30 Nisan 2021 Cuma

Anime : Kari-gurashi no Arietti

 Herkese merhabalar efenim,

Nisan ayını da tam kapanma ile yolluyoruz Mayıs'ın 17 sine kadar normalde de zaten evdeydim sadece dışarı çıkıp yürüyüş yapma planlarım vardı onlar 17 sinden sonraya kaldı o kadar onun dışında "ben hep evdeyim çocuklar " :) Evde kaldığım sürece Mayıs ayından Ağustos hatta Eylül ayına kadar ALES'e ve YÖKDİL,YDS sınavlarına hazırlanmaya karar verdim.Samsun 19 Mayıs'ı zorlayacağım yüksek lisans için tek atımlık denicem hem evde kaldığım süreyi daha verimli bir şey için kullanmış olurum daha az canım sıkılmış hem de zaman daha çabuk geçmiş olur hem de en azından denemiş olurum 2021 yılı içersinde en azından bu yaz içerisinde şu yüksek lisans muhabbetini halletmiş olurum belki o zamana kadar korona da daha iyi hale gelir aşılanma benim yaşıma kadar düşer (hadi inşallah!) o zaman bir yerlerde yeniden çalışmaya başlayabilirim artık diye düşünüyorum.Bakalım önümde şu anda daha 3 aylık bir zaman var bence gayet yeterli bir zaman diye düşünüyorum zaten bütün gün evdeyim ve başka yapacak çok daha iyi bir şey yok gibi görünüyor :) Elim eskiye oranla çok daha iyi olmaya başladı ama yine de arada kasılmalar devam ediyor elbette o yüzden sağ elimi daha az yormaya çalışıyorum.

Bugün postta uzun zamandan sonra Netflix de izlediğim bi Anime film var.Aşırı tatlı hem çocuklar hem de Miyazaki sever yetişkinler için Türkçe'si "Aşırıcılar" olarak bilinen bir anime film.

Yıl 2010, yer Tokyo. sadece 10 cm. boyunda olan Aşırıcılar adı verilen ve insanların evlerinin yer döşemelerinin altında yaşayan bir grup minik insandan biri olan 12 yaşındaki Sho, annesinin eskiden çocukluğunun geçtiği eve gelir. Fakat burada bir kedinin çalıların arkasındaki bir şeye saldırmasına tanık olur. Daha sonra bir karganın saldırısına uğrayan kedinin peşinden merakla giden Sho, bir Aşırıcı olan Arrietty ile tanışır. O gece, Arrietty’nin babası Pod küçük kızına nasıl şeker aşırdıklarını göstermek için onu döşemenin üstüne çıkarır. O sırada Arrietty, Sho’nun uyanık olduğunu fark edip elindeki küp şekeri düşürür. Sho her ne kadar korkmalarına gerek olmadığını söylese de, Pod yine de taşınmaları gerektiğine karar verir...

29 Nisan 2021 Perşembe

Gerilim Filmi : Greta

 Herkese merhabalar efenim,

Yine bir Netflix filmi ile devam ediyoruz.Bu arada dün bahsemedim ama nihayet 1000. denemeden sonra Exxen üyeliğimi iptal ettim o çektikleri Nisan parasının peşine de hiç düşecek halde değilim vallahi zaten ben bir şey de izlemedim kardeşim bi Talk Showlara biraz bakmıştır o kadar hakkımı da helal etmiyorum derim geçerim 9.90 lira bizi fakir yapacak değil sonuçta ama bir insanın bir işi doğru düzgün yapmaması benim aşırı sinirimi bozuyor gerçekten büyük reziller diyeceklerim bu kadar bu konu hakkında.

Filme gelicek olursak , Greta orta halli bi gizem gerilim filmi.Başları heyecanlı başlıyor "ne olucak" diye merak ederken ortalara doğru biraz tempo düştüğü için sıkıcılaşıyor finale doğru biraz daha heyecanlanmaya başlıyor.Boş zamanda izlenecek orta halli bir film diyebiliriz.

Greta, metroda bulduğu çantayı sahibine ulaştırması sonucu yolları kesişen iki kadının hikayesini konu ediyor. New York’ta tek başına yaşayan genç bir kadın olan Frances, metroda unutulmuş bir çanta bulur. Çantanın sahibi, klasik müzik hayranı bir piyano öğretmeni olan Greta’dır. Çantayı sahibine ulaştırmaya kararlı olan Frances, vakit kaybetmeden yola koyulur. Evine kadar gelip kendisine çantasını ulaştıran Frances’e teşekkür etmek isteyen Greta, onu kahve içmeye davet eder. Bu sayede yolları kesişen ve birbirlerini tanımaya başlayan Frances ve Grera arasında kısa sürede beklenmedik bir arkadaşlık oluşur. Yakın zamanda annesini kaybetmiş olan Frances ve kocasını kaybeden yalnız bir kadın olan Greta’nın bu arkadaşlığa ihtiyacı vardır. Ancak bir süre sonra Frances, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını keşfeder ve ikili arasındaki ilişki korkunç bir hal almaya başlar.

28 Nisan 2021 Çarşamba

Türk Dizisi : Fatma

 Herkese merhabalar efenim,

Dün Fatma dizisi nihayet Netflix de yayınlandı.6 bölümcük tek solukta izlenen bi mini diziydi devamının geleceğini hiç sanmıyorum çünkü kesin bir sonla bitti.Burcu Biricik'i tee Kanal D de tiyatro yarışmasının birincisi olduğu zamandan tanırım o zaman da benim favori yarışmacılarımdandı kendisini ve oyunculuğunu çok beğenirdim kendisinin zaten bir çok dizisini buraya yazmasam bile izlemişimdir ya da en azından bi göz atmışımdır.Kırmızı Oda da ki Boncuk karakterinden sonra şimdi de Camdaki Kız dizisiyle oradaki partneriyle oynuyor iki dizinin kitabını da okuduğum için ekstra buraya yazmıyorum ama arada takip ettiğim yapımlarım benimde.

Fatma dizisine gelicek olursak muhteşem oyunculukların yanında elbette feministik ögeleri olan bir diziydi.Temizlikçi bir kadının "hiç" olması daha doğrusu diğer insanların gözünde "görünmez" olması olgusu içinde Türkiye gerçeklerine "Şahsiyet ve Bir Başkadır" dizilerinin gözünden bakıyor.Bu tarz dizilerin daha fazla olması dileğiyle , ben izlerken Türk dizileri adına seviniyorum :)

Temizlik işlerine giden Fatma, kayıp eşi Zafer'i ararken beklenmedik bir kaosun içine çekilir. Fatma kimsenin şüphelenmediği görünmez bir “temizlikçi” olduğunu fark eder.

