10 Ağustos 2020 Pazartesi

Kitap - Yanlış da Olsa Düşünmek Hiç Düşünmemekten Daha İyidir Yılmaz Şener

Herkese merhabalar efenim,

Bayram tatili ile birleştirip 1 haftadan fazlasına çıkardığım tatilim bitti ve bugün itibariyle iş başındayım.Tatildeyken kendi kitaplarımı okuyup bitirmiştim ama 2 günüm daha olunca kardeşimin yanında getirdiği kitaplara sardım.O daha çok kurgu dışı bu tarz romanları okumayı daha çok seviyor.Destek yayınlarının felsefe serisine ait olan bu kitap Hypatia'nın hayatına kısaca değiniyor daha sonra onun düşünceleri ve çalışmaları ve o zamanda kadınlara yapılan haksızlıklardan bahsediyor.

“Hayat, kişinin kendi güçlerini keşfetmesidir. Daha ötelere yolculuk ettikçe daha fazla gerçeği idrak ederiz.”

Yaşadığı karanlık çağa bir güneş gibi doğmuştu Hypatia.

Düşüncenin ve aklın cinsiyeti olmadığını tüm dünyaya ispatlarcasına; zekâsı, kişiliği ve düşünceleriyle tarihe yön verdi. Bütün engellere ve baskılara rağmen bir kadının tek başına bile dünyayı değiştirebileceğini gösterdi herkese.

Yobazlar tarafından vücudu midye kabuklarıyla lime lime edilerek öldürülen Hypatia, yanlış da olsa düşünmenin hiçbir şey düşünmemekten daha iyi olduğunu, herkesin bu anlamda kendine ait bir alanı bulunduğunu, düşünebilme yetisine sahip her insana aynı zamanda sorumluluklar düştüğünü söylemekten çekinmemiştir.

9 Ağustos 2020 Pazar

Kitap - İzmir Kitap Kulübü İle Temmuz Ayı Kitabı Saatleri Ayarlama Enstitüsü A.H Tanpınar

Herkese merhabalar efenim,

Hayat bir şekilde devam ediyor.Kitap kulübümüzde elbette.Gerçi bu korona olaylarından beri çok fazla kendimi veremedim bu kulübe tabi seçilen kitapların ve toplantıların zoom üzerinden yapılmasınında bir etkisi var elbette.Bu durumun kulüp yöneticileri de farkında olmalı ki en azından kitap seçme yöntemine bir dur dediler ve katılımcıların seçmesi yerine kendilerinin belirlediği daha hafif ve çabuk okunan,yormayan kitaplardan 3 tane seçip oylamaya koydular.Dün akşam Temmuz ayının son toplantısı vardı ama kafam biraz bozuk olduğu için katılmak istemedim ona o yüzden inşallah Ağustos ayına diyelim.

Bu ay ki toplantıya katılmamın aslında bir sebebi de kitabı tam olarak bitirememiş olmam.Tanpınar'dan okuduğum ilk romandı aslında ve hep Çok Satanlarda yer aldığı için okumak içinde heveslenmiştim ama içinde çok fazla Osmanlıca kelimesinin olması ve kitabın anılardan oluşşsa da aşırı ilginç şeylerden oluşmadığı için dikkatimi verememiş olmam kitabı yarım bırakmama sebep oldu çünkü bir yerden sonra içim şişti resmen daha fazla devam ettirmek istemedim.

İmparatorluktan cumhuriyete geçiş döneminde Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük şair ve yazarlardan olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı eseri, modern Türk romanının kilometre taşları arasında yer alıyor. Yazarın büyük ses getiren Huzur adlı yapıtından sonra ikinci romanı olan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, dönem Türkiye’sinin bir yansıması olarak günümüzde de edebi ve tarihi değerini koruyor.

Tanpınar’ın Edebi Dehasının Bir Yansıması

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında sıklıkla ele alınan Doğu - Batı kültür çatışmasını işleyen Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın usta kalemiyle benzersiz bir değer kazanıyor. Modern Türk edebiyatının en güçlü örneklerinden olan eser, ilk yayımlandığı 1961 yılından günümüze pek çok baskısıyla geniş bir kitleye ulaşıyor. Eleştirel bağlamda güncelliğini bugün de koruyan Saatleri Ayarlama Enstitüsü; ışık tuttuğu toplumsal sorunlarla ülkemizde sadece Türk edebiyatına değil, sosyal bilimlerin birçok dalına da kaynak oluşturuyor.

