27 Eylül 2016 Salı

Maydanoz Time : film - A Dangerous Method

Herkese merhabalr efenim ...

2 gündür şu lanet internet olaylarıyla uğraştığım için maalesef yazamadım pek bir bir şeyler ama nihayet halledebildim bundan sonra yine her gün birlikteyiz elbette yeni keşiflerle :)

Biliyorsunuz ki ben okullar açılınca "inek öğrenci" modülüne bürünüyorum resmen sadece derslerim değil ilgi alanlarımda bir anda psikoloji üzerinde dönmeye başlıyor eh durum böyle olunca bende bunu sizlere yansıyorum elbette.

Zaten daha önce izleme listeme koyduğum ama bir türlü izleyemediğim filmi derste hocamız önerince izlemek farz oldu deyip açtım Allah'ım izlemez olaydım resmen Jung'tan nefret ettim ama yine Freud bizim babamız o konuda fikrim değişmedi Allah'tan.

Eğer psikolojiye ilginiz varsa filmi izlemenizi öneriyorum onun dışında bence hiç bir halta yaramaz bir film.Resmen Jung'un yediği naneleri anlatıyor diyebiliriz.Ayrıca bu filmde bir kez daha Keira'nın oyunculuğunun mütüşlüğünü görmüş oldum bu kadını boşuna sevmiyorum yahu.

Neyse efenim Jung bilen bilir Freud'un öğrencisi tadında ama onunlada bir çok konuda ters düşen bir bilimadamı.Kendisi evli ve 2 çocuk babası ayrıca döneminde ünlü doktorlarından biri.Aslında adam tam bir "bir psikolog nasıl olunmaz"ın cevabı gibi olmuş bu filmde.Çünkü üst seviyede psikolojik bir rahatsızlığı (içinde tacizde olan) bir kadını tedavi ediyor üstüne bir güzel kadınla yatıyor üstüne bir güzel sanki iyi bir halt yiyormuş gibi kadını kırbaçlıyor,cinsel zevk niyetine azap veriyor karısını aldatıyor derken "ulan ben ne yapıyorum" diye birden kendi kendine aydınlanıyor ve bir skandal olmasını önlemek için bu metresini terkediyor.Kadında iyice hırs yapıyor doktor oluyor hatta Freud'un yanında çalışmaya başlıyor falan fıstık.

Yalnız bu kadar halt yerken Jung beyimiz bir de üstüne utanmadan Freud'a "Üstat sende her şeyi cinselliğe bağlıyon olur mu öyle şey ehee " diyor.

Allah'ın sığır Jung'u sen bi zevk uğruna karını aldattın , 2 çocuğunu babasız bıraktın üstüne hasta bir kadınla yatıp ona bir güzel eziyet ettin bir de gelmiş Freud'u eleştiriyon dingil !

Neyse filmi izlerken zaten baya bi küfür ettim umarım kemikleri sızlamıştır.Benim hobim olan her şeyde durumlar hep karışık arkadaşlar Edebiyatta da psikolojide de böyle vallahi.Bi gidip matematiği sevemedim ne güzel herkes onda kafayı çalıştıyıor yapıyor bi teori ohh mahşallah ortalığı karıştırmaya ne gerek var.Bunlar hep bi skandal hep bi marjinallik peşinde ...


25 Eylül 2016 Pazar

Maydanoz Time : Kişisel - SadeveDerin'in Hayal Mimi !

Herkese merhabalar efenim ...

Uzun süredir mimlenmemiştim çok sevgili arkadaşım Sadevederin beni mimleyince kolları sıvadık bakalım :)

1. Hayal kurmaktan hoşlandığınız bir yer ya da zaman dilimi var mı?

Tuvalet :D

2. En çok nelerin hayalini kurarsınız?

Geleceğimin ya da ünlü bir oyuncu olduğumun (Ne alaka sormayın sanırım bu benim gizli fantezim)

3. Şimdiye dek çok hayalinizi gerçekleştirdiniz mi?

Bir zamanlar "Ölmeden Önce Yapmak İstediklerim " diye bir listem vardı sanırım bu listeden en fazla 3-4 tanesini gerçekleştirebildim ama küçük küçük hayallerimi gerçekleştirdim diyebilirim aslında Üniversiteye gitmek gibi :)

4. Henüz gerçekleşmemiş ama illa da gerçekleşecek dediğiniz bir hayaliniz var mı? Sakıncası yoksa anlat çabuk nedir?

Tabiki de Güney Kore'ye gitmek enin sonunda bir gün gidicem ve o özendiğim bütün şeyleri yapıcam !!!

Bu mimi okuyan herkesi mimledim ! 

Sevgiler :D

24 Eylül 2016 Cumartesi

Maydanoz Time : Kitap - Kafes Josh Malerman

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün Balıkesir'de çok güzel bir hava var.Hafta sonu oldukça güzel geçeceğe benziyor bunun şerefine bir kitap postu yaparım didim !