27 Nisan 2021 Salı

Gençlik Filmi : Moxie

 Herkese merhabalar efenim,

Dünden beri Exxen platformu ile üyelik iptali sorunu yaşıyorum sinir oldum artık.Trendyol'un kampanyası ile 1 ay ücretsiz izleyecektim güya ama banka hesabımdan para çekilmiş şimdi Mayıs ayı içinde çekilmesin diye üyeliğimi iptal etmeye çalışıyorum ama sayfaya ulaşılmıyor resmen rezillik siz Netflix'in tırnağı bile olamazsınız nerden bulaştıysam bu daha alt yapıyı adam gibi kuramamış platforma zaten Acun medyanın yaptığı hiç bir şeyi sevmiyorum izlemiyorum da dedim hazır boşluktayken bi bakayım ne var ne yok diye cidden içi de bomboş bir uygulama üstüne üstülük hediye diye edilen şeyin parasını da aldılar baktım şikayetlere herkes bundan şikayet etmiş zaten rezillikten başka bir şey değil.

Neyse efenim günlük sinir krizimi sizlere aktardığıma göre gelelim bugünün postuna.Yine Netflix de yer alan feministik gençlik filmi var ben izlerken yine çok eğlendim arada kafa dağıtmak için bu tarz içerikler şart bence :)

Moxie, lisesinin saçma cinsiyetçi kuralları ve okuldaki saygısız erkek arkadaşlarını protesto etmek için feminist bir devrim başlatan genç bir kızın hikayesini konu ediyor. 16 yaşındaki Vivian Carter, okulundan gerçek anlamda bıkmış olan genç bir kızdır. Vivian, lisesinin cinsiyetçi kıyafet kurallarından, koridorda maruz kaldığı tacizden ve okul yönetiminin futbol takımını sürekli övmesinden bunalmıştır. Tam da bu sırada annesinin, 90’lı yıllarda Rio Grrl adlı bir punk rock grubunun üyesi olduğunu öğrenen Vivian, annesinden ilham alarak harekete geçmeye karar verir. Okulundaki kızlara isimsiz olarak feminist bildiriler dağıtan genç kız, bir süre sonra emeklerinin karşılığını alarak birçok kızdan destek almaya başlar. Bu durum Vivian’ın bir kız devriminin yöneticisi haline gelmesine neden olur.

26 Nisan 2021 Pazartesi

Komedi Filmi : Damat Takımı

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün doktora gittim ama yine bana çok fazla bir şey demedi aynı şeyleri dedi bi 10 gün sonra tekrar gidicem elimde daha iyiye gitmeye başladı o yüzden bu korona da başka bi tetkikin şu anda acil olmadığını belirtti.Umarım önümüzdeki 10 gün içinde daha iyiye gider elim de daha fazla bir şeye gerek kalmaz.

Bugünün postunda yine Netflix de izlediğim eğlenceli bir film var.Kadrosun da bir çok tanıdık oyuncu olan bu film çerezlik eğlenceli temposu hiç bitmeyen ve hiç sıkmayan bir film biz yine ailecek izledik çok fazla bir yerinde gülmedim ben ama kafa dağıtmak için ideal olduğunu düşünüyorum :)

Yiğit, Ömer, Serdar, Onat ve Can lise yıllarından beri hiç ayrılmamış beş arkadaştır. Kendilerini hala çocuk olarak gören grup, Yiğit'in evlenme kararı alması ile gençliklerinin bittiğini fark eder. Geçmişi anma ve Yiğit'e veda etme amaçlı lise anılarını beş gün içinde tekrar yaşamaya karar verirler. Bir de tüm bu maceranın içinde aşk hayatları berbat olan grup, lisedeki can düşmanları Besim’le düğüne sevgilileriyle geleceklerine dair iddiaya girerler. Bu beş gün içinde kendilerine kız arkadaş bulmak zorunda olan grup son kez birlikte olmanın tadını çıkaracaktır.  

25 Nisan 2021 Pazar

Aile Filmi : Yes Day

 Herkese merhabalar efenim,

Elim eskisinden daha iyi halde olsa da hala ağrılar ve kasılmalar devam ediyor.O yüzden artık yarın toplam da 10 gün olmuş olucak doktora bi gideyim istiyorum artık beyin ve omuz emarı falan isteyecek herhalde en azından bir şey yoksa da bile içim rahatlamış olur.Bundan sonra hafta içleri en az 1 saatlik bi dışarı çıkıp açık havada yürümek istiyorum.Bütün gün evde otur otur bel ve omuzlarım acayip ağrıyor.Bugün değil elbette bugün de evde biraz egzersiz yaparım ,bakım yaparım film dizi izlerim.

Bugün pazar olduğu için herhalde bir çoğunuzda ailecek evdesinizdir.Kafa dağıtmalık Netflix de yer alan bir aile filmi önerisiyle geldim sizlere.Biz de evde ailecek izledik hiç bir şeyi beğenmeyen kardeşim bile bu filmi eğlenceli bulup biraz bakıp izledi bu tarz temposu hiç düşmeyen eğlenceli aile filmlerini izlemeyi seviyorum.Ayrıca Jennifer Garner ablamızı ekranlarda izlemeyi de özlemişim tabi şöyle ajanlı majanlı bir rol de görmeyi daha çok seviyorum onu :)

Allison Torres, tek başına neredeyse dünyayı fetheden genç bir kadındır. Ona göre hiçbir macera çok riskli değildir ve hepsinin peşinden gidilmelidir. Ancak bir anne ve eş olarak Allison, pek de iyi biri değildir. Oldukça acımasız bir anne olan Allison bu durumu değiştirmeye karar verir. Genç kadın, kocası Carlos ile birlikte bir gün boyunca çocuklarının tüm isteklerine ‘evet’ demeye karar verir.

24 Nisan 2021 Cumartesi

Kitap - Kitaptansöze Kitap Kulübü ile Nisan Ayı Kitabı Aşık Kadınlar Elfriede Jelinek

 Herkese merhabalar efenim,

Yaklaşık 5-6 gündür buralarda yoktum.Çünkü sağ elimde en son ki postumda da bahsettiğim üzere uyuşma ve kasılmalar vardı o yüzden ilk zamanlarda klavyede yazı yazmakta hatta kalem tutmakta dahi zorlanıyordum.Gerçi hali elim tam olarak iyileşmiş değil o yüzden bu postu yazarken de hala biraz zorlanıyorum ama ilk zamanlara göre şimdi ki hali daha iyi gibi en azından artık arşivde birikmiş olan postları biraz zor da olsa zaman da alsa yazabileceğimi düşünüyorum.

