27 Kasım 2021 Cumartesi

Kore Dizisi : Heartbeat Broadcasting Accident

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün dizi postunda 10 bölümcük mini bir dizi var.Uzun zamandır mini dizi seyretmiyordum şu sıra yine Kore dizilerine düştüğüm için ne var ne yoksa izliyorum :D Bu mini dizi de bu şekilde aradan çıkmış oldu.Fenomenlerin hayatını anlatan bir dizi diyebiliriz mini dizi olduğu için tabi ki bazı olaylar kopuk kopuk idare edeceğiniz artıkın :D

Yirmili yaşlarında genç bir kadın olan Yoon Yi Seo'nun canlı bir ticaret platformunda çalışmaya başladığı fantastik bir ofis draması. İlk aşkı Cha Sun Woo ile uzun zamandır arkadaşı Kwon Hyuk arasındaki aşk mücadelesinin ortasında kendini bulduğu için hem işte hem de aşkta zorluklarla karşılaşacak.



Aksiyon Filmi : Red Notice

 Herkese merhabalar efenim,

Dün akşam yine kaslarım kasılıp durdu başım çok fazla ağrıdı gecenin bir yarısı kalktım nefes egzersizi yaptım ve ağrımı dindirmeyi başardım sonra bi baktım uyumuşum sabah oldu bi tane muz yedim sonra 9 gibi deniz kenarına yürüyüşe çıktım hava da bulutluydu eve geldim duş falan aldım anca anca kendime geldim.Şu sıralar kendime o kadar çok odaklandım ki sürekli vücudumda değişik şeyler olup duruyor anlayabilmiş değilim dışarı çıkmaya,aktif olmaya ihtiyacım var sanırım  dershaneye gitmek iyi ama dershanemin olmadığı zamanlar da aktif olmam lazım bütün gün masanın başında kaslarım iyiden iyiye iflas bayrağını çekti :(

Neyse efenim günlük yakınmadan sonra günün filminde ailemdeki insanların bana çok önerdiği Netflix filminden bahsedicem onlar bu kadar övünce bir izleyeyim dedim zaten kadroda yok yok kadrosu kadar kendisi de gayet eğlenceli ve akıcı bir aksiyon filmi tavsiyemdir :)

Bir FBI ajanının, kendisine tuzak kuran dünyanın en çok aranan sanat hırsızını yakalayabilmek için başka bir sanat hırsızıyla ortak çalışmak zorunda kalmasıyla gelişen olayları anlatıyor.

26 Kasım 2021 Cuma

Tayland Dizisi : Sapai Jao Sua

 Herkese merhabalar efenim,

Şu sıralar yani yaklaşık 1-2 aydan beri sağlığım bir türlü adam gibi düzelmedi resmen her ay acillik oluyorum.Kaslarımda ki sıkışmalar bir yana dilim bembeyaz ayrıca ucuda kırmızı oldu resmen sanki sıcak bir şey yemişim de yanmış gibi hala üst yolu solunum enfeksiyonum adam gibi geçmedi midem,boğazım,kaslarım derken iyice çileden çıktım artık.Ne zaman kendimi zımba gibi hissedicem cidden merak ediyorum bir de elimden geldiğinde sağlıklı beslenmeye,haraket etmeye ve stresten uzak durmaya kendime iyi bakmaya çabalıyorum ama vücudum benimle bir savaş halinde resmen.Zaten ani kararlar aldım hayatımı yeni baştan kurmaya zorlu bir sınav sürecine hazırlanmaya karar verim bir de bu sağlık problemleri eklendi üstüne Allah beterinden korusun elbette ama cidden kendi bedenimden sıkılmaya başladım.

Neyse sizin de yeterince canınızı sıktıysam şu sıralar aşırı tatlı bulduğum bir beyin dizisinden bahsedicem.Kendisi Taylandlı ama yine Taylandlı demek için bin şahit gerek aşırı tatlış bir beyfendi kendisi diziyi youtube da kliplerde gezinirken buldum ve resmen sırf çocuk için izledim diziyi öyle ahım şahım bir dizi değildi ama zaten sırf beyfendinin tatlışlığını izledim :D Allah bana da bu kadar tatlış biri nasip etsin amin :D

Dipnot: Çocuğun adı Ohm Kanin Stanley imiş kendisini sonradan şöyle bir araştırdım da melezmiş o yüzden Taylandlılara o kadar benzemiyor yarı Avustralya olur olur tatlış :D En alta da resmini koydum sevap point :D

Çinli-Taylandlı bir iş adamı olan Tien ile karısı Liu'nun dört oğlu vardı ( Traipob, Traitep, Traipoom ve Traiwit). Tien, oğullarının hayatlarını, kiminle evlenmeleri gerektiğini, onların isteklerini umursamadan, ne okumaları gerektiğine kadar kendisi planlamıştı.

