Herkese merhabalar efenim,
Şu sıralar rüyamda sürekli kendimi öğretmen olarak görüyorum.İşi bırakalı 1.5 ay daha anca oldu olmadı ama şimdiden özledim sanırım.Zaten işimi çok severek yaptığımı biliyorsunuzdur ama bu koronadan beri kurum beni çok yormaya başladı kurumdaki insanlar hele de.O yüzden bu şekilde olmasaydı keşke ama bir şekilde zaten bırakacaktım işi.Daha önümde 3 ay kadar bir süre var.Samsun'a hele bi taşınalım bakalım o zamana kadar belki aşı da olmuş olurum.Annem de bugün aşı olucak o yüzden biraz daha rahatladım diyebilirim ben de belki yeni okul dönemine kadar aşı olursam Samsun'da tekrardan çalışmaya başlarım belki bu sefer şansım yağver giderse bir kolejde çalışmaya başlarım artık deneyim olarak da 3 yıllık oldum bence tecrübeli sayılırım :)
Bugün ki kitap postumuza gelicek olursak yine Japon edebiyatından akılla durgunluk vercek bir hayal gücüne sahip olan Kobo Abe abimizin "Kanguru Defteri" kitabı var.Murakami'den sonra kafasını ve yazımını sevdiğim ikinci Japon yazar diyebilirim.Bu kitabın daha konusunda kafayı yemelere başladım.İşin gücünde normal bir adam düşünün bir sabah uyandığından bacak kılları yerine bacaklarında turp filizleri çıkıyor :D evet bildiğiniz kıl yerine bacaklarına köklü möklü bitki yeşermiş hemen doktora koşuyor tabi ve hayal ile gerçek dünya arasında bir macera başlıyor.Bu maceranın içinde öyle tuhaf şeyler oluyor ki okurken bir kez daha Kobo Abe'nin hayal gücüne saygı duydum okuması aşırı keyifli bazı insanlara saçmalık gelse de benim bayılarak okuduğum ve tarz absürd şeyler severlere şiddetle tavsiye ettiğim bir kitap oldu :)
Kangurunun cebinden çıkan bir defter, ayaklarından Turp filizi çıkan bir adam, kendi kendine şehirde gezinen bir yatak ve turp filizi hastalığına derman olması beklenen bir kükürt kaplıcası. Cehennem vadisine yerleşmiş kükürt kaplıcasına doğru yatağıyla seyahat eden hastayı bekleyen cüce cinler ve daha niceleri… ve eğri Gözlü kız: hiç aklınızdan çıkmayacak eğri gözlü kız!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder