Herkese merhaba efenim,
Dün akşam 20.30 da kitap kulübümüzün Haziran ayı yazar konuğu Nurhan Suerdem idi ! Ama ben şekerleme yaparken uyuyakaldığım için söyleşinin son yarım saatine falan yetişebildim o yüzden söyleşinin yazar hakkındaki kısımlarını kaçırdım maalesef.Daha sonra ki soru-cevaplardan anladığım kadarıyla genellikle okuduğumuz kitaptaki hikayelerle ilgili konuşuldu.
Maruzatım Var bir öykü kitabı.İçinde farklı tatlardan öyküler bulunmakta.Yazarımızın ilk kitabı sanırsam daha önce başka bir kitabını görmedim.Kendisi Murat Gülsoy'un öğrencisiymiş zaten "Yaratıcı Yazarlık" atölyesine katılmış.Murat Gölsoy gerçekten bana Murakami tadını veren yerel bir tat o yüzden acayip bir zevk almıştım onun kitabını okurken diğer kitaplarını da alışveriş listeme ekledim yakın zamanda alıp okucam inşallah.
Tekrardan kitaba dönecek olursak , biliyorsunuz ki bu tarz yerli öykü kitaplarını seviyorum ve çok fazla okumuşluğum da vardır.Öykülerden bazılarını gerçekten sevdim,bazılarının çok yarım kaldığını düşündüğüm için beni çok boşlukta bıraktı,bazıları da sanırım kafamın daha dolu bir haline denk geldiği için kendimi vererek okumadım bu yüzden de tam anlamadım ve havada kaldı.Ben kadın yazarları ayrı bir seviyorum ve kadınları anlatan öyküleri de öyle.Bazı öyküler öyleydi o yüzden kendimi çok özleştirdim okurken.Bana bu tarz farklı şeyler hissettiren akıcı bir okuma oldu.1-2 günde bitirdim zaten kitabı.Yazarı Nurhan Hanımla da az da olsa tanışabildiğim için çok memnun oldum.Enerjisi,aurası çok tatlı gözüküyordu söyleşi de.
Hayat: Başlangıç noktasından sona doğru yol alırken, nelerle karşılaşabileceğini tahmin edemediğin bir seyahat. Herkesin başlangıç noktası farklı olduğu gibi; son durağa gidiş yolu, gideceği vesait, mola vereceği yerler, yolun uzunluğu, kısalışı, engebesi, geçeceği tüneller, refakatindekiler, inip binenler de farklı.
Küsülen anneler, adını sevmeyen çocuklar, hayatımızı kendi hayatları sanan kardeşler, hemen “kardeş” olanlar, kabuğunu kırmaya çalışanlar, o kabuğu evi sananlar, yalnız kalanlar, hep yalnız kalacaklar…
Nurhan Suerdem, sokağın, caddelerin ve evlerin gümbürtüsü arasında kalan sesleri duyuruyor. Bazen duymamak için kulağımızı kapadığımız, bazen hayatımızın arızalı bir parçasından geldiğine inanmak istemediğimiz, bazen de tüm gücümüzle bizim olduğunu haykırmak için çabaladığımız sesleri…
Maruzatım Var etrafımızın dört koldan sarıldığı bu çağda, şefkatle elimizi tutuyor.