaldi yahuuu!Kore dizileri içinde izlediğimin gerçketen en tatlısıydı ama bi finali var ki bu ne lannn diyorsunuz ve evin içinde rahat yarım saat boş boş dolanıyorsunuz...Tabi ki de büyük bir spolier yapıp size finali söylemicem ama şunu da söylemeden duramam o kadar eziyet çekti lan kız senin için pislik civanımmm!İstediğin kadar tatlış ol o kalemlerin varya işte o kalemler...Töbee bak cici kız çizgimden nasıl kaydım bu diziyi tekrar hatırlayınca azıcık sinirlendiren bizi dizi ama güzel dizi yani sonu hariç öyle son mu olur be ezik olan kazanır o kadar!
Konusu:
Lee Jin So çok satan bir seri kitap yazarıdır...
Genç yaşta ünlü olmuştur ve çok yeteneklidir.Kang Seung Yeong'da kafe sahibinin kızıdır aynı zamanda Lee Jin So'nunda asistandır...

Maydanoz Time:Kitap-Melekler ve Şeytanlar Dan Brown

Herkese yepyeni bir haftadan merhabalar efenim!Son 2 hafta diren Buse!Şu sınavlar bitsin ver elini filmler ver elini kitaplar ver elini alışveriş yani moda postları ver elini geziler ve deniz,kum,güneş!İçim sıkılıyor içiimmm!Normalde Harry Potter serisini dahi 1 hafta da bitirmiş potansiyele sahip bir insanım bu kitap 1 aydır elimde maşallah!Böyle olunca bildiğiniz deli oluyorum çünkü okunacak daha çok kitap var keşfedilecek daha çok şey bildiğiniz gibi benim felsefem ölücek gibi yaşamak hep mutlu olmaya çalışmak ... Neyse tee SBS sınavımın zamanına denk gelen bir kitap bitirdim dün o zamanda yine sınav bir çok kitabı okuyamadım bi içimde kaldı ki ama mutlaka okunacaklar listem ekledim bilem! Ki aslına bakarsanız bundan önce Dan Brown'un Kayıp Sembol kitabını okumuştum meğersem bunlar seri halindeymiş.Ben sondan gitmeye başladım resmen seri için bu 2.kitap bundan sonra da Da Vinci Şifresini bulup almayı düşünüyorum ve geçen sene çıkan serinin son kitabı olduğunu duyduğum Cehennem.Ya aslında kahramanın aynı kişi olduğundan olayı çakmam gerekirdi ama malesef olaylar birbirinden bağımsız olduğu için çakamadım ki bunu da bir arkadaşım söyledi zaten.Neyse başladım yine çen .en boş konuşmaya konuştukça konuşasım anlatasım geliyor... :( Ayy bu kitap resmen Üllü Güllü üzerine yazılmış abowww!(Ülliminati yani adamlara böyle dediğimi duysalar başlarından aşağı benzin döküp kendilerini yakarlardı.) Aklımda deli sorular var vallahi bu kitaptan sonra...Acaba Dan Brown da mı üllücü?Ya da gerçekten üllü diye bir topluluk varsa bu kitabın yayınlanmasına daha doğrusu yazılmasına nasıl izin verdiler?Reklam olsun artık varlıkları bilinsin diye mi?Ama Dan Brown kitaplarında oldukça kötü olduklarından bahsediyor onların katil,satanist,manyak,şeytana tapan,din düşmanı...Gerçi kitap sonunda bambaşka bir olaya bağlanıyor ama ben bunu daha çok Dan Brown'nun hayal gücüne bağladım yani gerçketen karşımaddeyi üretmiş olabilirler mi?Gerçi tee o zamanlar hatırlıyorumda Kara Deliğe girecek dünya maddecikleri çarpıştırmaya çalışıyor bilimadamları Big Bang'i tekrardan yaratmaya çalışıyorlar eğer bunu becerebilirlerse Tanrı'da kanıtlanmış olucak diyorlardı en son ne olsu 2012 ölmedik sağ çıktık sonuçta öğle değil mi haa tabi bi de her yer yıkılacak kıyamet kopacak İzmir Şirince tek kurtulan yer olucak diyorlardı Allah'ım ne cahillik! O zamanlar okulda bu olaylarla baya dalga geçmiştik ama şimdi bu kitabı okuyunca işin ciddiyetine daha bi varıyor insan.Sadece kitapta değil Katy Perry'nin,Lady Gaga'nın,Rihanna'nın ve daha bir çok sanatçının klipleri üllü güllü simgeleri ile dolu...Gözler,piramitler,elmaslar... Allah sonumuza hayır etsin diyelim ne diyelim! Tabi millet hele de Türk milleti bir olayı abartmaya bayılıyor adamlar gözlükçülere artık göz resmi var diye üllücü bunlar diyecek...Hayır kimsenin de onlara bi isyan bayrağını çektiğini görmedim yani siz ne zaman gördünüz şu klipte göz var kesinlikle izlemiyoruzzzz! diye barım barım bağırdığını milletin ya da halkın üllü güllü ülkemize bulaşmasın diye halkın sokağa döküldüğünü? Bu arada kitabın isminde de sizce bi ironi yok mu?Melekler din adamları şeytanlar üllü mü oluyor?Yoksa tam tersi mi? Bilemedim bu konu oldukça derin ve karışık kitap ve üllü güllü hakkında ki yorumlarınızı bekliyorum şimdilik görüşmek üzere! ...

