Kitap - Kıyamet Park Alper Canıgüz

 Herkese merhabalar efenim,

Dün kız kardeşim geldi.O yüzden 3 gün boyunca onunla zaman geçiricem evde 3 Temmuzda da Marmaris'e gidicez ve 1 hafta orda tatil yapacağız.Gelince diş çekimim var büyük olasılıkla ağrı ve sızı içinde olurum gibime geliyor ayrıca 14 'ünde KPSS sınavına da gireceğim daha sonra da YKS açıklandındığı için 18 Temmuzdan 5 Ağustos a kadar okulda olucam yani çalışıcam.Tabiki boş zamanım oldukça buraya yeni postlar atmak için gelirim diye tahmin ediyorum ama gelemezsem de şimdiden çok yoğun bir zaman diliminde olacağımı bilmenizi isterim.

Bugün okumaktan çok keyif aldığım serinin son çıkan kitabından bahsedicem.Bu sefer küçük dedektifimiz ailesiyle birlikte otel tatiline gittiği zaman bir cinayete tanık oluyor o yüzden tabiki diğer kitapları gibi bu kitapta absürd komedi tadında.Bence serinin daha devam kitabı gelir bende geldikçe alır okurum.

“Yakında dünya daha iyi bir yer haline gelecek çünkü ben daha iyi biri olacağım; ama önce halletmem gereken işler var.”

Mozart 5 yaşında beste yapıyordu, Alper Kamu cinayet çözüyor!

Lüks bir otelde gedikli bir gazeteci vahşice öldürülür.

Böylece dünyanın en küçük dedektifinin hayatına renk gelir.

Zanlılar arasında mekik dokurken, 8 yaşında tecrübeli bir rakibi vardır

bu defa: Altan… şeytana pabucunu ters giydiren yeni nesil bir şeytan.

Kahramanımız katili Altan’dan önce bulabilecek midir?

Yoksa davayı, bahsi ve hayalî arkadaşlarını kaybedecek midir?

Kitap - On Bir Dakika Paulo Coelho

 Herkese merhabalar efenim,

Bu haftamda Amasya 'da düğüne katılmakla , 20 'lik dişim iltihap kaptığı için acılarla,ağrı kesicilerle geçti.Bunlar dışında elimden geldiğinde kitap okumaya çalıştım.Uzun bir zamandan sonra Paulo Coelho kitaplarına tekrardan sardığımı söylemiştim size Okçu'nun Yolu adlı kitabını yorumlarken.Bir kitabı da bu 11 Dakika kitabıydı.11 dakika neymiş diye sorarsınız benim içinde büyük şok oldu seks süresiymiş :D 

Coelho genelde gerçek olaylardan ve isanlardan esinlenerek romanlar yazar o yüzden onun edebi dilini ve romanlarını çok seviyorum.Bu kitabı da İsviçre ye geziye gittiği bir zamanda kendisine verilmesi için otel lobisine bırakılmış bir kitap dosyasıymı.Takma adı Maria gerçek adı Monica olan Brezilya lı bir kadının İsviçre ye gelip fahişe olma serüvenini ve Coelho'nun da kullandığı bir terim olan "kutsal seks" i bulmaya çalışmasını anlatıyor.

On Bir Dakika, dünyanın en eski mesleği fonunda yaşanan bir aşk masalı. Paulo Coelho’nun kahramanı güzeller güzeli Maria, iyi bir eş, sakin bir yuva değil, serüvenler, aşklar, zenginlikler hayal etmektedir. Bu hayallerin peşine takılıp ülkesinden çok uzaklara, İsviçre’ye sürüklenir. Dilini bile bilmediği bu yabancı dünyada, hayallerini gerçekleştirmek uğruna garip serüvenlere karışan genç kadının cesareti yanında ilkeleri de sınanır. Maria, birçok kadının ömür boyu adım atmaya cesaret edemediği bir eşikten geçmektedir: kendini, bedenini, ruhunu ve cinselliğini tanıma. Aşk ve cinsel özgürlük, zenginlik ve yoksulluk, utanç ve cesaret, çıkar ve özveri, söz simyacısı Paulo Coelho’nun Maria için katı gerçeklerle dokudğu düşler dünyasının çelişkileri…

Maria’nın serüveni nasıl biterse bitsin, her şeye rağmen “Dünya, yalnızca on bir dakika süren bir şeyin çevresinde dönüyor.”

Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Haziran Ayı Kitabı Servi Nine ve Üç Güzeller Arlin Çiçekçi

 Herkese merhabalar efenim,

Pazar günü ekip ile bulup ayın kitabını tartıştık.Normalde yaz aylarında buluşmaya ekip bu yıl buluşmaya karar verdik bence çok da isabet oldu bi kere gitmeyince çok dağılmış ve kopmuş hissediyorum  ben kendimi o yüzden mutlaka her ay katılmaya çalışıyorum.

Duygu Asene ödüllü bir kitap kendisi ve ilk defa duyduğum bir yazardı.Kitabı ben  gerçeküstücülük kategorisi üzerinden değerlendirdim nedense.Yatırlar,ölüler gibi biraz daha ruhani şeyler olduğu için sanırım.Masalsı bir dille yazılmış tek nefeste okunabilecek çok akıcı bir kitap tabiki ayrıntılara girildiğinde eleştirilecek çok şey bulabilir insan ama bence okurken sıkmaması ve akıcı,anlaşılır olması bence yeterli bir düzey diye düşünüyorum.

Kitap - Cehennem Çiçeği Alper Canıgüz

 Herkese merhabalar efenim,

Serinin 2.kitabını da çok kısa bir sürede bitirdim.Çok sevdiğim ve okurken çok eğlendiğim bir seri oldu asla bir cinayet kitabı gibi gelmiyor bana okurken hatta katili tahmin etmeye falan bile çalışmıyorum daha çok eğlenceli bir komedi kitabı okuyor gibiyim.

“Bilirsiniz insanlar doğar, ölür ve sonra büyür.”

5 yaşındaki dâhi dedektif Alper Kamu, tüyler ürperten, kahkahaya boğan ve yürek burkan ikinci macerasıyla huzurlarınızda.

Kahramanımız, bir yandan amcasının ölümünün dolaylı müsebbibi Adalet’in peşinde koşarken, diğer yandan kendini tuhaf bir cinayet davasının içinde bulur. Mahalleye yeni taşınan ailenin oniki yaşındaki oğlu Ümit, engelli kardeşini boğarak öldürdü, öyle mi? Üstelik itiraf da etti.

Kardeşinin acılarına son vermek istemiş.

Masumane bir cinayet…

Alper Kamu şahitli, ispatlı, itiraflı bir cinayeti yeniden çözerken aileye, aşka, dostluğa, adalete, kısacası hayata ilişkin birçok düğümü de çözüyor.

Komedi Filmi : Lohusa

 Herkese merhabalar efenim,

Dün Netflix e geldiği gibi izlediğim yerli bir komedi filminden bahsedicem bugün sizlere.Gupse'yi çok severim ve filmlerini de takip ederim ama en az güldüğüm ve en az sevdiğim filmi bu film oldu.Hiç gülmedim hatta bazı sahneleri çok tekrar gibiydi o yüzden atlayarak izledim bir de sanırım annelik bana uzak bir kavram olduğu için konunda tam olarak içine giremedim.Sonlara doğru kadınsal olarak bazı sahnelerde ağladım sadece onun dışında bence belli bir kitleye hitap eden bir yapım olmuş.

 Burcu ve Onur, çocuklarına kavuşma gününü heyecanla bekleyen bir çift olarak hikayenin merkezinde yer alıyor. Hamilelik sürecinde, doğum sonrasındaki hayatın getireceği değişikliklere aldırmayan Burcu, lohusa depresyonuyla tanışmayacağına inanıyor. Fakat hiç de düşündüğü gibi olmuyor.

