30 Ocak 2021 Cumartesi

Müzik : Billie Eilish - Therefore I Am

Herkese merhabalar efenim,

Taslaklarımda çok fazla malzemem olduğu zaman yazacak vakit bulamıyorum malzemem olmadığı zaman canım post yazmak istiyor bu da böyle değişik bir paradoks haline geldi ben de anlamış değilim en güzeli bugün pazar ve işe nihayet binbir araçla gelebilmeyi başarmam adına bir müzik postu yapayım dedim bugün tam bir Billie Eilish havasındayım tam da.Biraz sarkastik biraz bıkkın biraz gergin biraz atarlı ergen biraz da umursamaz tam da Billie'nin tarzında bence :D Bu yeni şarkısını da bomboş bir AVM de çekmiş hayatımda hiç bu kadar amatör görünen profesyonel bir çekim görmemiştim klip bir yana şarkı güzel ama iyi dinlemeler ve iyi seyirler :)

Kitap - Kitaptansöze Kitap Kulübü ile Ocak Ayı Kitabı Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün çok sinirli olduğum için yarın yazmayı planladığım postu şimdi yazmak istedim.Zaten bu kitabı da artık okuyamayacağım sanırım bık geldi bana.Kitaba geçmeden önce size daha önce demiştim hafta sonuda işe gidicez izin belgelerimiz hazırlanmış diye ben hariç herkes işe gidebilmiş bense evde kaldım :( Sabah her zaman ki gibi hazırlandım süslendim,giyindim bi heves sonra otobüs durağına gittim felakette yağmur yağıyor bir de aşırı soğuk ki hiç sormayın bi ben bir de birbiriyle dalaşan sokak köpekleri vardı etraf zaten karanlık işimden istifa etmeyi bile düşündüm yani o anı bana yaşattıkları için :( Üstüne üstlük 45 dakika bekledim durakta ne gelen var ne giden dalaşan sokak köpekleri de sürekli yanıma yöreme gelip duruyor ısırcaklar falan diye de korkuyorum artık sinirden ağlayacak hale geldim yani döndüm ve geri internette de bir şey yazmıyor dolmuşların çalışmayacağı hakkında falan sonra müdürüme söyledim falan arayıp "herkes geldi sen neden gelemiyorsun" gibisinden kızdı bana tabi ama yapacak bir şey yok yani evde uzak izbana zaten yağmur yağıyor pert oldum iyice koronadan olmasam üşütüp hasta olucam yani anlayacağınız geri eve döndüm online yani evden çalışmaya devam edicem sanırım bir süre daha yapacak bir şey yok yani ama bi tur sabah sabah sinirim bozuldu yani şu sıralar zaten bol bol sinirlerim bozulmnaya devam ediyor.Resmen gün sayıyorum artık yaz gelicek çocukları sınava sokucam,tercihlerini yapıcam ve artık Samsun'a gidicez modundayım eğer gitmezsekte sanırım bu kurumda çalışmaya devam etmem bilmiyorum tabi büyükte konuşmak istemiyorum artık ama bazı şeylerden çok yoruldum ve çok sıkıldım kendimi "uyumsuz kişi" gibi hissetmeye başladım artık ki beni çöpe koysanız çöpe uyum sağlayacak olan bir insanımdır.Sanırım sadece artık burada yaşadıklarımı arkamda bırakıp kaçmak ve yeni bir hayata başlamak en çok da dinlenmek istiyorum gerçi son 1 hafta daha dayanmam lazım sonra 1 hafta tatilim olucak o zaman biraz da olsa dinlenebilirim diye düşünüyorum :)

Kitaba gelicek olursak normalde İzmir Kitap Kulübü ile ortaklaşa belirlenen aylık kitapları okuyorum ama bazen benim daha önceden okumuş olduğum kitapları seçiyorlar bende o ay boşlukta gibi hissediyorum kendimi o zamanlar için kendisiyle Instagramda tanıştığım Hülya Açılan'nın kurduğu "Kitaptan Söze" kitap kulübünün belirlediği kitapları okurum diye düşündüm.Her ayın 2 kitabı oluyor normalde birisi "Ben Kirke" kitabıydı birisi de bu kitaptı ben onu daha önceden okuduğum için ayın ikinci kitabı olan bu kitabı okumak istedim normalde tartışma günümüz yarın olarak belirlenmişti bu kitap için ama ben daha fazla okumak istemediğimden hem de duygularımla dolup taştığım için gelip içimi dökmek istediğimden bugün yazmak istedim.

Daha öncede Leh edebiyatından bir kaç kitap okumuştum genelde beni saran kitaplardı aslında bu kitapta fena değil ama beni aşırı aşırı sarmadı hem de okuması bana çok güç geldi genellikle YKY kitaplarında çok yaşadığım bir şey bu sanırım yazı pontu bana küçük mü geliyor ne oluyor bilmiyorum ama okurken acayip sıkılıyorum yani okuyamıyorum bir türlü  :/

Çağdaş Leh edebiyatının önde gelen isimlerinden Myśliwski'nin Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez romanının adsız müzisyen başkarakteri gizemli konuğuyla sürdürdüğü monologda hayatının muhasebesini yapıyor. Tek bir günde gerçekleştirilen fasulye ayıklama etkinliği boyunca devam eden bu monologda savaş sırasında yaşadığı travmalı dönemleri, gençlik sanrılarını, tutkularını, "öğrenme ve oradan oraya göçme" yıllarını, gurbetteki ekmek kavgasını ve en sonunda yurda dönüşünü anlatıyor.

"Sağduyu iyidir, güzeldir... Ama gerçekte nedir? Başka ne söyleneceğini bilmediğinizde söylediğiniz şeydir."

İnsan hayatında kaderin ve talihin rolü üzerine düşünen, acıyı, kederi, gülüşü, umudu, düşleri içselleştiren bir tür "felsefi komedi" olarak nitelenebilecek Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez'de Myśliwski'nin ustalığı, kolay çözümler ya da avunmalar aramak yerine felsefenin hiç de asık suratlı olmayan doğasını açığa çıkarabilen bir dille, pek çoğuna yanıt bulamayacağının bilincinde olduğu en hayati soruları ardı ardına sıralamaktan geri durmayışında ve gizemle dalga geçebilmesinde kendini gösteriyor.

(Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez 2007 yılında Polonya'nın en önemli edebiyat ödülü Nagroda Literacka "Nike"ye değer görüldü.)

Wiesław Myśliwski bir "star"ın zıddı – televizyona çıkmıyor, kitleyi eğlendirmiyor. Basitçe düşünüyor ve roman yazıyor. -Dariusz Nowacki, Newsweek

Wiesław Myśliwski edebiyatın antropolojinin bir parçası olduğunu düşünen az sayıdaki yazardan biridir. İnsan deneyiminin bütünlüğünden söz ederken, en önemli olan yerine, olan biten her şeyi anlatmak ister. Böyle bir monologdan ortaya çıkabilecek hikmet, teklifsiz bir dille aktarılan bir hikmet olacaktır. Hani Descartes birden ortaya çıksa, bu konuda "Fasulyeleri ayıklıyoruz, öyleyse varız" derdi herhalde. -Przemysław Czapliński

Diyebilirim ki fasulyelerin ayıklanması 30 yıldır başıma dert olmuştur. Bildiğiniz gibi, insanların güneşin altında bir yandan fasulye ayıklayıp, bir yandan farklı konularda sohbet etmeleri bir komşuluk ilişkisi biçimiydi. Günlük olaylar, eski zamanlar, hayaller, hayaletler, şimdiki ve sonraki dünya, Tanrı, bireysel ve ortak deneyimler hakkındaydı bu sohbetler; insanlar bilgeymiş gibi davranırlar, felsefe yaparlardı, kısacası sınır yoktu, sözcükler insanları her yöne götürürdü. Herkes katılırdı bu eyleme, kadınlar, erkekler, yaşlı ve genç insanlar, hatta çocuklar bile. Bazen düşünürüm de, belki de fasulyeler sadece bu amaçla büyük miktarlarda ekilir, zira bu kadar çok fasulye yediğimi anımsayamıyorum. Ve çocukluğumdaki bu geleneği anımsayarak, onun sözel yapısını, bir kitap yazmanın yapısına nasıl dönüştüreceğimi düşünmeye başlamıştım.

Wiesław Myśliwski, Polityka 17/18, 29 Nisan-6 Mayıs 2006

27 Ocak 2021 Çarşamba

Çin Dizisi : Lost Romance

 Herkese merhabalar efenim,

Yine keyifli bir Çin dizisi var bu postumuzda ! Dünya değişimleri,ruh ve beden değişimleri gibi konular çok fazla işleniyordu zaten ama komada ki insanların paralel bir dünyaya farklı kimliklerle gidip orada birbirine aşık olmaları daha sonrasından komadan çıktıktan sonra gerçek hayatta da bu hayatları hatırlayıp birleşmelerini ilk defa bu dizide görmüş oldum ama baştan sona kendini hiç bozmayan izlemesi zevkli bir diziydi :)

Zheng Xiao En, bir yayın şirketinde romantik roman editörü olarak çalışıyordur ve gizlice bir CEO'ya aşık olmanın hayalini kuruyordur. Çalışmadığı zamanlarda günlerini, ofislerinin karşısındaki binada bulunan şirketin yakışıklı genel müdürü He Tian Xing hakkında hayal kurarak geçirir.

Çin Dizisi : My Neighbour Can't Sleep

 Herkese merhabalar efenim,

Biz yüz yüze eğitime nihayet başladık.Etrafta çocukların olmasını özlemişim tam da yeni işe başladıktan 3 hafta sonra geçtik benim için çocuklarla tanışmam,kaynaşmam açısından çok daha iyi oldu.Online eğitim bir yerden sonra bıktırıyor ve çok yoruyor adamı umarım koronasız,kazasız belasız şu 2.dönemi de biran önce atlatırız ondan sonrası zaten büyük olasılıkla tainimiz Samsun'a çıkacak ve İzmir defterini kapatıcam gibi görünüyor yeni bir iş bakmadan önce yerleşiriz ben de biraz dinlenmiş hem de biriktirdiğim parayla belki şu korona da biraz daha hafiflerde küçük geziler yaparım :) 
Umarım her şey daha güzel olur artık herkes gibi bende çok sıkıldım bu arada bize de hafta sonu dışarı çıkma konusunda özel izin alındı o yüzden hafta sonu da iş yerinde olucam gibi görünüyor :) Durmak yok yola ve çalışmaya devam :)

Mini Japon dizilerinden bu sefer Çin dizilerine gidelim.İzlemesi keyifli güzel zaman geçirmelik bir dizi daha."Uyku problemi yaşayan erkek " sendromunu da bu aralar moda oldu sık sık dizilerde görür oldum :)

Uykusuzluk çeken bir piyanistin ilginç bir roman romanında rahatlık bulmasıyla başlar. Doğumdan beri bekar olan Song Mi Duo, onu büyütmeyi hayal eden, hevesli bir romantizm romancısıdır. Lise mezuniyetinden sonraki yaz aylarında, genç yaşta ünlü olan bir piyanist olan Xi Song ile tanışır. Karşı karşıya kaldığı baskılar nedeniyle Xi Song uykusuzluk çekiyor, ancak Song Mi Duo onun yanındayken uyuyabildiğini fark ettiğinde şaşırıyor. Xi Song'u model olarak kullanan Song Mi Duo, dünyayı fırtınaya uğratacak bir aşk hikayesi yazmaya kararlı. İkisi de her ikisinin de yararlanacağı bir anlaşma yaparlar, böylece hayallerini kovalarken benzersiz bir uyku düzenlemesi başlatırlar.