Maydanoz Time:Film-Malefıcent

Herkese güneşli bir pazar gününden merhabalar efenim!Evet dün güneşli maşallah nazar değmez inşallah dedik dedik kenafir gözlerimle nazar değdirdim ve yağmur yağdı ama bu elbette ne üniversitelere bakmamıza ne de sinemaya gitmemize engel olabildi tek üzücü haber bugün pikniğe gidemiyoruz malesef o yüzden dün ki sinema keyfi ile idare edicez artık napalım :) Neyse biz geleleim Malefiz filmine filmde sırf Angelina Jolie oynuyor diye gittiğim doğrudur bir kez daha kanıtladı kadın ne kadar güzel bir kadın olduğunu ayrıca izlerkende sık sık düşündüm yani resmen kadının yüz biçimi bu rol için özel yaratılmış hele de çekik elmacık kemikleri ve elbette makyajla yapılmış (belkide bilgisayar bilemiyorum) elf kulakları harikaydı resmen.Savaş sahneleri filmdeki tek atraksiyondu diyebilirim daha çok 8-20 yaş grubunun tercih edebileceği bir film olmuş diyebilirim tabi filmde ki ince mesajı anlamak için biraz duygusal biraz da aklı baki olmak yetiyor.Cadıyı iyi bir peri olarak göstermişler bu filmde yani dendiği gibi Uyuyan Prensesin tersini yapmışlar.Bence aman şahım bir film olmamış ortalama bir Disney yapımı olmuş ama yine de Kristin Stewart'ın Pamuk Prenses filmden daha iyiydi diyebilirim ayrıca filmin 3D olarak çekilmiş olması dahi izlenmeyi cazip kılmış elbette filmde yakışıklı tatlı erkek namına hiç bir şey yoktu diyebilirim Prensesi uyandıran Gerçek Aşkın öpücüğünü verecek olan prens mi? Hmm evet o da vardı ama gerçek aşk öpücüğü diye bir şey yoktur yani prens öptü ama kızı uyandıramadı malesef çünkü gerçekten aşık değildi gerçek aşk bir erkekle bir kadın arasında olmasına gerek yoktur aşk bir şeyin adı değildir ki aşk sadece bir histir.Bir ayakkabıya aşık olmak gibi düşünün kızlar :) Bu filmde iyi de kötü de Malefizdi.Ha bir şey daha anlamış bulunduk o da herkes iyi olarak doğar ama sonradan acı insanları kötü yapar unutmayın herkesin içinde mutlaka bir iyi vardır...
Konusu:
Klasik Uyuyan Güzel masalına hiç kötünün tarafından bakmayı denediniz mi? Barışçıl bir orman krallığında büyüdüğü için huzurlu bir hayata sahip olan Malefiz, görkemli siyah kanatlara sahip güzel, saf ve genç bir kadındır, ta ki bir zamanlar inandığı adam olan Stephan topraklarının düzenini tehdit edinceye kadar… Malefiz, topraklarının koruyucusu olur ama acımasız bir ihanete uğrayınca o saf kalbi taşa dönüşür. Onun bu kadar kin ve öfke dolu olmasının nedeni budur, Aurora'yı 100 yıllık bir ölüme mahkum etmesi de tüm bu çektiği acıların sonucudur... Bu lanetin hikayesini anlatan filmin yönetmenliğini Robert Stromberg üstlenirken, başrol Malefiz'i Angelina Jolie canlandırıyor. Genç prenses ise Elle Fanning oynarken kendisine kadroda Sharlto Copley, Miranda Richardson, Sam Riley, Kenneth Cranham gibi tecrübeli oyuncular eşlik ediyor.