Bugün ki kitap postumuzda Kitaptansöze kitap kulübümüz ile Nisan ayında okuduğumuz "Aşık Kadınlar" kitabı var.Kitap hayatımda ilk defa gördüğüm bir üslupla yazılmış daha önce bu üslüpta yazılmış bir roman daha okuduğumu hatırlamıyorum.Feministik bir yapım olduğunu sanırım her postta illa ki belli ediyorum ama bu romanda ki feminizmi ben çok sert buldum bence yer yer iğrençleşen yerleri vardı ayrıca bazı kısımlarda okurken çok da sıkıldığımı belirtmeliyim.Bir çok kişinin okuma üslubuna sert gelecek bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Feminist şair, oyun yazarı, çevirmen ve romancı Elfriede Jelinek, kalabalık korkusu ve sosyal fobisi nedeniyle 2004 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü almaya bizzat gidememiş ama törende gösterilmesi için kaydedilen videoda, nota sehpasından okuduğu konuşmasında "Lisan bazen kazara bulur yolunu ama yoldan çıkmaz," demişti. Jelinek, Âşık Kadınlar'da da anlatacağı hikâyeye hizmet eden özel bir üslup kullanarak kadınlığı ve evlilik kurumunun ekonomik güvenceyle ilişkisini irdeliyor.

Alplerde bir kadın iç çamaşırı fabrikası. Mutluluk peşinde iki kadın işçi. Brigitte ile Paula. İçinde bulundukları ekonomik sınıfı terk ettikleri, eşleri ve çocuklarıyla mutlu mesut yaşadıkları bir gelecek var hayallerinde. Bu hayale ulaşmaksa fabrikadaki çalışma şartları kadar zor. İki kadın, iki ayrı yol. Bir iyi, bir de kötü örnek.

Elfriede Jelinek'ten Âşık Kadınlar, güzellik, güvence, emek, evlilik, aşk, cinsellik gibi konuların kesiştiği o yerde dolaşan ve sözünü kesinlikle sakınmayan bir roman.

"Romanları ve oyunlarındaki sesler ve karşı seslerin müzikal akışı, dile ait olağanüstü bir coşkuyla toplumsal klişelerin saçmalığını ve baskıcı kuvvetini açığa çıkarıyor." –Nobel Ödülü Akademisi

"Jelinek'i yorumlayan eleştirmenlerin olumlu ya da olumsuz uçlara çekilmesi çok ilginç; akademisyenler olumlu bakarken, gazeteciler olumsuz. Jelinek'in etrafında yarattığı güç alanı bu işte." –Tim Parks

18 Nisan 2021 Pazar

Fantastik Film : The Lake House

 Herkese merhabalar efenim,

Parmağımdaki uyuşukluk kaldığı yerden devam ediyor hiç bir gelişme yok maalesef sanırım oradaki sinirlere ya da kaslara falan zarar verdim yarın hem bi aile hekimine gidicem eğer hastaneye gerek var derse o zaman hastaneye gidicem ondan önce sabahtan babamla iş yerine gideriz eşyalarımı toplamak ve istifayı vermek için.Şimdilik durumlar böyle zamana ihtiyacımız var toparlanmak için zaman her zaman için en güzel ilaçtır en az 1 aya ihtiyacımız var Mayıs da her şey daha güzel olucak yani umarım... Elimden dolayı yazmakta biraz zorlanıyorum şimdilik bu kadar olsun.

İki insan birbirleri ile gerçek anlamda birleştiklerinde aralarındaki bağ bazen öylesine naif ve basit olur ki cennetteyken bile yüreği harekete geçirebilir. Her seferinde doğru yerlerde ama yanlış zamanlarda bir araya gelen kalpleri cennet, gözyaşları ile yıkar. Bu kırık kalpleri onarmak için ise cennet, zamanı aşar. Kate, doktorluk mesleğinde bir başka iş teklifi nedeni ile oturduğu yerden taşınmak zorunda kalır. Göl kenarındaki evinden ayrılmak ise işin en zor kısmıdır. Kendisinden sonraki kiracıya, kendi adına gelecek mektupları göndermesi için bir not bırakır. Yeni kiracı Alex, evi dehşet bir halde bulur. Bakımsız, pis ve yıllar içinde yıpranmış bir hali vardır. Tuhaf bir zaman kayması imkansız bir aşkın başlangıcıdır.

17 Nisan 2021 Cumartesi

Fantastik Film : Love And Monsters

 Herkese merhabalar efenim,

Bu kas ağrılarımın ve el,parmak uyuşmalarımın sebebini dün annem gün ışığına çıkardı.Bel ve omuz ağrılarım için bi masaj aleti almıştım kendime sanırım onu bilinçsiz kullandığım için sağ omzumdaki kasları ezmişim ayrıca şu sıra çok da stresli olduğum için sinir sıkışmaları oldu.Hastaneye gitmeye korkuyorum açıkçası ama dün aynı uyuşukluk hissi sağ ayak serçe parmağıma da vurunca dün akşam baya baya nevrotik hallere düştüm pazartesi hastaneye gidelim diye kaldırım evi.Uyuyup uyanınca ve sağ omzuma uyurken çok fazla yük bindirmemeye dikkat edince bu sabah biraz daha iyi olur gibi oldum ama yine de uyuşukluk hissi tam olarak geçmiş değil sadece bi tık daha iyi halde diyebilirim.Biraz boyun egzersizleri yapıp orayı açmaya çalışıcam biraz zamana ihtiyacı var ezilmesinin iyileşmesi için.

Artık bol bol evde olduğum için Netflix 'in derinliklerine düştüm sırf dün 3 tane film izledim.Şu sıra sizi postlarda Netflix de yer alan filmlerin maratonu bekliyor şimdiden söylemesi :)

İlk film sırf baş rolünde Dylan var diye izlediğim "Aşk ve Canavarlar" filmi oldu.Normalde canavalarla ilgili filmleri izlemeyi pek sevmem açıkçası ama şu sıralar oldukça popüler bir konu oldu.Zombie ve alien klişesinden sıkılan sinema sektörü kendi kafalarından fantastik yaratıklar üretmeye başladılar artık temposu yüksek olduğu için bu tarz kafa dağıtmalık filmler bazen midem çok kaldırmasa da iyi oluyor :)

Hayallerindeki kız ile birlikte olabilmek için canavarlarla dolu kıyamet sonrası bir dünyada hayatta kalmaya çalışan bir adamın hikayesini anlatıyor.