26 Ocak 2021 Salı

Japon Dizisi : Kono Otoko wa Jinsei Saidai no Ayamachidesu

 Herkese merhabalar efenim,

Konu bakımında saçmalama konusunda elbette Japonların eline kimse su dökemez :) Moralim bozuk olduğu zaman ya da sıkıldığım zaman hemen bi mini Japon dizisi açıp izliyorum keyfim yerine geliyor bu dizi de onlardan biri :) "Bana vuran ilk kız sensin" klişesini adamlar almış abartmış abartmış dizi yapmışlar :) Konusundan müsadenizle zevkle bahsetmek isterim.Bir gün bir kadın köpeğinin hasta olmasından dolayı dertlidir ve bir bara gidip içmek ister orada sarhoş olur ve "köpeğimin hastalığına ilaç yok mu" gibisinden bir şeyler zırvalar bir adam ona bir şeyler söyler bu konu hakkında kadın sinirlenir ve sarhoşluğunda verdiği etkiyle adamı bi güzel döver :D Ertesi gün işe gittiğinde adamın patronu olduğunu görür ve bu durumdan acayip utanır rezil olduğunu düşünür patronu kızı odasına çağırır kız tabi kovulacağını düşünürken patronu onun hep kendisine vurmasını kısaca ona onun kölesi olmayı teklif eder :D Bu beklenmedik teklif karşısında benim gibi kadında şoka girer tabi karşısındaki patronu olunca ilk başlarda istemese de sonralarda bu durumu kabullenir gibi olur ama dizinin sonuna kadar adamı döve döve bi hal etti kız adamda dövüldükçe zevke geldi resmen :D Böyle de saçma sapan bir dizi işte :D 

24 Ocak 2021 Pazar

Japon Dizisi : Nee Sensei, Shiranai No?

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün izin günüm nihayet bol bol kitap okuyup film falan izleme niyetindeyim.Okulların tatile girmesi sebebiyle bizim de kursumuzda 2 hafta boyunca yüzyüze eğitim başlıcak ardından 1 hafta bizlere de öğrencilere dinlenme tatili olucak o zamana kadar fazlasıyla yoğun geçen 2 hafta beni beklediği için şimdiden arşivime yazacak malzeme toplamaya başladım :)

Mini Japon dizilerinden biri de bu dizi olarak karşıma çıktı.Kuaför bir erkek baş rol sanırım ilk defa görüyorum kızımız da manga çizeri normalde tam tersi olur ama bu dizi de "Sensei" olan kısım kız olduğu için sanırım böyle meslekler yapmayı uygun bulmuşlar değişik fikirler ve değişik diziler genelde hep Japonlardan çıkıyor o yüzden izlemeyi seviyorum :)

23 Ocak 2021 Cumartesi

Kore Dizisi : Live On

 Herkese merhabalar efenim,

Hafta sonları iş bitince akşamları mini dizi izlemeye sardım bi akşam da bitirince beni acayip tatmin ediyor sonra ki günlerde sarka sarka izlediğim dizilerde hep bi kopukluk oluo sonra hiç size yazmadan bile arşivden çöpe yolluyorum.Bu dizi de daha yeni final yaptı mini bir Kore dizisi.Okul dizilerini izlemeyeli uzun zaman olmuştu bu dizi de başlarda hoş gitti ama sonrası biraz sıktı beni açıkçası romantizmde var içinde ama daha çok okullardaki zorbalık konusunu ele alıyor.

Trendleri izlemenin ve popüler olmanın daha yüksek statü sağladığı bir lisede en yukarda olan Baek Ho-Rang ile bir yayın kulübünün başkanı olan mükemmeliyetçi Go Eun-Taek arasındaki romantik ilişkiye odaklanıyor. Baek Ho-Rang, gizlediği geçmişinin bazı kısımlarını ortaya çıkarmaya çalışan gizemli birisinin kimliğini bulmak için yayın kulübüne katılır. Seo Hyun Lisesi’nde popüler bir lise öğrencisi olan Baek Ho-Rang, Güzelliği sayesin de hem sosyal medyada hem de okulunda en popüler kızlardan birisidir. Bu kadar popüler oluşu onu dünyanın merkezinde olduğunu düşünmesine ve başkalarına tepeden bakmasına neden olmaktadır. Bu yüzden, sadece bir gerçek arkadaşı vardır. Seo Hyun Lisesi’nde bir lise öğrencisi olan Go Eun-Taek okulunun yayın kulübünden sorumludur. Hassas, detay odaklı, bazen sinirli olabilen ve her şeyi mükemmel bir şekilde planlayan birisidir. Liderliği söz konusu olduğunda, katı ve kararlı olmasına rağmen kendisine verilen herhangi bir görevden asla korkmaz ve arkadaşları tarafından sevilir.

20 Ocak 2021 Çarşamba

Kitap - Pinball 1973 Haruki Murakami

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün LGS şubedeydim ve işler çok yoğun olduğu için buralara uğrayamadım elbette ve bundan sonra da oldukça yoğun olucam gibi duruyor çünkü 22 Ocaktan itibaren son dakika haberlerine göre 8. ve 12. sınıflar yüz yüze eğitime geçecekmiş yani sınav grupları onlara özel izin mi çıkarılcak hafta içi yoksa yaş sınırlaması mı kalkcak yoksa hafta sonu yasakları da kalkcak mı ne olucak pek bilemiyorum ama programlar yüz yüze eğitime geçiş telaşı derken ben buralar da daha geç saatlerde takılır olucam elbette :)

Bu ayki kitap okuma kulübüyle seçtiğimiz kitabı okurken biraz zorlandığım için araya kısa bir Murakami sokayım dedim özledim de onu okumayı.En son çıkan Pinball 1973 kitabını 1 önce hevesle Amazon indirimlerinden almıştım.2 günde okuyup bitirdim kitabı zaten Murakami kitabı olduğı için su gibi akıp gidiyor yine şaşırtmadı beni Murakaminin her kitabında artık nereye şaşıracağımı şaşırdığım için şaşıracak halim kalmadı :D

Bir pinball makinesinden hiçbir şey kazanamayız. Sayıya dönüştürülmüş gurur dışında. Öte yandan kaybedeceklerimiz gerçekten de çok fazladır. 

Siz pinball makinesinin başında tükenmeye devam ederken bir başkası Proust okuyor olabilir. Bir diğeri açık hava sinemasında kız arkadaşıyla İz Peşinde filmini izlerken arabasında onunla oynaşıyor olabilir. İşte bu adamlar belki de dönemlerinin dikkat çeken yazarları ya da mutlu kocaları olacak kişilerdir.

Pinball makinesi sizi bir yere götürmez. Olsa olsa en fazla replay ışığı yanar. Replay, replay, replay… Kim bilir, belki de pinball makinesinin asıl amacı sonsuzluğu göstermektir. 

