27 Aralık 2014 Cumartesi

Maydanoz Time : Film - KITE

Herkese İzmir'de son günümden merhabalar efenim.Sizde benim gibi film keyfi yapmak isterseniz 2014 yapımı suç,polisiye ve aslında birazda fantastik olan bu yapımı tavsiye edebilirim.Nedense kadın suikastçilere ayrı bir ilgim var.Kadınını feminen ve dişiliğini kullanarak psikopata bağlayan hallerine bayılıyorum biliyorum çok fazla tuhafım ama böyle yapımlar çok hoşma gidiyor ne yapayım :) Aslında bir animeden ilham alınan Kıte yine bir intikam masalını anlatıyor Kolombiyalı kadar iyi bir kurgusu yok maalesef ayrıca öldürme sahneleri çok dehşet ve açıkçası çokta midemi bulandırdı.Ayrıca başroldeki kız çok güzel olduğu için kızı izlemek ayrı bi hoşuma gitti diyebilirim :)

26 Aralık 2014 Cuma

Maydanoz Time : Müzik - Meghan Trainor - All About That Bass

Herkese merhabalar efenim...Şu anda moralim biraz bozuk o yüzden hemen  cumanın geleneksel mzüik postu ile hem sizin hem de kendi keyfimi yerine getirmeye karar verdim ! Meghan'ın All About The Bass şarkısı ve eğlenceli pembiş  tatlış ötesi klibi ile biraz kendimize gelelim :)

Şimdi sözlerinin çevirisine baktım hahah bu kız fazlasıyla tatlı ve çok samimi ben bas gibiyim derken ele avuca gelen anlamında diyormuş incecik kızları fazlasıyla yeriyor güzel sözleri var sizde girin bi bakın derim bence bakınca bu şarkıyı dahada seveceksiniz tabi biraz hafiften balık etliyseniz :)


24 Aralık 2014 Çarşamba

Maydanoz Time : Film - The Maze Runner

Herkese evimden İzmir'den yeni bir güne merhabalar efenim.Şimdi hiç yalan söyleyemeyeyim yukarda Allah var sadece hasta olduğum zaman film izlemeye vakit ayırıyorum.Derslerden özel ve sosyal hayattan kendime pek vakit ayıramaz oldum eskisi kadar maalesef.O yüzden hasta olup yataklara düşünce bunca zamanın sanki intikamını alır gibi ard arda bir sürü film izliyorum sanki aylık depoyu dolduruyorum (eh ayda bi hasta olduğumu düşünecek olursak).

Bugünün filmi 2014 yapımı yine maalesef benim okumadığım bir kitaptan uyarlanmış olan orijinal ismi The Maze Runner olan dehşey heyecanlı bir film.En az Açlık Oyunlarını izlerkenki kadar heyecanlandım hatta başroldeki çocuğa yaşlı nineler gibi ''koş oğlum koşş çabuk'' diye bilem bağırdım :) Filmin devamı gelicek gibi duruyor bunu son sahneden açık bir şekilde anlayabiliyoruz eğer 2015 içinde gelirse sinemada izleyebilirim :) 

Konusu:

Thomas ve 60 kadar yaşıtı olan çocuk kaçırılarak bir labirent'e hapsedilir.Çocukların hiçbiri ismi dışında birşey hatırlamamaktadır.Bu çocukların Glade adı verilen ve hiçbir yetişkinin yer almadığı kasaba'da hepsinin bir görevi vardır.Onlar biryandan bu görevleri yerine getirmeye çalışırken bir yandan da ölümcül bir kaçış içerisine gireceklerdir.