16 Nisan 2021 Cuma

Kore Dizisi : Not Yet Thirty

 Herkese merhabalar efenim,

Çok stres yaptığım ya da sürekli ağladığım zamanlarda kas sıkışmaları yaşıyorum uzun zamandır yaşamıyordum 3-4 gündür kötü bir halde olduğum için yine kas sıkışmalarım başladı sağ kolum ve serçe parmağım uyuşup duruyor kas gevşetici içtim şimdi bir tane inşallah geçirir ya da beni biraz rahatlatır akşam da bir tane alıcam.Pazartesi babam işe götürcek beni gider istifa için gerekli evrakları falan veririm sonra eşyalarımı toplarım hiç bir şey için halim kalmadı artık şu 2 senedir tam anlamıyla tükenmiş bir haldeyim.2020 ve 2021 yıllarını hayatım boyunca naletle anıcam umarım ileri de beni daha kötü zamanlar beklemiyordur.Dinlenmeye ihtiyacım var bolcaaa dinlenmeye.Kitap okumaya,film izlemeye,dizi izlemeye yatakta saatler geçirmeye ... 

Bugün bahsedeceğim dizi 15 bölümden oluşan 20 dk lardan oluşan bir mini dizi.Türkçe çevirisi "Henüz 30 değil." gibi bir şey oluyor.Bu cümle bana serbest çağrışım yaptığım zaman "henüz 26 yaşındasın 30 yaşına daha var" cümlesini getiriyor.Nedense 30 yaş bana psikolojik olarak artık çocuk olmadığını artık tam anlamıyla bir yetişkin kadın olmuş gibi geliyor.Evli ve çocuklu,kendi işine ve ailene sahip olmayı çağrıştırıyor en azından hayalini kurduğumuz şeylerin bir çoğunu yapmış olmak anlamına gelmek gibime geliyor.Biraz geleceğe umutla bakmak gibi bilemiyorum ...

Dizi, “Born in 1985” adlı bir webtoondan uyarlanmış olup otuzlu yaşlardaki üç arkadaşın hayatını anlatıyor.  Seo Ji Won, kariyeri uğruna aşktan vazgeçerek tüm zamanını işine  adamaya karar veren, yeni gelişen web tabanlı bir çizgi film yazarıdır. Azimli olması nedeniyle 25 yaşında iken yayınları olmuştur. Şimdi ise 30 yaşında, çok sayıda sadık okuyucusu ile tanınan bir yazardır. Ama ortaokul günlerinden beri ilk aşkı Lee Seung Yoo karşısına çıkıp  onun dünyasını alt üst eder.

15 Nisan 2021 Perşembe

Kitap - Her Yerde Kan Var Ayşe Kulin

 Herkese merhabalar efenim,

6 Nisan da yazdığım postta dayımların korona olduğundan ve morallerin bozuk olduğundan anneminden bu yüzden bana sürekli "istifa et" dediğini yazmıştım.Dün iş yerindeyken yaklaşık saat 4 gibi falan dinlenmek için bu kitabı okuyordum o arada kardeşimden bir telefon geldi "yengem ölmüş" dedi.Sabahında zaten hastaneye entübe olarak nakledilmişti daha hastanede yatamadan pıhtı atmış ve ölmüş.Dayımda hala korona ile savaşıyor ve evde 3 tane çocuk var.Çocuklar koronayı daha iyi bir şekilde atlatıyorlar ama dayımın durumu zaten fiziksel olarak pek iyi değilken bir de yengemin ölümü psikolojik olarak da mahvetti onu.Ceketimi aldığım gibi yolda ağlaya ağlaya eve geldim annem zaten harap haldeydi şok içindelerdi daha dün akşam görüntülü konuştuğu "ben iyiyim ya korona geçti gibi" diye konuşan kadın bir gün sonra öldü.Müdürlerime yazdım bu ay ikinci cenazeyi verdik artık ailemizden daha fazla çalışarak risk alamam istifa ediyorum diye bütün iş gruplarından falan da çıktım zaten son zamanlarda dayanacak gücüm kalmamıştı daha fazla zorla işe gidip geliyordum daha diğer yengemin ölümünü sindirememişken şimdi bu yengemin de ölmüş olması ailecek hepimizde büyük bir travma yarattı annem psikolojik olarak iyice kötüledi babam aşının ilk dozunu vuruldu yakında diğer dozunu da vurulcak ayrıca iş yerinde de izin alıp duruyor o yüzden aşırı bir risk taşımıyor en büyük riski sabahtan akşama çocuklarla çalışmak zorunda kalan ben taşıyorum elbette zaten Temmuz ayında istifa edicektim taşınacağımız için sadece daha erken oldu şimdi ama ortalık çok daha kötü olmaya başladı nasıl risk alayım ki daha fazla hem de işimde eskisi kadar mutlu değilken ... 

Bugün dayımları balkondan da olsa görmeye gittik.Annem çocuklar için yemek falan hazırladı zaten komşuları yemek bırakıyormuş kapılarına.Dayım ve çocuklar balkonda biz aşağıda arabanın yanında en azından birbirimizi gördük moral verdik biraz o zaman daha çocuklar annelerinin öldüğünü bilmiyorlardı dayım asıl ona üzülüp duruyordu "ben nasıl söylicem çocuklara annelerinin öldüğünü".Kendisi de daha koronayı yenmiş değil adam gibi yemiyor,uyumuyor bir de psikolojik olarak çökmüş durumda ama bu hastalık o kadar sinsi o kadar lanet bir şey ki bir anda her şey olabiliyor işte en az 15 gün olmadan insan "ben bu hastalığı yendim" diyemiyor dememeli zatende.Biz eve dönerken telefon etti dayım anneme  "ben çocuklara söyledim " dedi çocuklar tabi ağlamış ağlamış sonra susmuşlar olayın şokundalar daha çocuklardan en küçüğü daha 10 yaşında ölümün neresini ne kadar anladı onu da hiç bilmiyorum.Ben de dün gece hiç iyi durumda değildim panik atak krizim tuttu bütün vücudum stresten gerim gerim oldu midem çok kasıldı,bulandı nefes alma egzersizleri yapıp durdum kendimi ve vücudumu sakinleştirmeye çalıştım.Sabaha karşı uyuyakalmışım artık ağlamaktan ve yorgunluktan belki uyuduğum 3-4 saat anca olmuştur.Dayımları gördükten sonra eve gelince de biraz uyumayı başardım iftar vaktine kadar.