Bunlarda kardeşimle benden...

Maydanoz Time:Mobil-2048 Oyunu

Herkese yepyeni bir hafta sonundan merhabalar efenim!Bugün hava Haziran ayına ve İzmir'e yakışır bir şekilde oldukça sıcak ve nihayet güneşli...Sınava gireceğim yerler nihayet belli oldu bugün ailecek bakmaya gidiceğiz ardından kardeşimle Malefiz filmine gideceğiz(onun postu ve değerlendirmesi de yakın bir zamanda gelicek emin olabilirsiniz.) yarın da karşı komşularımızla birlikte Urla'ya piknik yapmaya gitmeyi düşünüyoruz ama bakalım hava nasıl olucak bu hafta sonu oldukça güzel geçicek gibi millet bundan sonra ki hafta sonu bildiğiniz cehennem hafta sonu olucak çünkü benim için malum sınav ... Sizden tek istediğim benim içinde bir iki dua etmeniz :) Neyse bakalım bugün yeni bir post konusu açmış bulunuyorum Mobil... Malum hepimizin elinin altında bi akıllı telefon var artık Android sistem sağ olsun Google Play denen bir lütuf var gerek oyun gerek eğitim gerek eğlence uygulamaları ... Benim bunlar arasında en favori (ders çalışmadığım,dizi izlemediğim ve kitap okumadığım zamanlar da evet gün 24 saat her şeye ayıracak vaktim var ) oyunum bu matematik oyunu oldu diyebilirim bildiğiniz takışlardayım oyun hem çok eğlenceli hem strateji oyunu olduğu için zeka geliştirici hem de birini beklerken falan internetiniz olmasa bile telefona oyunu indirdiğiniz için zaman geçirebileceğiniz bir uygulama...
Ben daha 512 yapabildim ki şu sıra oynayamıyorum pek gerçi ama elime geçtikçe oynuyorum parmaklarım ağrıyor yahu telefonu elimden bıraktıktan sonra parmak kası yaptım vallahi :)
Mobil oyun dünyasının son fenomeni ise 2048 isimli oyun oldu. Eğer aranız sayılarla iyiyse ve oynadığınız oyunları bitirmek gibi bir alışkanlığınız varsa, eminim bu oyunu çok beğeneceksiniz. Oyunda amacınız basit. Sağ, sol, alt ve üst tuşlarıyla rakamlara yön veriyorsunuz. Bunu yaparken aynı sayıların üst üste gelmesi için uğraşıyoruz. Örneğin 2 ve 2′yi üst üste getirseniz 4 oluyor. Toplama şeklinde ilerliyor. Asıl amaç ise karelerden herhangi birisini 2048 yapmak. Dikkat edin, puanı değil karelerden birisinin içinde 2048′i oluşturmaya çalışıyorsunuz.Oyunu ücretsiz olarak Google Play Store‘den indirebilirsiniz. Oyunu bulmak için arama çubuğuna 2048 yazmanız yeterli.Mobil oyunlar, klasik konsol ya da PC oyunlarına nazaran oldukça hızlı yayılıyor. Özellikle bir de bu oyun ücretsizse, kısa bir süre içerisinde milyonlar defa indirilmesi içten bile olmuyor.