Haruki Murakami’nin yazdığı ikinci roman olan Pinball 1973 yazarın kült romanlarında karşımıza çıkan temaların tohumlarını atan hikâyelere götürüyor bizi. Kız arkadaşı genç yaşta ölen kahramanımız, gençliğinde saatler, günler boyunca oynadığı pinball makinesinin peşine düşüyor. Murakami’nin sonraki romanlarında yeniden karşımıza çıkacak olan Fare, anlamsızlıkla savaşıyor, aşkın sınırlarını keşfediyor. 

Murakami ise daha otuzlu yaşlarının başında yazdığı bu romanla uzun yıllar boyunca bizi büyüleyecek edebiyatının temellerini sağlamlaştırmaya

19 Ocak 2021 Salı

Türk Dizisi : Sen Çal Kapımı

 Herkese merhabalar efenim,

Artık bu diziyi arşivden çıkarıp yazmaya karar verdim çünkü daha fazla izleyemicem sanırım çünkü sakız kıvamına gelmeye başladı.Başlarda çok fazla Türk dizisi izlemediğim için bu diziyi de izlemem diyordum ama nedense annemler falan televizyonda izleyince öylesine gözüm takıldı Kerem ve Hande yi de çok beğendiğim için izlemeye başladım ama devamını getiremedim daha fazla ayrıl barış ayrıl barış saçma sapan hallere dönen dizileri bir yerden sonra yarım bırakıyorum izleyemiyorum maalesef sinirlerim kaldırmıyor :D

Hayatta bütün umutlarını eğitimine bağlayan Eda Yıldız (Hande Erçel), yurt dışı eğitim bursunu keserek lise mezunu kalmasına neden olan Serkan Bolat (Kerem Bürsin) ile karşı karşıya gelir. Serkan Bolat, Eda’ya kendisiyle iki ay nişanlı taklidi yaparsa, bursunu geri vermeyi teklif eder.

Eda nefret ettiği bu adamın teklifini önce reddetse de koşullar değişince kabul etmek zorunda kalır. Nişanlı taklidi yaparken, Serkan ve Eda, bütün doğru bildiklerini unutturacak, tutkulu, zorlu bir ilişki yaşamaya başlarlar. Çünkü aşk zordur. Ve bu yüzden muhteşemdir.

Kerem Bürsin and Hande Erçel in Sen Çal Kapimi (2020)

17 Ocak 2021 Pazar

Japon Dizisi : Shanai Marriage Honey

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün izin günüm olması sebebiyle evdeyim,

Yeni bir haftaya mini bir Japon dizisi ile başlayalım istedim.Dizi 7 bölüm ama 7 bölümünde 7 bölümü hep aşk hepsi sevgi hep öpücük hep sarılma hep sevişme.İçinde ayrılık olmayan sakız gibi uzamayan saf sevgi sahnelerinden oluşan bu diziyi dün akşam bir oturuşta bitirdim elbette ve izlerken pamuk şeker gibi oldum resmen bize böyle diziler lazım :)

Genç bir çift, bir flört uygulaması aracılığıyla tanıştıktan hemen sonra evlendi ve aynı şirkette çalıştıklarının farkına varmadı. Evliliklerini şirketlerinden ve arkadaşlarından gizli tutmaya karar verdiler. İlk başta, her iki taraf da aşk olmadan evlenmenin sorun olmadığını düşündüler ama yavaş yavaş birbirlerine çekildiler.

Aksiyon Filmi : Mulan

 Herkese merhabalar efenim,

Bir hafta daha biterken dün işlerim bittikten sonra izlediğim zamanında filmi çıkacağını öğrendiğimde çok heyecanlandığım ve "sinemalara gelse de gitsek" diye beklediğim Mulan filmini nihayet izledim.Tabi koronanın gözü kör olsun sinema da izlemek varken internetten izliyorum :) Neyse efenim yine bir Disney filmini göz yaşları içinde izleyip bitirdim nedense Disney filmleri hep benim yüreğime dokunuyor o yüzden bu kadar izlemeyi çok seviyorum sanırım :) Daha önce Mulan'nın animasyon halini izlememiştim bence o da çok güzeldir ama film hali de çok güzel olmuş özellikle de kadın izleyiciler bence bu filmi çok daha seveceklerdir :) Kadın savaşçı temasını çok seviyorum :D

Kadınların var oluş amacının, kocalarını mutlu edip çocuk doğurmak olduğuna inanılan bir zamanda yaşayan Mulan, ona sunulan seçenekler konusunda hiç mutlu değildir. Aynı sıralarda Çin İmparatoru, her aileden bir erkek olmak üzere istilacılara karşı korunmak için İmparatorluk Ordusuna görev yapılması gerektiğine karar verir. Mulan, onurlu ve büyük bir savaşçının kızıdır. Fakat babası artık hastadır ve onun sağlığı için büyük endişeler duyarak erkek kılığına girerek orduya katılır. Dışarıda vermesi gereken büyük bir mücadele varken, içsel anlamda gerçek potansiyelini belirleyebileceği bir yolculuğa adım atmıştır.

13 Ocak 2021 Çarşamba

Müzik - Mamamoo Aya

Herkese merhabalar efenim,

Bugün yine işler yoğunlaşmadan günün müzik postunu paylaşayım istedim.Mamamoo çok sevdiğim bir Koreli kız grubu en son çıkardıkları bu şarkılarını da ilk başta beğenmemiştim ama daha sonradan dinledikçe çok beğenmeye başladım size de dinletmek istedim keyifli dinlemeler ve iyi seyirler :)

12 Ocak 2021 Salı

Animasyon : Soul

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün LGS kısmındayım.13.30 da yüz yüze derslerimizin ilk adımına başlıyoruz.Öğleden sonra çocuklarla yoğun olacağım için bugünün postunu sabahtan boşken yazmak istedim.İzin günümde Pixar'ın yeni çıkardığı çok güzel bir animasyon izledim uzun zamandır şöyle güzel bir animasyon çıkarsalarda izlesem diyordum ama bu korona o işi de mahvetti herhalde çok fazla animasyonda çıkmıyordu.Soul resmen ilaç gibi geldi bana :)

Hayata,yaşamaya,insan olmaya dair çok güzel bir animasyon.Tabi ki her Pixar animasyonun da olduğun gibi alt yapısı mesajlarla dolu ruhlar diyarında izlemesi keyifli akıp giden bir animasyon :)

Bir ortaokulda müzik öğretmenliği yapan Joe Gardner, bir jazz grubuna katılarak başarılı bir jazz piyanisti olmanın hayalini kuruyordur. Bunun ardından ilk müzisyenlik deneyimini edinir. New York sokaklarında gezinen adam, birdenbire kendini sokak ortasındaki kanalizasyona düşerken bulur. Ancak burası aslında farklı bir dünyaya açılıyordur. Şimdi ise Dünya'ya nasıl geri döneceğini bulması gerekmektedir.