Kitap - Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım Elena Ferrante

 Herkese merhabalar efenim,

Bir bayramın daha sonuna geldik yarın işe gidicem.Benim asıl tatilim Temmuz ayında başlayacak inşallah yoksa yaz boyu ev ve iş arasında geçmiş olur :( 

Bu kitap serisini uzun zamandır görüyor ve merak ediyordum.Okulumuzdaki edebiyat öğretmeni arkadaştan bu serinin onda var olduğunu duyunca hemen bana getirmesini rica ettim.Kendisinde 1. ve 3. kitapları varmış serinin diğer kitaplarını da ben alıp okuyup seriyi tamamlamak istiyorum.İtalya'nın küçük bir kasabasında geçen iki kızın arkadaşlığını aynı zamanda erkek egemen İtalyan kültürünü okuyoruz.Akdeniz kültürü her yer de aynı maalesef ki.Baskıcı babalar ve salak erkekler :D İtalya'da da olsan Türkiye de de olsan benzer hikayeleri yaşıyor kadınlar genelde.

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım, İtalya’da bir kenar mahallede yetişen iki genç kızın çekişmeler, kıskançlıklar ve sırlarla örülü dostluklarını, zorluklarla geçen büyüme ve varoluş serüvenlerini anlatıyor. 

“Napoli Romanları”nın ilki 50’lerde, fakir bir mahallede başlıyor. Bu unutulmaz dostluk hikâyesinde fazlasıyla akıllı ve duyarlı iki genç kız, Lenù ile Lila, boğucu erkek-egemen kültür, duyarsız, buyurgan aileleri ve yoksunluklar karşısında birbirlerinde teselli bulur. Ancak bu iki sıradışı arkadaş büyüdükçe, onlara dayatılan değerleri kabule yanaşmayacak, büyük fedakârlıklar da gerektirse, birer kadın olarak tutkularını yaşamak ve yaratıcı olmak için ellerinden geleni yapacaktır… 

Komedi Filmi : Mutluyuz

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün tam bayramda izlemelik Netflix e yeni gelen yerli bir komedi filminden bahsetmek istiyorum.Kadın komedyenleri genelde takip ediyorum ve destekliyorum Yasemin Sakallıoğlu da takip etiiklerimden yaptığı işleri genelde izliyorum bu işini de beğenerek izledim.

Mutluyuz, boşanma aşamasında olan bir çiftin hayatına odaklanıyor. Ferhat ve Aslı iki yakın arkadaştır. Sevgilileri tarafından terk edildiklerinde birbirlerine destek olma kararı alırlar ve evlenirler. Evliliklerinin üçüncü yılında, ilişkilerinin zorluklarıyla yüzleşmeye başlarlar.

Korku Filmi : Tarot

 Herkese merhabalar efenim,

Bayramda evde oturmaca ve film izlemece.Bu bayramda böyle olsun bakalım napalım zaten 2 gün sonra falan işe gidicem temmuz ayında 15 günlük iznim olcak orda da Marmaris yapıcaz ailecek o yüzden bu bayramda da evde kalmayı çok kafaya takmadım açıkçası.

Yeni çıkan korku filminden bahsedicem bugün size.Tarot üzerinden hikayelenmiş fantastik tarzda bir korku filmi ben işlenişi bakımından Son Durak film serisine benzettim.Bu tarz bi konuda daha önce film izlememiştim o yüzden konusu bana orijinal geldi.

Bir grup arkadaş, Tarot falı bakmanın kutsal kuralını umursamadan çiğner ve lanetli kartların içinde hapsedilmiş tarif edilemez bir kötülüğü bilmeden serbest bırakır. Tek tek kaderle yüzleşirler ve ölüme karşı bir yarışa girerler.