23 Aralık 2014 Salı

Maydanoz Time : Kitap - Ye Dua Et Evlen Elizabeth Gilbert

Herkese İzmir'den merhabalar efenim ! Evim evim güzel ve sıcak evim ! Balıkesir'in buz gibi karasal soğuğundan sonra İzmir'in sıcacık güneşi içimi ısıttı diyebilirim.Maalesef yine hastayım arkadaşlar ve bu hafta ailemi yanında olduğum halde eşşek gibi ders çalışmam lazım çünkü hafta önemli derslerin sınavları var :( Ayrıca yılbaşında da yalnız olucam ilk defa ailemden uzakta yeni yıla giricem :(

Neyse efenim kendi hüzünlü (!) hayat hikayemi bir kenara bırakacak olursak ödevlerden,kitaplardan,sınavlardan,projelerden vakit bulabildikçe okuma listemdeki kitapları bulmaya ve okumaya çalışıyorum.İşte bu da o kitaplardan biri.İlkkitabı Ye Dua Et Sev'in 2.kitabı olan Ye Dua Et Evlen aslında şansıma daha çok bir psikoloji kitabı gibiydi.Ayrıca yazarın gerçek hayatı olması beni kitaba daha da bağladı.Evlilik hakkında ve elbette aşk hakkında çok güzel bilgilerin yeraldığı bir kitap olmuş.İlk kitabında olduğu gibi daha çok macera ve arayış yoktu aslında bu kitapta o yüzden ilk kitabın yanında biraz sönük kaldığını söyleyebilirim.


21 Aralık 2014 Pazar

Maydanoz Time : Film - Aşkın 500 Günü

Herkese mutlu pazarlar efenim...Balıkesir'de son günlerimi yaşarken film izleyerekten kitap okuyarakatan zaman doldurmaya çalışıyorum.Eğer sizde bu yağmurlu romantik pazar gününde sevgilinizle ya da tek  başınıza evde film keyfi yapmak isterseniz çok bilinen (genelde facede replikleri çok kullanılan) bir film olan Aşkın 500 Günü adlı filmi öneriyorum.Daha önceden izledim mi pek hatırlamıyorum izlemiş olsam bile bende şimdi ki kadar iz bırakmadı anlayacağınız.Yaşanmışlıklar  bir insanın bir filmi 500 kere izlemiş olsada o filme bakışını değiştirebiliyor 501. defasında izlediğinde ...

Neyse efenim sıcacık bir aşk hikayesi diyeceğimi sanıyorsunuz bu film için oldukça yanılıyorsunuz çünkü ne kadar senarist baştan bunun bir kurgu olduğunu uyarıp daha sonrada gerçek hayatla bir benzerlik kurabilirsiniz özelliklede sen bilmem ne bilmeme ne sürtük ! desede bence bildiğiniz gerçek hayat bu film çünkü eninde sonunda ağzımıza eden bir kişi geçiyor hayatımızda aşktan anlamayan bok püsür insanları musallat ediyoruz illaki bizim duygularımızla oynuyor ve sonrada hiç bir şey olmamış gibi arkalarına dahi bakmadan ne hissettiğimizi bize ne yaptığını anlamadan defolup gidiyorlar ve biz ne kadar sonrasında belkide evli mutlu çocuklu olsakta kalbimizin bir yerlerinde onların acısı,izi,kırgınlığı kalıyor.Haa ama sonunda gerçek aşkıda y da o ''işte bu evleneceğim kişi'' dediğimiz kişiyi bulsakta ağlamadan sızlamadan o doğru kişiyi bir türlü bulamıyoruz maalesef işte bu filmde böyle bir film burda kız yani benim tatlılık abidesi Zoey'im (başka kız bulamazdınız mı be o kız nasıl bu kadar pislik bi sürtük olsun yüzü masumiyetten kırılıyor) işkence çektiren taraf oluyor başroldeki adamla büyük oranda kendinizi benzeştirebilirsiniz benden söylemesi !

19 Aralık 2014 Cuma

Maydanoz Time : Müzik - Beyonce - 7/11

Herkese merhabalar efenim...Dün maalesef geleneksel müzik günümüz olmasına rağmen benim malum Bilgisayar Final sınavı için hazırladığımız ''Sınav Stresi'' konulu kısa film çekimlerimiz vardı.Bu arada müjde ki bana Finallerden önce bu salı (daha çok ders çalışıcak olsamda) İzmir'e ailemin yanına gidiyorum.Anacuğumu babacuğumu kardeşcağızımı pek özledim ders çalışacak olsamda onlarla birlikte olayım vakit geçireyim birazcık zaten geri Balıkesir'e dönünce büyük bir sınav haftası dönemi beni bekliyor olucak sıkıntılı günler malum ... 