"Kafes" uzun zaman Çok Satanlar 'da olan ve bir çok blogta gördüğüm ama konusunu dahi bilmediğim sadece Polisiye bir roman diye tahmin ettiğim bir kitaptı.Kütüphanede görünce hemen üzerine atladım elbette ve 3-4 gün gibi kısa bir sürede heyecanla okuyup bitirdim.Cidden çok sürükleyici ve aldığı konumu hakeden bir kitap olmuş bence ama bir kaç nokta bana eksik geldi açıkçası.

Konusu aslında çok alışageldik.Zombi yerine türü bilinmeyen "yaratıklar" dünyayı istila ediyor eğer bu yaratıklara bakarsanız beyniniz bunu kaldıramıyor ve delirmeye başlıyorsunuz ya çevrenizdeki ya da kendinizi öldürüyorsunuz o yüzden hiç bir şekilde evden dışarı çıkmamanız lazım.Eğer çıkarsanızda dış dünyayı görmemeniz  , "Gözlerinizi Asla Açmamanız Lazım !" 

Kitabın sonuna kadar benim merak ettiğim tek şey bu yaratıkların neye benzediği nerden geldiği ve nasıl bir etki yarattığıydı insan beyninde ama hiç bir açıklama olmadan yazar hikayeyi bağlamış ve bitirmiş.Kitabın akışına göre bence çok vasat bir sonmuş gibime geldi bunun dışında gerçekten çok saran bir hikaye.


22 Eylül 2016 Perşembe

Maydanoz Time : Mobil - WebToon Okuma Uygulaması !

Herkese merhabalar efenim ...

Sonbaharı yaşayamadan resmen kışa geçtik ! Bu ne soğuktur yarabbi diyerekten bugünün postunu yazmaya başlıyorum sevgili takipçilerim !

Kore manyaklığımı artık bilmeyen kalmadı bence.W dizisi ile birlikte Webtoonlara merak saldım şu sıralar.WebToon Nedir ? diye soracak olursaniz bir çeşit Manga yani hikayelerin çizimleştirilmiş hali.Googleplayde Line Webtoon uygulamasından İngilizce ve Türkçe olarak bir çok hikaye bulabilirisiniz eğer Liar Game tarzı böyle kafa yorduran her bölüm sonunda aklınızı fikrinizi alan bir şey ile başlamak isterseniz Dice benim favorim sanırım şu an  120 'ye yakın bölümü Türkçe olarak bulunmakta.

Eğer daha böyle romantik bir şeyler isterseniz de Siren's Lament'i öneririm daha çok fantastik-romantik diyebiliriz sirenler (denizkızları) hakkında bir hikaye.

Webtoon bence Mangalardan daha iyi.Çünkü hem okunması daha kolay hem de çizimler renkli ve aralıklı olduğu için göz yormuyor.

Eğer bu tarz şeyleri seviyorsanız bence hemen bu uygulamayı indirin ve dediğim hikayeler bir göz atın özelliklede şiddetle Dice'ı öneriyorum bu zamana kadar okuduğum en zekici kurgulanmış hikayelerden biri Fantastik olduğu için diziye çevrilmesi biraz zor olabilir ama bence kesinlikle live action u yapılmalı en azından böyle bir hikaye kesinlikle çok ilgi görür :)




20 Eylül 2016 Salı

Maydanoz Time : Dizi - Orange

Herkese merhabalar millet !

Bugün yine tazecik bir 2016 animesi ile devam ediyoruz.

Yine bir kardeş klasiği olarak kardeşimin bana önermesiyle birlikte izlediğimiz ve her hafta yeni bölümü gelene kadar konuyu nereye bağlayacaklarına dair türlü teoriler ürettiğimiz beyin yoran bir anime oldu ama o kadar heyecanla beklememize rağmen sonunda maalesef ikimizde tatmin olamadık çünkü bekleninden daha vasat bir sonla bitti kafamızda bir çok soru işaretiyle öylece ortada kaldık maalesef.İnsan bu kadar güzel ve heyecanlı başlayan bir animeden elbette çok fazla şey bekliyor çünkü ortada çözülmesi gereken bir çok gizem vardı.Ve her bölümde bir şey daha açığa çıktı ve yeni teoriler üremeye başladı.

Spoiler vermek istemediğim için daha fazla anlatmak istemiyorum ama mutlaka izleyin dedim animlerden biri oldu sonunu da artık mazur görücez ne yapalım ?

Kısaca konusu :

Bir gün Naho Takamiya, on sene sonraki kendisinden bir mektup alır. Naho okumaya devam ettikçe, mektubun sınıfına yeni nakil olan Kakeru Naruse isimli bir öğrenci dahil, olayları günü gününe anlattığını görür.

On sene sonraki Naho, mektupta sürekli pişmanlıkları olduğundan ve özellikle Kakeru'dan bahsederek geçmişteki Naho'nun doğru kararlar almasına emin olarak hatalarını düzeltmesini istediğinden bahseder. Daha şaşırtıcı olan şey ise Naho on sene sonra Kakeru'nun artık onlarla beraber kalmadığını öğrenmesidir. Gelecekteki Naho, geçmişteki benliğinden Kakeru'ya göz kulak olmasını ister
.