İngiliz Dizisi : Bridgerton

 Herkese merhabalar efenim,

Evdeyken bitirdiğim dizilerden birinden bahsedicem bugün sizlere.Aslında daha önce kitaplarını okuyup çok da beni sarmayan bir seriydi sanırım 3 kitabı falan vardı bende son kitabını yarım bıraktığımı hatırlıyorum ama dizisi bence güzel olmuş.Sadece tek tutulduğum konu siyahilerin ne işi var dönemsel İngiliz dizisinde.Yani kitapta da bu şekilde geçmediğini eminim ayrıca o dönemin koşulları dikkate alındığında siyahi insanların köle olarak kullanıldığını bütün dünya biliyor.Dizinin realistik kısmı bence bu kısımda baya bi kırılmış bu kısmı göz ardı edecek olursak bence konular güzel işlenmiş kitaptaki gibi(hatırladığım kadarıyla) farklı aşkların ve çiftlerin üzerine eğliyordu serinin devam kitaplarında.+18 sahneler yer aldığını da söylemekte fayda var.Bunlar dışında dekor,kostüm olarak bence Netflix yine iyi bir iş çıkarmış diye düşünüyorum.

1.Sezon

8 kardeşten oluşan Bridgerton ailesinde evlilik yaşı gelen Daphne'nin başarılı bir evliliğe giden yolculuğunu ele almaktadır.

2.Sezon

Bridgerton ailesinin en büyük kardeşi olan Anthony'ye ve onun gönülsüz evlilik arayışına odaklanmaktadır.

3.Sezon

Benedict'in hikayesini ve Sophie Beckett ile olan aşkını paylaşmak yerine Penelope Featherington (Nicola Coughlan) ve Colin Bridgerton arasındaki aşk hikayesini konu alacak. 

Kitap - Ogullar ve Rencide Ruhlar Alper Canıgüz

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün hem tüm Babişlerin Babalar Günü Kutlarım hem de Bayramınızı Kutlarım !

Bugün bayram şekerine niyetine harika bir kitap önerisi ile geldim.Murat Menteş'in tayfasından olduğunu bildiğim Alper Canıgüz'ün oldukça popüler kitap serisinin ilk kitabını aldım okudum daha sonra da diğer kitaplarını aldım.

5 yaşında olan akıllı bir veledin bir cinayet davasını aydınlatmasını konu alıyor.

“Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar.”

Dünyanın en küçük dedektifi, 5 yaşındaki Alper Kamu iş başında… Sherlock Holmes’tan tek eksiği yaşı. Sahi! Bir de hiçbir suçluyu alt edecek fiziksel güce sahip değil. Alper Kamu’nun sermayesi zeka, bilgi ve sezgiden mürekkep.

Ve şimdi… Hicabi Bey’i Deli Ertan’ın öldürmediğini ispat edebilmek için gerçek suçluyu bulmak zorunda. Oğullar ve Rencide Ruhlar, başta Fransa olmak üzere birçok ülkede “modern polisiyenin parlak bir örneği” olarak selamlandı. Daha ilk cümlede okuru yakalayan; samimi bir mizah, şefkatli bir eleştirellik ve afallatıcı tespitlerle donanmış, soluksuz bir serüven.

Kore Dizisi : Hierarchy

 Herkese merhabalar efenim,

Sanırım bayramda evde oturup kitap okuyup dizi izleyeceğim arada da oyun falan oynarım diye düşünüyorum bayramdan sonra kız kardeşim Sude gelecek ayrıca müdürüm okula gelmemi de istedi o yüzden çalışıyor olacağım ama hafta sonları kız kardeşimle günübirlik bir yerlere gideriz diye düşünüyorum yakınlarda.

Netflix e geldiği gibi izlediğim mini bir Kore dizisinden bahsetmek istiyorum.Elit insanların gittiği bir okula fakir bir öğrenci gelince hemen dikkatimi çekti konusunda ben daha çok gerilim tarzı bir şey zanettim ama gizem romantizm tadında bir diziydi ama yine de sardı diyebilirim bazı sahenlerde çok BOF dizisinin havası da vardı.