Bir Hayat Hikayesiyle Temsil Edilen Toplum Tarihi

Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün olay örgüsü, fakir bir ailede büyüyen ve saatlere büyük bir ilgi duyan Hayri İrdal adlı genç bir adamın çevresinde şekilleniyor. Kalabalık bir şahıs kadrosuna sahip olan romanda, başkahraman Hayri İrdal’dan sonra en baskın karakteri ise Halit Ayarcı oluşturuyor. Öyle ki başkahraman da kendi yaşamını, Halit Ayarcı ile tanışmadan öncesi ve sonrası olmak üzere iki farklı şekilde değerlendiriyor.

“Büyük Ümitler”, “Küçük Hakikatler”, “Sabaha Doğru” ve “Her Mevsimin Bir Sonu Vardır” adlı dört bölümden oluşan romanın ilk kısmında Hayri İrdal, çocukluğundan başlayarak yaşamını ayrıntılı bir şekilde okurla paylaşıyor. Halit Ayarcı ile eserin ikinci bölümünde tanışan başkahraman, sonrasında onunla birlikte Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün temellerini atıyor. Eserin son bölümünde ise enstitünün beklenmedik akıbeti, o dönemden günümüze devam eden sorunların bir habercisi olarak okurlarını düşünmeye sevk ediyor.

Kitap - Kirpinin Zarafeti Muriel Barbery

Herkese merhabalar efenim,

Bloglarda,bookstagramlarda çok gördüğüm ve çok övülen bir kitap olan Kirpinin Zarafetinden bahsedicem bugün sizlere.

Öncelike kitap 2 ana kahramanın ağzından yazılmış.Biri daha çok günlük şeklinde ve aslında tam ana kahraman sayılmaz bi yan karakter.Asıl ana kahramanımız yani Kirpinin Zarafetine sahip olan kişi.Kendisi bir apartmanın kapıcısı ama oldukça entellektüel bir kadın.Kedileri,kitapları,filmleri,müzikleri ile yalnız yaşayan bir kadın ve bu hayatı bilerek seçmiş biri.Apartmanda yaşayan kişileri anlatarak başlıyor ve devam ediyor genelde kitap.Oldukça zengin insanların boş ve gösterişli hayatlarını eleştirir şekilde anlatıyor.Apartmana Japon tatlı bir beyin taşınmasıyla bu kapıcı kadınımızın hayata bakış açısı değişiyor.Bu arada ilk başta bahsettiğim yan karakterde 17 yaşlarında genç bir kız ama kendisi intihar etmeyi düşünüyor ve oldukça da akıllı bir kız.İki karakter de Japon kültürü hayranı.Eee apartmana Japon bir beyefendi de taşınınca kitap şenlenmeye başlıyor tabiki.Bu arada kitabın sonu oldukça hüzünlü o yüzden mendilleri hazırda tutun :)

Paris'in merkezinde, gösterişli bir apartmanda, müzik, resim ve felsefe meraklısı, Rus edebiyatı ve Japon sineması tutkunu elli dört yaşında bir kapıcı kadın. Son derece zeki ve üstün yetenekli ama içe dönük ve yaş gününde intihar etmeyi planlayan on iki yaşında bir kız çocuğu. Utangaç bu iki özel insanı birleştir en bağ binaya yeni taşınan kibar Japon beyefendisi olacaktır. Sessiz insanların zengin iç dünyalarında gelişen, göze çarpmayan güzellikleri yücelten, sınıflar ve nesiller ötesi bir dostluğu konu edinen Kirpinin Zarafeti, pek çok ülkede yayımlanmış, milyonlarca okura ulaşmış, zarif ve etkileyici bir roman.
"Her şeyin, özellikle de hayata dair mutlak olguların ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteren nefis bir kitap."
-Le Soir-
"Barbery hayatın küçük keyiflerini, her şeyin Marcel Proust'un o sonsuz nostaljisi ile dengede olduğu muhteşem anları yakalamayı başarıyor."
-L'Express-
"Bütün büyük yapıtlar gibi bu hikâye de kalbinizi kıracak, ama bazen hayatın bu hüzne değeceğini anlamanızı ya da hatırlamanızı sağlayacak."
-Chicago Sun-Times-
(Tanıtım Bülteninden)

8 Ağustos 2020 Cumartesi

YouTube - VLOG 47


Kitap - 1Q84 3. Kitap Haruki Murakami

Herkese merhabalar efenim,

1Q84 serisinin son kitabı ile artık bu maceranın sonuna geldik.Oldukça uzun ama keyifli bir macera oldu benim için.Kitap bitti ama zilyon tane soruyla birlikte bırakıp bitti kitap elbette ve tabi bu Murakaminin normali olduğu için alıştık artık sorgulamıyoruz sadece okuyoruz.