19 Eylül 2016 Pazartesi

Maydanoz Time : Kitap - Bitanem Candan Özer

Herkese yeni bir okul döneminden merhabalar efenim !

Bu okul döneminde de elbette bol bol kitap okuyalım diye bir kitap postu ile başlamak istedim.

Şu an Balıkesir'de yim ve haliylen okulum başladı yine elimden geldiğince sık sık yazmaya çalışacağım elbette ama yazamasamda siz beni biliyorsunuz :)

Neyse efenim 2 haftadan fazla bir süredir okumak için adeta çırpındığım kitabı nihayet sonlandırdım çünkü kitap ciddi anlamda gitmiyor hep aynı tarzın ve aynı şeylerin üzerinde dönüp duruyor.Yazara ve diline daha önce okuduğum "Araf" kitabından alışmıştım oysa ama bu kitap beni çok bunalttı o yüzden bu kitaba maalesef ki Araf gibi bakamıcam.

Yazar yabancı aşk romanlarından alışık olduğumuz bir stille Bugün ve Dün 'ün ayrımı şeklinde yapmış.Bir kadın ve adamın yaşlılık halleri ve gençlik halleri.Elbette onca sene kavuşamamışlar.Adam zaten görücü usulüyle herhangi bir kadınla evlenmiş hatta tanıştıklarında bile evliymiş zaten ben oraları sonradan anladım , daha önce de dediğim gibi yazarın biraz karışık bir uslübü var. 

Gençlikleri darbe yılına denk geldiği için büyük sıkıntı içinde Türkiye.Olaylar Hatay bilhassa İzmir'de geçiyor.Bol bol Kemeraltı ve Alsancak anlatılıyor.Kitabın tek sevdiğim tarafı buydu herhalde.Bildiğim yerlerin olması daha bi gerçekçilik katıyor.

Kadın gençliğinde evlenmiş boşanmış ve tek başına ayakta durmaya çalışan biri.Hem o yılların zorluğu hem de kadının iş bulamaması üzerine açlık,kira maddi sıkıntılar çok fazla çekiyor.O satırları okurken ben psikolojik olarak acıktım siz düşünün yani :/ Allah kimseyi açlıkla sınamasın çok çok zor bi şey !

Yalnız ve dul bir kadın olmak o zaman da bu zamanda çok zor azizim.Öyle adamı kolay kolay bırakmazlar zaten bırakmadılar da bu kadını da kadında zaten şansta yok Lezbiyenlerin Fuhuş yaptığı bir yer bile yanlışıkla düşüp üstünede polis baskınında içeri atıldı düşünün yani !

Uzun uzun paragraflar ve standart puntodan biraz daha küçük yazıldığı için bi süre sonra içinize bay geliyor maalesef ayrıca konular çok ayrı tellerden gitmeye başlıyor bi yerden sonra ...


18 Eylül 2016 Pazar

Maydanoz Time : Kişisel - Bloğum 3 Yaşında !

Herkese merhabalar millet !

Bugün 18 Eylül yani Bloğumun 3.yaş günü yehuu ! Alkışlar kutlamalar festivaller wuhuuu ...

Tamam neyse gelelim fasülyenin faydalarına.Bu sene neler gördüm,neler öğrendim,neler yaptım ve 1 yılım nasıl geçti şöyle bi özet geçmek istedim her yıl olduğu gibi.

Umarım bu sene daha çok aktivite de bulunurum ve bunları sizinle paylaşırım.Ne demişler "Hayat paylaştıkça güzeldir ! "


1-YouTube Kanalımı Açtım !




2-BalTog' a Katıldım !



3-Organ Bağışı !


4-Kendi Paramı Kazandım !


5-Kitap Ağacına Katıldım ve Yazarlarla Tanıştım !


6-Akçay,Edremit,Ören 'i Gezdim !


7-İlk Çekilişimi Kazandım !


8- 21.İzmir Kitap Fuarına Katıldım !


9- Yaratıcı Drama Eğitimi Aldım !


10-Amasya Gezisi !


11-Yeni Kütüphane Yaptırdım !


12-Alaçatı-Çeşme Gezisi !


13-Antalya'da Otel Tatili !


14-Bol Bol Kitap Okudum !


15-Bol Bol Dizi İzledim !


16-Bol Bol Film İzledim !


17-Bol Bol Müzik Dinledim !


18-Pi Gençlik Derneğine Katıldım !


19-Tramva Geçiren Çocuklara Psikolojik Müdehala Eğitimi Aldım !


20-Bol Bol Tiyatro İzledim !


21-WebTozu.Com Yazarı Oldum !


22-Bilgisayar Oyunları Manyağı Oldum !


23-KPOP Manyağı Oldum !


24-Yeni Arkadaşlar Edindim !


25-Eski Arkadaşlarımla Güzel Zamanlar Geçirdim !


26-Karakter Çizimleri Manyağı Oldum !



Fantastik Film : V for Vengeance

 Herkese merhabalar efenim, Bayramın ilk gününde annemler yengemlerle birlikte Amasyaya gitmişlerdi.Beni de kuzenimin evine bıraktılar.Biz d...