Jusin Lisesinde asayiş, %0,01'lik en üst dilimdeki öğrencilerin kontrolündedir. Ancak okula nakille gelen esrarengiz bir öğrenci, onların dokunulmaz dünyasında bir çatlak açar.

Türk Dizisi : Bahar

 Herkese merhabalar efendim,

Yine 1 haftadır felaket bir şekilde hasta oldum ve rapor alıp evde yattım dinlendim hala kuru öksürük halindeyim.Sezon boyunca izlediğim tek TV dizisinin sezon finalini de izleyince sizlere artık yazıp arşive postlamak istedim.Normalde Kore dizisi yine genelde bu tarz dizilerin Türk yapımı yerine gidip orijinalini izlerim ama bu sefer o kadar iyi iş çıkarmışlar ki asla gidip Kore halini izlemek ve hatta spoiler yemek içimden gelmedi.İş ülkemizde de baya ses getirdi.Bunda en büyük katkı bence oyuncu kadrosunun gerçekten çok iyi olması ve bir çok sahnede de doğaçlama yaparak izleyiciyi eğlendirmeleri.Drama dizisi olması yanında aynı zamanda komedi dizisi olmasının da keyfini yaşatıyor.Bu arada bizde okullar olarak yarın karne ve kep töreni ile sezon finaline giriyoruz.Tabi ben tercih zamanı da çalışıcam belki ara tatillerim olur diye düşünüyorum bu arada bayramda planlandığım gezimde sayı yetersizliğinden iptal oldu o yüzden bi tık gıcığım bu duruma da :(

Bahar (Demet Evgar), ölümle karşı karşıya geldiğinde dışarıdan 'kusursuz' görünen ailesinin özellikle de eşi Timur'un (Mehmet Yılmaz Ak) başka bir yüzüyle karşılaşacak. Bahar'ın ani hastalığı ile ailedeki tüm dinamikler değişecek. Bu süreçte Evren (Buğra Gülsoy), her anlamda Timur'un rakibi olacak.

Alman Dizisi : Maxton Hall

 Herkese merhabalar efenim,

Dün okuldan çocuklarla birlikte Samsun Gençlik Festivaline gittim.6 dan 12 ye kadar festivaldeydim bugünde sabah erkenden uyanıp işe geldim.Bendeki enerji bazen beni bile şaşırtıyor.Yeni vlogta festivale de yer vericem elbette orada ayrıntılardan bahsediyor olucam.Bu yaz için planlarım şu şekilde : Bayramda Sivas ve Malatya taraflarını  içeren bi doğa gezisi turum var 1 gece 2 gün sürecek tek başıma gezi turu ile gidicem ardından 4-11 temmuz arasında ailecek Marmaris'e gidiyor olacağız kampa yine ardından 18 Temmuzda sınavlar açıklandığı ve sonrasında tercih dönemi olduğu için okul açılana kadar 1 hafta daha izin alırsam belki kız kardeşimle bir yerlere gideriz diye düşünüyorum bu arada tabi günlük Bafra gezisi ve Giresun Mavigöl,Vezirköprü kanyonu,Sinopta deniz turu falan da düşünüyorum.Bu kış boşanmadır baka şeylerdir derken çok yorulum artık yeniden bekar olduğuma göre gönlümce gezmek istiyorum.

Şu sıralar liselilerle takılınca kendimi yine ergen gibi hissetmeye başladım.Netflix de izlemeye yeni bir şey bulamayınca Amazon Prime a bakayım dedim ordan yine kitaptan uyarlanmış lise dizisi gördüm bi bakayım dedim 8 bölümü bir akşamda devirmişim bile :D

Maxton Hall, Harriet Herbig-Matten tarafından canlandırılan Ruby'nin, Damian Hardung tarafından canlandırılan milyoner varis James Beaufort'u tehdit eden bir sırra tanık olduğu Maxton Hall Özel Okulu'nda geçiyor. Dünyasını korumaya kararlı olan James, Ruby'yi susturmaya çalışır.

