Maydanoz Time : Film - Ensemble, c'est tout

Herkese günün film postundan merhabalar efenim.Yine çok sevdiğim bi Fransız kadın oyuncu Audrey Tautou'nun bir filmi bugün ki konuğumuz.Birazcık sıkıcı olsa da Audrey severler bence bu filmi de izleyecektir.

Konusu:Genç bir kadın olan Camille, Philibert ve Franck adlı iki komşusuyla dost olur, rahat ve huzur bulmak için onların evine yerleşir. Birbirlerine zıt olan bu üç karakter, uyum içinde hayatın tadını yakalarlar. Tartışmaların ve barışmaların ötesinde, “bir arada” olmanın keyfi onları daha güçlü kılar. Derken, inatçı ve dünya tatlısı olan Franck’ın anneannesini de aralarına alırlar.

Maydanoz Time : Film - Shopaholic

Herkese günün film postunda merhabalar efenim! Yine tam yaz ayına yaışır eğlenceli mi eğlenceli bir Isla Fisher filmi olan Bir Alışverişkoliğin İtirafları filmini izlemizi tavsiye ederim.Bu kadınlar bu kadar parayı nerden buluyor diye düşünürken aslından hiç bi yerden bulamadıklarını ve resmen elbiseler uğruna borç içinde yüzdüklerini öğreneceksiniz alışverişi bende çok severim ama her şey dozunda güzeldir öyle değil mi kızlar ?

Maydanoz Time : Geziler - Bodrum 7

Herkese merhabalar efenim.Nihayet Bodrum tatilinin son gününe geldik.Aslında son gün yarım gündü diyebilirim çok az bi vaktimizi kampta geçirebildik kahvaltı ve öğle yemeğini yedik birazcık havuzda zaman geçirdikten sonra (her yerim fena yandı o kadar da krem sürdüğüm halde) yola çıktık.

Giderkende Aydın'da oturan benim çok minnoş kuzenim Ege'lere uğradık ve onunla oynadım biraz.Gelişim psikolojisini daha bı yıl gördüğüm için 3-4 yaşındaki çocukları yakından incelemek çok hoşuma gidiyor.Ahlaki,bilişsel ve bedensel gelişimlerinde okulda öğrendiklerimi Ege'de test ediyorum anlayacağınız Ege bu sefer benim deneğim oldu :) 

Maydanoz Time : Film - Sydney White

Herkese günün film postundan merhabalar efenim.Yine size yaz ayın ayaraşır eğlenceli güzel bi gençlik filmi önermeye geldim.Şu sıra ben hep böyle takılıyorum.

Konusu:Pamuk Prenses hikayesinin günümüze uyarlaması olan bu filmde Pamuk Prenses Avustralya’nın Sydney şehrinde bir kolej öğrencisidir. Kötü kraliçeyi ise kolejin müdiresi rolünde izlemekteyiz. Kraliçe ve pamuk prenses arasında geçecek olan mücadelede yedi cüceler pamuk prensesi tabii ki yalnız bırakmayacaklardır.

Maydanoz Time : Geziler - Bodrum 6

Herkese Bodrum'da 6.gün postundan merhabalar efenim.Yavaş yavaş tatilimizin son gününe gelirken en fazla 1 haftalık tatilin insana yetipte arttığını anlamış oluyorduk.İyice dinlenmiş hatta fazlaca yayılmış bol bol tembellik yapmış ve aslında biraz da yapacak çok fazla bir şey olmadığından sıkılmaya da başlamıştık.

O günü kampın havuzunda geçirdik.Havuzu oldukça büyük,temiz (bone ile giriliyor) yalnız tek bi kusuru oldukça derin olması yüzmeyi bilmemekten değil ama yine de insan yorulduğunda ayakları yere değsin istiyor!

Havuzdan sonra kardeşimle (o 1 ay tenis kursuna gitti) tenis oynamaya karar verdik.Daha doğrusu o bana öğretecek karşılıklı oynayacaktık sözde.Tabi ben beceriksizlik prensesi olduğumdan sadece böyle pozlar vermekten başka hiç bi halt yiyemedim göründüğü kadar kolay değilmiş maalesef tenis bi kere tutuş,topa vuruş bile ayrı olay!

Sabah tostla güne başladığımdan akşama sebzeli graten ve tavuk göğsü tatlısı ile huzur buldum :)

Son olarak akşama yine çok sevdiğimiz Şirin Beach'e gidip sivrisinekler eşliğinde kitap okuyup telefonla uğraştık.(Göbeğimi görmezden gelir bu resimde baya bi belli olmuş daha yeni yemek yemiştim.)

Beyaz Bodrum Bembeyaz Bodrum :)

Maydanoz Time : Müzik - Stromae Carmen

Herkese geleneksel müzik gününden merhabalar efenim.Bugün postumuzun konuğu çok severek dinlediğim Fransız şarkıcı Stromae ve bence şarkıyı beğenmeseniz bile duyarlı ve sosyal mesaj içerikli klibini herkesin izlemesini tavsiye ettiğim klibi : Carmen ! İyi Seyirler...

Maydanoz Time : Geziler - Bodrum 5

Herkese merhabalar efenim.Bugün geleneksel cuma müzik postundan önce Bodrum'da 5.günün postunu yapmaya karar verdim.Bundan sonra ki günlerimiz hep kamp içinde geçeceğinden kısa kısa anlatmakta fayda var diyebilirim.

O sabah kahvaltı da bi değişiklik yapıp menemen alayım dedim ama suyu bütün tabağı kapladığından sadece ek olarak beyaz peynir alabildim ve hiçte tatmin olmadım açıkçası bu kahvatlıdan yarı aç bi şekilde kalktım diyebilirim.

Buz gibi denize en fazla 1 kere girebildikten sonra annemlerle kampta gezinirken kampın tee bi ucundaki bu mükemmel,adı gibi şirin mi şirin Şirin Beach'i keşfettik.Hamaklar,renkli puflar,dönen askılı sandalayeleli koltuklar ve elbette renkli şemsiyeler.Burada oturup tüm gün boyu tembelliğin ve deniz sesinin keyfini çıkartmaya karar verdik.Zaten kampın içi pek sıkıcı olduğundan geriye yapılacak pek bi şey de kalmıyordu.

Akşamında çektik cicilerimizi ve kampta biraz gezdikten sonra sinemayı keşfettik.Açıkhava sineması! Ölmeden önce yapmak istediklerim listesinde olan bi maddeyi (Plan-Hayat bölümünden bakabilirsiniz listeye) gerçekleştirmiş oldum böylelikle.''Bana Masal Anlatma'' filmini izledik onun da açıklamalı ve yorumlu ayrı bi film postunu yapacağım zaten.Poşetin içinde patlayan (Ben böle b şey ilk defa gördüm .) mısırlarımız ve soğuk suyumuzla kurulduk minderlere ve açıkhavada sinema keyfi yaptık o akşamı da öyle geçirmiş olduk.