Fantastik Film : Psychokinesis

 Herkese merhabalar efenim,

Dünden önceki gün rüyamda psikokinestik yeteneklere sahip  olduğumu gördüm rüyamdan etkilenip bu filmi de uzun zamandır görüyordum ama izlemek bir türlü içimden gelmemişti şimdi rüyanında etkisiyle izlemiş oldum oldukça güzel bir konuyu fantastikten daha çok komediye çevirerek bence biraz heba etmişler gibi geldi bana.Psikoknezi ya da daha çok bilinen adıyla telekinezi zihin gücüyle nesneleri hareket ettirebilmek demek tabi aslında bu durum öyle çokta fantastik sayılmaz şahsen beynşn bir elektriği olduğu için ben elektrik yükü çok fazla olan insanların bunu yapabileceğini düşünüyorum ama en fazla kaşık bükebilmek kadar falan bu filmde olduğu gibi araba kaldırmak falan gibi değil :D

Suk-Hun (Ryoo Seung-Ryong) beklenmedik bir şekilde doğaüstü bir güç kazanır. Çok geçmeden kızı Roo-Mi (Shim Eun-Kyung) beklenmedik bir kaza geçirir ve Suk-Hun kızını kurtarmaya çalışır.

10 Ocak 2021 Pazar

Komedi Filmi : Azizler

 Herkese merhabalar efenim,

Yine bir sinemaya pandemiden dolayı giremeyip Netflix'e satılan yerli filmle karşı karşıyayız.Aslında bu filme komedi denmemeli daha çok absürd türünde gibi çünkü espiriler gerçekten çok saçma ve çok zayıf bu kadrodan çıkacak espiriler değil yani :/ Ama onun dışında "yalnızlık" temasını farklı karakterle işleyen ve akışı olan bir film ben sonuna kadar keyifle izledim aslında çünkü bu tarz tuhaf filmleri seviyorum ben :)

Aziz, hayatının zorlu bir döneminden geçen bir adamdır. Gençlik döneminde mesleği hakkında kurduğu hayallerden uzakta olan Aziz, sevmediği bir işe çalışır. Dört yıldır Burcu ile birlikte olan Aziz, artık ilişkisine bir son vermesi gerektiğini düşünür. Herkesten uzaklaıp, yalnız kalmak isteyen Aziz'in karşısına bu sırada bir fırsat çıkar. Aziz'in yapması gereken tek bir şey vardır o da bir yalan söyleyip, bu yalanı sürdürmek. Ancak söylediği yalanın doğurduğu sonuçlar Aziz'in hayatının değişmesine neden olur.

9 Ocak 2021 Cumartesi

Kitap - Kitapları Kurtaran Kedi Sosuke Natsukawa

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün yine iş başındayım işler yoğunlaşmadan ve akşam da geçe kalmadan bloğa uğrayıp günün postunu yazayım dedim.

En sevdiğim edebiyat olan Japon edebiyatına yeni eserler çıktıkça almaya ve okumaya gayret gösteriyorum çok farklı yayın evleri Japon edebiyatının popülerliğini kabul edip daha fazla farklı yazarlardan kitaplar basıyorlar bu elbette beni çok mutlu eden bir şey.Bu kitabı da Turkuaz Yayınlarının yeni çıkanlarından görüp almıştım daha önce " Kasiyer" kitabı oldukça popüler olmuştu yayınevinin sanırım onlarda devamını getirmek istediler :)

Fantastik bir roman ile karşınızdayım bu sefer.Japonların fantezi dünyası her zaman bizim bildiğimiz fantezi dünyalarından daha farklı oluyor.Bu kitapta sıradan liseli gençler ve kitapları kurtaran bir kedi var , kitaplarla dolu bir dünya ve konuşan kitap kurtarıcısı bir kedi bence oldukça tatlı bir hikaye mutlaka okunmalı :)

“Kitapların yüreği vardır,” dedi kedi birden.

“Kitaplar oldukları yerde kaldığı sürece, yalnızca kâğıt tomarından öteye geçmez. Muazzam güç harcanan şaheserler bile, muhteşem öykülerin anlatıldığı büyük eserler bile, kapakları açılmadığı sürece kâğıt parçalarından ibarettir. Fakat insanların duygularını döktükleri, değer verdikleri kitaplar, yürek barındırır.”

Sıradan bir lise öğrencisi olan Rintaro Natsuki, birlikte yaşadığı ve şehrin kıyısında küçük bir kitabevinin sahibi olan dedesinin ölümünden sonra bir başına kalır. Natsuki Kitabevi’nin tavana kadar tıka basa kitap dolu raflarının arasında mutsuz ve umutsuz geçirirken günlerini, nereden geldiği bilinmeyen konuşan bir kedi çıkar ortaya ve her şey birdenbire değişmeye başlar...Kitabevinin koridorları arasında ortaya çıkan gerçeküstü labirentlere girerek, birbirinden fantastik maceralar yaşarlar. Tutsak kitapların kaderi, Rintaro ve bu acayip kedinin elindedir artık...

Kitapları Kurtaran Kedi Japonya’nın çok satan yazarlarından Sosuke Natsukawa’nın kaleminden, kitapların da bir yüreği olduğunu ve başkalarını düşünen bir yüreğin gücüyle insanların mutlu bir hayata gülümseyebileceklerini bizlere hatırlatan bir roman.