Traitep Ruengrin ile, Traipoom Wallapa ile evlenirken, çok dindar olan Traipob ise bekar kalmayı tercih etmşti. Tein'in üç oğlu da tekstil işinde Tien'e yardım etti, ancak en küçük oğulları Traiwit, ağabeyleri gibi olmak istemedi. Polis olmaya karar verdi ve Tayland'ın Kuzey Doğu bölgesine taşınmak için evini terk etti.

Orada taşralı kız Fahsai ile tanışır. Traiwit ilk başta kimliğini açıklamadığından dolayı Fahsai, Traiwit'in memleketindeki insanları kandırmaya çalıştığını düşündü ve ondan hoşlanmadı. Traiwit Bangkok'a geri transfer edildi. Bu yüzden onunla evlenmesi ve babasına karşı savaşmasına yardım etmesi için Fahsai'yi "gelini" olarak kiralar.

Tien, Fahsai'yi hiç kabul edemedi ve Ruengrin ile Tien'in Traiwit ile evlendirmek istediği Orn-nisha'nın yardımıyla onu evden defetmek için her yolu denedi. Fahsai, Tien'in kalbini kazanmak için çabalamak zorundayken, o ve Traiwit birbirlerine karşı gerçek hisler beslemeye başlar.


25 Kasım 2021 Perşembe

Kitap - Bir Katilin Güncesi Kim Young-Ha

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün ki kitap postunda yine Kore edebiyatından bir eser var.Kitabın konusunu ilk okuduğumda aklıma direkt "Şahsiyet" dizisi geldi.Acaba Hakan Günday bu kitabı okumuş falan olabilir mi :D Gerçi yaşlı bir adamın alzheimer olup katil olması fikri çok da ilginç bir fikir değil aslında ama işlemesi bence keyifli ben bu kitabı okurken de "Şahsiyet" dizisini izlerken de keyif aldım açıkçası.Kitabın sonu ters köşeli üstelik bence şu zamana kadar okuduğum ikinci en iyi Kore edebiyatı eseriydi birincisi elbette Vejeteryan kitabıydı :D

Yetmişine basmış Byıonğsu Gim eski bir seri katildir. En son kırklı yaşlarında cinayet işleyen ve hayatına sıradan bir vatandaş olarak devam eden Byıonğsu, yaşadığı kentte bir katil birbiri ardına kadınları öldürmeye başlayınca, bu katilin kurbanlarından biri olmasından korktuğu kızı Inhi’yi korumak için fiziksel olarak hazırlanmaya başlar. Ancak hayat ona kızını koruma yolunda kötü bir sürprizle karşılık verir. Byıonğsu, Alzheimer’a yakalanmıştır ve hafızasını her geçen gün kaybetmektedir. Üstelik şüphelendiği adam, kızının evlenmeyi planladığı Cute’dir.

22 Kasım 2021 Pazartesi

Kitap - İzmir Kitap Kulübü ile Kasım Ayı Kitabı : Aşk Uğruna Özlem Narin Yılmaz

 Herkese merhabalar efenim,

Bu ay ki kitap toplantımızın yazar konuğu "Aşk Uğruna" kitabının yazarı Özlem Narin Yılmaz idi.Kendisi İzmir'de yaşayan bir yazar olduğu için oradakiler yazar ile bizzat buluşup toplantı yaptılar ben Samsun da olduğum için elbette dün akşam ki zoom toplantısına katıldım.Yazarın edebiyat serüveninden sonra kitap hakkında sohbet edildi.Şahsen ben kitabı çok beğenerek okudum bir de şu sıra göçmenlikle ilgili kitapları üst üste okuduğum için benim için ilgi çeken bir konu oldu ayrıca normalde başka bir karakterden başka bir karaktere ya da belli bir zaman diliminden başka bir zaman dilimine sürekli geçiş yapan karışık romanları sevmezken bu romanda bu işleyişi çok beğendim ve okurken bana karışık da gelmedi sonlara doğru hatta içim sızlayarak okudum bitirdiğimde etkilendiğim bana dokunan bir roman olduğunu farkettim.İran kadın devriminden tutunda gerçek aşk uğruna ne fedakarlıklar yapılabileceği az ama öz bir şekilde çok güzel anlatılmıştı.