Neyse efenim dünün müzik postu bugünden olsun diyelim ve Beyonce'nin çok samimi e çok tatlıda bulduğum ayrıca danslarıylada her zaman ki gibi beni mest etmeye başardığı yeni klibi ve şarkısı olan 7/11 var bugün sizlerle herkese iyi eğlenceler ve iyi seyirler diliyorum ...


18 Aralık 2014 Perşembe

Maydanoz Time : Ben - Ramazan Arı Çocukla Baş Etme Yolları Semineri

Herkese yeni bir günden merhabalar efenim...Geçen cuma yine bir Mutlu Aile seminerleri kapsamında Eğitim Seminerine gittik.(Balıkesir Belediyesi çalışıyor!) Prof.Dr Ramazan Arı hocamız bize geleceğin PDR öğrencileri olarak çok şey kattı diyebilirim bu seminerle tabi bu bir halk semineri olduğu için daha çok anne-babalar vardı.Hatta çocuklarıyla birlikte bu bir etkinlik deyip gelenler bile olmuştu.Aklımda alan seçiminde 2 konu var açıkçası ilerisi için.İlki çocuk ve ergen psikolojisi ikinciside engelli psikolojisi üzerine.Allah bana da nasip kısmet ederse bu alanlarda çalışmalar yapmak çok istiyorum gerçi daha mini mini 1.sınıfım ama olsun ileriye dönüp planlar kurmak gerek her zaman için :)


Çocuk psikolojisi bence aslında en zor alanlardan biri gibi gözüksede çocuklar çok basit ve saftırlar.Bebeklik ve çocukluk döneminden bu yana istedikleri aslında tek bir şey vardır : İLGİ ! Tabi bazı anne ve babalar bu ilgiyi maddi olarak anlayıp çocuğunun bir dediğini iki etmeyerek 5 yaşındaki çocuğun dahi elinde lüks telefonlar görebiliyoruz.Bu şekilde çocuklarıyla ilgilendiklerini zanneden anne ve babalar aslında çocukların ''hayır'' algısını öğrenmesini engelliyor ve bir süre sonra çocuk aç gözlülüğe ve daha fazla istemeye başlıyor.Bir süre sonra anne ve babalar istemeden çocuklarının elinde kukla haline dönüyor.''Hayır'' lafını daha önce hiç duymamış olan çocuk anaokulu gibi toplu ortamlarda öğretmeninin laflarını dinlememeye arkadaşlarıyla paylaşmamaya ya da birlikte bir oyun oynamaktan dahi aciz olmaya başlıyor.Bu tip çocuklar ciddi bir psikolog ya da uzman yardımını başvurulmazsa sorunlu bireyler oluyor.

Tam tersi bir durumda kendi dünyamızla ve işlerimizle o kişilerin ifade ise söylemek gerekirse ''eve ekmek parası getirmek için sabahtan akşama kadar çalışırken'' çocuğumuza olan ilgimizi ve sevgimizi kaybetmemiz gerekir.Tamam çok yoğun bir program ya da döneme girebilir insanlar ama gün 24 saattir çocuğunuzla oynayacağınız yarım saatlik bir evcilik oyunu bile hem çocuğunuzun davranışlarını hayal dünyasını gözlemleyebilmeniz için bir fırsattır hem de beraber nitelikli zaman geçirmiş olursunuz.

Çocuğun gelişimindeki en büyük problemlerden biride sağlıksız bir ev ortamının olmasıdır.Babanın anneye sözel ya da fiziksel şiddet uygulaması o çocuğun bu tür tramvalara maruz kalması çocuğun gelecekte ezik bir tip ya da şiddet yanlısı saldırgan bir tip olmasını belirler.

Fantastik Film : V for Vengeance

 Herkese merhabalar efenim, Bayramın ilk gününde annemler yengemlerle birlikte Amasyaya gitmişlerdi.Beni de kuzenimin evine bıraktılar.Biz d...