Kore Dizisi: Memorial

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün malum cumartesi evden çalışıyorum , LGS bölümünde olduğum için hafta sonu benim için çok değişik bir gün olmayacak gibi yakın zamanda yüz yüze derslere tekrardan başlıyor olucaz anlayacağınız ortalık yine şenlenicek ama tabi çocuklarda kuruma geleceği için iki kat dikkatli olmam gerekiyor Buca da kurumdaki herkes ki  buna çocuklarda dahil korona geçirmiş neredeyse tekrar geçirme ihtimalleri var mı bilmiyorum ama kendimi iki kat korumaya almam gerekiyor elbette :/

Dün akşam güncel dizilerimin yeni bölümünü izlerken canım Kore dizisi daha fazla izlemek istedi ama güncel dizilerden bana göre olanından pek bulamadım yayınlanmış izlemediğim eski dizilere bi bakayım dedim bu dizi dikkatimi çekti aslında politika konulu dizileri pek sevmem zaten bir çok kısmını atlayarak izledim dürüst olmak gerekirsek ama baş rollerdeki çiftin kimyası o kadar iyi izlerken bayıldım resmen ikiliye kız zaten benim gibi manyağın önde gideni olunca bi yakın hissettim kendimi Nanayı daha önce bir çok dizide izlemiştim aslında çok hoşuma giden değişik bir güzelliği var bence ama bu dizide izleyene kadar soğuk bi karaktermiş gibi geliyordu bana :)

Dizi, 'İlçe Halk Konseyi' acemi üyesi (Nana) ile ilkelerine bağlı bir memurun (Park Sung-Hoon) yolsuzluk yapan politikacıları açığa çıkarmak için birlikte çalışmasını konu almaktadır. İkili bu mücadele sırasında, yavaş yavaş kalplerini birbirlerine kaptırır.

Karakterleri:

Nana dizide akla gelebilecek her part-time işinde çalışan Koo Se-Ra karakterini canlandırmaktadır. Ne bir statüsü ne de fazla parası vardır. Ancak, kendine güveni oldukça fazla birisidir. Yerel ilçe ofisine, sürekli sivil şikâyette bulunduğu ve bir çözüme ulaşana kadar şikâyette bulunmaya devam ettiği için memurların baş belasıdır. Bir gün, 'İlçe Halk Konseyi'nin bir üyesi olma fırsatı yakalar. Dahası, 90 iş günü sürecek olan 'İlçe Halk Konseyi' üyeliği ona 50 Milyon Won kazandıracaktır.

Park Sung-Hoon dizide yerel bir ilçe ofisinde bir memur olarak çalışan Seo Kong-Myung karakterini canlandırmaktadır. İşini her zaman iyi ve kurallara uygun olarak yapar. Ancak, diğer insanların işlerinde yaptıkları hataları her seferinde onların yüzlerine vurduğu için kimse onunla çalışmak istememektedir. Koo Se-Ra (Nana) ile karşılaştıktan sonra hayatı oldukça ilginçleşir.

Yoo Da-In dizide başarılı bir avukat olan Yoon Hee-Soo karakterini canlandırmaktadır. Elit bir üniversitenin hukuk bölümünden mezundur. Çok çalışması sayesinde, mesleğinde büyük bir başarı elde etmiş, hırslı ve mükemmeliyetçi birisidir. Bağlantıları aracılığıyla Ulusal Meclis'te yer almayı hedeflemektedir.

Han Joon-Woo dizide bir sekreter olan Kim Min-Jae karakterini canlandırmaktadır.

Bae Hae-Sun dizide belediye başkanı olan Won So-Jung karakterini canlandırmaktadır. Kamu sınavını geçtikten sonra sırasıyla Seul sözcüsü baş yöneticisi, planlama ve koordinasyon bakan yardımcısı, belediye başkan yardımcısı olmuş ve son olarak belediye başkanlığına kadar yükselmeyi başarmıştır. Siyasi partisi ile birlikte Mawon bölgesini ele geçirmeye çalışan hırslı ve soğukkanlı birisidir.

Oh Dong-Min dizide bir meclis üyesi olan Go Dong-Chan karakterini canlandırmaktadır. Babasının sayesinde bu ayrıcalıklı pozisyonu elde edebilmiştir. Yoon Hee-Soo’ya (Yoo Da-In) karşı romantik duygular beslemektedir.

Kim Hyun-Mok dizide ilçe ofisinin en genç çalışanı olan Jung Yong-Kyu karakterini canlandırmaktadır. Sadece çok konuşkan biri değil aynı zamanda siyasi stratejiler oluşturmak için çevresini gözlemleyerek bilgi toplayan biridir.


7 Ocak 2021 Perşembe

Kore Dizisi : One Fine Week

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün ilk defa iş yerimden yazıyorum sizlere.YKS de yine yoğun bir gündü günün sonuna doğru anca yazma zamanı bulabildim.Lovelyz Seo Ji Soo , MYTEEN Shin Jun Seop'un baş rollerinde olduğu minnak bir Kore dizisinden bahsetmek istedim sizlere.Beden,ruh değiştirme olayları kadar hayat değiştirme konseptini de çok seviyorum tabi birinin birine tapa tıp sesine kadar benzemesi ve diğer insanların bunu fark etmemesi biraz saçma dursa da izlemesi keyifli tatlı bir dizi :)

Da Eun yarı zamanlı çalışıyor ve Kim Byul çıkışından bu yana 5. yılında idol. Birbirine benzeyen bu iki kız sadece 7 gün boyunca birbirlerinin hayatlarını değiştirmeye karar verirler. 


6 Ocak 2021 Çarşamba

Kitap - Salgın Ling Ma

Herkese merhabalar efenim,

Dünden itibaren yeni iş yerimde işime başlamış bulunuyorum efenim.Dün YKS kısmındaydım o yaştaki öğrencilerle konuşmak rehberlik yapmak aslında aklımda olandan çok da farklı değilmiş o yüzden hemencecik uyum sağlayabildim hem de daha ilk günden bugün LGS kısmındaydım çocuklarla pek konuşabilme fırsatım olmadı genelde rehberlik işlerini halletmeye falan çalıştım ama daha ilk 2 günümdü şöyle okkalı bi 1 ay geçsin bakalım neler düşüneceğimi cidden bende çok merak ediyorum.

Bugün ki kitap postumuza gelicek olursak, "Salgın" benim ilk çıktığı günden beri çok merak ettiğim bir kitaptı ama okuyup bitirdikten sonra çok büyük bir hayal kırıklığı olduğunu anladım çünkü "salgın" bence kitaptaki yan tema falandı daha çok yalnız kadının güncesini okur gibiydik iş hayatı,aşk hayatı,aile hayatı gibi.Distopya romanı gibi dursa da ben bu kitaba pek distopyada demezdim açıkçası gerçi Çinden gelen bir salgının bütün hayatı felç etmesi insanları öldürmesinin pek de distopyalıkhali kalmadı ya neyse :) Kısacası bu kitapta pek aradığımı bulamadım ben açıkçası yavaş ilerleyen ve bi ileri zamanı bi geçmişi bi şimdiyi anlatmasıyla kafa karışıklığı yaratan bir kitap.