Ülkelerinin, ailelerinin hasretini göze alıp tutsaklıktan kaçan ve kaçtıkları yerde aşkın büyüsüyle tanışıp bir kez daha hayata tutunanların hikâyesi…

Farid ve Perin’in aşkları, ortak kültürlerin getirdiği acılarla yoğruluyor, dönemin Paris’inde, tüm güzelliğiyle mayalanıyordu. Ülkelerindeki darbelerden kaçıp geldikleri Paris, onlara önce yuva, sonra da koca bir belirsizlik olacaktı.

Sahi, gerçek aşk, sonunun ne olduğunu bilmesen de bir ömür boyu beklemeye değer miydi?

20 Kasım 2021 Cumartesi

Kitap - Duygularını Pişiren Kadın: Man Kim Thuy

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün kitap postunda ilk defa okuduğum Vietnam edebiyatından bir eser var.Çok merak ederek aldığım bir kitap oldu ama açıkçası beklentilerimi pek karşılamadı ne konu olarak ne de işleniş olarak kitapta beğendiğim tek şey sayfa yanlarında bazı Vietnam dilindeki kelimelerin Türkçe karşılığının verilmesiydi ayrıca kitap bildiğimiz düzyazı formatında değilde sanki şiirmiş gibi yazılmıştı zaten üslupta da oldukça şiirsel bir anlatım gördük.

Bana hamile kalıp dünyaya getiren birinci annemin kafasında delik vardı. Beni bir sebze bahçesinde bamyaların arasından toplamış olan ikinci anneminse inancında bir delik vardı. İnsanlara artık inanmıyordu, özellikle de konuşurlarken. İlk adımlarımı atmama tanık olan üçüncü annemse Maman’dı, benim Maman’ım. O sabah dünyaya yeniden kucak açma isteği duyup odasının o güne değin kapalı kalan pencere kanatlarını aralamış. Uzaktan, sıcak gün ışığının içinde beni görmüş, böylece onun kızı olmuşum.

İsminin anlamı, dünyaya geliş öyküsüyle birlikte düşünüldüğünde tuhaf bir ironi yaratan Mãn (Vietnamcada “tüm arzuları gerçekleşmiş” demektir), tam üç anneye sahiptir: İlki, savaş zamanı onu bir tarlada doğurup bırakan genç bir kız, ikincisi onu bamya tarlasında bulup daha sonra yeniden terk eden bir rahibe, sonuncuysa hayatta kalmak ve çocuğunu korumak için gönülsüzce bir casusa dönüşen Maman. Onu doğuran kendisi değilse de yetişkin kızının Vietnam’da can güvenliğine sahip olmadığının farkındadır ve onu korumak için elinden geleni yapmaya hazırdır. Böylece bir gece vakti son durağı Montreal olacak tehlikeli bir yolculuğa uğurlar sevgili kızını... Planı, Mãn’ı Montreal’de yaşayan, Vietnamlı, zengin bir aşçıyla evlendirmektir. İmzalar atıldığında kadının dileği kabul olur; kızı artık güvendedir. Ruhu alınmış kocasının restoranında saatlerce yemek yapıp olanca mutsuzluğu ve kederiyle yemekleri çeşnilendirse de ölüm korkusundan ırak bir yaşam sürmeye başlar Mãn; ta ki gerçek aşkla tanışıp onu tadana dek.

Bir yere ait hissetmeyenlerin birine ait hissetmekte de zorlandığı, nihayetinde binbir güçlükle hayata tutunanların mutlu olmak konusundaki ayak direyişini konu eden bu şiirsel eser, şüphesiz ki, Kim Thúy külliyatının mihenk taşı.

Kitap - Okçunun Yolu Paulo Coelho

 Herkese merhabalar efenim,  Yağmurlu bir haftasonundan merhabalar.Mayısın ortası geldi neredeyse ama Samsun da hala dolu falan yağıyor ve h...