19 Ekim 2015 Pazartesi

Maydanoz Time : Kitap - İçimizdeki Şeytan Sabahattin Ali

Herkese yepyeni bir haftadan merhabalar efenim !

Daha dün bitirdiğim tazecik bir kitap postuyla karşınızdayım.Sabahattin Ali'nin daha önce Kürk Mantolu Madonna adlı o çok meşhur eserini okumuştuk ve pekte beğenmiştim bu Ali'den okuduğum ikinci güzide bir eser.Daha önce Kafka Okur dergisinden Ali'nin hayatına ilişkin bi makale okudum ondan sonra bu eserini okumaya başlayınca anlandım ki Ali'nin eserlerini okumak aslında bir nevi onun fikirlerini ve hayatını okumak,tanımakmış.

Üstelik Ali ile ortak bi yönümüz var Ali'de benim gibi Balıkesir'de Eğitim Fakültesinde okumuş.Onun geçtiği koridorlardan geçtiğimi düşünmek bile benim için büyük bi onurdu.

Neyse efenim esere gelecek olursak Balıkesirli bir aydının İstanbul macerası üzerine evlilik macerasını ve aslında bu esnada geçirdiği psikolojik bunalımlarını anlatıyor.Ali bunlara daha çok "İçimizdeki Şeytanlar" demiş ama ben bunlara çevrenin ve yaşam şartlarının verdiği psikolojik bunalımları insanda yarattığı kötü eğilimler diyorum.Dili oldukça sadeleştirilmiş olmasına rağmen oldukça eski kelimeler var bu yüzden okurken çok zorlandım ,KMM'ya göre daha ağır bi eser olduğunu söyleyebilirim.


16 Ekim 2015 Cuma

Maydanoz Time : Müzik - Kate Linn Ft Chris Thrace Zaynah

Herkese geleneksel müzik gününden merhabalar efenim !

Şu sıralar benim çok sevdiğim bi Hint Ve Arap esintileri olan Zaynah şarkısının klibi var.Klibini pek sevmedim açıkçası söyleyen adam çok apaçi değil mi :D Ama şarkı perfecto !


14 Ekim 2015 Çarşamba

Maydanoz Time : Kitap - Karanlık Zihinler Alexandra Bracken

Herkese yeni bi kitap postundan merhabalar efenim !

Yaklaşık 2 haftadır bu kitabı okuyup bitirmeye çabalıyorum,İzmir'den dönmeden bitirdim ve İzmir'de bıraktım kitabımı.Daha önce kitap bloglarında çok görüp,duyduğum bi kitaptı fakat oldukça hevesle alıp başlamama rağmen okul başlamasından mıdır yoksa cidden kitapta mı bi sorun var bilemedim ama resmen hayal kırıklığına uğradım diyebilirim.

Tamam yiğidi öldür ama hakkını yeme derler ya kabul ediyorum ki konusu bana çok orijinal gelmişti.Zihin okuma kabileyetine göre çocukları renklere ayırıp kamplara sokma falan bana başta çok ilgi çekici gelmişti fakat çeviri mi böyle yoksa yazarın ilk kitabı olduğu için mi bilemiyorum ama konu işlenişi ve üslup bana çok karmaşık geldi.Daha kitabın ilk sayfalarında olayların ortasında buluyorsunuz kendinizi nerden geldik ne oluyor bunlar kim bile diyemedim.İlk 100 sayfa bana çok karışık geldi bu yüzden.Kitabın ortalarına doğruda müthiş sıkıldım diyebilirim ama hep kitap bloglarında okuduğum yorumlara göre ''Müthiş bi sonu va çok heyecanlı bitti işte başlarda sıkılsanız da mutlaka sonuna kadar okuyun." fakan deniyordu fakat sonunda ben yine o heyecanı maalesef duyamadım ve maalese kitaba hiç bi şekilde konstantre olamadım,ısınamadım.





9 Ekim 2015 Cuma

Maydanoz Time : Müzik - MAGIC! Rude

Huuhu herkese İzmir'den merhaba canlar !

2 haftadan dayanamadım hemen damladım eve :D Yok yok orda da keyfim yerinde ama oldukça soğuk Balıkesir İzmir'e göre o yüzden kışlıklarımı falan almaya geldim ama 29 Ekim tatil olduğu için yine gelicem :D

Bu hafta ki geleneksel müzik gününde aslında eski bi şarkı olan ama sonradan yeniden hitlerde olan bi şarkı Rude şarkısı ve klibi var herkese iyi seyirler :)


6 Ekim 2015 Salı

Maydanoz Time : Film - San Andreas

Herkese merhabalar efenim !