Dünyayı Kasıp Kavuracak Çin Virüsünü Önceden Tahmin Eden Roman!

2018 Kirkus Kurgu Ödülü

2018 Locus En İyi İlk Roman Ödülü Adayı

2019 PEN/Hemingway En İyi Çıkış Romanı Ödülü Finalisti

NPR, The New Yorker, Amazon, New York Times The Paris Review, Buzzfeed, Chicago Review of Books, Huffpost, Bustle'a göre 2018 Yılının En İyi Kitaplarından Biri!

Salgının Ciddiyeti, Hangi Haber Kaynağının Takip Edildiğine Göre Değişiyordu.

Dünyanın sonu gelmiş olabilir. Ama Y kuşağına mensup bir işkolik olan Candace Chen için bu durumun pek bir şey değiştirdiği söylenemez.

Göçmen anne babasının ölümünün ardından düştüğü boşluğu doldurmak için kendisini işinin rutinine bırakan Candace Chen, korkunç bir salgın New York'u kasıp kavurmaya başladığında tam da bu sebeple bu duruma pek dikkat etmez. Fakat Shen Humması yayılmaya devam eder. Aileler şehri terk eder. Metrolar çalışmayı bırakır. Şirketler, arkasında ofisin işlerini halletmesi için bir iki kişiyi bırakarak salgın sonrası dönmek üzere ofislerini kapatırlar.

Chen de büyük bir tazminat vaadiyle ofiste kalmaya karar verenlerdendir. Bir başına kalan Chen, terk edilmiş haldeki ürkütücü New York'un bomboş sokaklarını fotoğraflamaya başlar ve bu fotoğrafları NY Hayaleti ismindeki bloğunda paylaşır.

Gelgelelim Chen'in tek başına uzun süre hayatta kalması mümkün değildir. Başlarında iktidar özentisi bir bilişimci olan Bob'un bulunduğu bir grupla yolu kesişen Chen, kendisi ve geleceği için en iyisinin ne olduğuna karar vermek zorunda kalacaktır.

Günlük ritüellerin, rutinlerin ve kaçırılan fırsatlar üzerine düşünen Salgın, yeni nesiller için farklı bir kıyamet senaryosu sunuyor.

"Bir salgının insanlığın büyük kısmını yok etmesinin ardından hayatta kalmış bir kadının hikâyesi ile salgının öncesini dönüşümlü olarak anlatan, çok iyi yazılmış bir kıyamet sonrası anlatısı. İlgi çekici, derinlikli bir başkarakter." –Roxane Gay

"Ling Ma'nın kıyameti dehşet, mizah, öfke ve merhametle tıka basa dolu… Zekice tasarlanmış ve aklınızdan çıkmayacak bu kitabı elinizden düşürmeyeceksiniz." –Samantha Hunt

"Salgın, Y kuşağı hakkında şimdiye dek yazılmış en iyi roman." –New Yorker

4 Ocak 2021 Pazartesi

Çin Dizisi : Oh My Drama Lover

Herkese merhabalar efenim,

Bugün izin günüm olduğu için yeni işime yarın başlayacağım bugün hem bi kuaför yaparım uzun zaman odu gitmeyli bu pandemiden dolayı hem de kütüphanemi bi temizlemek yeniden düzenlemek istiyorum , biraz temizlik yaparım.

Dün akşam "nasılolsa yarın izinliyim" deyip gece 2 ye kadar bu diziyi izleyip bitirdim aslında uzun zaman olmuştu Çin dizisi izlemeyeli böyle boş olduğum zamanlarda yeni neler gelmiş diyerekten siteyi açıp bakınıyorum bu dizinin de konusunu beğendim beden ve ruh değiştirmeli dizileri ayrı bi seviyorum nedense ama sabırım 2.defa falan hayatımda bu tarz dizilerde baş kahraman olan kişinin ezik,zengin olmayan bir adam olduğunu gördüm.Bu dizilerde işler tersine dönmüş ve zengin,şirket patronu olan adamsa ikinci rolde o yüzden bu dizi bana bi farklı geldi işleyiş olarak diğer dizilerden :)

Üçüncü sınıf bir aşk yazarı olan Li Chunxi, bir araba kazası geçirir ve uyanarak tamamen yabancı bir dünyaya girdiğini öğrenir. Ek olarak, artık kendisi değil, eski benliğinin hafızasını yitiren Qian Zhenzhen adında biri. Alışılmadık dünyadan Qian Zhenzhen, patronu Ouyang Chen'i baştan çıkarmak için her şeyi yapan bir kadındır. Li Chunxi, şimdi Qian Zhenzhen, kötü şöhretinden yavaş yavaş kurtulmaya çalışır ve bunu yaparken, ona aşık olan ve ona kur yapmaya çalışan patronu Ouyang Chen'in dikkatini çeker. Ancak kalbi, sadık asistanı Lu Li tarafından giderek daha fazla meşgul olur ve ikisi yavaş yavaş aşık olur. Aşık olan ve imajını değiştiren Qian Zhenzhen, masum Lu Li'nin ikili bir kimliğe sahip olduğunu asla düşünmezdi .

3 Ocak 2021 Pazar

Kitap - Warcross Marie Lu

 Herkese merhabalar efenim,

Bu kitaba tek kelimeyle ba-yıl-dım !