İngiliz Dizisi : Geek Girl

 Herkese merhabalar efenim,

Yaz geldi ! Havalar ısınmaya başlayınca bu tarz Chill yapımları izlemeyi hatta okumayı çok seviyorum çünkü insanı yormuyorlar ve eğlenceli açıkçası.Ergen bir kız olduğum için hala (yaş 29) bu tarz yapımları ayrı bi seviyorum nedense.Kitaptan diziye uyarlanmış bir yapım olan Geek Girl'ün Netflix'e yeni gelmiş olan yapımından bahsedicem bugün size.Kitap serisi oldukça geniş o yüzden sezon sezon gelicek diye yorumladım.İlk sezonda manken olma yolunda olan liseli bir kızı ve elbette yaşadıklarını,aşkını,arkadaşlıklarını anlatıyor.

Sosyal becerileri gelişmemiş biri olan ergen yaştaki Harriet, Londra'daki önemli bir model ajansı tarafından keşfedilir ve bazı insanların göze çarpmak için yaratıldığını öğrenir.

Bilim Kurgu Filmi : Wife Like

 Herkese merhabalar efenim,

Bu hafta ki pazar sinemasında Netflix den güzel bir bilimkurgu filmi izledim.Yine konusuna acayip bir şekilde Ditroit Became Human oyununa benzettim.Bence o oyun film ve oyun dünyası için öncü oldu diyebilirim.Belki sinema adına oyundan önce daha başka örnekler vardır da ben bilmiyorda olabilirim bilemedim bu konuda şimdi :)

Yakın gelecekte yas tutan bir dedektif, karaborsada yapay insan ticareti yapan suçluların peşine düşer. Yapay zeka sömürüsünü sona erdirme mücadelesinde, arkadaşı olarak atanan yapay insanın, merhum karısı gibi davranması için programlanmasını sabote ederek onun içine sızmaya çalışır.

Kitap - Belirsiz Bir Anın Kıyısında Murat Gülsoy

 Herkese merhabalar efenim,

Murat Gülsoy İzmir Kitap Ağacı ile okuduğumuz kitaplardan birinde tanıdığım ve üslubunu çok sevdiğim bir yazardı kitaplarını okuma listeme almıştım alışveriş yaptığım zamanlarda indirime girerse mutlaka bir kitabını alıp okumaya çalışıyorum.Denk gelen kitaplarından biri de bu hikayelerden oluşan hikaye kitabı oldu.Gülsoy'un tarzını ben Murakami'ye benzetiyorum nedense anlattığı hikayeler ya da romanlar genelde şaşırtıcı ve beklenmedik,tekinsiz bir havada geçiyor bu tekinsizlik havası beni kendine çok çekiyor.Bu hikaye kitabını da oldukça severek okudum.Gerçekten belirsiz anların kıyısında dolaşıyor gibi hissediyor insan kendini kitabı okurken ve ben filmlerde,dizilerde ve kitaplarda bu havayı çok seviyorum.

Sadece çarpma anında tüm algılarımın ne kadar keskinleştiğini hatırlıyorum. Dünya farklı bir yer gibi görünmüştü gözüme, düşüncelerim dışında her şey yavaşlamış hatta durmuştu. İnsanların yüzlerinde dehşet vardı ve ben ölüm öncesi iyimserlik denilen kavramın varlığından haberdar değildim. Evet var böyle bir şey. Artık öğrendiniz. Ölmeden önceki son saniyelerinizde asla ölmeyeceğinizi düşüneceksiniz. Son anın içindeymiş sonsuzluk.

Tek katlı, bahçeli evlerin olduğu otoban kenarındaki gizemli mahalleden oyuncu belleğin dehlizlerine, kuyuya fısıldanan sırlardan mezarından kalkıp gelen ölülere, insan gibi makinelerin tuhaf dünyasından uykuyla uyanıklık arasındaki belirsiz anlara uzanan tekinsiz bir yolculuk; acımasız bir yazarın kaleminden çıkan uçuş korkusu ve nihai sonsuzluk.