Dün postta söylemeyi unuttum ama nihayet internet problemimi halettim o yüzden her gün olmasa da eskisi gibi sık sık post yapamaya gayret edicem diyebilirim.

Bugün ki film postunda başrolünde Dwayne Johnson'un olduğu bi macera-romantik tarzda bi San Andreas filmi var.Amerika'da 9.6 şiddetindeki depremi çoğunuz biliyorsunuzdur işte o olaydan etkilenerek çekilmiş bi film diyebilirim.

Öyle aman aman çok orijinal senaryolu bi film değil maalesef.Tipik kıyamet filmlerinden tek farkı kıyamet yerine sadece Amerika'ı kapsayan bi depremin olması.Yine eşinden boşanmış,çocuklu bi süper baba modelimiz var elbette ve yine ailesi için bütün zorlukları göze alıyor herkes pıtır pıtır ölürken bi onlar sağ kalıyor bile diyebilirim yani.


5 Ekim 2015 Pazartesi

Maydanoz Time : Film - Labirent : Alev Deneyleri

Herkese merhabalar efenim !

Balıkesir sinema bültenini daha geldiğim ilk haftadan hem de The Maze Runner'ın ikinci filmi olan Alev Deneyleri ile açmış bulunuyorum.Uzun zamandır beklediğim bi filmdi diyebilirim kitaplarını okumadığım için serinin devamında neler olup bittiğini pek bilmiyorum açıkçası ama beni birazcık hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim.

Oysa birinci film bana çok heyecanlı,orijinal ve keyifli gelmişti ama ikinci film daha çok popüler filmlerin ve dizilerin bi karması gibi.Daha çok Walking Dead ile The 100 'in bi karması şeklinde olmuştu.Tabi başrolde Dylan olunca her türlü izleniyor ha bu arada film 3D olarak çıktı ama ben burdaki sinema da hiç 3D keyfini alamadığımdan o bakımdan da kötüydü diyebilirim ama seri yine devam edeceğe benziyor bende o zamanda böyle fırsatını bulursam elbette giderim.




2 Ekim 2015 Cuma

Maydanoz Time : Kitap - Çocukluğun Soğuk Geceleri Tezer Özlü

Herkese günün 2.postu olan kitap postundan merhabalar efenim.

KafkaOkur'u çok zamandır duyup takip ediyordum ama bir türlü almaya fırsatım olmamıştı.Alanım PDR olasa da hobi olarak Edebiyat'a çok büyük bir ilgi duyduğumu söyleyebilirim.KafkaOkur'un 6.sayısında Tezer Özlü vardı onun hayatını ve eserlerinde ki alıntıları okurken "Ben bu kadının mutlaka bi kitabını alıp okumalıyım." dedim ve hemen kütüphanenin yolunu tuttum.Allah'tan şansıma yazdığı ilk kitap vardı.Aslında Roman olarak geçse de tür olarak Otobiyografiye ve birazda Anı'ya biraz da Hikaye türlerinin içine de sokabiliriz pek ala.Tezer Özlü daha önce sadece Lise Edebiyat'ta adını duyduğum bir kadındı o kadar aslında okudukça kadını bir çok yönden benzerliklerimiz olduğunu keşfettim diyebilirim.Özlü benim gibi duyguları ve hisleri çok yoğun yaşayan bir kadın hatta bu yüzden ruhsal çöküntüler yaşamış hatta manik depresif teşhisi konulmuş bir kadın.Bizim tıp terimlerini bir yana bırakacak olursak Özlü aslında iki tarafı olan bir kadın.

Bir tarafı mutlu,huzurlu edebiyata ve eşine aşık...Bir tarafı ise mutsuz,huzursuz,eşinden ve hayatından,yaşamaktan nefret eden ve çokça intihar etmeyi düşünen biri.Hatta bu yüzden kliniklere kapatılıyor ve (şu anda olmayan ) elektro şok tedavisi uygulanıyor üzerinde.


Kitap - Garson Matias Faldbakken

 Herkese merhabalar efenim, Norveç edebiyatı çok sevdiğim ya da takip ettiğim bir edebiyat değil açıkçası.Soğuk ve bence sıkıcı bir edebiyat...