Bu tarz bir kitap okumayalı oldukça uzun zaman olmuştu hem bilimkurgu okumayı özlemişim hemde kapak tasarımıyla,ciltli olmasıyla bir okuyuşta akıp gitmesiyle bu tarz kitapları okumayı seviyorum.Yazarın daha önce "Efsane" adlı kitabını okumuş ortalama bulmuştum beni öyle çokta içine almayı başaramamıştı açıkçası ama bu kitap hem ondan tarz olarak daha farklıydı hem de işleniş ve konu olarak aslında çok orijinal bir konu yer almıyor bu kitapta "sanal dünya" "fütiristik gelecek" çok farklı konular değil elbette "Ready Player One" kitabında ve filminde bu konuyu yine çok güzel işlemişlerdir ayrıca son çıkan oyun "Cyberpunk" da da buna benzer bir gelecek dünyası vardı.Baş kahramanın Çin kökenli bir Amerikalı olması bu yeni dünyayı yaratan kişinin bir Hideo adında dahi bir Japon genç olması ve olayların çoğunun Japonya da geçmesi beni kitaba daha da bağladı elbette ayrıca bilgisayar oyunlarına benzer bir atmosferin olması oyun severler içinde çekici bir unsur oluştumuş kitap için kısaca anlayacağınız başından sonuna kadar benlik bir kitaptı zaten 1 günde bi oturuşta bitirdim :)

On yıl önce başlayan bu tutku artık bazıları için gerçekten kaçmak için bir seçenek, bazıları içinse kâr etmek için bir kaynak haline gelmişti. İki yakasını bir araya getirmek için çabalayıp duran Emika Chen bir ödül avcısı olarak çalışıyor, yasadışı olarak bahis oynayan Warcross oyuncularının peşine düşüyordu. Ancak ödül avcılığı kolay bir iş değildi, rekabet fazlaydı ve ayakta kalmak giderek zorlaşıyordu. Kolay para kazanabilmek için Emika bir risk alarak Warcross Şampiyonası’nın açılış oyununu hacklemişti; bir glitch ile oyuna sızarak istemeden de olsa kendisini oyunun ortasında bulmuş ve bir gecede herkesin konuştuğu kişi haline gelmişti.

Tutuklanacağına neredeyse emin olan Emika, oyunun yaratıcısı, genç milyarder Hideo Tanaka’dan bir çağrı aldığında şaşkına dönmüştü: Üstelik kendisine reddedilmesi neredeyse imkânsız bir teklif sunulmuştu. Bir güvenlik sorununu ortaya çıkarabilmek için Hideo’nun bu seneki şampiyonada bir ajana ihtiyacı vardı ve bu iş için Emika’yı istiyordu. Hiç vakit kaybetmeden Tokyo’ya götürülen Emika, kendisini her zaman hayalini kurduğu geleceğin içinde bulmuştu. Fakat kısa süre içinde Warcross evreninin düşündüğünden çok daha tehlikeli olduğunu anlayacaktı…

1 Ocak 2021 Cuma

Kitap - Elden Düşme Dünya Wilhelm Genazino

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün yeni yılın ilk günü !

Saat biraz normal yazma zamanımdan biraz geç olsa da sizlere bir post yazmak istedim.Dün iş yerindeki son günümdü iş arkadaşlarım kötü ayrılacak olmama rağmen bana bir veda pastası almışlar ve sonuç olarak hemen yumuşadım elbette ve kötü ayrılamadım güzel bir şekilde ayrılmış oldum böylesi daha güzel oldu elbette bazı şeyler insanın elinde olmuyor bazen sadece gerçekleşiveriyor işte.Yeni bir yıl , yeni bir iş ve elbette yeni iş arkadaşları yeni bir hayatta diyebiliriz umarım 2021 , 2020 den çok daha iyi geçer biran önce pandemiden kurtulur ve eski hayatlarımıza tekrar kavuşuruz umarım 2020 sadece anılarda lanet bir yıl olarak kalır ve geçer gider.

Yeni yılın bu ilk gününde sizlere kitap postu sunmak istedim elbette.Bu yıl kitap okumam açısından oldukça verimli geçti tam 120 adet kitap okuyabilmeyi başarmışın ince ya da kalın farketmez her kitap benim için altın değerindeydi hepsinden öğreneceğim elbette bir şey dahi olsa vardı.Sanırım hayatımda ilk defa bu kadar çok kitap okuyabilme fırsatım oldu umarım bunu 2021 yılında da devamlı olarak sağlayabilirim.

Jaguar Yayıncılık şu sıra favori yayınevlerimden Japon edebiyatı ve Çin edebiyatındaki bastığı eserler bir yana bütün kitaplarını elimden geldiğince almaya çalışıyorum bu sefer Alman edebiyatına gidiyoruz ve ilk defa okuduğum bir yazar olan W.Genazino ile tanışıyoruz.Üslup ve konuyu işleyip bakımından bana çok Murakaminin Avrupa şubesi gibi geldi nedense ya da bı kitaptaki erkek karakter sanırım bana biraz Murakami vari geldi.Totelde ince bir kitap olduğu için çok kolay bir şekilde okudum ama sabit bir konu yoktu daha çok yalnız genç bir erkeğin aşk,cinsellik ve iş hayatını okuyor gibiydim.

Elden Düşme Dünya; “güncel” insanlık hallerinin bir Genazino kahramanının zihninde işlenmesiyle ortaya çıkan tuhaflıkların romanı.

“Bu manzara alabildiğine hoşuma gittiği halde göğsümde bir sızı hissediyordum. Çünkü güzelliğin acayip tarafı, insanın onu sadece seyredebilmesidir. Bir tarafını alıp evine götüremez veya küçük bir parçasını özel bir yerde saklayamaz. İnsan güzelliğe ancak hep bakar durur, fazlasını elde edemez. Uzun uzun baktıktan sonra yoluna devam etmek zorundadır.”

Elden Düşme Dünya’nın serbest mimar olarak çalışan isimsiz anlatıcısı, bir meslektaşının ölümü üzerine onun şirketinden gelen iş teklifini kabul eder. Böylece o güne dek kendisini uzak tutmaya çalıştığı modern dünyanın iş ve ilişkiler ağına, biraz da kendi rızasıyla düşmüş olur. Bir zaman sonra da kendisinin, yaşadığı aşkın, katlanmak zorunda olduğu işin, kısacası her şeyin âdeta “elden düşme” olduğu gerçeğini kavrar. İnsan olmanın kaderine kendince başkaldırdığı her seferde kararsızlık, çelişki ve pişmanlık yumağına hapsolurken, hayatı bir parça daha farsa dönüşür.

İç monologları, dünyayı ve yaşamı yorumlayışı, anlaşılmaz kararları ve eylemleriyle yine ele avuca sığmaz bir kahramanın romanı olan Elden Düşme Dünya, Tevfik Turan’ın Almanca aslından çevirisiyle. . .

Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...