Anlayacağınız bir günde bütün dünyam bir anda değişti bütün planlarım yıkıldı.Fiziksel olarak istifa vermeye ne zaman giderim hiç bilmiyorum bile babam müsait bir zamanda götürür beni herhalde arabayla işe eşyalarımı toplarım istifamı yazarım çalıştığım kadar olan parayı verirler herhalde onu alırım.Bu kitabı da daha fazla okuyamam herhalde benim için yarım kalan kötü bir hikaye kötü bir anı oldu.Benim için Her yer de kan var değil de her yer de ölüm var oldu daha çok.Umarım dayım yakın zamanda koronayı yenerde daha fazla insanı bu illet yüzünden kaybetmeyiz.Yengemin ölüm karnesine "doğal ölüm" yazılmış.Güya korona yüzünden değilde pıhtı attığı için ölmüş pıhtıyı attıranın korona olduğu malum zaten ama şu anda 64 bin vaka gibi dursa da aslında daha çok vaka ve ölüm var artık korona hemen yanı başımızda kendimizi korumamız , izole etmemiz ve psikolojik sağlamlığımızı korumamız ve bol bol dua etmemiz lazım.Daha neler olucak bilemiyorum elbette ama Ağustos ayında Samsun'a taşınana kadar evde kalmaya devam edicem gibi duruyor.Bol bol okunmayı bekleyen kitaplarımı okurum,film ve dizilerimi izlerim.Bu korona illeti geçene kadar daha çalışmayı düşünmüyorum zaten ailemin maddi açından da durumu iyi ayrıca biraz bankamda birikmiş paramda var beni uzun zaman harçlık olarak da idare eder diye düşünüyorum.En azından şu aşı işi yaygınlaşaya ve aşıların işe yaradığını bu korona illetinin insanları öldürmediğini görene kadar ... 

Ayşe Kulin’den Osmanlı’nın son dönemine çok çarpıcı bir bakış: Her Yerde Kan Var!

Sultan Abdülaziz’in sır dolu ölümüyle sonuçlanan bir dönemi, saraydaki birçok önemli kahramanın gözünden okuyoruz bu romanda. Kulin’in bütün karakterlere kimi zaman müthiş insani hassasiyetle, kimi zaman da edebiyatın bütün sınırlarıyla yaklaştığını görüyoruz.

Her Yerde Kan Var yakın tarihin aslında bugüne ne denli benzediğinin, tarihin sadece tekerrürden değil, tefekkürden de ibaret olduğunun romanı. Dönüp o dönemi bütün canlılığı ve dürüstlüğüyle okumaya dair hakiki bir çağrı, bir vaat!

“Aksaray’dan kan geliyor

Ben sandım ki yar geliyor

Çıktım baktım pencereye

Çerkez Hasan can veriyor” türküsünün hep bizimle olduğu, nefes nefese okuyacağımız bir bakış romanı Her Yerde Kan Var…

Ayşe Kulin’in incelikli kaleminden.

13 Nisan 2021 Salı

Fantastik Film : Thunder Force

 Herkese merhabalar efenim,

Ne çabuk Ramazan ayı geldi ya ! Ramazan ayı gelince hep yaz gelmiş gibi algılıyorum ama artık Ramazan ay olarak kışa doğru yaklaştığı için Nisanın hala yarısında olduğumuzu bilmek bana biraz garip geldi ikinci dönem hiç bitmiyor resmen genelde daha hızlı bitirdi ilk dönemden daha doğrusu bu eğitim yılı bitmedi demek daha doğru olur sanırım.Yeni kısıtlamalar falan geldi ama bizi alakadar eden çok fazla bir şey yok herhalde aynı tempoyla sınavlara kadar devam edicez gibi duruyor ama bizlerde de çocuklarda da öğretmenlerde de ne moral ve motivasyon hiç bir şey kalmadı bence artık herkes "bitse de gitsek" diye bakıyor artık her şeye :(

Pazartesi günü iznimde daha çok korku oyunu izledim şu sıralar Sahur yayınları oluyor bütün yayıncılar uzun saatler oyun yayını yapıyor ben genelde onlara pek kalamıyorum ama daha sonraki günlerde yayın tekrarlarını izliyorum şu sıralar kitap okumayı biraz boşladım sanırım sadece :/

Neyse asıl post konumuza gelicek olursak Netflix de kafa dağıtmak için izleyebileceğimiz keyifli yapımlardan birini izledim pazartesi akşamı izin kapanışı olarak filmi biraz atlaya atlaya izlediğimi itiraf etmem gerekiyor sanırım çünkü daha çok fantastik filmden çok absürd filme benziyordu bu tarz kahramanlık hikayeleriyle dalga geçiyorlarmış gibime geldi benim belki de ben yanlış anladım bilemiyorum ama bu tarz baş rolde kadınların olduğu filmleri izlemeyi seviyorum :)

Süper güçlere sahip olan kötüler, dünya için büyük tehlike oluşturur. Bilim insanı olan Emily Stanton, insanlara özel güçler kazandırmak üzerine çalışmaktadır. Bu sırada Emily’nin yıllardır görüşmediği çocukluk arkadaşı Lydia ile yolları tekrar kesişir. Emily’nin çalışmalarını inceleyen Lydia, sakarlığı nedeniyle tedavinin ilk deneği olunca, Emily ve Lydia şehri korumak için bir takım oluşturur.

Kore Dizisi : Hello, Me!

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün size çok heyecanla beklediğim ve ilk 2 bölümünü çok heyecanla izleyip daha sonra ki bölümlerde fiyasko olmasından kaynaklı beni hayal kırıklığına uğratan bir Kore dizisinden bahsedicem.Baş rollerde bulunan Choi Gang-Hee Unni yi çok severim kadın yaşına rağmen çok beğendiğim ve genç Oppalarla da çok yakıştırdığım biri uçuk kaçık tiplere bence çok yakışıyor bu role de çok yakışmış , Kim Young-Kwang Oppa yı da çok sevimli buluyorum mimikleri de oyunculuğu da çok tatlı ve burdaki rolde de inanılmaz tatlı olmuştu ama dizinin konusunu çok beğenmiş olsam da senarist berbat etmiş bence hiç beklediğim gibi işlemedi diziyi saçma sapan yerlere çekti aşırıcı sıkıcı bir dizi çıktı ortaya :/

Dizi, 37 yaşında kendinin 17 yaşındaki hali ile karşılaşan Ban Ha-Ni’nin (Choi Gang-Hee) etrafında dönmektedir. 37 yaşında, bekâr ve işsiz kalma riski ile karşı karşıya olan Ban Ha-Ni, bir gün 17 yaşındaki hali (Lee Re) ile karşılaşır. Şuan çevresindeki insanların kendisine köle muamelesi yapmalarına göz yuman ve çekingen biri olmasına karşın 17 yaşındaki hali kendisinin tam zıttı bir karaktere sahiptir. O, oldukça parlak ve iyimser bir karaktere sahiptir.