Serinin daha önceki kitaplarında iki karakter arasında gidip gelirken bu kitapta bir kişi daha ekleniyor ama o karakter neden eklendi sırf konuyu biraz daha uzatmak için mi eklendi hiç bilmiyorum ama bence kendine has özellikleri olan değişik bir karakterdi.Bu arada sanırım Murakaminin kitaplarında ilk defa bi mutlu son görmüş olduk :)


6 Ağustos 2020 Perşembe

Kitap - Gönül Natsume Soseki

Herkese merhabalar efenim,

Murakami okuduğum kadar Murakami'nin beğendiği ve övdüğü ve kitaplarında da atıflarda bulunduğu yazar ve kitapları okumaya çalışıyorum.Bunlardan biri elbette Natsume Soseki.Mutlaka her kitabında kendisinden bahsediyor Murakami.

Kitap kabaca üç bölümden oluşuyor.İlk bölümde baş kahramanımızın hayat hikayesine ve elbette çok saygı duyduğu ve sevdiği gizemli hocasını anlatıyor kahraman bakış açısıyla.İkinci bölümde kahramanımızın kendi ailesiyle olan hikayeleri okuyoruz ve bence bu kısımlar aşırı sıkıcıydı asıl anlatılmak istenen üçüncü bölümde oluyor zaten.Üçüncü bölümde hocası ve kahramanımız mektuplaşıyorlar ve hocanın bu gizemli hallerinin nedenini anlamış bulunuyoruz.

Spoiler vermek istemiyorum ama kitap Mayakitap Yayınevinden çıkmış ve içerikle kapak tasarımı bence birbirine hiç uymamış.Bi kere asıl olayların geçtiği kişiler içinde bi kadın yok gidip de sırf Japon yazar diye geleneksel Japon giysileri içinde bir kadın çizimi koymaları acayip saçma olmuş.Bana kalsa bu kitabı başka yayınevinden okumak isterdim sırf bu alakasız kapak tasarımı yüzünden ama maalesef ki bu kitap aktif olarak satışta sadece bu yayınevinde var.


İki isimsiz karakter arasında gelişen incelikli ve dokunaklı dostluğun hikâyesi…

Genç bir üniversite öğrencisi, tatil yerinde tanıştığı ve “hocam” diye söz ettiği adamla günden güne güçlenen bir dostluk kurar. Yıllardır taşıdığı sırrın ağırlığıyla kendini dış dünyaya ve hayata kapatan hoca, yavaş yavaş genç dostuna içini dökmeye başlar. Natsume Soseki, bu iki karakterin ilişkisini ve gencin hocasını anlama çabasını anlatırken yirminci yüzyılın başlarında Japonya’da gerçekleşen kültürel değişimin sonucunda doğan kuşaklar arası farklılıklara da ışık tutuyor.

Dostluklar, aile ilişkileri ve insanı ebedi yalnızlığından kurtarabilecek her şeyi irdelerken insanoğlunun karmaşık ruhsal durumuna unutulmayacak bir incelikle yaklaşıyor.

Natsume Soseki, modern Japon romancılığının sembol ismi.

- Haruki Murakami -

(Tanıtım Bülteninden)

Kitap - 1Q84 2. Kitap Haruki Murakami

Herkese merhabalar efenim,

An itibariyle Marmaris tatilinden geri dönmüş bulunuyorum ! 1 haftalık tatil yaptım elbette onun içinde bir vlog çektim daha sonra editini yapıp YouTube'a koyacağım ama ondan önce ayın 11 ine kadar yıllık iznim olduğu için tatilime kaldığım yerden evde devam edeceğimi belirtmem gerek.Bol bol yedim,yüzdüm,güneşlendim (elbette gerekli korona tedbirlerini alarak) ve kitap okudum.Yanıma Murakami'nin 1Q84 serisinin 2. ve 3.kitabını almıştım ilk olarak 2.kitabından bahsetmek istedim.

Bence bu kitap olmasa da olurmuş.Birinci kitapta ki şeyleri çok fazla tekrarlamış ve bir yerden sonra "eee artık olsun bir şeyler" dedittirdi ilk defa bana Murakami.İlk kitapta karakterlerin özelliklerini ve geçmişteki birbiriyle olan bağlarını okumuştuk bu kitapta biraz daha olaylar olmaya başlıyor elbette.Yine Murakami sizi fantezi dünyalarına götürüyor ve büyük bir merakla kitabın sonuna bir şekilde getirtiyor ve 3.kitaba hevesle başlar halde buluyorsunuz kendinizi :)


Fantastik Film : V for Vengeance

 Herkese merhabalar efenim, Bayramın ilk gününde annemler yengemlerle birlikte Amasyaya gitmişlerdi.Beni de kuzenimin evine bıraktılar.Biz d...