Maydanoz Time:Müzik-Avril Lavigne Rock N Roll

Herkese yepyeni bir günden merhabalar efenim!Sınava sayılı günler kala içimde bir kasvet bir sıkıntı off canım hiç derste çalışmak istemiyor artık ne çalıştıysak ne biliyorsak o son hafta da çalışsak ne yapcaz hatim mi indircez yani zaten o lanet sınav anında heyecandan elim ayağım nerde hiç anlayamıyorum ÖSYM sağolsun bir de full mantığa dayandırıyor soruyu bende mantık mı kalıyor acaba o anlarda?Neyse sizin anlayacağınız bugün de Haziran ayında İzmir'de yağmur yağdı ve içime kasvetler bastı amaa dün Youtube nihayet açıldı size şimdilik verebileceğim tek sevindirici haber bu malesef zaten youtuben kapatılması ayrı bi saçmalıktı işim gücüm yok milletin tapelerinimi izliyoruz yani töbe töbe işimiz var herhalde millet yine kaçaktan göçekten açıyordu ama ben erincekliğimden yine açasım gelmiyordu biliyorum elbet açacak yani(!) neyse sabrın sonu selamettir millet nihayet açıldı biz de bunu bir şarkı ve klip analizi ile kutlayalım o zaman hem şu kasvet havasından da çıkalım eğlenelim kendimize gelelim yahu!Bu müzik postumuzun konuğu Avril Lavigne ve Rock N Roll şarkısı efenim bu şarkıyı dinleyince insanın Bad Girl olası geliyor yahu ortalığı yakıp yıkmak nedense içki içmek istiyorum (ağzıma sürmem lütfen!) yasak şeyler yapasım geliyor niye manyak mıyım bilmiyorum sanırım Avril ruhu isyan demek oluyor benim için :) Klip çok tatlı değil mi sizce de feminen gücünün önce çıktığı ve Avril'in bilmem kaç yaşında olmasına rağmen hala 18lik çıtır kız gibi görünmesi neden bu kadın hiç yaşlanmıyorrrr!Bu arada klipteki o gereksiz lezbiyenlik sahnesi nedir yahu çoluk çocuk izliyor bu videoları ne güzel hikayeleştirmişsin klibi daha çocuksu eğlenceli hala getirmişsin nedir o kız kıza öpüşme sahnesi yani hayır eşcinselliğe karşı değilim elbet ama böyle her filmde dizide klipte göze göze sokulması hoşta değil hani millettin tercihi özel hayıtında kalsın ne diye bunu her yerde gösterme ihtiyacı hissediyonuz yani o sahneleri çıkartıcak olursak güzel şarkı eğlenceli klip hadin youtube'de açıldı rahat rahat izleyin bakiim!

Maydanoz Time:Dizi-Delightfull Girl

Herkese merhabalar efenim!Evet şu sıra Hint dizileri izliyor olabilirim ama Kore dizilerini de satmış değilim elbette onlar benim çingularımmm!Bu Kore dizisi postunda tee 2005 yılına gidiyoruz şimdiye kadar izlediğim Boys Over flowers'tan sonra en eski dizi Delightfull girl.Bundan önce ki postumda My girl dizisini anlatmıştım sizlere işte bu diziden etkilenerek oluşturulmuş bir dizi o da hatta senarist My girl'ün son bölümünün son sahnesinde seyirciye bi göz kırpmış ve bu manyak ikiliyide hikayeye bir şekilde dahil etmişti My girl'ün sonunda bu ikiliyi görünce ne sevinmiştim ama haha :) Neyse bu iki dizi birbiriyle bağlıntılıymış yani, bunu anlamış bulunduk.Zoraki evlenen bir çiftin birbirlerinden nefret ederken birbirlerine aşık olması ayy çok ama çok komikti şimdi izlediğim Hint diziside bu konu üzerinden gidiyor aslında insanlar bir çiftin sürekli didişmesine bayılıyor bence hem çok romantik oluyor hem de çok komik oldukça popüler bir konu bu bence ülkemizde de Güneşi Beklerken'in dışında buna benzer bir konu pek bi görmedim hep dram dram komedilerde genelde Türk ailesi tadında hiç böyle çift didişmelerini alan komik bir hikaye yok hele de zoraki evlenmiş bir çiftin :)
Sonuç olarak romantik komedi Kore dizisi severlerin izlemesi gereken müthiş bir dizi...
Not olarak yılın 2005 olmasından mıdır nedir kızın saç stili giysileri hele adamın allah'ım tam bir felaket diziyi izlerken göz zevkim bozuldu vallahi !
Konusu:
Şehire yeni gelmiş olan Lee Mong-ryong cep telefonuyla şehirin güzelliklerinin resimlerini çekmektedir. Şehirin yerlisi olan Sung Chun-hyang ise yolunu kısaltmak için yüksek bir duvarın üzerinden atlamaya niyetlenir ve atladığı sırada duvarın da resmini çekmekte olan Lee Mong-ryong'ın üzerine düşer. Resimde çekilmiştir.
Chun-hyang cep telefonunu alıp baktığında uygunsuz resime tahammül edemez ve telefonu ayağının altında ezer. İşte o zaman kıyamet kopar. Telefonun parasını ödemesini isteyen Mong-ryong, Chun-hyang bunu yapmayacağını öğrenince ondan bir görüşmeliğine telefonunu ister ve o anda ortadan kaybolur.
Bu şekilde tanışan Chun-hyang ve Mong-ryong arasında ilk başlarda büyük bir koşuşturmaca başlarken ilişkileri Lee Mong-ryong'ın Sung Chun-hyang'ın okuluna transfer olması ile daha karmaşık bir hâl alır.