12 Nisan 2021 Pazartesi

Dram Filmi : Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü ?

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün izin günüm ve sabahtan beri inanılmaz bir baş ağrım vardı sonra üstüne bir de mide bulantısı eklenince annemler de ben de biraz korktuk bi ağrı kesici alıp biraz uzanınca üstüne bir de akşam yemeğini erkenden yedim daha iyi oldum.Ondan sonra da beni oylayacak bir film açıp izleyeyim dedim.9 Nisan da Netflix vizyonuna giren ve Yılmaz Erdoğan'nın yıllar önce Demet Akbalığı baş rolde olduğu "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü ?" nün filmi çıkmış onu bir izleyeyim dedim.Kadrosunda : 

 Ecem Erkek, Engin Alkan, Devrim Yakut, Merve Dizdar, Ushan Çakır, Bülent Çolak, Ahmet Rıfat Şungar, Atakan Çelik ve Fatih Özkan gibi tanıdığımız isimler var.Oyuncuların neredeyse hepsi tiyatrocu olduğu için film de zaten tiyatro şeklinde yazılıp beyaz perdeye aktarıldığı için çok fazla teatral bir hava vardı film hakkında ki tek olumsuz eleştirim bu olacak sanırım onun dışında bol bol ağladığım yeri zamanda güldüğüm bir film oldu.Baş roldeki Ecem Erkek'i çok beğenirim ama nedense onu bu role pek yakıştıramadım bana nedense fazla sönük kalmış gibi geldi bilemiyorum :/ Dizi tam bir Türkiye zaman geçidi gibi 60-70'li yıllardan 2000'e kadar uzanan Gülseren'nin yaşam hikayesini izliyoruz diyebiliriz :)

Ailesiyle birlikte yaşadığı çevreye uyum sağlamak için çabalayan, üstün zekalı bir çocuk olarak dünyaya gelen Gülseren'in hayatına odaklanıyor.

11 Nisan 2021 Pazar

Kitap - İzmir Kitap Kulübü ile Nisan Ayı Kitabı Kara Sis Kemal Varol

 Herkese merhabalar efenim,

Dün akşam İzmir Kitap Kulübünün Nisan ayı yazar konuğu Kemal Varol ile zoomdan söyleşimiz vardı.Benim yine adını ilk defa duyduğum ve ilk defa okuduğum bir yazardı ve son romanı "Kara Sis " üzerinde konuşuldu.Kitabı 2 gün de falan bitirdim kitaba resmen ba-yıl-dım ! Genelde hiç mahpus temasını işleyen kitapları,dizileri sevmem ama bu kitabı çok sevdim nedense okurken sanki "Esaretin Bedeli" filminin Türk versiniyomuş hissine kapıldım zaten söyleşide de yazarın kendisi de kitabı yazarken önünde bir çok bu tarz kitap ve filmin olduğunu onlardan esinlendiğini belirtti.Kitabı okuyanları çoğu sonunda şaşırmış olsa da tabi ki bu tarz ters köşelerde fazlasıyla idmanlı biri olduğum için daha kitabın ortalarından sonunda ne olacağını tahmin ettim daha doğrusu çokça süphelendim diyelim kitap okurken romantik bir dilde yazılsa bile her zaman realist bir şekilde duygulara kapılmadan okumaya çalışırım.

Bu zamana kadar yapılan yazar söyleşileri içinde kitabını bu kadar severek okuduğum bi Kemal Varol oldu sanırım o yüzden yazarın diğer roman türündeki kitapları da okumak istiyorum.Yazarın bu arada şiir ve hikaye türlerinde de eserleri olduğu için özellikle "roman" türü diye belirttim.Yazar da kendi ağzıyla şiir yazmayalı uzun zaman olduğunu roman türünde kendisini daha başarılı hissettiğini bu türde eserler vermeyi daha çok sevdiğini söyledi.

Kemal Varol külliyatının en yeni parçası Kara Sis, birbirlerine hikâyelerini anlatarak varlıklarını sürdüren mahkûmların mevcut zaman içinde ve zaman dışındaki yaşamlarını konu ediniyor.

Mesut Hoca'nın anlatıcı gözüyle büyüyen ve perdeye yansıyan roman, yeni gelen mahkûmun, müebbet Barana'nın gizemli ve kendini açmayan mühürlü dudakları arasındaki sırra odaklanıyor. Günaşırı türlü bahanelerle dövülen Barana kimdir, ne suç işlemiştir, neden susmaktadır?

Bir kızıl saç telinin rüzgâra uyup geldiği, gelip de avluya, Barana'nın yanı başına durduğu gün değişir her şey. Taşkale Cezaevi'ne çöken kara sis dağılmaz değildir artık. Bir imgedir belki de Barana'yı yaşatan...

Kara Sis, başkalarına anlatıldığında en acımasız suçların, gerçeklerin bile hikâyeye dönüştüğü bir dünyayı resmediyor. Kemal Varol, şiddet ve pişmanlıkların, onarılamaz hataların savruluşlarıyla örülü bir avluya, erkeklerin avlusuna uzanıyor.

"... susanlara, konuşmayanlara, içine atanlara, konuşmaya takati kalmayanlara, sadece izleyenlere kulak vermeliydi dünya. Belki de bir tek susanların içinden geçenler doğruydu."

7 Nisan 2021 Çarşamba

Kitap - Öğrenci Kız Osamu Dazai

 Herkese merhabalar efenim,

Dün akşam uzun soluklu okumadan sıkılıp araya kitaplığımda okumayı bekleyen tek gecelik -50 sayfalık- bir uzun hikaye almak istedim.Yeni aldığım kitapların içinde nihayet bu kitabıyla tanıştığım ve o 50 sayfayı da bana çok severek okutan Osamu Dazai vardı.Genç,öğrenci olan bir Japon kızın kendi dilinden günlük sıradan hayatını okumak nedense benim çok hoşuma gitti "keşke devamı da olsaydı" diye düşündürdü aslında bu Dazai'ye hayranında gönderilen bir günlükmüş Dazai bunu kendi yazarlık yeteneği ile de birleştirerek bir uzun öyküye çevirmiş.Ben kendisinin dilini de acayip merak ettiğim için bundan sonra ki Mayıs kitap alışverişim de kendisinin diğer kitaplarına da yer vermek istiyorum.

Bir okurunun kendisine gönderdiği günlüklerden esinlenerek yazdığı Öğrenci Kız’da Osamu Dazai bir Tokyo banliyösünde yaşayan isimsiz bir genç kızın bir gününü anlatıyor. Aklına takılan şarkıları, yolda düşündüğü ve gördüklerini, günlük yaşama dair ayrıntıları ve içten içe duyduğu hüznü büyük bir başarıyla ve empatiyle resmetmeyi başarıyor. Yaşama hep çarpıcı bir dürüstlükle bakmış Dazai’nin bir gün kadar kısa romanı, gençlerin sesini ve düşüncelerini çekinmeden aktaran ilk modern yapıtlardan biri.

6 Nisan 2021 Salı

Dram Filmi : Kağıttan Hayatlar

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün salı yine yoğun iş haftasına başlamış bulunuyoruz.Şu sıralar moralim çok bozuk zaten dayımlar korona olmuş annem o yüzden çok üzgün bana da sürekli işinden istifa et gitme çalışma artık deyip duruyor ama öyle şak diye de istifa edemiyorum çocukların sınava girmesine de 2.5 ay kaldı zaten şu 2.5 ayı kazasız belasız atlatmaya çalışıyorum  sadece.Tedbirleri artık 2 kat almamız lazım vaka sayısı da 40 bini aşmış halde zaten ama her zaman dediklerinden daha fazla vaka sayısı var maalesef.Zaten koronadan yakın zamanda yengemi kaybettik onun acısı daha hala taze duruyor şimdi bir de dayımların korona olduğunun haberi gelince moraller daha da bozuldu.Bol bol dua ediyorum ve bu zorlu zamanların tez zamanda geçmesini diliyorum.

Bugün postuna gelicek olursak Netflix Türkiye yapımı olan ve baş rolünde Çağatay Ulusoy'un oynadığı "Kağıttan Hayatlar" filmi var.Bence Ulusoy kendisini her filminde biraz daha geliştiriyor o yüzden kendisi beğenmek yanında oyunculuğunu da ben çok beğeniyorum,her film de ya da dizide farklı türden roller oynuyor bu filmde de bi kağıt toplayıcısını oynuyordu ve o serseri halleri bence oldukça iyi kıvrdı çünkü dış görüşünden dolayı çok kibar bir adammış izlenimini veriyor :D Filmin sonu ters köşe gibi dursa da artık Buse ye yediremezler böyle sonları maalesef filmin ortalarından sonunu tahmin etmiştim :)

Genç bir adam olan Mehmet, kağıt toplayarak geçimini sağlar. Onun bu hayattaki en büyük destekçisi ise Tahsin Baba'dır. Mehmet'in yaşamı, Ali adında 8 yaşındaki bir çocuğun hayatına girmesiyle bambaşka bir hal alır.

5 Nisan 2021 Pazartesi

Türk Dizisi : Maraşlı

Herkese merhabalar efenim,

Aylar aylar sonra TV de yerli bir dizi izleyeyim dedim ama ona da en fazla 12 bölüm kadar dayanabildim :D 12 bölümden sonra diziden hevesim kaçtı elbette ve artık izlememeye karar verdiğim için buraya da postunu girip arşive kaldırmaya karar verdim.

Burak Deniz benim ilk çıktığı zamandan bu yana dikkatimi çeken ve çok beğendiğim oyunculardan biri neredeyse her projesini izledim ve takip ettim en son Blu Tv de ki "Yarım Kalan Aşklar" dizisinden bence sadece yakışıklı bir yüze değil aynı zamanda çok başarılı bir oyunculuğu da sahip olduğunu göstermiş oldu bu dizisinde de kendisinden çok uzak olduğunu düşündüğüm hafif böyle biraz daha ağır abi bir rolde hatta şive ile oynuyor olması oyunculuk performansına harikalık kattı.

Aslında bu tarz mafyalı vurdulu kırdılı Türk dizilerini izlemeyi hiç sevmem ama oyuncu kadrosu beni bu diziyi izlemeye ikna etti 12. bölümden sonra artık senaryonun saçmalıdığını ve dizinin sıkıcılaşmaya başladığını hissettim.

Özel Kuvvetler’den ayrılma eski bir asker olan Maraşlı, açtığı sahaf dükkanı ile hayatını geçirmek istemektedir. Gözüpek, cesur, adaleti kendi bildiği yollarla sağlamaya çalışan Maraşlı’nın hayatının dönüm noktası, kızı Zeliş’in vurulduğu gündür. Tek amacı, hasta olanı kızını hayata döndürmek olan Maraşlı, evladına yaşatılan büyük acıyı unutamamaktadır. Bir gün sahaf dükkanından içeri dünyalar güzeli Mahur Türel girer ve Mahur o gün istemeden bir olaya karışır. Maraşlı, Mahur’un hayatını kurtarır. Ve o gün kaderleri birbirine bağlanır.

4 Nisan 2021 Pazar

Kitap - Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü Maud Ankaoua

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün yoğun yorucu bir haftanın son günü.Dün hava ne kadar güzelse bugün o kadar kötüydü yine üşüdüm hafiften yağmur çiseliyordu ve bahar bir türlü gelmek bilmiyordu biran önce zaman akıp gitsin istiyorum.Bir yandan vaka sayıları artıyor bir yandan sınav zamanı yaklaştıkça çocuklar ve aileleri daha fazla stres olmaya başladı onlar stres oldukça bize daha çok iş düşüyor ve bütün negatif enerjilerine bize aktarmaya çalışıyorlar.Bu sene beni öyle çok yordu ki sanki yıllardır çalışıyormuş gibi hissediyorum uzun bir ara vericem zaten daha önce postlarımda gelecek planlarımdan bahsetmiştim sizlere.

Bugün Yanpasaj yayınlarından dün okuyup bitirdiğim bir motivasyon kitabı var.Kitabın resmen kapağına vurulup aldım Yansapasaj kitap kapakları konusunda gerçekten çok başarılı favori yayınevlerimden biri olmaya aday diyebilirim.Şimdilik favori yayınevlerimde Can ve Jaguar yer alıyor.

"Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü " yolculuk hikayesi gibi başlayıp daha çok kişisel gelişim kitabına evrimleşen bir kitap genel tabiriyle söylemek gerekirse.Başlarda bu hali hoşuma gitse de ortalarına doğru artık bu uzak doğu felsefesi ayakları beni biraz sıkmaya başladı diyebilirim sanırım psikoloji bilgisi olan bir insan olduğum için bu tarz kitaplar bana aşırı sıkıcı geliyor ama hiç bu konularla alakası olmayan ve kurgu dışı kişisel gelişim kitapları okuyamayan insanlar için bir hikaye ile harmanlanmış bu kitap oldukça ideal olabilir diye düşünüyorum.

“Ruhunuzu besleyecek ve hatta hayatınızı kurtaracak bir hikâye!”

- Christine Michaud -

“Herkesin sahip olmak istediği şeylere sahibim ama hayatımdan memnun değilim, sence bu nasıl mümkün oluyor?”

“Eskiden ben de öyleydim: İstediğim her şeyi satın alma gücüm vardı, hayatım duygusal anlamda tatmin ediciydi ve sağlıklıydım. Ama bütün bunlara rağmen bir şeylerin yolunda gitmediğini hissediyordum. Ne olduğunu tam olarak bilemesem de kendimi bu dünyaya ait hissetmiyordum. Bu genel kasvet hâli beni rahatsız ediyordu. Özümü bulamıyordum.”

“Tıpkı benim gibi! Ben de aynı şeyleri hissediyorum. Mutluluklarım kısa sürüyor, bir şey yolunda gitmediğinde veya biriyle ters düştüğümde hemen mutsuz oluyorum, sürekli gergin hissediyorum… Ben de senin gibi değişmeyi çok isterdim. Ama nasıl?

Fransa’da Bestseller

100.000 Satış Rakamı

Amazon Puanı: 4.8/5

Maëlle her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan, yoğun tempoda koşturmaktan kendi mutluluğunu önceliği yapmayı unutmuş, Parisli mutsuz bir kadındır. En yakın arkadaşı Romane ile buluştuğunda öğrendiği gerçek sonucunda bir seçim yapmak zorunda kalır ve ondan istenen uzun, zorlu bir yolculuğa çıkar. Böylece mutluluğa giden hikâyesi de başlamış olur. Tam da Tolstoy’un dediği gibi, “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya biri bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.”

Büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımızda hikâyenin sonuna gelip gelmediğimizi bilmiyoruz. Oysa bu elbette büyük bir maceranın da başlangıcı olabilir.

- Pema Chödrön -

2 Nisan 2021 Cuma

Romantik Film : Sin Hijos

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün 3 Nisan yani benim 26. yaş doğum günüm ! Ama bugün işteyim yoğun bir gün.Sınavlar,rehberlik derken mini kutlamalarla günü bitiririz herhalde diye düşünüyorum geçen yıl ki doğum günüme oranla en azından dışarı da olabildiğimiz için daha şanslıyız diyebiliriz geçen yıl bahar yüzü göremedik bile bugün hava da oldukça güzel hatta biraz fazla kalın bile giyinmişim.Güzel günler ,umutlu ve çiçekli günler görürüz umarım :)

Bugün romantik film fırtınasında Netflix den izlediğim bir İspanyol filmi var.Eğlenceli ve hızlı akan bir film kafa dağıtmak için izlenebilir :)

Bekar bir babanın ve kızının hikayesi anlatılıyor. Adamın yolu aşık olacağı kadınla kesişiyor ve evlenmeye karar veriyor. Lakin sevdiği kadının geçmişindeki problemlerden dolayı çocukları sevmiyor. Çiftin bir olabilmesi için baba kız bir yol buluyor ve kız kendini kardeş olarak tanıtıyor.

Romantik Film : To All the Boys Always and Forever, Lara Jean

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün postta dün ki film serisinin son filmi olan "To All the Boys Always and Forever, Lara Jean" var.Bence bu film daha doğrusu bu kitap çok gereksiz olmuş gibime geldi benim.Tabi ki seriye bir son konması lazımdı ama ikinci kitaptan(filmden) itibaren bir gereksizlik varmış hissine kapıldım ben bu seri de bence ilkini yapıp bitirceklerdi tadında :)

Lara Jean, hayatının en iyi yazını yaşar. Erkek arkadaşı Peter ile ilişkisi güzel bir şekilde devam eder. Bu sırada babası komşuları ile yeniden evlenmeye karar verir. Düğün hazırlıkları ile ilgilenen Lara, kardeşi Margot’ın da yaz tatili için eve gelecek olmasından dolayı ayrıca mutludur. Ancak bu yoğun tempoda Lara bir yandan da kendi hayatı ile ilgili önemli kararlar vermek zorundadır. Üniversite için evinden ayrılma durumuyla karşı karşıya olan Lara bu süreçte Peter ile ilişkisinin ne olacağı konusunda korkuya kapılır.

1 Nisan 2021 Perşembe

Romantik Film : To All the Boys P.S. I Still Love You

 Herkese merhabalar efenim , 

Romantik ergen filmler fırtınası son gaz devam ediyor :)

Geçen sene serinin ilk filmini izlemiştim ve Kore dizilerine çok da yakın bulduğum için izlemek çok da hoşuma gitmişti serinin devam filmleri gelmiş 2020-2021 döneminde görmüş ama izleyesim gelmemişti her şeyin bir vakti vardır diye boşuna demiyorum :) 2.filminde işin içine başka bir mektup daha katalım deyip aksiyon katmışlar gerekli olmuş mu orası tartışılır ama en azından devam filmi olduğu için izlemiş oldum bir şekilde arşiv de dursun :)

Lara Jean, Peter'a gerçekten aşık olmayı beklemiyordu. O ve Peter sadece rol yapıyorlardı. Ancak aniden her şey rol olmaktan çıktı. Şimdi Lara Jean'in aklı daha önce hiç olmadığı kadar karışık. Geçmişinden başka bir çocuk hayatına döndüğünde, Lara Jean’in de ona olan duyguları geri dönüyor. Bir kız aynı anda iki çocuğa aşık olabilir mi? Aşk asla kolay değildir, ama belki de bu onu inanılmaz kılan şeyin bir parçasıdır.

Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...